Edebiyatın Demi; Bekir Oğuzbaşaran - Emrah BEKÇİ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Edebiyatın Demi; Bekir Oğuzbaşaran - Emrah BEKÇİ
Tarih: 19.06.2016 > Kaç kez okundu? 1118

Paylaş


Bütün okurlarımıza öncelikle selam ediyorum.

Yazımın başlığından da anlaşılacağı üzere, bir edebiyat üstadı, hocamız, gönül insanı Sayın Bekir Oğuzbaşaran’ı sizlere takdim etmeye gayret göstereceğim.

Sayın Hocamız, Bekir Oğuzbaşaran; 1946 Kayseri doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bendeniz bir yaşındayken bitirmiş. Yani; 1975’de. 2011 Senesinde Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde, Öğretim Görevlisi vazifesinden emekli olmuş. Ama ’Eğitimciliği’ bırakmamış. Halen Kayseri Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’nde, ülkemize edebiyatçı genç fidanlar yetiştirmek için derslere girmekte.



(Sayın Bekir OĞUZBAŞARAN)

Sayın Bekir Oğuzbaşaran hocamızın, edebiyat serüven başlangıcı: 1973-1975 arası İstanbul’da ‘Yeni Sanat Dergisi’, daha sonra Kayseri’de aylık edebiyat dergisi olan ‘Berceste’nin yıllarca yayın danışmanlığı. Poetika Rubaileri, Ahir Zaman Rubaileri, Söz Demi, Bir Yaşama Biçimi Edebiyat, Bir Gül Düştü, Geleceğin İzinde, Manzum Portreler, Necip Fazıl’ın Şiiri, Necip Fazıl Gerçeği, Rubaiyyat-ı Oğuz ve ‘Hikmet Burcu’ isimli eserleriyle, bir ‘Külliyat’ hacmini almış. Hocamızın, Türk Edebiyatına daha çok eserler vermesi için, sağlık, huzur, başarı ve ilham deryası içinde coşmasını temenni ediyorum.

Sayın Bekir Oğuzbaşaran gibi hocalarımız, bendenize göre ülkemizin son kuşak edebiyatçıları. Bundan dolayı edebiyata gönül vermiş, verecek olanlara. Hatta edebiyatın karanlık dehlizlerini ‘çıra far farı’ gibi aydınlatan münevver arayanlara, kılavuz olarak Kayseri’deki yaşayan adreslerden birinin, ‘Bekir Oğuzbaşaran’ olduğunu belirtmek isterim.

Bayraktaki yıldızım, hilalin hürmetine

Haramlardan kaçarım, helalin hürmetine

**

Güzelin avcısıyım, iyinin savcısıyım

Hakkın savaşçısıyım, Celal’in hürmetine (1)



Edebiyat dediğimiz camia ve bu alanda kalem oynatan her muharrir, mutlaka beslendiği membaı ile aşılanmıştır. Osmanlı Devleti’nin son kuşak münevverlerinin kokularını, günümüzde bulmak çok zor bir hadisedir.

Bundan dolayıdır ki, saf kelam cümleleri arayan edebiyat ruhları, payitaht şehir İstanbul’da kor halindeki demirin sertleşmiş çelik vaziyeti olan ‘milli harsı’ hocalarımıza aşılamışlardır. Sayın Bekir Oğuzbaşaran gibi hocalarımız ise, yazdıkları eserler ile bizlere aktarım sağlamışlar, halen de üstlendikleri vazifeyi, kendinden sonra gelecek kuşaklara aktarma çabası ve gayretindedirler.

Sayın Bekir Oğuzbaşaran Hocamız, mukim olduğu Kayseri için önemli bir kazançtır.

İlmini, ömrünü ve kazancını sevdiği şeylerle kazanan ve harcayan insanlar. Gelecek asırlara mazruf yazan hakikatlerdir. İşte Sayın Bekir Oğuzbaşaran, geleceğe yazdığı edebi mektuplar ile asırlar sonra da terennüm edileceklerdir.



Beni sevgiyle an diye

Tüm bulutlar yuvan diye

Göklerde dalgalan diye

Seni bayraklara yazdım… (2)



Edebiyata gönül vermiş genç kardeşlerime buradan seslenmek istiyorum.

Edebiyat ve Şiir konularında, Cumhuriyetin kuruluşundan bu zamana, kaliteli eserleri sahaflardan arayıp bulan; okudukları bu eserler ile zihnindeki kelime haznesini doldurup genişletmeye gayret gösteren her kardeşim. Mutlaka ’Bab-ı Ali’ kokusu almış, sohbetlerine katılmış, katılanları dinlemiş hocalarımızın tavsiyelerini dinlesinler. Göreceksiniz ki, gün olmuş tavsiye dinleyen sizler, tavsiye eden nakilci olmuşsunuz. Bu hal edebiyatımız için inanın çok önemli.

Ülkelerin hafızaları ‘edebiyat’tır. Hafızasız bir millet, her daim boynunda tasma taşıyan köleler topluluğudur. Edebiyatı ve San’at’ı milli olan toplumlar kendi kaderlerini kendileri tayin eden özgür ülkelerdir. Kadim ve asil tarihimiz ile edebiyatımız, bizlere ata yadigârı miraslardır. İnancımız gereği, milli birlikteliğimizin omurgasının güçlenmesi, hafızalı nesillerin yetiştirilmesi ‘edebi hafızanın’ nakliyle mümkündür.

Ancak nakli yapılan edebi ve san’at’sal tüm bilgiler, bir kurala, ilme, duyguya dayanmalıdır. Türk milletinden olmayan milletlerin nakilleri, milletimiz edebiyatının ve hafızasının içerisine yerleştirilmiş ifritler gibidir. Ne milletimizin bünyesine, ne de geleceğimizi tanzim edecek olan kuşaklarımıza faydası vardır. Sadece kendi edebiyatımızla mukayese için göz gezdirilmesi gereken malzemelerdir.

Aklıma gelmişken, geçmiş tarihlerden seslenen bir âlimimizin sözlerini nakil etmek isterim:

‘’Uzun ve kuvvetli tahlillere dayanmayan kolay terkipler, zahiren ne kadar parlak bir ilim cilası altında görünürse görünsün, kuvvetli bir tenkit karşısında derhal yıkılmaya mahkûmdurlar.’’ / Ord. Prof. Dr. Mehmed Fuad Köprülü (4 Aralık 1890- 28 Haziran 1966)

Yukarıda nakil ettiğim söz içerisinde hakikatin reçetesi verilmektedir. Bizden olmayan, içimize dâhil ettiğimiz edebi eserler, parlak ışıklarıyla cezbi bir vaziyet sergilemektedir. Lakin ‘Asyalı’ olan edebiyatımız, avamdan kurtulamayan yabancı edebiyatı tenkit ettiğinde, asıl hazinenin kendi sandığımızda olduğunun farkına varırız.

Velhasıl, tenkit ve mukayesenin de, bir izahı ve formülü bulunmaktadır. Bu formülün adresleri, son kuşak ediplerimizin vermiş olduğu eserlerin sayfalarında bulunmaktadır. Yazımın başında bahisle belirttiğim, Sayın Bekir Oğuzbaşaran Hocamızın eserleri, terkipleri bozan ve aslı işaret eden, ‘Edebi Reçeteleri’ içinde barındıran, hazine sandıklarının anahtarlarıdır.

Kendimizden olanın, içimizdeki hazinelerin farkına varmalıyız, farkları bizlere nakil edenleri ise can kulağı ile dinlemeliyiz.

-Türkistan Gazeli-

Türkistan’dan fışkırdı, dosdoğru yer Sayram’dır

Allah’tan milletime büyük lütuf, ikramdır



Hoca Ahmed Yesevi, o bir hikmet kaynağı

İlk mutasavvıflardan, sey ü sülüku tamdır



Yetişmiş dervişanı, kol kol Anadolu’ya

Göndermiş davet için, adam gibi adamdır



Müslüman olmamızda onun büyük payı var

İnandığı davası, tek İlahi Nizam’dır



Taptuk Emre ve Yunus, Hacı Bektaş-ı Veli

Ahi Evran, Mevlana, Şems ve Hacı Bayram’dır



Böyle bir ceddi olmak, herkese nasip olmaz

Aslan Baba müridi, Allah dostu atamdır



Somuncu Baba, Ak Şeyh, hep o koldan gelmekte

Tennuri ve Hulüsi, hepsi ruh akrabamdır



Bütün yollar Allah’a çıkmaktadır sonunda

Tersini söyleyenler, ins süretli yamyamdır



Oğuz, ana caddemiz Allah ve Resül yolu

Biz bu yolda ölsek de, yaşasak da ne gamdır… (3)

Yazımın sonuna yaklaşırken, edebiyatı ve şiiri sevenlere tavsiye edeceğim, bendenizin de kütüphanesinin mukimlerinden olan Sayın Bekir Oğuzbaşaran’ın, bütün eserlerini tavsiye ederim. Ayrıca edebiyat camiasıyla alakalı olarak kaleme aldığı, tavsiye niteliğindeki makalelerini de okunmasını öneririm.

Sözü Sayın Bekir Oğuzbaşaran’a bırakarak, Selam ve Saygılarımı iletiyorum.



-Hikmet Burcu-

Çıraklık, kalfalık, ustalık gibi…

Şehzade, Süleymaniye, Selimiye gibi…

Çocukluk, gençlik, olgunluk gibi…

Giriş, gelişme, sonuç gibi…

Cennet, Cehennem, Araf gibi…

Tohum, fidan, ağaç gibi…

Duygu, düşünce, hayal gibi…

Zaman, mekân, insan gibi…

Su, buz, buhar gibi…

Ses, şekil, mana gibi…

Şiir, nesir, mensur şiir gibi…



Necatigil’in de dediği gibi, şairliğin de üç devresi, üç burcu olduğuna inanıyorum; Gurbet burcu, hasret burcu, HİKMET BURCU… (4)



Emrah Bekçi

Araştırmacı / Yazar



Kaynakça:

1- Bekir Oğuzbaşaran, Hikmet Burcu, Romantik Kitap, Ocak 2015, s. 32, Hikmet Gazeli.

2- Bekir Oğuzbaşaran, Söz Demi, Romantik Kitap, Eylül 2013, s.17.

3- Bekir Oğuzbaşaran, Söz Demi, Romantik Kitap, Eylül 2013, s.106, Türkistan Gazeli.

4- Bekir Oğuzbaşaran, Hikmet Burcu, Romantik Kitap, Ocak 2015, Kitap Arka Kapak.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 36
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 484
Toplam Tekil 4066619
IP 13.59.243.194






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.502 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu