Ömer Kalyoncu'nun istifasını sunmasının ardından hükümeti kurmakla görevlendirilen Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Demokrat Parti-Ulusal Güçler (DP-UG) ve bağımsızların desteğiyle oluşturdukları yeni Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanı Akıncı, tarafından onayladı. Özgürgün yaptığı açıklamada, yeni hükümette yer alan Bakanlar Kurulu'nun şu isimlerden oluştuğunu açıkladı:"Başbakan Hüseyin Özgürgün, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, İçişleri Bakanı Kutlu Evren, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst."

Özgeçmişler:

Başbakan Hüseyin Özgürgün (UBP)

1965 yılında Lefkoşa’da doğdu. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Cambridge Üniversitesi Clare College’de İngiliz Dili ve Yönetim Bilimi dalında eğitim gördü. Özgürgün şu görevlerde bulunmuştur; Voleybol Basketbol, Masa tenisi, Atletizm ve Futbol Milli Takımlarında oyuncu; spor alanında yönetici olarak çeşitli kademelerde hizmet; özel sektörde yönetici; 1998, 2003 Genel Seçimlerinde ve 2005 Erken Genel Seçimlerinde Lefkoşa Milletvekili; UBP Grup Başkan Vekili ve Genel Sekreter Yardımcılığı; UBP Genel Sekreterliği; Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyeliği; Avrupa Demokrat Grubu (EDG) ve Siyasi İşler Komitesi üyeliği; 2006’da yapılan UBP Olağanüstü Kurultayında UBP Genel Başkanı; 2009 Erken Genel Seçimlerinde UBP Lefkoşa Milletvekili; Dışişleri Bakanı.

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş (DP)

Serdar Denktaş 1959 yılında Lefkoşa'da doğdu. Almanya ve İngiltere'de geçirdiği tahsil döneminden sonra Kıbrıs'ta ticaret, sanayi ve bankacılık alanlarında görev yaptı. Kuzey Kıbrıs Kültür Derneği ve Genç İşadamları derneklerinin kuruculuğu ve ilk başkanlık görevlerini yapan Denktaş, Demokrat Parti'nin kurucularındandır. Kıbrıs Türk Milliyetçiliği fikrini ortaya atan ve savunan Serdar Denktaş'ın yayınlanmış 3 ve hakkında yayınlanan 1 kitabı vardır. Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Başkanlığını yürütmekte olan Serdar Denktaş evli ve üç çocuk, iki torun sahibidir. İngilizce bilmektedir.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu (UBP)

1953 yılında Lefkoşa’da doğdu. ABD Arizona Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Ertuğruloğlu şu görevlerde bulundu; Dışişleri ve Savunma Bakanlığı’nda görev yaptı. KKTC Londra Temsilciliği’nde Siyasi İşler Sorumlusu; Başbakanlık Müsteşarlığı; BRTK Yönetim Kurulu üyeliği ve Başkanlığı; 1998 Genel Seçimlerinde UBP Lefkoşa Milletvekili; 1999-2003 yıllarında UBP-TKP ile UBP-DP Hükümetlerinde Dışişleri ve Savunma Bakanı; 2003 Genel Seçimlerinde ve 2005 ve 2009 Erken Genel Seçimlerinde UBP Lefkoşa Milletvekili; 2006 UBP Kurultayında UBP Genel Başkanı; 2009- 2010 Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi toplantılarında partisini temsil etti.15 Mart 2010’dan 15 Temmuz 2011’e kadar bağımsız milletvekili; 15 Temmuz 2011 tarihinde Demokrasi ve Güven Partisini kurmuş ve milletvekili olarak görevini sürdürmüştür. 30 Aralık 2012’de parti feshedilmiş ve UBP’ye katılma kararı almıştır. 31 Aralık 2012 tarihinden itibaren UBP Milletvekili. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu (UBP)

1961’de Baf- Poli’de doğdu. Lefkoşa Türk Lisesi’ni bitirdikten sonra burslu olarak Almanya’da başladığı tıp eğitimini İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde tamamladı. 1993’de İstanbul’da Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisasını bitiren Sucuoğlu, KKTC’ye dönerek Lefkoşa’da açtığı kendi özel kliniğinde 19 yıldır mesleğini sürdürmektedir. 2011 yılından buyana UBP Lefkoşa İlçe Başkanlığı görevini yürütmektedir.Almanca ve İngilizce bilen Sucuoğlu evli ve iki çocuk babasıdır.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun (UBP)

1973’te Gazimağusa’da doğdu. İngiltere’de Leicester Univeristy’de Ekonomi bölümünden mezun oldu. 1996 yılında Fransa’da Lojistik Yönetimi alanında MA, 1997 yılında da İngiltere University of Plymouth’da Denizcilik İşletmesi alanlarında ihtisas yaptı. Atun’un bulunduğu görevler şunlar; A&S Atun Denizcilik ve Ticaret Şirketi’nde yönetici; 2007’de Türkiye Genç İşadamları Dernekleri Konfederasyonu Başkan Vekilliği; 2006-2009 yılları arasında Genç İşadamları Derneği Başkanı; 2009 Seçimlerinde UBP milletvekili; 2009’da kurulan Eroğlu ve Küçük kabinesinde Ekonomi ve Enerji Bakanı. Sunat Atun, evli ve iki çocuk babasıdır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner (UBP)

1966’da Gazimağusa’da doğdu. Orta ve lise tahsilini Mağusa Namık Kemal Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1988 yılında Trakya Üniversitesi’nden mimar olarak mezun oldu. 1997 yılında ABD’de kentsel tasarım üzerine eğitim gördü.

Saner şu görevlerde bulundu; 1996’da 4 dönem UBP Gazimağusa İlçe Yönetim Kurulu üyeliği; 3 dönem UBP Parti Meclisi üyeliği; Gazimağusa Belediye Meclis üyeliği; 2006’da UBP Gazimağusa Belediye Başkan adaylığı ve 2008 UBP İlce Başkanı adayı; 2009’da Gazimağusa UBP Milletvekili; 2009 -2010 Turizm Çevre ve Kültür Bakanı, 2010-2013 Bayındırlık ve Ulaştırma Bakan. Saner ayrıca kendine ait olan Saner Mimarlık ve Mühendislik Bürosu’nda 21 yıl mimar olarak direktörlük görevi yapmıştır. Evli ve 2 çocuk babası olup İngilizce bilmektedir.

İçişleri Bakanı Kutlu Evren (UBP)

1957 Girne’de doğdu. Hacettepe Üniversitesi İşletme Yönetimi ve Turizm branşında eğitim gördü. Kutlu Evren şu görevlerde bulunmuştur; Ulusal Birlik Partisi Gençlik Kolları Başkanlığı; İlçe Sekreterliği ve Saymanlığı;1991-93 yılları arasında UBP Girne Milletvekili; Girne İnsiyatifi ( işadamları ), Ticaret Odası Meclis Üyeliği. Kutlu Evren, sanayici olarak serbest ticaret yaşamını sürdürüyor. İngilizce bilen Evren, 2 çocuk babası.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst (UBP)

1971’de Limasol’da doğdu. 1992-1993 eğitim yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden müzik öğretmeni olarak mezun oldu ve Lefke Avrupa Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi konusunda yüksek lisans yaptı. Dürüst’ün yaptığı görevler şunlar; Zümrütköy ve Serhatköy İlkokulları’nda geçici öğretmenlik; Güzelyurt Şht. Turgut Ortaokulu’nda müzik öğretmeni; Baf Ülkü Yurdu Spor Kulübünde yöneticilik; Güzelyurt Sanat Derneği’nin her kademesinde görev; GÜSAD Başkanlığı. 2005 Erken Genel Seçimlerinde ve 2009 Erken Genel Seçimlerinde UBP’den Güzelyurt Milletvekili seçildi. 2006-2009 yılları arasında UBP Genel Sekreter Yardımcısı; 2009’da oluşturulan Eroğlu Hükümetinde, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı; 2010 tarihinde kurulan Küçük başkanlığındaki hükümette ise Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı; 2011 I. Küçük hükümeti değişikliğinde, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı olarak görev yaptı. İngilizce bilen Dürüst, evli ve iki çocuk babasıdır.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu (UBP)

1965 yılında Topçuköy’de doğdu. Atatürk Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Girne Amerikan Üniversitesi’nde Halk Edebiyatı branşında master yaptı.

Çavuşoğlu şu görevlerde bulundu;1991’de Karpaz Meslek Lisesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni; KIBATEK Vakfı Edebiyat Kulübü’nde kulüp başkanı; Canbulat Özgürlük Ortaokulu’nda ve İskele Bekirpaşa Lisesi’nde müdür muavini; 14 Aralık 2003 Genel Seçimlerinde, 20 Şubat 2005 Erken Genel Seçimlerinde ve 19 Nisan 2009 Erken Genel Seçimlerinde Ulusal Birlik Partisi’nden İskele Milletvekili; Cumhuriyet Meclisi’nde İdari ve Sosyal İşler Komitesi ile Hukuk ve Siyasi İşler Komitesinde partisini temsil etti; Aralık 2006’da UBP Genel Sekreterliği; 4 Mayıs 2009 tarihinde kurulan Eroğlu Hükümetinde Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı; 27 Mayıs 2010 tarihinde kurulan İrsen Küçük başkanlığındaki hükümette Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı; 2011’de I. Küçük hükümeti Değişikliğinde İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı. İngilizce bilir, evli ve iki çocuk babasıdır.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova (DP)

Özdemir Berova 1968 yılında Lefkoşa'da doğdu. Trakya Ünv. Tıp Fakültesinden mezun olan Berova, İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinde Genel Cerrahi İhtisası yaptı. 2002 yılından beri Girne Dr. Akçiçek hastanesinde Genel Cerrah olarak görev yapan Berova, aynı zamanda Başhekim yardımcılığı görevini yürütmektedir. Dr.Salih Miroğlu Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi olan Berova, Dr. Akçiçek Hastanesi Kalkındırma Derneği başkanılığı yanında halen Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanıdır. Evli olup iki çocuk babası olan Berova, İngilizce bilmektedir.

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu (DP)

Fikri Ataoğlu 1964 yılında Avtepe’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Gazimağusa’da tamamladı. İngiltere’de 2 yıllık çalışma yaşamından sonra KKTC’ye dönen Ataoğlu, Berna LTD. Benzin İstasyonu, Berna LTD Yapı Market, Ataoğlu Oksijen Sanayi ve Pet-Mak LTD Şirketleri’nin direktörlüğünü yürütmektedir. Girne Amerikan Üniversitesi’nde Amatör Yat Kaptanlığı’nı bitiren Ataoğlu, Gazimağusa Tekwando Asbaşkanlığı görevini yaptı. Aynı zamanda Kıbrıs Türk Benzinciler Birliği Yönetim Kurulu üyesi olan Ataoğlu, Mağusa Denizciler Birliği Yönetim Kurulu üyesidir. 1992 yılından beri Demokrat Parti’de çeşitli görevlerde yer alan Ataoğlu, halen DP-UG Gazimağusa İlçe Başkanlığı’nı yürütmektedir. Evli ve 3 çocuk babası olan Ataoğlu Rumca ve İngilizce bilmektedir.



Özgürgün: “Müzakerelerin olumlu sonuçlanması anlamında da hükümet olumlu katkılarını sunacak”



UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, basına yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı ile uyum içerisinde çalışacaklarını, gerek Kıbrıs müzakere sürecinde gerekse iç konularda yakın istişare içinde olacaklarını söyledi.

Özgürgün, Akıncı ile birçok konuyu görüştüklerini, önlerindeki süreçte kendilerini bekleyen konuları geniş ve etraflıca konuştuklarını belirterek, “Biz Sayın Cumhurbaşkanı ile uyum içerisinde çalışacağız; gerek Kıbrıs müzakere sürecinde gerekse iç konularda yakın istişare içinde olacağız” dedi.

Kıbrıs konusunda hükümet olarak ellerinden gelen desteği Cumhurbaşkanı Akıncı’ya vereceklerini vurgulayan Özgürgün, müzakerelerin olumlu sonuçlanması anlamında da hükümetin olumlu katkılarını sunacağını kaydetti.

Cumhuriyet Meclisi’ndeki komite çalışmaları ve CTP’nin öneriyi reddetmesi ile ilgili soruları yanıtlayan Özgürgün, komitelerde yaşanabilecek sıkıntıları herhangi bir zorlama olmadan çözeceklerini, bağımsız milletvekillerinin de desteğiyle komitelerde çalışmaların aksamadan yürütülmesini sağlayabileceklerini kaydetti.

Özgürgün, milletvekillerinin üye olmasalar da her komiteye katılabileceğine işaret ederek, sadece oylamada söz hakkı olmayacağını, dolayısıyla çalışmalarda bağımsız milletvekillerinin bütün komitelere katkı koyabileceğini ifade etti.

Oylamalarda sıkıntı yaşanması durumunda bunun işbirliği ile çözülebileceğine inanç belirten Özgürgün, muhalefet ile oybirliği gerektiren yasaları rahat geçireceklerini, oybirliği olmayan yasalarda ise komite üyesi çoğunlu ile komite sonucunun alınacağını kaydetti.

İstediklerinin; bütün yasalarda oybirliği yakalamak olduğunu vurgulayan Özgürgün, tartışmalı yasaların gündeme gelmemesini temenni etti.

Yeni hükümette teknokrat atamalardan söz edildiğinin anımsatılması üzerine Özgürgün, DP ile yaptıkları istişarelerde bu sonucun ortaya çıktığını, ancak tercihin böyle olduğunu, Meclis çalışmalarında komite üyeleri açısından gerginlik beklemediğini kaydetti.

CTP ile hem UBP’nin hem de DP’nin aynı çatı altında hükümet kurduğunu, birlikte çalıştığını, bu yüzden bir gerginlik yaşanacağına inanmadığını belirten Özgürgün, bundan önceki 3 yılda birlikte çalıştıklarını, CTP’nin başkanlığında hükümetler kurulduğunu, bu yüzden gerginlik yaşanmayacağını düşündüğünü belirtti.

Özgürgün, iç barışın sağlanması için CTP ile “40 yılda kurulmayan” hükümeti kurduklarını, bundan sonra da “hükümet bozuldu” diye “bir daha kurulmayacak” diye bir şeyin olamayacağını belirterek, bundan sonra hükümet olacak partilerin ortaklık kurabileceğini anlattı.

Ülke içi barışın sağlanması adına tüm partilerin hükümete geldiğini anlatan Özgürgün, bu yüzden CTP’nin Meclis çalışmalarına olumlu katkı koyacağına inandığını vurguladı.

Özgürgün, sonuçta ülkenin önünde en erken seçimin 2 yıl sonra olacağının öngörüldüğünü, tam olarak süre kullanılacaksa seçime daha 2 yıl olduğunu ifade ederek, sonrasında oluşacak tabloda bu partilerin yine hükümet ortağı olabileceklerini söyledi.

Ülkede “imkansız hükümet” diye bir şey olmadığına vurgu yapan Özgürgün, UBP-DP Koalisyon Hükümeti’ne bağımsızların “kayıtsız şartsız” destek vereceklerini Cumhurbaşkanı’na da söylediklerini vurguladı, zaten görevin kendisine bu istişarelerin ardından verildiğini anlattı.

Bu yüzden hükümette sorun yaşanmayacağını vurgulayan Özgürgün, Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’nın ise Anayasal bir süreç olduğunu, Başkanlık Divanı’nın zaten yeni oluştuğunu ve bu konuda herhangi bir girişimleri olmayacağını, değişiklik olmasının söz konusu olmadığını ifade etti. Özgürgün, Meclis Divanı’nda görev bırakmak isteyen olmaması dışında bir değişiklik olmayacağını kaydetti.

Meclis Başkan Yardımcılığı’nın ise ana muhalefetten olması gerektiğini, Meclis Başkanı’nın da şu an ana muhalefetten olduğunu ifade eden Özgürgün, bu konuda hükümetin bir sıkıntısı olmayacağını söyledi.

Özgürgün, güven oylaması ile ilgili ise, 22 Nisan Cuma günü hükümet programının Meclis’te okunmasını planladıklarını, bunun ardından görüşmelerin 25 Nisan Pazartesi başlayacağını, 27 Nisan Çarşamba günü de güven oylamasını öngördüklerini, ancak görüşmelerin 26 Nisan Salı gününe sarkması halinde, güven oylamasının 28 Nisan Perşembe günü yapılacağını anlattı.

Bu arada Başbakanlık’ta görev devir tesliminin bugün yapılacağını ifade eden Özgürgün, Başbakan Ömer Kalyoncu’nun dün kendisini aradığını ve bugün hükümetin onaylanması ve Meclis’te okunmasının ardından devir teslim yapılabileceğini söylediğini ifade etti.

Özgürgün, bu çerçevede Meclis Genel Kurulu’nun olağanüstü toplantısının ardından Başbakanlık’ta görev devir tesliminin yapılacağını kaydetti.



Dışişleri Bakanlığı’nda devir teslim yapıldı



Dışişleri Bakanlığı’nda devir teslim töreni yapıldı. Tahsin Ertuğruloğlu görevi Emine Çolak'tan devraldı. Dışişleri Bakanlığı makam odasında yer alan törende görevi Ertuğruloğlu'na devreden Çolak, başarılar diledi, Kıbrıs müzakere sürecinin desteklenmesini istedi.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da, önemli bir bakanlığı devraldığını, sürecin Kıbrıs Türk halkının eşitliğini, egemenliğini ve haklarını koruyacak şekilde sürdürüleceğini, bundan kimsenin şüphe duymamasını istedi.



Akıncı ve Özgürgün, Çavuşoğlu'nu kabul etti



Özel bir ziyaret amacıyla KKTC'ye gelen Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından kabul edildi.

KKTC’yi ziyaret amacı resmi olmayan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya nezaket ziyaretinde bulunmasının ardından Başbakan Hüseyin Özgürgün'ü tarafından da kabul edildi.

Başbakanlık’taki kabulde yeni kabineden Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun ile Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay da hazır bulundu.

Başbakan Hüseyin Özgürgün, Anavatan Türkiye ile uyum ve işbirliği içerisinde çalışmanın en öncelikli hedefleri olduğunu vurguladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise kabulde yaptığı konuşmada, hükümetin kısa bir sürede kurulmasının ülkedeki istikrarın devamı açısından önemli olduğunu belirtti ve Türkiye ile yakın işbirliğinin devamını temenni etti.

Genç ve dinamik bir kabine oluştuğunu ifade eden ve yeni kabineye başarılar dileyen Çavuşoğlu, “KKTC’nin her alanda ileriye gitmesi devam eden müzakereler bakımından da hayırlı ve uğurlu olur” dedi.

Çavuşoğlu görüşmede ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun selamlarını iletti.



Eide: “Kıbrıslıların yapacağı tercih, Avrupa’ya, bölgeye ve dünyaya etki edecek”



BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, “Kıbrıslıların yapacağı tercihin uluslararası etkisi olacak” dedi.

Kıbrıs müzakere süreci hakkında bilgi vermek ve soruna ilginin devamını sağlamak maksadıyla BM Güvenlik Konseyi Daimi üyeleriyle temas eden Eide, önceki gün İngiltere Dışişleri Bakanı ile telefonda ve Fransa Dışişleri Bakanı ile de yüz yüze görüştü.

Rum Fileleftheros gazetesi, BM tarafından yapılan açıklamaya dayanarak, Eide ile Ayrault’un “uluslararası unsurun, bu tek şansın kaçırılmaması için en kısa zamanda kapsamlı bir çözüm yönündeki çabalarını sürdürmeleri maksadıyla iki toplumu cesaretlendirerek, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine destek vermesi” konusunu görüştüğünü belirtti.

Habere göre, görüşmede BM Güvenlik Konseyi’nin, Kıbrıs’taki iki toplum arasında muhtemel bir çözümün uygulanmasını desteklemedeki rolü ve AB’nin çözümün finansmanına destek vermesi konuları da ele alındı.

Eide, Fransa’nın “Kıbrıs”a verdiği siyasi desteğe teşekkür ederek “Sürekli bir çözüm elde edilmesi için müzakerelere uluslararası desteğin hayati önemi var. Bir çözümün Avrupa boyutunun güvenceye alınması çok önemlidir.

Çözüme karar vermek Kıbrıslılara kalmış, ama yapacakları tercih Avrupa’ya, bölgeye ve dünyaya etki edecek” dedi.



Lakkotripis “3’üncü tur ruhsat ihalesiyle ilgili sözleşmeler 2017 yılı başında”



Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis dün Rum basınında yer alan demecinde, 2017 yılının, yeni parsellerin uluslararası şirketlere devredilmesiyle birlikte, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi”ndeki (MEB) araştırma faaliyetlerinin artacağı bir yıl olacağını dile getirdi.

Rum Kathimerini gazetesine göre, Lakkotripis, Rum MEB’indeki parseller için çıkılan 3’üncü tur ruhsat ihalesi konusundaki bir soruyu yanıtında, ihaleye şirketler tarafından 22 Temmuz tarihine kadar teklif sunulabileceğini dile getirdi.

Bunun ardından, tekliflerin değerlendirilmesi ve müzakereler için birkaç aya daha ihtiyaç olacağını ifade eden Lakkotripis, 2017 yılının başlarında bazı sözleşmeler imzalanmasını hesapladıklarını kaydetti.

Lakkotripis, 2017 yılı ve akabinde ise, şirketlerin, yapacakları tekliflerde ortaya koyacakları program temelinde sismik araştırmalara ve sondaj hazırlıklarına başlayacaklarını; bununla birlikte, şu an birçok ve çeşitli sebepten ötürü yalnızca üç parseli devretmeye hazır olduklarını ifade etti.

Jeolojik açıdan bu üç parselin (6, 8 ve 10 numaralı parseller) en ilgi çekici olmasının esas sebep olduğunu dile getiren Rum bakan, ikinci olarak ise daha fazla rekabet koşulu meydana getirmek istediklerini söyledi.

Mısırla doğal gaz konusundaki müzakerelerin 2014 yılından itibaren başladığı ve neden bugüne kadar bu konuda bir sonuç alınmadığının kendisine sorulması üzerine ise Lakkotripis, çoğu konuyu, en azından tamamlanana kadar gündemden uzak tutmayı tercih ettiklerini dile getirdi.

Kamuoyunun bilgisine getirilmeyen birçok şey yapıldığını ifade eden Lakkotripis, öte yandan özellikle hidrokarbonların uluslararası fiyatlarıyla ilgili olarak, şartların çok da iyi olmadığını dile getirdi.

Bu durumun projelerin yaşayabilirliğini etkilemekte olduğunu da ifade eden Rum bakan, Mısır konusunda şirketler ile Mısır arasındaki müzakerelerin sürdüğünü söyledi. Rum bakan, 12’inci parselde bulunan “Afrodit” yatağıyla ilgili kalkınma ve üretim planına ilişkin olarak ise, Afrodit yatağındaki konsorsiyumun yorumlarını dinlemeyi beklediklerini belirtti.

Lakkotripis, Mısır ile olan işbirliğinin dönüm noktasının ne olduğunun kendisine sorulması üzerine, bunun doğal gaz satışı sözleşmeleri olduğunu düşündüğünü ancak bunun zamansal açıdan ne zaman gerçekleşeceğini tayin etmenin zor olduğunu ifade etti.

Rum hükümetinin enerji konusundaki planlamalarını da değerlendiren Lakkotripis, enerji kaynaklarının ticari açıdan değerlendirilmesinde durağanlık olduğunu ise reddetti.



Kayıplar konusu müzakerelerde gündeme gelecek



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in kayıplar konusunu müzakerelerde ilk kez gündeme getirmeye hazırlandığı iddia edildi.

Haftalık Rum Kathimerini gazetesi konuya ilişkin haberinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in müzakere sürecinde yaşanan bir durağanlığın ardından yarın yeniden bir araya geleceklerini, görüşmede Anastasiadis’in kayıplar konusunu gündeme getireceğine dair bilgiler olduğunu yazdı.

Gazete, son dönemde Kıbrıs Rum kayıp ailelerine teslim edilen naaşların sayısının çok azalmasından ötürü Anastasiadis’in kayıplar konusunu yarınki görüşmede gündeme getirmesinin beklendiğini iddia etti.

Ulaşılabilen Kıbrıslı Rum kayıp sayısının son dönemde iyice azaldığını ve artık Türkiye’nin katkı yapması gerektiği belirten gazete, UNFICYP’in kayıplara ilişkin araştırma yapılabilmesi için arşivlerinin açılmasına onay verdiğini, Türkiye’nin de arşivlerini açmasının arzulandığını yazdı.



“Cem-Papandreu Uluslararası Barış Ödülü” ilk sahiplerini buldu



TC Eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in ailesi ve Yorgo Papandreu tarafından hayata geçirilen ve ilki gerçekleştirilen "Cem-Papandreu Uluslararası Barış Ödülü" Türk Yunan Forumu ile iş adamları Şarık Tara ve Theodore Papaleksopulos'a verildi.

Eski Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, ENKA Okulları'nda düzenlenen ödül töreninde yaptığı konuşmada, dışişleri bakanı olarak göreve geldiğinde Kardak krizinin üzerinden yaklaşık 3 yıl geçtiğini anımsattı.

"Bu durumda eğer bizim temel, yabancı, güvenlik kurallarımıza kafa tutmazsam, dışişleri bakanı olmanın hiçbir anlamı olmadığına karar verdim" diyen Papandreu, şöyle konuştu:

"Şanslıydım ki Türkiye'deki meslektaşım İsmail Cem'di. İsmail, karizmatik ve cesur bir politikacıydı. İlişkimiz güven üzerine kurulmuştu. İsmail ve ben yeni bir yerel söylem iş birliği içinde çalıştık. Bunun için sembolik hareketimiz Türkiye'ye en yakın ada olan Samos'ta beraber zeytin ağacı diktiğimiz zamandı. Ölümünden birkaç yıl sonra bir zeytin dalını mezarına koydum. Yıllar sonra iki ülke ve vatandaşları arasında İsmail Cem'in ailesi ve İpek ile beraber onun anılarının ve bizim ortak rüyamız adına böyle bir şeye karar verdik."

Ödülün bölge için de bir nedeni olduğunu, bölgenin çok büyük bir çatışma alanına döndüğünü ifade eden Papandreu, Suriye'nin sürekli bir trajedi olduğunu aktardı.

Yorgo Papandreu, şöyle konuştu:

"Artık farklı bir Suriye için bir savaş değil, o bölgedeki güçler ve dünya liderleri arasında bir savaş. Mesela Libya, Afganistan son derece kırılgan ülkeler. İsmail Cem ile çalışırken iş birliğimizin ne kadar önemli olduğunu gördük. Burada olan diplomatların çoğu da her halde bu gücü biliyor. Gerilimler çok kötü olduğu zamanlarda hiç kimse hiçbir uluslararası lider, Yaser Arafat ve Ariel Şaron'u ziyaret edemiyordu. Biz yaptık bunu. Birlikte gittik. Kapılar açıldı ve barış mesajı gayet açık bir şekilde verildi ve dillendi. Bu ödül bize istisnai insanlar olduğunu barış ve iş birliği için uğraştıklarını gösteriyor."

Bu ödülü vererek iletişim köprülerini kurduklarını dile getiren Papandreu, bu barış vizyonunun Kıbrıs'ta da devam edeceğini, o zaman hem Yunan hem de Türk Kıbrıslılarla tekrar bir zeytin ağacı ekebileceklerini sözlerine ekledi.

İsmail Cem'in kızı İpek Cem Taha da babası ve Yorgo Papandreu'nun, dışişleri bakanlıkları döneminde bir barış fidanı diktiklerini belirterek, bu fidanın büyüdüğünü ve birçok evrim geçirdiğini söyledi.

"Cem ve Papandreu barışa niyet etmiş iki devlet adamıydı" diyen Taha, ancak kalıcı bir değişim yaratmak için yalnızca bu niyetin yeterli olmadığını anlattı.

Cem ve Papandreu'nun niyetlerini strateji, plan, eylem ve iş birliği ile harmanladıklarını kaydeden Taha, barış niyetine ortak olan nice sesin daha da yükselmesine ön ayak olduklarını anlattı.

Her yıl verilecek bu ödülün barışın ihtisasına gönül veren kişi ve kuruluşları desteklediğini ifade eden Taha, şöyle konuştu:

"Ege Denizi dediğimizde artık ayıran değil, köprü olan bir denizden söz ediyoruz. Türkiye ve Yunanistan kıyıları, Türkçe ve Yunanca'nın yeniden yan yana duyulduğu, Ege'nin kolaylıkla birleştirdiği bir dünya cenneti Homeros'un kalemi ve Bedri Rahmi'nin fırça darbeleriyle romantik hülyaların beslendiği Ege. Gerçekten bir dünya harikası. Günümüzde Ege'nin bir diğer yüzü var. Gözardı edemeyeceğimiz acılı bir yüz. Ege Denizi'nin güzelim sularında, güvensiz can yeleklerini, derme çatma şişme botları ve sığınmacı çocukların ölü bedenlerini kucaklıyor şimdilerde. Cennet cehenneme dönüşüyor."

Konuşmaların ardından "Cem Papandreu Uluslararası Barış Ödülü" Türk Yunan Forumu ile iş adamları Şarık Tara ve Theodore Papaleksopulos'a verildi.



Limasol Şehitliği'nde tören



Limasol'da 1963 ve 1974'te şehit düşen ve bugüne dek mezar taşları olmayan şehitlerin mezarlarının düzenlenmesi ve mezar taşlarının yaptırılması nedeniyle tören düzenlendi.

Leymosun Kültür Vakfı'nın, sponsor ve gönüllülerin desteğiyle yaptırdığı düzenleme, çok yoğun katılımlı bir törene sahne oldu, yüzlerce Limasollu Kıbrıslı Türk duygulu anlar yaşadı.

Törende konuşan Leymosun Kültür Vakfı Başkanı Yücem Rasımoğlu, iki yıldır üzerinde çalıştıkları Limasol Şehitleri Mezar Taşları Yenileme ve Çevre Düzenleme Projesi'nin taçlandırıldığı bir gün yaşadıklarını söyledi.

Bu projenin şehit ailelerinin acılarına ortak olmak ve acılarını bir nebze de olsa azaltmak için gerçekleştirildiğini ifade eden Rasımoğlu, "Projemiz hem toplumlar arası olaylarda canlarını veren şehitlerimize saygı, hem de savaşlar ve acılar bir daha yaşanmasın diye gösterilen duyarlılığın sonucudur. Umarım bu duyarlılık başka kişi ve kurumlara örnek olur" dedi.

Rasımoğlu, 1964'te şehit düşen 14 kişinin sağlam olan mezar taşlarının temizlik ve rotuşlarının yapıldığını; 1974'te şehit düşen 27 kişiden 4'ünün mezar taşlarının kapılar açıldıktan sonra ailelerince yaptırıldığını; geri kalan 23 şehidin ise mezar taşların olmadığını anlattı. Rasımoğlu, vakfın, Dr. Ayten Berkalp'in hastane gömü listesinden ve 23 şehidin ailelerinden aldıkları vekaletle yola çıktıklarını, o dönemin fotoğraf ve tanıklarıyla şehitlerin yerlerinin tespit edildiğini ifade etti.







Enformasyon Dairesi





Facebook





Twitter





Instagram













Dışişleri Bakanlığı









Facebook





Twitter





YouTube





Websitesi













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio_news@kktcenf.org

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri