Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu bugün “güven oylaması” gündemiyle toplanıyor.

Cumhuriyet Meclisi'ndeki hükümet programı görüşmesinin önceki gece tamamlanmasının ardından UBP-DP Koalisyon Hükümeti’nin Bakanlar Kurulu için bugün güven oylamasına gidiliyor.

Anayasa’ya göre, güven oylamasının, hükümet programının görüşülmesinin tamamlanmasından bir tam gün sonra yapılması gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 16 Nisan’da onayladığı yeni Bakanlar Kurulu’nun Meclis’ten güvenoyu alabilmesi için 26 evet oyu gerekiyor.

50 sandalyeli Cumhuriyet Meclisi’nde, UBP 18, DP 5, CTP 20, TDP 3 sandalyeyle temsil edilirken, 4 de bağımsız bulunuyor.

Toplam 23 milletvekili bulunan hükümetin, bağımsız milletvekillerinin desteğiyle güvenoyu alması bekleniyor.



Siber, Kosova’da konferansta konuştu



Kosova Türkleri Milli Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Kosova’da bulunan Meclis Başkanı Sibel Siber, Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Kıbrıslı Türklerin tarihsel süreçteki yeri ve bugünkü durumu’ konulu konferansta konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Kosova Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç’ın moderatörlüğünde gerçekleşen konferansa Kosova Meclis Başkan Yardımcısı Fikrim Damka, Milletvekili Müferra Şinik, Başkonsolos Selen Evcit ve çok sayıda üst düzey davetli katıldı.

KKTC Meclis Başkanı Siber basına da ayrıca mülakat vererek Kosova’da bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

İki ülke arasında başta kültür olmak üzere çok sayıda benzerliklerin olduğunu vurgulayan Siber, şunları söyledi:

“Kosova ile KKTC arasında çok sayıda benzerlikler var. Kimliğini, dilini, kültürünü her türlü zorluğa, her türlü etnik ayrımcılığa rağmen muhafaza eden ve varlığını sürdüren ve sürdürmeye devam edecek olan bir halk gördük. Bizim de Kıbrıs’a baktığınız zaman nüfusumuzun az olmasına rağmen her türlü sıkıntıya, her türlü baskıya rağmen varlığımızı sürdürdük. Şimdi de çözüm müzakereleriyle kalıcı bir barışa ulaşacağımıza inanıyoruz.”



Todd, Atalay’ı ziyaret etti



İngiltere’nin Kıbrıs Yüksek Komiseri Damian Roderic Todd, Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay’ı ziyaret etti.

Din Sitesi’ndeki başkanlık makamında dün gerçekleşen ziyarette, dini liderler arasında sürdürülen görüşmeler hakkında görüş alış-verişinde bulunuldu.



Akıncı: “Kıbrıs’ta sanatın evrensel gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacımız var”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta sanatın evrensel gücüne her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Dünya Sanat Günü nedeniyle Cumhurbaşkanlığı bahçesinde sanatçılara resepsiyon veren Akıncı, “Hep birlikte inşa etmek için çalıştığımız özgür, demokratik ve aydınlık geleceğin temelinde, tam da siz sanatçıların hissettiği, içselleştirdiği evrensel değerler var” dedi.

Leonardo Da Vinci’nin doğum günü olan 15 Nisan’da planlanan Dünya Sanat Günü resepsiyonu, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın o tarihte yurt dışında, uluslararası bir etkinlikte bulunması dolayısıyla dün gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, sanatçılara hitaben yaptığı konuşmada, sanatçıların, daha insani bir gelecek için ürettiklerini, daha demokratik bir toplum için eleştirdiklerini, fikirler, eserler yarattıklarını kaydetti.

Akıncı, “İnsanlık tarihi boyunca, sizlerin fikir ve eserleri, her zaman daha yeni, daha insani bir kültürün temel taşlarını döşedi, döşemeye de devam ediyor” dedi.

Sanat eserlerinin, dünyanın her yerinde, her inançtan, her milletten, her cinsiyetten insanda, benzer heyecan ve duyguyu açığa çıkarmasının tesadüf olmadığını vurgulayan Akıncı, bunun temel nedeninin, sanatın evrensel gücü olduğunu söyledi.

“Bizler müzakere masasında, sizler ise sanatınızla, eserlerinizle aslında yeni bir kültür inşa etmek için uğraş veriyoruz. Evrensel değerler, evrensel duyarlılıklar ve evrensel sorumlulukla hareket etmeye çalışıyoruz” diyen Akıncı, hep birlikte inşa etmek için çalıştıkları özgür, demokratik ve aydınlık geleceğin temelinde, sanatçıların hissettiği, içselleştirdiği evrensel değerlerin bulunduğunu ifade etti.

“Kıbrıs’ta sanatın evrensel gücüne, her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” şeklinde konuşan Akıncı, müzakere masasında yol aldıkları federalizmin, Kıbrıs’ın tümü için yeni bir yaşam biçimini hedeflediğini, bunun sadece siyasi ve hukuki bir meseleden ibaret değil, aynı zamanda, yeni bir kültür ve yaşam biçim, demek olduğunu söyledi.

Federal kültürün temelinde işbirliği, dayanışma, paylaşma, birlikte üretme, birlikte yönetme ilkeleri bulunduğunu kaydeden Akıncı, Kıbrıs’ta daha iyi bir geleceğin bu sağlam evrensel temeller üzerine kurulabileceğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti: “Sizler evrensel değerler, evrensel duyarlılıklar ve evrensel sorumlulukla üretmeye devam ettikçe, ülkemizde bu yeni kültürün temel taşlarını da döşeyeceksiniz.

Çatışmacı değil uzlaşmacı, gerilimci değil dayanışmacı, acıları değil mutlulukları çoğaltan yeni bir kültür, sanatın ve sizlerin gücüyle mümkün olabilir.

Aydınlık bir gelecek ve yeni bir kültür için, sanatın ve sizlerin evrensel gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

Kıbrıs’ın tümünün sizlerin özgürce yaratmanız, özgürce üretmenize şimdi daha çok ihtiyacı var.”



Hristodulidis: “Türkiye önce Kıbrıs vatandaşlarını vizesiz kabul etsin”



Rum yönetimi, Türk vatandaşlarına AB’de vize serbestisine onay vermek için önce Türkiye’nin 72 kriterin tamamını yerine getirmesini ve özellikle Rum vatandaşlarını ülkeye vizesiz kabul etmesini şart koştu.

Rum Fileleftheros gazetesi, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’un mülteciler konusunda Türkiye hakkında söylediği sözlere Rum yönetiminin tutanaklar açısından, siyasilerin ise siyasi açıdan yaklaştığına dikkat çekti.

Habere göre Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis “Türkiye’nin önüne konulan 72 kriter yerine getirilmeden vize konusundaki politikada değişiklik olamayacağını” savundu ve “Türkiye, ancak önüne konulan 72 kriter arasında bulunan, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı yükümlülüklerini yerine getirirse konu (Türk vatandaşlarına vize serbestisi) gündeme gelebilir. Bunlar arasında Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlarının Türkiye’ye vizesiz girişi de var” dedi. Hristodulidis, Türkiye’nin halihazırda 72 kriterden 37’sini yerine getirdiğini söyledi ve Rum yönetiminin gelişmeleri takip ettiğini, konunun daha detaylı görüşülmesi için yetkili makamlarla toplantılar planlandığını anlattı.

Hristodulidis’in, Tusk aleyhine konuşmaktan ısrarla kaçındığına dikkat çeken gazete “Tusk, özellikle ilkeler, yani Türkiye’ye indirim yapılamayacağı konusunda nettir. Bu, son Avrupa Konseyi toplantısında belirgindi” dediğini de yazdı.

Gazete, Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru ve DİKO’nun meseleye çok farklı yaklaştığına dikkat şekti. Habere göre Omiru Tusk’un sözlerini değerlendirirken “AB’nin temel ilkelerine hakaret niteliğinde” ifadesini kullanarak “Türkiye, para ve müzakere başlıklarının açılması için AB’ye baskı yaparken mülteciler konusunda nasıl örnek gösterilebilir” dedi ve “Avrupalı yetkililerin Avrupa vizyonunu erozyona uğrattığını” iddia etti.

Habere göre DİKO da, Tusk’un sözlerinin “uluslararası toplumun mantığını ve adalet duygularını kışkırttığı” iddiasında bulunduğu açıklamasında, özetle şunları savundu: “Tusk ‘mülteciler konusunda bütün dünyaya örnek’ diye nitelediği Türkiye’nin Kıbrıs’ı istila edip yüz binlerce Kıbrıslı Rum’u göçe zorladığı unutmayı tercih ettiği için biz burada, Kıbrıs’ta çok kırgın ve öfkeliyiz.”



Güney’deki seçimlere kadar Rum Ulusal Konsey toplantısı yok



Rum Hükümetinin, müzakerelere ilişkin yeni belgelerin sızmasından duyduğu korkuyu gerekçe göstererek, Rum Ulusal Konseyi’nin işleyişini mayıs ayında Güney Kıbrıs’ta gerçekleştirilecek milletvekilli seçimlerine kadar erteleme kararından dolayı Rum iç cephesinde yaşanan anlaşmazlıkların, önceki gün de hız kesmeden devam etti.

Rum Simerini gazetesi, AKEL dışındaki muhalefet partilerinin, önceki gün Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorunundaki icraatlarıyla ilgili sert eleştirilerde bulunduklarını yazdı. Gazete, Rum Hükümetinin ise, müzakere gidişatına ilişkin bilgilendirmenin artık siyasi parti başkanlarının Anastasiadis ile yapacakları baş başa görüşmelerle gerçekleştirileceğini duyurduğunu iletti.



“Güney Kıbrıs ile Ermenistan arasında daha yakın işbirliği”



Rum Milletvekili Sofoklis Fittis’in Ermenistan’ın başkenti Erivan’daki temaslarında, Güney Kıbrıs ile Ermenistan’ın, özellikle Meclis düzeyindeki iyi ilişkilerinin yeniden teyit edildiği belirtildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, Fittis’in, Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru’yu temsilen Erivan’da sözde “Ermeni soykırımıyla” ilgili foruma katıldığını yazdı.

Habere göre, çeşitli temaslarda bulunan Fittis, Ermenistan Meclis Başkan Yardımcısı Eduard Şarmazanov, Ermenistan Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Artak Zakaryan ve dini yetkililerle biraya geldi.

Görüşmelerde Güney Kıbrıs ile Ermenistan arasındaki, özellikle Meclisler düzeyindeki ilişkiler ele alınırken, ülkelerin karşı karşıya oldukları sorunlara destek belirtildi.



Güney Kıbrıs’ta ilk büyük özelleştirme için imzalar atıldı



Güney Kıbrıs’ta, Troyka’nın memorandumu uyarınca yapılması gereken özelleştirmeler kapsamında, ilk büyük özelleştirme için önceki gün, imzalar atıldı. Limasol Limanı, 25 yıllığına özel bir şirkete devredildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, Limasol Limanı’ndaki konteyner terminal istasyonunun “Eurogate-Interorient Navigation Company” ve “East Med Holdings” ortaklık şirketine, deniz hizmetleri ve çok amaçlı terminal istasyonunun da “DP World/GP Vasilopulos” ortaklık şirketine tahsis edildiğini yazdı.

Özelleştirme sürecinin 9 ayda tamamlanmasının beklendiğini kaydeden gazete, 25 yılın karşılığında elde edilecek olan 1,9 milyar Euro’dan, 10 milyon Euro’sunun, anlaşma imzalanır imzalanmaz devletin kasasına girdiğini belirtti.

Habere göre, Rum Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Marios Dimitriadis, anlaşmanın kritik öneme sahip olduğuna vurgu yaparak, Rum ekonomisine büyük katkı yapacağını söyledi.



Enerji gelişmeleri Avrupa Komisyonu’nun yakın takibinde



Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirme stratejileri açısından önem taşıyan Doğu Akdeniz’deki gaz yataklarına ilişkin gelişmeleri yakında takip ediyor.

Rum Simerini gazetesinin haberine göre Brüksel’de düzenlediği önceki günkü basın toplantısında konuşan Avrupa Komisyonu’nun Ulaştırma ve Bölge Politikalar Sözcüsü Jakub Adamowicz, Güneydoğu Avrupa’da yeni gazın bulunmasının büyük öneme sahip olduğuna vurgu yaptı. Adamowicz, rezervlerin boyutunu değerlendirmek için erken olsa da Avrupa Komisyonu’nun “Kıbrıs gaz alanındaki” gelişmeleri oldukça yakından takip ettiğini belirtti.

Adamowicz, “Avrupa Komisyonu’nun, AB’nin kullandığı enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve adanın enerji izolasyonunun kırılması amacıyla Kıbrıs-İsrail arasındaki bölgede, denizaltındaki doğalgaz rezervlerinin değerlendirilme şeklini ve etkilerini incelediğinden” söz etti. Adamowicz, Doğu Akdeniz bölgesindeki doğalgaz bulgularının, gerek komşu ülkelere, gerekse üretici ülkelere, enerji güvenliği sorunlarını göğüslemelerine yardım etmede önemli bir rol oynayabileceğine de vurgu yaptı.

Gazeteye göre, Adamowicz, AB doğalgaz piyasasına olacak etkiyi değerlendirmek için erken olmasına rağmen, Doğu Akdeniz'deki doğalgaz, AB enerji kaynaklarının farklılaşmasına yönelik stratejide artan bir role sahip olabileceğine işaret etti.

Adamowicz, “Komisyon, doğalgazla ilgili son burgular çerçevesinde Doğu Akdeniz’in dinamiğini farkındadır ve bölgedeki diğer kaynaklar gibi Kıbrıs doğalgaz bölgesini yakından takip ediyor” dedi.

Adamowicz, AB Enerji Stratejisi’nde belirtildiği gibi, enerji izolasyonunun sone ermesi ve doğalgaz kaynaklarında çeşitliliğin sağlanmasının Avrupa Komisyonu’nun önemli hedefleri olduğunu vurguladı.

Güney Kıbrıs’ta yayınlanan Cyprus Mail ve Cyprus Weekly gazetesinin Internet sayfasında yer alan haberlerde ise Adamowicz’in Avrupa Birliği’ne, özellikle kırılgan bir bölge olan Güney Avrupa’ya ek gaz sağlamanın kilit önem taşıdığına ilişkin sözlerine dikkat çekildi.

Haberde ayrıca 2015’te 2 milyon Euro’luk kaynak ayrılan ve Kıbrıs-Girit-Yunanistan(ya da İtalya) arasında gaz boru hattı kurulmasını öngören Doğu Akdeniz Gaz Boru Hattı Projesi’nın önemine değinildi.

Doğu Akdeniz Gaz Boru Hattı, Ortak Çıkar Projesi (PCI) olarak belirlendi ve Avrupa Birliği’nin önemli fonlarından CEF tarafından finanse ediliyor. Ortak Çıkarlar Projelerinin arasında, ada etrafındaki doğal kaynaklarla ilgili olarak Kıbrıs’taki “darboğazın” giderilmesi ve Doğu Akdeniz’deki gazın Avrupa Birliğine taşınması da bulunuyor.



İŞAD’ın “Federal Kıbrıs: Son şans mı?” konulu paneli bugün yapılıyor



Kıbrıs Türk İşadamları Derneği’nin (İŞAD) düzenlediği “Federal Kıbrıs Son Şans mı?” konulu panel bugün ara bölgede yapılıyor.

Ledra Palace’taki Dayanışma Evi’nde gerçekleşecek panelde Gazeteci Evangelos Areteos ve Akademisyen Niyazi Kızılyürek konuşacak.

İŞAD Başkanı Metin Şadi, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros ve Avrupa Komisyonu Kıbrıs Temsilcisi George Markopouliotis’in açılış konuşmalarını yapacağı panelin moderatörlüğünü ise İŞAD YİK Başkanı Erdil Nami’nin yapacak.

Panel dilinin İngilizce olacağı da belirtildi.



1 Mayıs ortak deklarasyonu okundu



Aralarında DEV-İŞ, BES, PEO, KOOP-SEN ve KTOEÖS’ün de bulunduğu Dünya Sendikalar Federasyonu üyesi sendikalar ve sivil toplum örgütleri, ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde 1 Mayıs İşçi Bayramı ile ilgili basın toplantısı düzenleyerek, ortak deklarasyonu okudu.

Lefkoşa’da ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde yer alan etkinlikte, ortak açıklamayı, DEV-İŞ Başkanı Hasan Felek ve PEO Genel Sekreteri Pambis Kritsis Türkçe ve Rumca olmak üzere iki dilde okudu.

Etkinlikte, 1 Mayıs Tertip Komitesi’ni oluşturan PEO, DEV-İŞ, KTÖS, KTAMS, KTOEÖS ve BES’ten yetkililer de hazır bulundu. Ortak açıklamada, dünya ve bölgede yaşanan kaosun gittikçe derinleştiği, bölgedeki sürdürülemez yapının Kıbrıs’ta yaşayan toplumlar üzerinde baskıyı gittikçe artırdığı ifade edildi.

Emperyalist kapitalist düzenin halklara ve emekçilere sadece savaş, ölüm, gözyaşı, göç, işsizlik, yoksulluk, ırkçılık ve ayrımcılık yaşattığı ifade edilerek, tüm savaşların lanetlendiği açıklamada, 1 Mayıs dolayısıyla ezilen dünya halklarına dayanışma belirtildi.

Kıbrıs halklarına dayatılan politikaların gitgide şiddetlendiği ve 1 Mayıs’ın bu anlamda topluca bir direnişin örülmesinin çıkış noktası olabileceği kaydedilen açıklamada, neo-liberal kemer sıkma politikaları ve emekçilerin kazanımlarının yok edilmesi nedeniyle işçi, yoksul, göçmen, ekolojist, kadın ve cinsel yönelimi farklı bireylerin mücadeleyi yoğunlaştırması gerektiği vurgulandı.

Ortak açıklamada, Kıbrıs sorunun çözümünün ülke ve halkların yeniden birleşmesi için gerekli olduğu ifade edilerek, çözümsüzlüğün “geleceksizlik” anlamı taşıdığı ve her iki bölgedeki ayrılıkçı kesimlerin çıkarına olduğu belirtildi.

Açıklamada, 1 Mayıs için “Kıbrıs’ın tüm emekçilerini ülkemizin sınıf sendikacılığı hareketinin etrafında bir araya gelmeye çağırıyoruz” ifadeleri de kullanıldı.









Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram













Dışişleri Bakanlığı











Facebook





Twitter





YouTube





Websitesi













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio_news@kktcenf.org

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri