Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, su konusunda, fiyat belirleme kriterlerinin ne olacağının önemli olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu, bakanlık olarak bu konudaki çalışmalarını tamamladıklarını; Türkiye ile yapacakları istişareler sonrasında fiyatın netleşeceğini dile getirdi.

Çavuşoğlu, BRT’de katıldığı Yeni Gün Haber programında su konusu ve tarım sektörüyle ilgili gündemdeki konuları değerlendirdi.

Türkiye’den gelen suyun fiyatının makul bir fiyat olması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, fiyat belirleme kriterlerinin ne olacağının önemli olduğunu vurguladı.

Bakan Çavuşoğlu, TC’den KKTC’ye gelen su ile ilgili çalışmalarını anlattığı programda, su konusunda bakanlık olarak oluşturdukları su komitesiyle birlikte yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını ve hazırlıkların büyük bir bölümünü tamamladıklarını ifade etti.

Bakan Çavuşoğlu, suyun 15 Mayıs’ta verileceği ile ilgili ortaya koyduğu hedefin aksadığı yönündeki yorumlara katılmadığını belirttiği konuşmasında, bu tarih öncesinde suyun borulara verilmiş olduğunu ve isale hattı geçen her yere ulaşabilecek durumda olduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, teknik bir sıkıntı olmamasına karşın, Türkiye’de siyasi değişiklikle birlikte, ekonomik protokolün de aksamasına bağlı olarak bir gecikme yaşandığını dile getirdi.

Çavuşoğlu, bu noktada fiyatın belirlenmesi gerekliliğine değinerek, bakanlık olarak bu konudaki çalışmaların tamamlanmış olduğunu, Türkiye ile yapacakları istişareler sonrasında fiyatın netleşeceğini dile getirdi.

“Önemli olan fiyat değil, fiyat belirleme kriterleridir” diyen Çavuşoğlu, Belediyeler ile gerçekleştirdikleri geniş kapsamlı toplantıda bu konunun da değerlendirildiğini, belediyelerle ayrı düşülen bir nokta bulunmadığını vurguladı.

Türkiye’den gelen suyun tarımsal amaçlı kullanılacak kısmı ile ilgili açıklamalarda da bulunan Çavuşoğlu, tarımda kullanılacak 35-40 milyon metreküplük su için ikinci bir hat çekileceğini, bunun için de yeni bir ihaleye çıkılacağını anlattı.

Çavuşoğlu, bunun yanında Türkiye’den gelen suyun, kullanım suyu olarak kullanılacak kısmının da kullanım sonrası arıtılıp tarımda yeniden değerlendirilmesinin de gündemde bulunduğunu kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu, isale hattının ulaştığı her noktaya resmikabulün 1 Ağustos olmasına karşın suyun en geç 1 Temmuz’da her noktaya ulaştırılması yönünde bir hedef de belirlediklerini dile getirerek, bu yönde çalışmaların sürdüğünü söyledi.



Çavuşoğlu, İİT 3. Sudan Sorumlu Bakanlar Konferansı’na katılmak üzere İstanbul’a gidecek



Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, TC Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun daveti üzerine, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 3. Sudan Sorumlu Bakanlar Konferansı’na katılmak üzere İstanbul’a gidiyor.

36 ülkeden 26 bakanın katılımıyla gerçekleştirilecek konferansta Çavuşoğlu İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülke temsilcilerine hitaben bir de konuşma yapacak.



Hristodulidis: “Nasıl ilerleyeceklerine liderler karar verecek”



Rum Fileleftheros gazetesine göre Rum Hükümeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis ise önceki gün yaptığı açıklamada, liderlerin 27 Mayıs’ta gerçekleştirecekleri bir sonraki görüşmelerinde, sürecin tamamının nasıl ilerleyeceğine karar vereceklerini söyledi.

