BASIN BÜLTENİ Özgürgün: "Kıbrıs Türk halkının eşitliği kabul edildiği gün Kıbrıs’ta anlaşma olur" - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Özgürgün: "Kıbrıs Türk halkının eşitliği kabul edildiği gün Kıbrıs’ta anlaşma olur"
Tarih: 18.05.2016 > Kaç kez okundu? 1163

Paylaş


Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs Türk halkını eşit ortak olarak kabul ettiği gün Kıbrıs'ta bir anlaşmanın olacağını vurguladı.

Özgürgün, hükümet olarak Cumhurbaşkanının yürüttüğü müzakerelere destek verdiklerini ve Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerini belirterek, "Eşitlik temelinde bir anlaşmaya hazırız, 2016 sonunda bir çözüme ulaşılmasını ümit ediyoruz ama Rum tarafının masadaki tutumuna baktığımda o umudu taşımıyorum" dedi.

Yılmaz Bora başkanlığındaki Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Yönetim Kurulu üyelerini kabulünde konuşan Başbakan Hüseyin Özgürgün sürecin yıllar boyudur sürdüğünü, Kıbrıs Türk halkının sesinin pek fazla duyulamadığını, çünkü Rum tarafının tanınmış olmanın avantajlarını kullandığını ifade ederek, "haklı mücadelemiz bitmeyecek, bu mücadele sonuna kadar sürdürülecek" dedi.

Kıbrıs Türk halkının eşit bir halk olduğunu, Rum halkından hiçbir eksiği olmadığını, ne bilgi deneyim ne de devlet yönetimi açısından hiçbir eksiğinin olmadığını ve eşitlik temelinde bir anlaşmaya hazır olduğunu belirten Özgürgün, "Rum tarafı Kıbrıs Türk halkını eşit görmüyor ama gördüğü gün sorun çözülür, eşitliğimiz kabul edildiği gün anlaşma olur" dedi.

BM parametrelerinin açık olduğunu; iki kesimli, iki kurucu devletin statüsünün kabul edilmesi halinde anlaşma olabileceğini, Cumhurbaşkanının dediği gibi 2016 yılı sonuna kadar bir çözümü eşitlik temelimde desteklediklerini ifade eden Özgürgün, "Bu çerçevede anlaşma olabilir ama yaklaşımlarını gördükçe o umudu taşımıyorum. Eşit ortak olarak görseler, Yunan adası olarak görmeseler, bu anlaşmayı yapsaydık" diye konuştu.

Özgürgün, Kıbrıs Türk halkının adada insanca eşit şekilde yaşama arzusunu ortaya koyduğunu ama Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına hep azınlık statüsü vererek kendilerini anlaşmaya koymak istediğini belirterek, "Eşit görse zaten anlaşma bugüne kadar olurdu, İki halk egemenliği 11 Şubat ortak açıklamada da var ama bu detaylar girince Rumlar bunu sulandırıyor. Hükümet olarak bir anlaşmaya, Cumhurbaşkanının masada eşitlik temelinde anavatan Türkiye ile birlikte götürdüğü sürece destek veriyoruz. Bu temelde 2016 sonunda çözüme ulaşılabilmesini temenni ediyoruz" şeklinde konuştu.

Yılmaz Bora da görüşmede yaptığı konuşmada, Kıbrıs'ta zor süreçlerden geçtiklerini, müzakere masasında Rumların Kıbrıs Türk halkını eşit taraf olarak görmemekte ısrar ettiğini, ayrıca "2016'da çözüm olacak" sözlerine inanmadıklarını söyledi.

Bora, Kıbrıs Türk halkının eşit olduğu ortaklıktan silah zoruyla dışlandığını, dünyanın da bunu görmemezlikten geldiğini ifade ederek, 48 yıldır görüşmelerin devam ettiğine ve bir sonuç alınamadığına işaret etti.

Rumların saldırıları ve zorlamasıyla Kıbrıs Türk halkının kuzeye göç ettiğini, Kıbrıs Türk halkının da mal ve değerlerini geride bırakarak buraya geldiğini ve buraları vatan yaptığını ifade eden Bora, "Tekrar göç edemeyiz, Rumların aramıza girmesini kabul edemeyiz. İki bölgelilik kaç kez teyit edildi ama masada buna uyulmak istenmiyor, silahlanmayı sürdürüyorlar ama sırf müzakereler devam etsin diye tepki koymuyoruz "dedi.

Bora, Hükümetten beklentilerinin; sürece sahip çıkması, birlik beraberlik içinde devletin tanınma süreci başlatması olduğunu söyledi.



Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Denktaş: “Avrupa Birliği bir bütün olarak samimi davranmıyor”



Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye karşı samimi davranmadığını belirtti.

"Türkiye'ye karşı samimi değiller. Açıkça niyetlerini ortaya koymuyorlar. Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılar ortada. Özellikle terörizm açısından buna karşı bir önlem almak zorunda Türkiye. Avrupa Birliği bu anlamda katkı koyacağına, yardımcı olacağına Türkiye'nin elini kolunu bağlayarak bir sonuç almaya çalışıyor. Bunlar samimi yaklaşımlar değil” diye konuşan Denktaş, AA muhabirine gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

AB'nin Türkiye’nin önüne başka hiçbir ülke için öne sürülmemiş şartlar getirdiğine işaret eden Denktaş, şunları kaydetti:

"Bunlar aslında çıkıp ifade etseler açıkça 'Siz çok büyük bir ülkesiniz, AB üyesi olduğunuz anda parlamentoda en kalabalık ikinci güç haline geleceksiniz. Büyük bir tarım ülkesisiniz, büyük bir süspansiyon gerekir tarımınızı devam ettirmek için. Bunları biz kaldıramayız.' deseler, açıkça çok daha samimi olacaklar ama işte bu tür koşullar ile ipe mum sermeye çalışıyorlar. Türkiye’nin kendileri için bir tehdit değil bir fırsat olduğunu anlasalar zaten çok daha rahat çözüme ulaşacağız. Avrupa Birliği bir bütün olarak Türkiye'ye samimi davranmıyor. Türkiye'ye karşı samimi değiller. Açıkça niyetlerini ortaya koymuyorlar. Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılar ortada. Özellikle, terörizm açısından buna karşı bir önlem almak zorunda Türkiye. Avrupa Birliği bu anlamda katkı koyacağına, yardımcı olacağına Türkiye'nin elini kolunu bağlayarak, bir sonuç almaya çalışıyor. Bunlar samimi yaklaşımlar değil."

Denktaş, son bir yıldır devam eden Kıbrıs müzakerelerinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile ters düşmelerinin mümkün olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halk tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanı masada samimiyetle bir çözüm arayışı içerisinde. Biz buna ancak destek veririz.

Cumhurbaşkanı'na şu anda destek vermemiz, masadaki görüşmeleri sürdürmemiz bir referandum aşamasında bizim kararımızı olumlu ya da olumsuz yönde etkilemez. O başka bir şeydir. Çıkacak metni ortaya çıkarma sorumluluğu Cumhurbaşkanı'nda ve ekibindedir. Metin ortaya çıktığında artık sorumluluk bizde ve halkımızdadır. O aşamaya geldiğinde değerlendireceğiz. Cumhurbaşkanımızın hassasiyetini takdirle karşılıyorum. Yani teslim oluyor demiyoruz ama belli ki hassasiyet ölçütü açısından biraz daha yumuşak davranıyor veya davranmak durumunda kalıyor. Neticede ne çıkacak göreceğiz. Birleşebilme ümidiyle yapılan bir görüşme var. Siz vatandaşınızı Kıbrıslı Türk’e karşı kışkırtarak seçim kazanırsanız, olası bir referandumda her iki taraftan şu veya bu nedenle 'Evet' çıkarsa, bu bize karşı kışkırttığınız halk ile bizim kaynaşmamız bir o kadar zor olacaktır."

Serdar Denktaş, Rum tarafından "Türkiye'nin 17 milyar alacağını silmezse çözüm olmaz." gibi açıklamalar geldiğine değinerek, şunları dile getirdi:

"Türkiye sileceğim derse siler, ama niye silsin ki. 1963'ten itibaren Türkiye Kıbrıs Türküne yardımcı olmak zorunda kaldı. Türkiye 75 sente muhtaç olduğu dönemde dahi Kıbrıs'a yardımını, Kıbrıslı Türk’e yardımını esirgemedi. Türkiye'nin burada yaptığı yollar var, elektrik var, su var, bir sürü altyapı yatırımları var. Rumların ve Yunanistan’ın girişimi nedeniyle adada sorun çıkmasaydı bütün bu yatırımları Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yapmış olması gerektiğini göz önünde bulundurursak, bunun bir karşılığı olmalı. Gerçekten yaşanabilir bir çözüm bulunduğunda Türkiye der ki 'Ben güçlü bir devletim, helal olsun kalsın bu yatırımlar'. Bunu görüşmeci sıfatını taşıyan bir kişi çıkıp 'Kıbrıslı Türklerin bu kadar borcu var, Türkiye'ye onun için bu ödenmez ise çözümün yaşaması zorlanır.' gibi bir laf ederse dönüp bir Kıbrıslı Türk olarak ben de sana derim ki '25 milyar avro borcun var Dünya Bankası'na ve IMF'ye, o ödenmez ise çözüm zorlanır.' Yani bunu karşılıklı atışma noktasına getirmemeleri lazım, yapacakları beyanlara dikkat etmeleri lazım."

Başbakan Yardımcısı Denktaş, bir önceki hükümette Türkiye’den KKTC’ye gelecek suyun vatandaşlarla buluşması için "gereksiz yere zaman kaybedildiğini" belirterek, yaz aylarının başlayacağı bir dönemde hala daha ne tarıma ne evlere suyun gönderilebildiğini söyledi.

Gazimağusa'nın 20-25 gündür susuz olduğunu, Lefkoşa'ya da dört günde bir su verilebildiğini dile getiren Denktaş, suyu halka verebilmek için bir uğraş içerisinde olduklarını, gelecek aydan itibaren evlere su sağlayabileceklerini kaydetti.

Hükümetin önceliklerinden birisinin sudan sonra Türkiye'den KKTC'ye elektrik bağlanması da olduğunu ifade eden Denktaş, böylelikle KKTC'nin ucuz ve kaliteli elektrik alma imkanının doğacağını bildirdi.

Denktaş, bunun için 1 ila 2 yıla ihtiyaç olduğunu anlatarak, "Protokolü süratle imzalama taraftarıdır hükümetimiz. Başbakan, Türkiye'deki yeni başbakanla görüştükten sonra herhalde bu konuda da bir protokol imzalamış oluruz." diye konuştu.

Türkiye ile KKTC arasındaki Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü'nü kendi içlerinde değerlendirdiklerini aktaran Denktaş, protokol üzerinde bir takım düzenlemeler yaptıklarını ve Ankara'ya ulaştırdıklarını, Türkiye’deki yeni hükümet kurulmadan önce bir anlaşmaya varmayı düşündüklerini sözlerine ekledi.



Çavuşoğlu, Eroğlu ile görüştü



İslam İşbirliği Teşkilatı 3. Sudan Sorumlu Bakanlar Konferansı için İstanbul’da bulunan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Türkiye Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile görüştü.

İki bakan, “su temin projesinin geldiği aşama ve bundan sonra yapılması gerekenleri” ele aldı.

Çavuşoğlu görüşmede, TC’den adaya ulaşan suyun borulara verildiğini belirterek, bu suyun bir an önce vatandaşa ulaştırılması için üzerlerine düşen çalışmaları hızla sonuçlandıracaklarını vurguladı.

Çavuşoğlu, “iki ülke arasında gerçekleştirilecek temaslarla konunun sonuçlandırılması gerekliliğine” vurgu yaptı.

Eroğlu ise, “suyun Kıbrıs’a ulaştırılması için meşakkatli bir süreç yaşandığını” belirterek, suyun artık çeşmelerden akması ve Kıbrıs Türk halkı tarafından kullanılmasını arzu ettiklerini söyledi.

İİT 3. Sudan Sorumlu Bakanlar Konferansı’nın açılış oturumuna da katılan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu bugün İİT üyelerine hitaben bir konuşma yapacak.



Anastasiadis seçim sonrası yoğunlaşma bekliyor



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin Güney Kıbrıs’taki seçim sürecinin ardından yoğunluk kazanmasını beklediğini açıkladı.

Rum Simerini gazetesi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Rum Sanayi ve İşadamları Derneği (OEB) tarafından düzenlenen geceye katıldığını, yaptığı konuşmada Kıbrıs sorunu ve ekonomi konularına değindiğini yazdı.

Habere göre Anastasiadis konuşmasında, Güney Kıbrıs’ta bu Pazar gerçekleştirilecek milletvekilliği seçimlerini takip eden haftalarda müzakere sürecinin yoğunlaşmasını beklediğini belirterek kendilerinin iyi niyet içerisinde bu süreci devam ettirmeye kararlı olduklarını, Türkiye’nin de aynı iyi niyeti göstereceğine inanmayı istediğini ifade etti.

Anastasiadis: “Müzakere masasına tüm konuları koyduk ve yakın zamanda müzakerelerin gidişatına dair daha net bir görüntü elde edeceğimizi umuyorum. Karşılaştığımız zorluklara rağmen sorunun çözümü için şu andaki dönemde iyi bir fırsatın olduğuna inandığım için temkinli iyimserliğimi sürdürüyorum” şeklinde konuştu.

Anastasiadis konuşmasında ayrıca Güney Kıbrıs’taki ekonomik gelişmeler ve hükümetinin gerçekleştirdiği icraatlara da değindi.



Anastasiadis, Erotokritu davasında ifade verecek



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, rüşvet ve yolsuzlukla suçlanan Başsavcı Yardımcısı Rikkos Erotokritu davasında ifade vermek için 1 Haziran tarihinde mahkeme önüne çıkacağı belirtildi.

Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Politis gazetesi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, 1 Haziran tarihinde saat 08.30’da Güney Lefkoşa’daki Ağır Ceza Mahkemesi’nde bulunmasının gerektiğini yazdı.

Gazete haberinde ayrıca Anastasiadis’in mahkemeye gelmemesi durumunda hakkında tutuklama emrinin çıkarılabileceğini de yazdı.

Rum Haravgi gazetesi Anastasiadis’in, Rikkos Erotokritu’nun savunma tanığı olarak ifade vermek istediğini belirtti.



Bosna Hersek’e bağlı Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Güney’de



Bosna Hersek’e bağlı Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milorad Dodik’in Güney Kıbrıs’ta bulunduğu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e Bosna-Hersek devletinin işleyişi hakkında bilgi verdiği bildirildi.

Rum Fileleftheros, “Yoğun Anlaşmazlıkları Olan Karmaşık Devlet... Bosna Hersek Sırbistan Cumhuriyeti Başkanı Anastasiadis’e Bilgi Verdi” başlıklı haberinde Dodik’in ziyaretinin, EDEK Başkanı Marinos Sizopulos’un iki ay önceki ziyaretine iade niteliğinde olduğunu ve Anastasiadis’le görüşmeye Sizopulos’un da katıldığını yazdı.

Habere göre Dodik görüşme sonrasında yaptığı açıklamada Kıbrıs’taki durum ile Bosna-Hersek Sırplarının karşı karşıya olduğu durum arasında benzerlik olduğunu belirterek “Anlaşıldığı kadarıyla burada Kıbrıs’ta, bir ülkede iki topluma dayalı yeni bir anlaşmayla ilgili bir plan var. Deneyimimiz, bu sistemin karmaşık ve süratli olması gereken karar alımlarını geciktirdiğini gösteriyor” dedi.

Anastasiadis’e Türkiye’nin Bosna-Hersek’teki varlığıyla ilgili de bilgi verdiğini anlatan Dodik “Tek bir tarafa destek veriyor bu da ülkede karar alınmasını zorlaştırıyor” dedi. Dodik özetle şunları ekledi:

“Bosna-Hersek yeniden birleşmiş ve barış içerisinde bir ülke olsa da, çeşitli toplumlar arasında zihniyet ve istekler açısından çok yoğun anlaşmazlıklar olan karmaşık bir devlettir. Bu da devletin işleyişini çok zorlaştırıyor. Ülkede karar almak ve uzlaşmak zordur. Bu, yabancıların daha çok müdahalesine yol açıyor, bu da devletin işleyişini ekstradan ağırlaştırıyor.”

Habere göre Marinos Sizopulos da “Sayın Dodik Başkan Anastasiadis’e, uygulanan karmaşık sistem nedeniyle Bosna-Hersek’in işleyişindeki büyük sorunları açıkça ve eksiksiz anlattı. Çeşitli milletler arasındaki anlaşmazlık nedeniyle devlet verimli işleyemiyor, kalkınma olanağı yok ve hâkim olan barışa rağmen sorunlar devam ediyor” dedi, şunları da ekledi:

“Anlaşılabileceği gibi bütün bu unsurlar, Kıbrıs sorununa demokratik, sürdürülebilir ve işleyebilir çözüm çabaları çerçevesinde Başkan Anastasiadis, hükümet ve siyasi güçlerimiz tarafından en iyi şekilde değerlendirilmeli ki ülkemizin iyiliği, halkımızın geleceği, bugünkü ve gelecek nesillerin güvenliği için bu sorunlardan kaçabilelim.”

Gazete Anastasiadis ile görüşmesinde özellikle ekonomik alanda ikili işbirliğine dair görüş alış verişinde bulunan Dodik’in, farmakoloji ve madencilik alanlarından Rum yatırımcılarla görüşmeler yaptığını, bugün de Bosna Hersek’e yatırım olanakları hakkında bilgilendirme görüşmelerine devam edeceğini yazdı.

Gazeteye göre EDEK’in davetlisi olarak Güney’de bulunan Dodik Anastasiadis dışında Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos’la da görüştü.

Rum Politis “EDEK... Bosna’yla İlgili Belgesel” başlıklı haberinde Sizopulos’un Bosna –Hersek’e bağlı Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik –Anastasiadis görüşmesinin ardından Dodik’in, EDEK’in resmi davetlisi olarak, iki ay önce EDEK’in bölgeye yaptığı ziyarete iade maksadıyla Güney’de bulunduğunu açıkladığını yazdı.

Habere göre EDEK’in gerek Bosna-Hersek’e bağlı Sırbistan Cumhuriyeti’nde, gerek Balkanlar’daki ve Rusya’daki siyasi partilerle temaslarına devam edeceğini açıklayan Sizopulos “Temaslarımız, Türk yayılmacı politikasını sınırlandırmak isteyen bütün güçlerle sıkı işbirliği perspektifi taşıyacak. Bosna Hersek’e bağlı Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği üzere Türkiye’nin müdahaleleri çok şiddetli ve baskıcıdır. Özellikle Müslümanların, Bosna-Hersek’teki diğer iki toplum aleyhine güçlenmesini istiyor” dedi.

Haberde Rum halkının iki bölgeli iki toplumlu federasyon hakkında “bilgilendirilmesi” maksadıyla EDEK’in resmi internet sayfasında (www.edek.org.cy) ve partinin sosyal medyadaki hesaplarında 1995 Daydon anlaşmasıyla Bosna-Hersek’te “dayatılan” ve “Kıbrıs’ta da dayatılmaya çalışılan tıpatıp aynı çözüm modelinin” sonuçlarının açıkça görüldüğü 12 dakikalık bir belgesel yayınlanmakta olduğu da öne sürüldü.



Hellimin yazdan önce tescili zor



Güney Kıbrıs’ın, hellimin Menşe Korumalı Ürün olarak tescil edilmesiyle ilgili itirazlar konusunda yaptığı çalışmayı tamamlayabilmesi için, Avrupa Komisyonu’ndan bir ay daha süre tanımasını isteyeceği bildirildi.

Rum Politis gazetesi, edindiği bilgilere dayanarak, uzatma talebiyle ilgili prosedürün halihazırda tamamlandığını yazdı.

Haberde, uzatma talebinin onaylanması halinde, hellimin tescilinin yaz aylarından önce olmayacağı kaydedildi.



Cumhurbaşkanlığı, motosikletli Rumların Kıbrıslı Türklere saldırılarını kınadı



Cumhurbaşkanlığı, Güney Lefkoşa’da hafta sonu meydana gelen olayda, motosikletli Rumların 3 Kıbrıslı Türk’e saldırısını kınadı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu konuyla ilgili açıklamasında, “Suçluların yakalanmaları, cezalandırılmaları ve zararın karşılanması talebiyle konu Anastasiadis’e aktarıldı” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan alınan talimatla suçluların bir an önce yakalanmaları, en etkin cezaya çarptırılmaları ve 3 Kıbrıslı Türk yurttaşına verilen zararın karşılanması talebiyle konunun Rum Müzakereci Mavroyiannis aracılığıyla Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’e aktarıldığını bildiren Burcu, bu üzücü olayın o bölgede ilk olmadığı, sık sık tekrarlandığı anımsatıldı.

Açıklamada, şunlar ifade edildi:

“Geçtiğimiz pazar günü saat 15.30 sıralarında Güney Lefkoşa’ya geçen üç yurttaşımız en kalabalık caddelerden birinde arabayla seyahat ederken, trafik ışıklarında önleri motosikletliler tarafından kesilerek ellerinde Yunan ve APOEL bayrakları taşıyan bazı Rumların saldırısına uğradı.

Anımsanacağı üzere, geçmişte de bu gibi benzer kabul edilemez olaylar yaşanmıştı. Suçluların bir an önce yakalanmaları, en etkin cezaya çarptırılmaları ve yurttaşlarımıza verilen zararın derhal karşılanması talebiyle Cumhurbaşkanımızdan aldığımız talimatla Rum Müzakereci Mavroyiannis aracılığıyla konuyu Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’e aktardık. Kendileri, bu olayın sadece Kıbrıslı Türkler’e karşı yapılmadığını, benzer saldırıların Omonia taraftarı olan dört-beş arabaya daha yapıldığını, fakat Kıbrıslı Türk yurttaşlarımıza yapılan zararların karşılanması ve hukuklarının korunması için ellerinden gelen azami çabayı göstereceklerini bize duyurdular.

Bu üzücü olaylar o bölgede ilk defa yer almıyor. Maalesef sık sık tekrarlanıyor. Kıbrıs Rum Yönetimi’nden beklentimiz bu olayların tekrarının önlenmesi, faillerinin yakalanması, en etkin cezaya çarptırılmaları ve ister Omonia taraftarı ister Kıbrıslı Türk olsun herkesin zarar ziyanının karşılanması ve hukuklarının korunmasıdır.

Birbirimizi düşmanlar olarak değil, geleceğin ortakları olarak görme perspektifiyle, müzakereler yoluyla ortak bir geleceği oluşturmaya çalıştığımız bugünlerde, sürece ve karşılıklı güven duygusuna zarar veren bu saldırıyı kınar, böylesi kabul edilemez eylemlerin her iki tarafça da en üst seviyede kınanması gerektiğine inanırız.”



APOEL taraftarlarının saldırısına uğrayan Can Kürşat Rum polisine şikayette bulundu



Arkadaşlarıyla birlikte Lefkoşa’nın Rum kesiminde APOEL taraftarlarının saldırısına uğrayan Can Kürşat, Likavitu’daki polis karakoluna giderek şikayetçi oldu.

Rum Politis gazetesi, “Kıbrıslı Türklere Saldırı… Polisin Elinde, APOEL Taraftarları Aleyhine Şikayet Var” başlıklı haberinde adını vermeyip sadece Kıbrıslı Türk diye tarif ettiği Kürşat’ın, Pazar günü öğleden sonra Makarios Caddesi üzerinde seyir halinde olan aracının APOEL’li taraftarların saldırısına uğraması ve araçtaki diğer arkadaşlarıyla birlikte yaşadığı mağduriyet nedeniyle şikayetçi olduğunu yazdı.

Kürşat’ın, arkadaşlarıyla birlikte Ay. Napa’ya giderken Makarios Caddesi’nde trafik ışıklarında durduğu sırada final maçı için GSP stadına gitmekte olan APOEL taraftarlarının, KKTC plakalı aracı fark edip demir, levye, tekme ve yumruklarla saldırdıklarına dair ifadesinden alıntılar yapan gazete, Kürşat’a ait aracın saldırı sonrası çekilmiş hasarlı fotoğrafını yayınladı.

Araçtaki zararla ilgili “en muhafazakar değerlendirmeye göre zarar 500 Euro’nun üzerinde” görüşüne yer veren gazete “Yeni vukuat, bazı akılsızların ırkçı davranışlarını doğruluyor. Dahası Kıbrıslı Türkler şikayetlerinde saldırgan taraftarların arabanın plakasını işaret ederek Rumca olarak ‘Türktürler’ diye bağırdıklarını söylediler. Önceki günkü vukuat, bir avuç aşırı fanatiğin daha önce yaptığı ve bütün Kıbrıs Rum toplumunu lekeleyen vukuatlara ilave oldu” ifadesine yer verdi.



Güney Kıbrıs’ta işsiz sayısı 50 bin



Güney Kıbrıs’ta yaklaşık 50 bin kayıtlı işsiz bulunduğu, ancak çalışma piyasasındaki boş kadro oranının yüzde 0,7 olduğu bildirildi.

Rum Haravgi gazetesi, Avrupa İstatistik Dairesi Eurostat’ın verilerine dayanarak, Güney Kıbrıs’taki boş kadro oranının, Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında en düşük dördüncü oran olduğunu yazdı.

Gazete, bir diğer haberinde ise, Güney Kıbrıs’ta hazinenin, 2016 yılı Ocak-Mart ayları arasında 147,2 milyon Euro faiz dışı fazla verdiğini yazdı.

Haberde, gelirlerin geçen yıla kıyasla yüzde 8,4 oranında artış, giderlerin de yüzde 2,7 oranında azalma gösterdiği belirtildi.









Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram













Dışişleri Bakanlığı











Facebook





Twitter





YouTube





Websitesi













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio_news@kktcenf.org

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 42
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 14
Toplam Tekil 4076743
IP 3.21.100.34






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.311 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu