BASIN BÜLTENİ Akıncı, Fransa’nın AB Bakanı’nı kabul etti - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı, Fransa’nın AB Bakanı’nı kabul etti
Tarih: 27.02.2016 > Kaç kez okundu? 1173

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün, Fransa AB Bakanı Harlem Desir’i kabul etti.

Görüşmede, Kıbrıs müzakerelerinde gelinen aşama yanı sıra, AB’deki ve bölgedeki gelişmeler ele alındı.

Kabulde Desir’e, Fransa’nın Lefkoşa Büyükelçisi René Troccaz eşlik ederken, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya ise Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ve Müzakere Heyeti Üyesi Erhan Erçin, Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürü Gülden İlkman, Siyasi ve Tarih Özel Danışmanı Meltem Onurkan Samani ile Dış İlişkiler Koordinatörü Deniz Birinci eşlik etti.



Eide: “Doğru yönde iyi ilerliyorlar, daha hızlı olmalarını istiyoruz”



BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, anayasal, ekonomik ve AB gibi konuların doğru yönde iyi ilerlediğini ve aynı yönde daha hızlı olunmasını beklediğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile bir araya geldi.

BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim da hazır bulunduğu görüşmede Akıncı’ya Müzakereci Özdil Nami, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ve Müzakere Heyeti üyesi Erhan Erçin eşlik etti.

Eide, görüşme sonrasında basına yaptığı kısa açıklamada, görüşmenin çok iyi geçtiğini söyledi.

Liderlere, yarınki (bugünkü) görüşmeye hazırlanmalarını söylediğini kaydeden Eide, geçen hafta ele aldıkları konuları daha ileri nasıl götürebileceklerini görüştüklerini belirtti.

Espen Barth Eide, sürecin ilerleyen aşamasında bir araya getirilerek, uygulama konularıyla anayasal, ekonomik ve AB gibi konuların doğru yönde iyi ilerlediğini ancak aynı yönde daha hızlı hareket etmelerini beklediklerini kaydetti.

Eide, gazetecilerin sorusu üzerine, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Misyon Şefi Lisa Buttenheim’in Kıbrıs’tan yaz aylarında ayrılacağını ve yerine, Kıbrıs konusunu iyi bilen Elizabeth Spehar’ın geleceğini söyledi.

Espen Barth Eide, Buttenheim’ın, atama kararına rağmen, müzakerelerin içinde bulunduğu kritik aşamadan dolayı adadan hemen ayrılmayacağını ve bunun sadece kendisinin değil genel sekreterin de arzusu olduğunu belirtti.



TC Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkçi bugün KKTC’ye geliyor



Türkiye Cumhuriyeti Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, bugün KKTC’ye geliyor.

Maliye Bakanı Birikim Özgür, Ekonomi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun ile görüşecek olan Bülent Tüfenkçi, iki ülke arasında ortak gümrük komitesi kurulması ile tüketicilerin korunması için hazırlanan 2 farklı anlaşma metnine imza koyacak.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı arasında “Ortak Gümrük Komitesi Kurulmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalanacak.

Ardından TC Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ekonomi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı arasında “Tüketicilerin Korunması” konusunda işbirliği protokolü imzalanacak.

TC Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, Başbakan Ömer Kalyoncu tarafından da kabul edilecek.



Çavuşoğlu: “KKTC’de çözüm konusunda konsensüs var”



TBMM Dışişleri Komisyonu’na Türk dış politikasındaki son gelişmeler hakkında bilgi veren TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC’de çözüm konusunda konsensüs olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, iki tarafın müzakerelerde önemli mesafeler alındığını ancak hala çetrefilli sorunların da olduğunu belirterek “Umarım Kıbrıs sorununda bu sene kalıcı bir çözüm olur” dedi. (Kıbrıs Gazetesi)



Kalyoncu: “Her iki parti de gelinen noktadan mutludur”



Başbakan Ömer Kalyoncu, TC’den KKTC’ye gelen suyla ilgili anlaşma metni konusundaki girişimlerden olumlu sonuç alındığını belirterek, “Her iki parti de gelinen noktadan mutludur” dedi.

Başbakan Ömer Kalyoncu dün olağanüstü yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, gündemlerinde TC-KKTC arasında su temini ile ilgili hükümetler arası anlaşma önergesinin olduğunu söyledi.

İleriki günlerde TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşüp anlaşma imzalayacaklarını kaydeden Başbakan Kalyoncu, bir soru üzerine TC ile anlaşma sağlanan maddelere de açıklık getirdi.

Kalyoncu şöyle dedi:

“Sorun olan nokta, sisteme katılmayacak olan belediyelere kendi yerel sularından verilmesi şartıydı. Şimdiki anlaşmada bu belediyelere de TC’den gelen sudan vereceğiz. Yalnız o belediyeler yüzde 10 pay alamayacak. Onlara yatırım yapılmayacak. Kendi yatırımlarını kendileri yapacaklar. Onların personeli ile ilgili herhangi bir işlem yapılmayacak. Onlar kendi personellerini çalıştırarak maaşlarını ödemeye devam edecekler.”

Kalyoncu, anlaşma önergesinin Bakanlar Kurulu’ndan geçeceğini ve onaylanacağını, önergenin hükümet olarak anlaşmayı kabul ettikleri ile ilgili olduğunu söyledi.

Başbakan Kalyoncu, anlaşmanın TC ile imzalanmasının ardından Meclis’e gideceğini de vurguladı.

Bakanlar Kurulu’nun dün Meclis’te gerçekleşen olağanüstü toplantısı sonrasında basına açıklama yapılmadı. Başbakanlık kaynakları, Bakanlar Kurulu’nun uzun süredir üzerinde çalışılan su metnini onaylayarak, imzalaması için Başbakan Ömer Kalyoncu’ya yetki verdiğini kaydetti.



Kalyoncu: “Yer altı suları KKTC Devleti tarafından kontrol edilecek”



Meclis Genel Kurulu’nda su konusundaki mutabakatla ilgili bilgi istenmesi üzerine kürsüden açıklama yapan Başbakan Ömer Kalyoncu, yeraltı sularının özele devredileceği iddialarının konuşulduğunu ancak böyle bir şey olmadığını, yer altı sularının KKTC devleti tarafından kontrol edileceğini ifade etti.

Türkiye ile üzerinde mutabakat sağlanan metnin henüz Bakanlar Kurulu’ndan geçmediğini imzalandıktan sonra bir yıl içinde sözleşmesinin de hazırlanacağını belirtti.

Yeraltı sularının fakirleştiğini söyleyen Kalyoncu, bu konunun büyük bir problem oluşturduğunu dile getirdi.

Belediyelerin suyu almak üzere Belediye Meclislerinden karar çıkaracağını ve sürece katılacağını söyleyen Kalyoncu, “İsteyen girmeyecek ama girmeyenlere altyapı yatırımı yapılmayacak, yüzde 10 katkıdan yararlanamayacak” dedi.

Kalyoncu, anlaşmada yer alan ve güvensizlik belirtilen bazı ifadelerin düzeltildiğini söyledi.

Kalyoncu, su konusunda üç maddenin rahatsızlık yarattığını, bu maddelerle ilgili değişikliklerin yapıldığını belirtti.



Özgürgün: “Halkın yaşam kalitesini yükseltmek hükümetin birincil görevi”



Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, yasaları zaman kaybetmeden Cumhuriyet Meclisi’nden geçirmenin ve halkın yaşam kalitesini yükseltmenin 39 milletvekilinin desteğine sahip CTP-UBP hükümetinin birincil görevi olduğunu vurguladı.

Halkın her alanda istikrar beklediğini kaydeden Özgürgün, su konusunda birkaç aydan bu yana sürdürülen tartışmalar olduğunu ve buna bağlı yapay krizler yaratıldığını kaydetti.

Özgürgün, “Başbakan Ömer Kalyoncu’nun krizin önceki akşam itibarıyla sonlandırıldığına dair açıklamasını memnuniyetle karşıladık ancak UBP böylesi bir proje üzerinde, idarenin zafiyeti sonucu zemin bulan sevimsiz tartışmaları onaylamadı” dedi.

Genel Başkan Özgürgün, su konusundaki son gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

“Suyun KKTC topraklarıyla buluşmasından sonra yaratılan tartışmalar Anavatan Türkiye’ye karşı yapılan acımasız saldırılara ve yürek yakıcı sözlere zemin oldu” ifadesine yer veren Özgürgün, “Bundan büyük üzüntü duyduk” vurgusunda bulundu.

UBP’nin bu aşamada hükümeti oluşturan her iki partinin, “zaman ve performans” kayıplarını dikkate aldığını ifade eden Hüseyin Özgürgün, “Partimiz, halkımıza hizmet yolunda yeniden değerlendirme yapmayı kaçınılmaz görüyor” dedi.

Halk yararına olmayan, kişisel, partisel veya siyasi kazanım gailesiyle yapılan her türlü eyleme, söyleme ve ideolojik tavra karşı olduklarını vurgulayan UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, “Ulusal Birlik Partisi dün olduğu gibi yarın da duruşundaki kararlılığı sürdürecek” ifadesine yer verdi.



Liderler bugün bir araya geliyor



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis Kıbrıs sorununa çözüm bulma amaçlı müzakereler çerçevesinde bugün yeniden bir araya geliyor.

Görüşme, ara bölgede müzakereler için tahsis edilen binada yer alacak.

Liderler son görüşmelerini 13 Şubat’ta gerçekleştirmişti. Son görüşme sonrasında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerde tıkanıklık olmadığını ancak zor konuların görüşüldüğünü vurgulayarak, müzakerelerin hızlanması için müzakerecilerin daha çok çalışacağını kaydetmişti.

Mustafa Akıncı, “Dönüşümlü Başkanlık” konusunda da; “Bizim anlayışımız ortada, onların bu konuda sıkıntıları var, öyle söylüyorlar. Dolayısıyla bu konuda henüz bir uzlaşma yok. Ama bir uzlaşma olmasının kaçınılmaz olduğu düşüncesindeyim. Çünkü bu konuda tavrımız çok açık ve net” diye konuşmuştu.



Eroğlu: "Çok kurnazca söylenmiş bir laf"



3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum Lider Nikos Anastasiadis'in "Her iki tarafın da kaybetmeyeceği bir anlaşma yapalım" sözlerine ilişkin, "Çok kurnazca söylenmiş bir laf. 1974'te kaybeden tarafın kendisi olduğunu kabul ettiği için, kaybettiklerini aldığı zaman hiçbir taraf da kaybetmemiş ve böylece bir anlaşmaya varılmış olur. Bunun bedeli toprak demektir. Türkiye'den gelenlerin geri dönmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adayı boşaltması demektir" dedi.

Derviş Eroğlu, İstanbul’da Türkiye-Kıbrıs Türk Cumhuriyetleri İş Birliği Cemiyeti'nce, onuruna yapılan toplantıda, gençlik yıllarında verdikleri mücadeleyi KKTC'nin kurulmasıyla taçlandırdıklarını anlattı.

Barış harekatında doktor olarak görev yaptığını, KKTC'nin gelişmesi için üzerine düşenleri yerine getirmeye çalıştığını dile getiren Eroğlu, "Bir anavatanımız olması bizim için çok büyük bir şans. Filistin'e bakıyorum da onların da bizim gibi anavatanları olmamaları onlar için şansızlık" dedi.

Nikos Anastasiadis'in "Her iki tarafın da kaybetmeyeceği bir anlaşma yapalım" dediğini belirten Eroğlu, şöyle devam etti:

"Çok kurnazca söylenmiş bir laf. Maalesef bizim içimizde de Anastasiadis için 'iyi niyetli' diyenler var. 1974 harekatında kaybeden taraf kendisi olduğunu kabul ettiği için kaybettiklerini aldığı zaman hiçbir taraf da kaybetmemiş ve böylece bir anlaşmaya varılmış olur. Bunun bedeli toprak demektir. Türkiye'den gelenlerin geri dönmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adayı boşaltması demektir. 1974'te yer değiştirenlerin tekrar yerlerine dönmesi demektir. Böyle kurnazca ifadelerle de zaman zaman bazı arkadaşlarımız iyi niyet sahibiymiş gibi göstermeye çalışıyor." diye konuştu.

Eroğlu şöyle dedi: “Şimdi Kıbrıs'ta yarın anlaşma olacakmış gibi mesajlar veriliyor. Şu anda anlaşmaya çok yakın değiliz. Bunların aşırı istekleri var. Ben beş sene müzakere masasında, muhataplarıyla Kıbrıs sorununu çözmek için çaba harcadım. Ama daha Denktaş Bey'in, Talat Bey'in yaptığı görüşmeleri, tutanaklarını okuyan, bilen ve yaşayan, beş yıl müzakereleri sürdüren bir kişi olarak, şu anda anlaşma ortamından biraz uzaktayız. 'Nisanda anlaşma olacak' dediler, olmadı. Hazirana bıraktılar. Haziran'da anlaşma olmayacak. Anastasiadis, 'Benim görev sürem içerisinde Kıbrıs sorununu çözeceğiz' dedi. Ama arkadan da isteklerini masaya koyuyor. Bizim için olmazsa olmazlarımızın başında Türkiye'nin garantisi gelmektedir. Bugün anaokulundan başlayarak Rum çocukları Türk düşmanlığı ile yetiştiriliyor. 'Eğitim sistemini değiştirelim' dediğimizde kulak arkasına attıkları zamanda elbette Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmek mümkün değildir."

Kendisinin de bir anlaşmadan yana olduğunu, Rum lider Hristofyas ile 5 zirve toplantısı yaptığını, anlaşma noktasına geldiklerini ancak Hristofyas'ın son toplantıda zamanlamaya, arabuluculuğa ve Türkiye'nin garantisine “hayır” dediğini anımsatan Eroğlu, şöyle devam etti:

"O toplantıda, dört toplantıdaki kazanımları sıfırlayarak bitirmiştir. Şimdi Rumların isteklerini verdiğiniz takdirde o anlaşma değil, yok olma anlaşması olur. Ben diyorum ki, dün yaşananları dikkate alarak bugün var olan gerçekleri göz ardı etmeyerek bir anlaşmaya vardığımız takdirde, ancak o anlaşma yaşayabilir ve kalıcı olur. Dün yaşadıklarımızı unutmayacağız. 1955 yılından beri yaşadıklarımızı bize yaşatmayacak bir anlaşma istiyoruz. Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi, güneyde bir devlet varken kuzeyde de bir devlet vardır. Bu gerçekleri dikkate alıp bir anlaşmaya varırsak o anlaşma yaşayabilir. 150 bin insanımızı göçmen durumuna düşürerek, Türkiye'nin askeri gücünü Kıbrıs'tan çekerek."

Bazı kişilerin "Kıbrıs sorunu çözümlenmeden Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi mümkün değildir" şeklindeki sözlerinin Rumların "iştahını kabarttığını" ifade eden Eroğlu, önce Yunanistan, sonrasında da Rum Kesimi AB'ye girerken Kıbrıs sorunun sürdüğünü, Kıbrıs sorununu yaratan Yunanistan ve Rumlar AB'ye alınırken Kıbrıs sorununun çözülmesi şartının konulmadığını vurguladı.

Türk tarafının çözüm istemeyen tarafmış gibi gösterildiğini kaydeden Eroğlu, AB'nin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin tavırlarının Rumların uzlaşmazlığını bugüne kadar taşıdığını, dikkat edilmesi gerekenin hata yapmadan müzakereleri sürdürmek olduğunu vurguladı.

Eroğlu, Türk kamuoyunda Kıbrıs konusunun da ön sıralarda olması gerektiğini sözlerine ekledi.

MHP Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu, eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski Edirne Valisi Dursun Ali Şahin'in de katıldığı toplantıda, Eroğlu'na, Türkiye-Kıbrıs Türk Cumhuriyetleri İş Birliği Cemiyetince yılın devlet adamı plaketi verildi.



“39. Uluslararası KIBATEK Edebiyat Şöleni” İtalya’da yapıldı



Kıbrıs-Balkanlar-Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu’nun (KIBATEK) İtalya’da düzenlediği “39. Uluslararası Edebiyat Şöleni”ne Kıbrıslı Türk tiyatro yazarlarından Sevil Emirzade de katılarak Kıbrıs Türk edebiyatını temsil etti.

İtalya'nın Bari-Taranto kentinde 19-20 Şubat tarihlerinde düzenlenen etkinlikte İtalya, Türkiye, Azerbaycan, KKTC, Irak, Hindistan, İrlanda, Kanada, Romanya, Hollanda, Almanya, Arnavutluk, Belçika ve Filipinler’den şairler, yazarlar, çevirmenler ve Türkologlar yer aldı.

KIBATEK İzmir- Türkiye ile İtalya-Taranto’daki Pablo Neruda Kültür Derneği’nin ortaklaşa düzenledikleri 39. Uluslararası Edebiyat Şöleni kapsamında birçok etkinlik yapıldı.

Şölene KKTC adına katılan Sevil Emirzade, ülkeler adına konuşmalar bölümünde bir de konuşma yaptı. Bu bölümde Hindistan, Kanada, Romanya, Azerbaycan, İrlanda ve Irak temsilcileri de konuştu.

Emirzade, halka yönelik düzenlenen KIBATEK Uluslararası Şiir Şöleni’nde de şiir okudu.

39. Uluslararası Edebiyat Şöleni’nde konferanslar, teknik toplantılar, gösteriler, TV programları yanında çevre gezileri de yapıldı.



Gulfood 2016 Gıda Fuarı sona erdi



Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) organizasyonunda Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde katılım gerçekleştirilen Gulfood 2016 Gıda Fuarı sona erdi.

Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı desteğinde, KTSO’nun organize ettiği şemsiye standı altında “North Cyprus” markasıyla 9 firma ile 10. katılımın gerçekleştiği bu yılki fuarı, Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun da ziyaret etti. Fuara katılan firmalar şunlar:

“Helvasan Ltd. Avunduk Süt Ürünleri (Meriç), Özlem Süt Ürünleri (Özlem), Kırmızıgil Ltd. (Buluç), Koop Süt, Con Trading Ltd. (Lefkoşa Con Kahve), Akgöl Sütçülük Gıda ve Paketleme Sanayi Ltd. Gülgün Süt Mamulleri ltd. Vento Trading Ltd. (Girne Con Kahve).”

Açıklamada, sözkonusu firmaların, fuar süresince mevcut müşteri ilişkilerini geliştirirken, yeni müşterilerle temas kurma olanağı da bulduğu kaydedildi.

Açıklamada, KKTC’den fuara katılım gerçekleştiren süt ürünleri imalatçılarının, ülkede süt politikasının düzgün bir raya oturtulması gerektiğini belirterek, “Devletin haricinde herkes, süt ürünleri ihracatının daha da artması için ödevini yapıyor” dedikleri ifade edildi.



Güney Kıbrıs-İsrail arasında deniz tabanı haritalandırma çalışmaları başladı



İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ı Girit üzerinden deniz altından elektrik kablolarıyla bağlanmasını öngören “EuroAsian Interconnector Projesi” çalışmaları çerçevesinde Güney Kıbrıs ile İsrail arasında deniz tabanı haritalandırma çalışmaları başladı.

Rum Fileleftheros gazetesi özel araştırma gemisi Odin Finder’ın, EuroAsian Interconnector denizaltı elektrik kablolarının rotasının belirlenmesi amacına yönelik Yunanistan ile Güney Kıbrıs arasında deniz tabanı haritalandırılması aşamasını bir ayda tamamladığını yazdı.



“Kıbrıslı Türklere ve Rumlara Federal Sistemde Bütçe Politikası Semineri”



Uluslararası Para Fonu (IMF) BM’nin inisiyatifi ve AB’nin de katılımıyla Kıbrıslı Türklere ve Rumlara “federal sistemde bütçe politikası” dersi verdi.

Rum Fileleftheros gazetesi haberinde, ara bölgedeki eski Lefkoşa Havaalanı’nda seminer şeklinde verilen ekonomi dersinde, Dünya Ekonomi Forumu yetkilisi de olan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de konuştuğunu yazdı.

Habere göre IMF yetkilileri “federasyon şeklini seçmenin tamamen Kıbrıslıları ilgilendiren bir şey olduğunu, federasyonun gevşek olup olmayacağının, merkezi hükümetin güçlü olup olmayacağının müzakerelerde ortaya çıkacağını” söylediler. Kendilerinin teknik yardım ve bilgilendirme yaptıklarına işaret eden yetkililer, anlaşma yapıldıktan sonra ekonomide sorun çıkmaması için bütçe ve devletin işleyişi konusunda bazı ön şartların dikkate alınması gerektiğine dikkat çektiler.

Konuşmacıların, gelir vergisine dikkat çekerek, “vergi kaçakçılığının ve çeşitli faaliyetlerin önüne geçilmesi için yönetim üniter olmalı” vurgusunu yaptıkları seminerde, Belçika, Bosna/Hersek gibi Avrupa’da var olan çeşitli modellere atıfta bulunuldu.

Gazete BM’den yetkili bir kaynağa dayanarak, seminerde yapılan analiz ve sunumların tamamen teknik olduğunu ve herhangi bir siyasi mesaj verilmeye çalışılmadığını yazdı.

Haberde IMF heyetinin Ada’da olduğu ve çözümün ekonomik yönüyle ilgili incelemesi ışığında çeşitli temaslarda bulunarak özellikle KKTC’den veri topladığı, Güney Kıbrıs memorandum programında olduğundan IMF’nin elinde Rum ¬ekonomisiyle ilgili kapsamlı bir görüntü bulunduğu kaydedildi.