Hristodulidis, o zamana kadar iki tarafın müzakerecilerinin haftada 3 veya 4 kez görüşeceklerini ve bu görüşmeler esnasında bugüne kadar ele alınmış olan dört başlıkla (AB, Ekonomi, Mülkiyet ve Yönetim) ilgili konuların görüşüleceğini söyledi.

Gazeteye göre Hristodulidis devamla “Bunların çok önemli başlıklar olduğunu söylemek istiyorum, çünkü hükümete Yönetim ve Mülkiyet başlıklarının güya önemli olmadığına dair eleştiriler yöneltildi. Hiçbir şekilde bu geçerli değildir. Örneğin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamından söz ediyoruz. Yönetim başlığı bu çok önemli boyutla ilgilidir. Her halükarda, bizim için Kıbrıs sorununun bütün başlıkları önemlidir ve liderlerin 27 Mayıs’ta yapacakları görüşmeye kadar ortamın nasıl şekilleneceğini göreceğiz. İki lider de bu doğrultuda sürecin tamamının nasıl ilerleyeceğine karar verecek.”



Rum partilerden liderlerin ortak açıklamasına yorum



Rum Fileleftheros gazetesi, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, yıldönümü açıklamasını Güney Kıbrıs’taki Genel Seçimlere bir hafta kala yaptığına işaret ederek, bu konuda partilerden beklenen yorumlar geldiğinden söz etti.

Gazete Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in yapmaya çalıştığı izahatların bile, Anastasiadis-Akıncı görüşmelerine birçok ihtiyatla yaklaşan siyasi güçleri ikna edemediğini belirtti.

Habere göre Kasulidis, Kıbrıs’taki iki toplum liderinin yaptığı açıklamanın anlamının, görüşmelerin, her iki toplumun da yararına olacak, kazanan ve kaybedenin olmayacağı Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik arzu ilkesine dayandığı şekilde olduğunu söyledi.

Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, ortak açıklamanın, son bir yıl içerisinde gösterilen çabanın bir yansıması olduğunu belirtti.

DİSİ Başkanı Averof Neofitu, olumlu bir açıklama ve olumlu bir girişimin söz konusu olduğunu ifade etti. Neofitu, Anastasiadis’e bu zorlu çabada desteğini de belirtti.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, iki liderin ortak açıklamasının doğru bir yönde olduğu değerlendirmesinde bulunarak, açıklamada söylenilenlerin müzakereler masasında ete kemiğe bürünmesinin istendiğini söyledi.

Türk tarafının, Kıbrıslı Rumların temel endişelerinin karşılanmaması durumunda anlaşmaya varmayacaklarını anlaması umudunu taşıdıklarını da belirten Kiprianu, kendilerinin, Kıbrıs sorununda çözümle ilgili anlaşmaya varılan ilkelere dayanarak, Kıbrıslı Türklerin endişelerini göz önünde bulundurmaya hazır olduklarını ifade etti.

Rum Simerini gazetesine göre, DİKO Başkanı Nikos Papadopulos, Anastasiadis’i karartma uygulamak ve gizli diplomasi yapmakla eleştirirken, Annan Planı’nın yeniden getirilmesini müzakere ettiği için halkı bilgilendirmekten korktuğunu da savundu.

Papadopulos, niyet açıklamalarının değil, nelerin tartışıldığı ve eğer varsa görüş birliklerinin neler olduğunda dair açıklama yapılmasının istendiğini vurguladı.

EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, son anda gafil avlanmamak için Anastasiadis’ten görüş birliği ve uzlaşı olarak kabul edilenler hakkında bilgilendirme istedi.

Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, açıklamanın hedefinin görüşmelerdeki “sözde iyi atmosferin” muhafaza edilmesi şekilde olduğunu savundu. Lillikas, Anastasiadis’in gerçek sorunları ve Türk uzlaşmazlığını halı altına saklamasının, Kıbrıs sorununun çözümüne hizmet etmediğini de ileri sürdü.

Öte yandan, BM Güvenlik Konseyi daimi üye ülkelerinin Güney Kıbrıs’ta görev yapan bazı Büyükelçilerinin Akıncı ile Anastasiadis’in çabalarına destek verici açıklamalarda bulunduklarını belirtti.

ABD’nin Güney Kıbrıs Büyükelçisi Kathleen Ann Doherty, Akıncı-Anastasiadis görüşmelerinin birinci yılını tamamlaması dolayısıyla yaptığı açıklamada, ülkesinin, iki toplum liderini takdir ettiğini belirterek, liderleri, adil ve bütünlüklü bir çözüm için çalışan vizyon sahibi kişiler olarak niteledi.

ABD’nin, iki kesimli, iki toplumlu federasyon çerçevesinde bir çözüme tam destek verdiğini de belirten Doherty, çözümden sadece Kıbrıslıların –siyasi ve ekonomik– kazançlar elde etmeyeceğini, Kıbrıs’ın barışçıl yeniden birleşmesinin adanın ötesine de yansımalarının olacağını ifade etti.

Rusya’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Stanislav Osadchiy, 2015 yılında iki toplum lideri adanın yeniden birleşmesine yönelik umudu canlandırmayı başardığında, iki toplumlu diyaloğun yeniden başlamasını memnuniyetle karşılamış olduğunu anımsattı.

Ülkesinin her zaman, Kıbrıs sorununda BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde adil ve bütünlüklü bir çözümün olmasını desteklediğini ifade eden Osadchiy, Andreas Mavroyanis ve Özdil Nami himayesindeki müzakere gruplarının çalışması neticesinde tarafların, geçen yıl içerisinde müzakere gündeminin birçok önemli boyutu üzerinde önemli ilerleme sağlanmasında başarıya ulaştığını belirtti.

İngiliz Yüksek Komiseri Damian Roderick Todd, bir yıl önce müzakerelerin yeniden başlamasıyla iki liderin, Kıbrıs sorununda bütünlüklü bir çözüme ilişkin yeni bir umut ve momentum yarattığını belirtti.

Todd, İngiltere Hükümeti’nin, çözümün Kıbrıs’ın güvenliği, ekonomisi, Kıbrıslılar ve bölgeye net kazanç getireceğine dair inancını da dile getirdi.

Fransa’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Rene Troccaz ise, adanın yeniden birleşmesine yönelik ülkesinin desteğini tekrarken, iki toplum lideri himayesindeki müzakerelerin başarıyla tamamlanacağı umudu taşıdığını belirtti.



Anketlere göre sandıktan DİSİ birinci, AKEL ikinci parti olarak çıkacak



Güney Kıbrıs, 22 Mayıs’ta milletvekilliği seçimleri için sandık başına gidecek.

Meclis’teki 56 sandalye için 494 adayın yarışacağı seçimde, bin 200 merkezde toplam 542 bin 915 kayıtlı seçmenin oy kullanması bekleniyor.

Seçimde, aralarında DİSİ, DİKO, EDEK, AKEL, Vatandaşlar İttifakı, Ekologlar ve Vatandaşlar İşbirliği, EVROKO-Dayanışma Hareketi ve ELAM’ın bulunduğu toplam 12 parti ya da ittifak yer alıyor.

Bir siyasi partinin meclise girebilmesi için, 5 yılda bir yapılan seçimlerde en az yüzde 3.6 oy alması gerekiyor. Seçim barajı, Kasım 2015’de yapılan yasa değişikliğiyle yüzde 1.8’den 3.6’ya yükseltildi.

Başkanlık sisteminin bulunduğu Güney Kıbrıs’ta meclis için en son Mayıs 2011’de seçim yapılmıştı.

Seçimden yüzde 34,27 oy oranıyla birinci çıkan DİSİ 56 sandalyenin 20'sini kazanırken, yüzde 32.67 oy alan AKEL 19, DİKO 9, EDEK 5, EURO.KO 2, Ekologlar ve Çevreciler Hareketi de 1 sandalye kazanmıştı.

Başkanlık için ise en son Şubat 2013’te seçim yapılmış ve başkanlığa DİSİ’nin adayı Nikos Anastasiadis seçilmişti.

Güney Kıbrıs’taki kayıtlı 542 bin 915 seçmenin 620 tanesi Kıbrıslı Türk. Seçimlerde Girne ve Karpaz’da yaşayan 271 seçmen de oy kullanacak.

Lefkoşa’da 193 bin 192, Limasol’da 111 bin 810, “Mağusa” için 110 bin 879, Larnaka’da 56 bin 27, Baf’ta 42 bin 428 ve “Girne” için 28 bin 579 kayıtlı seçmen bulunuyor.

Seçim sandıklarının 429’u Lefkoşa’da, 331’i Limasol’da, 51’i Mağusa’da, 186’sı Larnaka’da, 129’u Baf’ta ve 10 tanesi de yurt dışında kurulacak.

Maronit ve Latin temsilcilerin seçimi için ise 13 ayrı seçim sandığı oluşturulacak.

Güney Kıbrıs’ta 22 Mayıs’ta yapılacak milletvekilliği seçimlerinde 56 sandalye için rekor sayılabilecek 494 aday yarışacak.

Lefkoşa’nın 20 sandalyesi için 180, Limasol’un 12 sandalyesi için 106, Larnaka’nın 6 sandalyesi için 51, Baf’ın 4 sandalyesi için 29, “Mağusa”nın 11 sandalyesi için 89 ve “Girne”nin 3 sandalyesi için 29 aday başvurdu.

Milletvekili adaylarının yüzde 78.14’ü erkek, yüzde 21.86’sı ise kadın.

2016 seçimlerinde 494 olan aday sayısı 2011’de 412’ydi.

Güney Kıbrıs’ta yapılan kamuoyu yoklamalarında seçimin galibi Averof Neofitu’nun başkanı olduğu DİSİ çıkıyor. DİSİ, ilk anketlerde yüzde 20 olan oy oranını mayıs ayında yüzde 24’e yükseltti. DİSİ’yi takip eden AKEL ise ilk ankette yüzde 15 olan oyunu yüzde 20’ye çıkardı.

Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Katkimerini’nin gerçekleştirdiği son ankete göre DİSİ yüzde 24.3, AKEL yüzde 19.7, DİKO yüzde 10.6, Dayanışma Hareketi yüzde 4.5, EDEK ve Vatandaşlar Hareketi yüzde 4.4, Çevreciler yüzde 3.9, ve ELAM yüzde 2,6 oy alacak.

Rum televizyonu RIK’in yaptırdığı ankete göre, parti başkanlarının popülaritesinde ilk sırada yüzde 54 oranıyla Çevreciler Başkanı Yorgos Perdikis bulunuyor. İkinci sırayı yüzde 53 ile Dayanışma Hareketi Başkanı Eleni Theoharus’un aldığı ankete göre Theoharus’u yüzde 46 ile DİSİ Başkanı Averof Neofitu, yüzde 35 ile DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, yüzde 34 ile AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, yüzde 33 ile Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, yüzde 21 ile EDEK Başkanı Marinos Sizopulos izliyor. ELAM Başkanı Hristos Hristu ise yüzde 10 orana sahip oldu.

Bu arada son anketlere göre, 12 parti ve ittifakın yarışacağı seçimlerde 7 parti meclise girmeyi başaracak.

Seçim barajını, DİSİ ve AKEL’in yanısıra, DİKO, Vatandaşlar İttifakı, EDEK, Ekologlar ve EVRO.KO-Dayanışma Hareketi’nin aşması bekleniyor.

Anketlere göre, 2008’de faaliyet göstermeye başlayan ve ilk kez 2011’de seçime giren aşırı sağ eğilimli ve ırkçı ELAM, oyunu artıracak ancak meclise giremeyecek.

2011’deki seçimlerde 4 bin 359 oyla yüzde 1.08 oranında oy alan ELAM, anketlere göre bu seçimlerde yüzde 2.6 oranında oy alacak ancak meclise girmeyi başaramayacak.

Yapılan anketlerde oldukça yüksek çıkan “sandığa gitmeme” oranının, seçim sonuçlarını belirleyecek faktörlerin başında geleceği belirtiliyor.

Mart ayında yapılan kamuoyu yoklamalarında yüzde 37 olan “seçimleri boykot etme” oranı nisan başında yüzde 34’e düştü. Mayıs ayı başında yüzde 16 olan “oy kullanmayacakların” oranı son anketlerde yüzde 9.2 ile yüzde 14 arasında değişiyor.

Kathimerini gazetesi, yapılan anketlere göre seçmenlerin yüzde 20’sinin sandığa gitmeme niyetinde olduğu yorumunda bulunuyor. Anketlerde yer almayı reddedenlerin de olduğuna işaret eden gazete, sandığa gitmeme oranının 2011 yılındaki yüzde 21.3’lük oranı aşabileceği, yüzde 30’lara yaklaşabileceği ya da bunu geçebileceği belirtiliyor.

Anketlere katılan Rumların yüzde 62,7’si, en önemli sorunlarının ekonomik kriz olduğunu düşünüyor.

Kıbrıs sorunu ise yüzde 53.2 oranla, ikinci en önemli sorun olarak görülüyor.

Ankete göre, yüzde 38 işsizliği, yüzde 30,1 sağlığı, yüzde 14,9 eğitimi, yüzde 14,3 emeklilik-sigorta sistemini, yüzde 8,9 milli güvenliği, yüzde 8,7 mültecileri, yüzde 2,7 yolsuzluğu en önemli sorun buluyor.

Ekonomik krizin ağırlığını ödeyen işsizlerin eğilimleri seçim sonuçlarını etkileyecek faktörler arasında görülüyor.

İşsizlerin yüzde 26’sının ilk seçeneğinin sandığa gitmeme olduğu değerlendirmesinde bulunan Kathimerini gazetesi, işsizlerin DİKO ve EDEK’i değil de büyük oranda Vatandaşlar İttifakı, Dayanışma Hareketi ve ELAM’ı seçeceğini iddia etti.

Yeni partilere geçiş yapacak seçmen oranının yüzde 25’lerde olmasının beklendiği seçimlerde, parti değişiminden en çok DİSİ ve AKEL etkilenecek. Rum basınında yer alan kamuoyu yoklamalarına göre, DİSİ seçmenlerinin yüzde 16’sı ile AKEL seçmenlerinin yüzde 17’si başka partilere kaydı.

2011’deki seçimlerde yüzde 34.27 oy alan DİSİ’nin son anketlerde oy oranı yüzde 24.3’e düşerken; seçimlerde yüzde 32.67 oy alan AKEL’in oyu 19.7’ye geriledi.

Anket sonuçlarına bakılarak, ekonomik krizin sorumluları olarak görülen geleneksel partileri cezalandırma eğiliminin gözlemlendiği yorumu yapılıyor.

Bu arada milletvekilliği seçimlerinin devlete maliyetinin 5.8 milyon Euro olması bekleniyor.

Rum basınında yer alan haberlere göre, Rum Yönetimi seçim süreci için 3.3 milyon Euro harcadı. Partilere ise 2.5 milyon Euro verildi.

Parti ve adayların seçim harcamaları bu yıl ilk kez yasal prosedür gereği kontrol edilecek.



Hristodulidis: “Avrupa komisyonu mektuba yanıt vermedi”



Rum Simerini gazetesine göre, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in mektubuna şu ana kadar yanıtın verilmediğini söyledi.

Hristodulidis, bu mektubun, Anastasiadis’in, Avrupa Komisyonu’nun değerlendirilmesine yönelik ilk okumanın ardından Rum tarafının tezlerini netleştirdiği bir mektup olduğunu söyledi.

Hristodulidis, benzer mektubun, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’a da gönderildiğini belirtti.

Bunun Güney Kıbrıs için önemli bir konu olduğunu kaydeden Hristodulidis, Anastasiadis’in, değerlendirmenin ardından, bu çerçevede Güney Kıbrıs’ın tezlerinin netleştirilmesi gerektiğini kanaat getirdiğini söyledi.

Avrupa Konseyi ve Çalışma Grupları düzeyindeki görüşmelerin aynı zamanda başladığını söyleyen Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın tezlerinin mektup çerçevesinde açıklandığını belirtti.

Hristodulidis açıklamasında ayrıca, Rum tarafının nihai tutumunun sadece Türkiye’nin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlı olduğunu da ifade etti.

DİSİ Başkanı Averof Neofitu ise konu hakkında yaptığı açıklamada, Anastasiadis’in mektubunun, muhalefet partilerinin eleştirilerinin ne kadar yersiz olduğunu gösterdiğini belirtti.

Rum Çevreciler ve Ekologlar Hareketi Başkanı Yorgos Perdikis ise açıklamasında Anastasiadis’in mektubunu olumlu bir faaliyet olarak değerlendirdi ancak katı olsa bile, bir mektubun, Türkiye-Brüksel arasındaki perde gerisinin göğüslenmesi için yeterli olmadığını savundu.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, Türk vatandaşlara yönelik vize konusundaki gelişmelerin endişe verici olduğunu, her şeyin, Avrupa Komisyonu’nun, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın taleplerini yerine getirmek için yeni bir pazarlığa girmeye hazır olduğunu gösterdiğini ileri sürdü.



500’ü aşkın sanayici farklı alanlarda eğitim aldı



Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nın “A’dan Z’ye Güçlü Sanayiciler” sloganıyla oluşturduğu proje kapsamında KKTC’deki 500’ü aşkın sanayici farklı konu başlıklarında eğitim alırken, Kuzey Kıbrıs ürünlerinin tanıtılması ve pazarlanması amacıyla ihracat web portalı oluşturuldu.

Eğitimler ve web portalı, KKTC’deki sanayi sektöründeki firmaların kurumsal altyapılarının güçlendirilmesini, ihracat kapasitelerinin geliştirilmesini ve yerli ürün standartlarının uluslararası standartlara ulaştırılmasını hedefleyen proje kapsamında yapıldı.

Türkiye Cumhuriyeti (TC) Lefkoşa Büyükelçiliği tarafından finanse edilen ve TC Çukurova Kalkınma Ajansı teknik desteği ile Ekonomi ve Enerji Bakanlığı tarafından yürütülen 2014 yılı Rekabet Gücünün Artırılması Mali Destek Programı kapsamında desteklenen, 23 Mart 2015’te tanıtılan projenin tamamlandığı duyuruldu. Bu kapsamda, KTSO’da bir basın toplantısı düzenlendi ve proje kapsamında yapılanlar anlatıldı.

Basın toplantısında KREDO Muhasebe ve Danışmanlık Şirketi’nin 534 sanayiciye, 356 saat eğitim verdiği açıklandı.

Eğitimler için “Yönetim Sistemleri ve Belgelendirme Programları”, “İhracat ve Dış Ticaret” ve “Kurumsal Gelişim Programları” ana konuları belirlendi. Sanayiciler, bu ana konular doğrultusunda oluşturulan “Sanayide Enerji Verimliliği”, “Sosyal Medya Yönetimi ve Dijital Pazarlama”, Üretim Planlama ve Stok Kontrol Teknikleri”, “Ambalaj/Etiket ve Ürün Sunumu” gibi 20 farklı başlıkta eğitim aldı.

Sektörel farkındalık konusunda düzenlenen seminer ise tarımsal ürünlerin sanayileşmesi kümeleme ve dünyadaki gelişmelerle ilgili oldu.



“Uyuşturucu madde bağımlıları ve kullanıcıları hakkında denetimli serbestlik yasası” onaylandı



Meclis Genel Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı’nca bir daha görüşülmek üzere Meclise geri gönderilen “Uyuşturucu Madde Bağımlıları ve Kullanıcıları Hakkında Denetimli Serbestlik Yasası” görüşüldü ve Yasa onaylandı.

İlgili komitede ele alınıp içeriğinde bazı değişiklikler yapılarak Meclis Genel Kurulu’nun gündemine gelen Yasa, oybirliğiyle kabul edildi.

Yasanın görüşülmesi sırasında, Uyuşturucu Madde Bağımlıları ve Kullanıcıları Hakkında Denetimli Serbestlik Yasa Önerisini Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite Başkanı, CTP Lefkoşa Milletvekili Özkan Yorgancıoğlu, komitenin raporunu aktardı ve Yasada yapılan değişiklikleri anlattı. Yorgancıoğlu, değişikliklerin komitede oybirliği ile kabul edildiğini söyledi.

Yorgancıoğlu, yasa önerisini hazırlayıp Meclise sunan arkadaşlarına teşekkür ederek, yasanın amacının ülkede artan madde bağımlılığına karşı, maddeye bağlanan insanları satıcı, üretici olmayan ticaret yapmayanları hayata yeninden kazandırma adına bir şans vermek olduğunu vurguladı.

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş da, yasanın ikinci kez görüşüldüğünü, uyuşturucu ile mücadelenin son derece önemli olduğunu ifade ederek, hükümet olarak en geç 2 haftaya kadar Rehabilitasyon ve Yatılı Tedavi Merkezi binasının hazineye kaydını yapacaklarını ve binanın süratle yapılacak tadilatların ardından yaşama geçirileceğini kaydetti.

Bina yanında personel ihtiyacına da işaret eden Denktaş, bu alanda Türkiye ile çalışacaklarını, destek alacaklarını, uzman yetiştireceklerini, her türlü olanağı sağlayacaklarını, ayrıca kamu-özel alanında açılım yapabileceklerini kaydetti.

Teknoloji de dikkate alınarak, mobil olarak kontrol edebilecekleri bir sisteme geçeceklerini ifade eden Denktaş, alkol testi gibi uyuşturucu testi yapılabileceğini kaydetti ve bu alandaki çalışmaları anlattı.



Gazi Yüksel’in duvarlarımız resim sergisi açıldı



Gazi Yüsel’in “Duvarlarımız” isimli resim sergisi Bedesten’de açıldı.

Serginin açılışını, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, açılışta yaptığı konuşmada serginin temasının anlamına dikkat çekti. Akıncı Kıbrıs sorununu duvara benzeterek 50 yıldır duvarlarda sadece delik açılabildiğini, yıkılamadığını ifade etti.

Akıncı, beyinlerdeki duvarların fiziki duvarlardan daha çok önem taşıdığını kaydederek, duvarları yıkabilmek için daha çok çalışmak gerektiğini vurguladı.



20. Bellapais Müzik Festivali başlıyor



Kuzey Kıbrıs Uluslararası Bellapais Müzik Festivali Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın himayelerinde Kuzey Kıbrıs Müzik Vakfı organizasyonunda bugün başlıyor.

Bu yıl 20’ncisi düzenlenen festivalin açılışı yarın akşam “Türkiye’nin Renkleri” gala konseriyle başlayacak.

Kuzey Kıbrıs Müzik Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre, 14 Haziran’a kadar sürecek festivale, KKTC'nin yanı sıra, Türkiye, Makedonya, Finlandiya, Sicilya, İtalya ve Fransa’dan sanatçıları katılacak.









Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram













Dışişleri Bakanlığı











Facebook





Twitter





YouTube





Websitesi













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio_news@kktcenf.org

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri