BASIN BÜLTENİ Denya’daki tarihi cami kundaklandı - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Denya’daki tarihi cami kundaklandı
Tarih: 22.02.2016 > Kaç kez okundu? 1281

Paylaş


2013 yılının Ocak ayında saldırıya uğrayan ve Kültürel Miras Teknik Komitesi, Avrupa Birliği ve BM Kalkınma Programı ortak çalışmaları çerçevesinde restore edilen Denya’daki tarihi Denya cami dün sabah kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından yeniden kundaklandı.



Akıncı: “İnsanlık suçu işlendi, en ciddi şekilde cezalandırılmalı”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Güney Kıbrıs’ta Denya Camisi’nin kundaklanmasına ilişkin bir açıklama yaparak, “İnsanlık suçu işlendi, en ciddi şekilde cezalandırılmalı” dedi.

Cumhurbaşkanı, olaydan büyük üzüntü duyduğunu vurgulayarak, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten faillerin bulunması için her türlü çabanın gösterilmesini ve bu çabanın sözde kalmamasını istedi.

Akıncı açıklamasında şunları kaydetti:

“Güney Kıbrıs’ta Denya Camisi’nin kundaklanması olayını büyük üzüntü ile öğrendim. 2013 yılının Ocak ayında da saldırıya uğrayan caminin restorasyonu Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin çalışmaları çerçevesinde 2014 Aralık ayında tamamlanmıştı. Şimdi ikinci kez kundaklanmış bulunuyor. Bu çirkin eylemi kınıyorum. Sayın Anastasiadis’in faillerin bulunması ve cezalandırılması için her türlü çabayı göstermesini bekliyor ve bu çabanın sözde kalmamasını diliyorum. Şunu da ifade etmek isterim ki bu eylem sadece Müslümanlara ait bir ibadethaneye yönelik bir saldırı olarak görülemez. Aslında küçük ama tarihi özelliği olan bu yer, tüm Kıbrıslı’lara ve insanlığa ait bir değerdir. Bunu yapanlar aynı zamanda insanlık suçu işlemiştir ve en ciddi şekilde cezalandırılmalıdır. Kıbrıs sorununu çözme gayretleri içerisinde bulunduğumuz bu dönemde kuşkusuz ki sürece zarar vermek isteyenler de olacaktır. Bu çirkin eylemi yapanların Kıbrıs’ın barış ve huzur içinde bir geleceğe ulaşmasını istemedikleri açıktır. Meydan bu gibilere bırakılmamalıdır.”



Atalay: “Bu tür saldırılar her türlü barış umudunu söndürmeye yönelik eylemlerdir”



Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, Güney Kıbrıs’ta Denya Camisi’ne yapılan saldırıyı şiddetle kınayarak, bu tür saldırıların her türlü barış umudunu söndürmeye yönelik eylemler olduğunu kaydetti.

Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in faillerin bulunması ve cezalandırılması yönünde yaptığı açıklamadan da memnuniyet duyduğunu belirten Atalay, bu açıklamalar doğrultusunda işlemlerin neticelenmesini beklediklerini vurguladı.

Din İşleri Başkanı Talip Atalay, konuyla ilgili yazılı açıklamasında, Teknik Komite tarafından restorasyonu yapılan ve bu süreçte de kundaklama girişiminde bulunulan Denya Camisi’nin yeniden kundaklandığını öğrenmenin kendilerini derinden üzdüğünü kaydetti.

Atalay, inanç ve ibadet yerlerine karşı yapılan bu tür saldırıların, yeryüzündeki barış ve huzur ortamını bozmaya, güven duygusunu yok etmeye, her türlü barış umudunu söndürmeye yönelik eylemler olduğuna vurgu yaptı.

Talip Atalay, şöyle devam etti:

“Güney Kıbrıs yetkililerinin konuya dâhil olup, faillerin yakalanması ve cezalandırılması konusunda titiz davranacaklarını umut ediyoruz. Başkanlığımız kundaklanan Denya Camisi’ne, olayı yerinde incelemesi için bir heyet gönderecektir. Heyetimizin hazırlayacağı rapor doğrultusunda bundan sonra yapılacaklar belirlenecektir. Konuyla ilgili Religious Track aracılığıyla muhataplarımızla gerekli irtibat kurulmuştur. Sn. Anastasiadis’in faillerin bulunması ve cezalandırılması yönünde yaptığı açıklama memnuniyet vericidir. Bu açıklamalar doğrultusunda işlemlerin neticelenmesini beklediğimizi belirtmek isterim. Hangi inanç grubuna ve nerede olursa olsun, ibadethanelere yapılan bu tür eylemlerin tekrarlanmaması için gerekli hassasiyetin gösterilmesini ilgililerden bekliyor, yapılan bu çirkin saldırıyı şiddetle kınıyorum.”



Çolak, Çavuşoğlu ile görüştü



Dışişleri Bakanı Emine Çolak, İstanbul’da Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldi.

Çolak ve Çavuşoğlu, Sarıyer'deki Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği’ndeki görüşmede, Kıbrıs'ta devam eden müzakere sürecinin seyri hakkında görüş alışverişinde bulundu.

Görüşme, basına kapalı gerçekleşti.



Çavuşoğlu, Gentiloni ile Kıbrıs konusunu görüştü



TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, iki günlük resmi ziyaret için Ankara'da bulunan İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Paolo Gentiloni ile yaptığı görüşmede Kıbrıs konusunu ele aldı.

Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, Çavuşoğlu ve Gentiloni'nin Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) sürecini, Kıbrıs 'taki son gelişmeleri ve iki ülke arasındaki enerji işbirliğini de değerlendirdikleri öğrenildi.



Akıncı, Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı heyetini kabul etti



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, KKTC’de bulunan Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı heyetini kabul etti.

İngiltere Milletvekili Mark Field sözcülüğündeki heyet, Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı heyetinde İngiltere Milletvekili Mark Field, Avrupa Parlamentosu Polonya Milletvekili Anna Fotyga, İzlanda Milletvekili Godhlaugur Thor Thordharson, İngiltere Milletvekili Mark Fiel’in Özel Kalemi Julia Dockerill, New Direction Düşünce Kuruluşu Genel Müdürü Naweed Khan, Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı Proje Sorumlusu Leou Leskovec, Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı Araştırma Görevlisi Themistoklis Asthenidis’den oluştu.

Heyete görüşmede UBP milletvekilleri Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, İzlem Gürçağ ile Hamza Ersan Saner de eşlik etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndaki görüşmede Sözcü Barış Burcu, Cumhurbaşkanı Siyasi ve Tarih Özel Danışmanı Meltem Onurkan Samani ile Cumhurbaşkanlığı Dış İlişkiler Koordinatörü Deniz Birinci de hazır bulundu.

Heyet ayrıca, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, tarafından da kabul edildi.



Taçoy: “Rum tarafı Kıbrıs Türk halkının taleplerini ve gerçekleri hiç dikkate almıyor”



Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Sekreteri Hasan Taçoy, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Rum Meclisi’nde yaptığı konuşmadan sonra müzakerecisi Andreas Mavroyannis’in de Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkının haklı taleplerini ve Adadaki gerçekleri hiç dikkate almadığını ortaya koyduğunu kaydetti.

Taçoy yaptığı yazılı açıklamada, Mavroyannis’in öncelikle Kıbrıs’ta Türkiye veya Kıbrıs Türklerinden kaynaklanan bir sorun değil; Rum-Yunan ikilisinin Enosis hayalleri ve silahlı saldırılarından dolayı oluşan bir durum olduğunu anlaması gerektiğini ifade etti.

Taçoy, “Kıbrıs’ta eğer bir işgal ve kolonizasyon söz konusu ise, bu ortaklaşa kurduğumuz Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendileri tarafından silah zoru ile işgali ve Ada’nın Yunan egemenliğine girmesi için yüz yılı aşkın bir süredir adaya taşıdıkları nüfus sonucu oluşan kolonizasyonudur” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türkü’nün, yıllarca zor şartlarda Ada’nın Yunan olmaması için direndiğini belirten Taçoy, Anavatan Türkiye’nin, Ada’nın Yunan işgaline sokulmasını önlemek için meşru garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs’a müdahale ettiğini, neticede Rumlara da Yunanistan’a da demokrasi ve özgürlüğün gelmesine yol açtığını kaydetti.

Taçoy, Türkiye’ye, sağladığı maddi destek, güvenlik ve huzur için saldıran Rum yetkililerin Kıbrıs Türkü’nün, Rumlarla bir anlaşma olsun diye Türkiye ile ilişkilerini yıkacak, Türkiye’ye düşmanlık yapılmasına izin verecek kadar saf olmadığını anlaması gerektiğini de belirtti.

DP UG Genel Sekreteri Taçoy açıklamasına şöyle devam etti:

“Mavroyannis bilmelidir ki Kıbrıs Türkü, Kıbrıs konusunun yıllar içinde oluşan Birleşmiş Milletler parametrelerinden uzaklaşılarak Avrupa Birliği şemsiyesi altında, yani Rum-Yunan ağırlıklı etkisi ile çözümlenmesine, bu kisve altında iki kesimliliğin ortadan kaldırılmasına, sosyo-ekonomik hayatının perişan edilmesine izin vermeyecektir.

Mavroyannis ve patronu Anastasiadis’in görüşülen altı başlıkla ilgili yaklaşımları ve politikaları Kıbrıs Türkü’nü tuzağa düşürtmek ve Kıbrıs’ı Yunan egemenliği altına sokacak zemini yaratmaya yöneliktir. Rum zihniyeti 1963’te ne ise, bugün de odur.

Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı ile müzakerecisi Sayın Özdil Nami bu saldırılar karşısında suskun kalmakla büyük hata içindedirler.

Sayın Akıncı ile Sayın Nami, Rum yetkililerin Kıbrıs Türk halkını tedirgin ettiğinin farkında değiller mi?

İkisi de Anayasal görevlerinin Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerini korumak olduğunu asla unutmamalıdır.”



Denktaş: “Çözüm masadan çıkmayacak, masadan uygulama kılavuzu çıkacak”



Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Kıbrıs’ta çözümün masada değil, adada var olan iki halkın birbirini doğru anlayabilmesi ve birbirlerine karşılıklı saygıyla yaklaşabilmesiyle ortaya çıkabileceğini söyledi.

DP-UG Genel Başkanı Denktaş, yayınladığı yazılı açıklamada, “Kıbrıs Rum tarafında siyasi liderlikler arasında yaşanmakta olan tartışmalar esnasında yapılan eleştiriler ve cevaplar, adanın güneyindeki çözüm algısı ile Kuzeyindeki çözüm algısı arasında büyük farklar olduğunu ortaya çıkartmaktadır. İki halk arasındaki bu fark giderilmedikçe masada varılacak en iyi çözüm şekli, iki halk tarafından farklı algılanacağı için bulunacak modelin yaşayabilir olması neredeyse imkânsız görülmektedir”

Serdar Denktaş, bir çözüm ortamında bireysel ilişkilerin değil toplumsal dürtü ve ilişkilerin esas rol oynayıcı olacağının anlaşılması gerektiğini kaydetti. Denktaş, “ Tek taraflı iyi niyetli yaklaşımların işe yaramayacağı, sonradan ortaya çıkacak pişmanlıkların bizi kurtarmayacağı aşikârdır” ifadesini kullandı.

Denktaş, şöyle devam etti:

“Adanın güneyinde siyasi liderlikler halen Kıbrıs adasını bir Yunan adası haline getirmek hülyasından kurtulmuş değillerdir. Girit ve Rodos Yunan adası haline dönüştürüldükten sonra adada kalan Türk kökenli vatandaşların zaman içerisinde asimile edilerek Türkçeyi burada öğrendim" diyebildiği, Kendi kimliklerini açıklamaktan bile çekindiği bir ortamı burada da yaratmak istedikleri, dillerinde olmasa da gönüllerinde bunun yattığı apaçık görülebilmektedir.

Kıbrıs Rum muhalefet kanadı halen vatandaşlarımız arasında ayırım yapmak suretiyle bir kısmımızı yerleşik ve sorun olarak görmeye devam etmektedir. Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin vatandaşlık hakkını bile kabul etmeyen zihniyetin Avrupalı olduğunu düşünmemiz ise bizim en büyük yanlışımız olacaktır”

Anastasiadis’in sözlerine de atıfta bulunan Denktaş, “Bu yaklaşım varılacak antlaşmanın AB birincil hukuku haline gelmeyeceğini işaret etmektedir ki, bu kâğıt üstüne yazılacak göstermelik haklarımızın da bir ABAD kararı ile ortadan kalkacağına işaret etmektedir” ifadesini kullandı.

Serdar Denktaş, şöyle devam etti:

“Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Çözüm diye diye yürüdüğümüz yolun bizi uçuruma doğru sürüklediğini ve bundan her iki tarafın da zararlı çıkacağını görerek, olası bir çözüme varabilmenin tek yolunun iki taraf arasında koordinasyon oluşturmak, bu koordinasyonu zaman içerisine yayarak, Kıbrıslı Türklerin dünyaya entegrasyonunu sağlamak ve ancak o noktadan sonra ortak yönetim olgusunu ele almaktır. Her iki tarafın yönetimlerinin ayrı ayrı ancak koordine içerisinde çalışarak geçirecekleri süreç, aynı zamanda iki halkın birbiriyle yakınlaşmasını ve birbirlerini anlamalarını sağlayacaktır. Çözüm ancak böylesi bir sürecin sonunda ortaya çıkabilecek ve üstelik yaşayabilir bir çözüm olarak her iki tarafça kabullenilebilecektir. Geniş halk kitlelerinin kabullenemeyeceği ve ancak masada liderler tarafından uzlaşıya varılacak bir metin üzerinden yaşayabilir bir çözüme ulaşmak mümkün değildir. Bu nedenle çözüm masada değil, halkların günlük yaşam içerisinde oluşturacakları güven ve saygı ortamından neşet edecektir. Liderlikleri kendi hayalleri peşinde koşmaktan vazgeçerek, yönetimlerimize ve halklarımıza, siyasi tanınma-tanıma kaygısı olmaksızın, koordinasyon içerisinde çalışma ortamı yaratabilecekleri bir yaklaşım içine girmeye davet eder, oluşturulması son derece mümkün olan uyumlaştırma sürecinin ayni zamanda iki halk arasında güven yaratıcı bir dönem oluşturacağını ve nihayette ada üzerinde yaşayan dini dili kimliği ayrı iki halkın müşterek geleceğini ancak bu şekilde oluşturabileceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.”



Kliridis: “Liderlere güvenim tam”



Rum Yönetimi eski Başkanlarından Glafkos Kliridis’in kızı Keti Kliridis, liderlere tam güveni olduğunu söyledi.

Rum Alithia gazetesinde yer alan demecinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e tam güveni olduğunu ve ikisinin birlikte Kıbrıs sorununu çözüp, Kıbrıs’ı yeniden birleştirebileceklerine inandığını dile getiren Kliridis, sözlerinin devamında, Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri yakından takip ettiğini söyledi.

Hayatının bu aşamasındaki en büyük isteğinin, Kıbrıs sorununun çözülmesi ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi olduğuna vurgu yapan Kliridis, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesini istemeyen birileri olduğunu söylemediğini, ancak bu amaca ulaşmaları için gerekli olan uzlaşıları kabul etmeyenler bulunduğunu ifade etti.

Keti Kliridis, “halkın çoğunluğunun, bugüne kadar uzlaşılanlar çerçevesinde, Kıbrıs sorunundaki tatmin edici ve işlevsel bir çözümü kabul etmeye hazır olduğuna inandığını da” sözlerine ekledi.



Fotiu :“Müzakereleri kolaylaştıracak faaliyetlerde bulunulmalı”



Rum Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu, var olan iyi niyetler konusunda yinelenmekte olan beyanatların yerini, Kıbrıs müzakerelerini kolaylaştıracak karar ve eylemlere bırakması gerektiğini söyledi.

Rum Alithia gazetesine göre, Fotiu, bunun, müzakerelerdeki iyi ortamı iyileştirmek ve güçlendirmek yerine, zora sokan açıklamalarla başarılamayacağına da dikkati çekti.

Fotiu, buna paralel olarak, yakın gelecekte daha fazla esaslı ilerleme yaşanmasının mümkün olduğu inancına sahip olarak, çabalarında ısrarcı olduklarını sözlerine ekledi.



İki Toplumlu Koro’dan Kadis’e ziyaret



İki toplumlu koronun, Rum Eğitim Bakanı Kostas Kadis’i ziyaret ettiği bildirildi.

Rum Politis gazetesi, Kadis’in koroyu kabulünde yaptığı konuşmada, koronun, düzenlenecek etkinliklerle barış kültürünün ileri götürülmesine katkı yapabileceğini söylediğini yazdı.

Habere göre Kadis, Kıbrıslı Rum ve Türklerin, Maronitlerin, Latinlerin ve Ermenilerin katılabileceği bir müzik-dans gösterisi düzenlenmesi konusunun da görüşüldüğünü ve diğer etkinliklerin, iki toplumlu Eğitim Teknik Komitesi ile yapılacak işbirliği çerçevesinde kararlaştırılabileceğini kaydetti.

Haberde, koronun Kadis’e, tecrübeleri ve koronun nasıl oluşturulduğuna dair bilgi verdiği de belirtildi.



Aplıç mayınlardan temizlendi



Lefke/Aplıç kapısı bölgesindeki mayınların BM Mayın Temizleme Kuruluşu tarafından temizlendiği, ilgili rapor, iki toplumlu teknik komiteye iletildi.

Rum Politis ve diğer gazeteler, karşılıklı geçişlere açılması gündemde olan Lefke/Aplıç sınır kapısı bölgesindeki mayınların temizlendiğini, Derinya ve Aplıç kapılarının geçişlere açılabileceğini yazdılar.

Gazete, BM’nin mayınları temizleme kuruluşu olan UNMAS’ın Aplıç kapısında mayınların temizlendiğine ilişkin raporu iki toplumlu teknik komiteye gönderdiğini belirterek raporda ayrıca Derinya’da mayın bulunmadığının da vurgulandığını aktardı.

İki toplumlu teknik komitenin bir sonraki toplantısında bu iki geçiş noktasının açılmasına ilişkin yol genişletilmesi, yapımı vs. gibi teknik konuları ele almasının beklendiğini belirten gazete, komitenin ne zaman toplanacağının henüz belli olmadığına da vurgu yaptı.

Gazete haberinin devamında, Kıbrıs Rum tarafının, birincisi Gaziler köyünde, Eğlence-Kiracıköy yolunun, ikincisi ise Dillirga bölgesinde Aşağo Pirgo-Paşiammo yolunun açılması önerisini masaya getirmekte ısrarcı olduğunu yazdı.

Haberde, Kıbrıs Türk tarafının bu konudaki yanıtının beklendiği iddia edilirken, Baf Kapısı geçiş noktasının açılması, “Ermu yolunda” kapalı halk pazarı (bandabulya) kurulması ve Lefkoşa’nın doğusunda araçlı geçişler için bir geçiş noktasının açılması konularının da görüşülme yolunda olduğu ifade edildi.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 41
Dün Tekil 1097
Bugün Tekil 1079
Toplam Tekil 4073006
IP 52.14.126.74






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























14 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


K peklerin dudaklar de di diye deniz kirlenmez.
(MEVLANA)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu