BASIN BÜLTENİ Dışişleri Bakanı Çolak Katar Eğitim Bakanı Al-Hammadi ile görüştü - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Dışişleri Bakanı Çolak Katar Eğitim Bakanı Al-Hammadi ile görüştü
Tarih: 04.02.2016 > Kaç kez okundu? 1275

Paylaş


Dışişleri Bakanı Emine Çolak Katar'daki resmi temasları çerçevesinde bugün de Katar Eğitim ve Yüksek Öğrenim Bakanı Mohammed Abdul Wahed Ali al-Hammadi ile Katar Eğitim Bakanlığı’nda bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmede yaptığı konuşmada Bakan Çolak, ilk olarak Al Hammadi’yi, yeni açıklanan Katar Bakanlar Kurulu’nda yeniden Eğitim ve Yüksek Öğrenim Bakanı olarak atanmasından dolayı tebrik etti. Daha sonra, ülkemizdeki Yüksek Öğrenim Sektörü hakkında kapsamlı bilgiler veren Çolak, iki ülke üniversiteleri arasında işbirliğini geliştirmeyi ve daha fazla Katarlı öğrenciyi ülkemizde görmeyi arzuladığını söyledi.

KKTC üniversitelerinin uluslararası standartlarda eğitim - öğretim verdiğinin ve üniversitelerimizin uluslararası akreditasyonlarının olduğunun altını çizen Bakan Çolak, Katar’dan gelen öğrencilerin eğitimi açısından, ülkemizin ideal bir ortam sunduğunu söyledi.

Bakan Hammadi ise Bakan Çolak’ın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, iki ülke üniversitelerinin işbirliği içinde olmalarının çok yararlı olacağını belirtti.



Anastasiadis’in Ulusal Konsey’de sunduğu belge basına sızdırıldı



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis önceki gün toplanan Ulusal Konsey’i Davos’ta, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da hazır bulunduğu görüşmede, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a okuduğu belge temelinde bilgilendirmek istedi, fakat belge hemen basına sızdırıldı.

Rum gazeteleri, Anastasiadis’in basına sızdırılan belgesine ve Ulusal Konsey çerçevesinde yaşananlara geniş yer verdi.

Rum Fileleftheros gazetesi “Anlaşmaya yönelik Yol Uzun- Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri Ban’a Sunduğu Belgeye Göre Belirsizlikler Fazla” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in, çözüm sağlanmasına kadar birçok belirsizlik bulunduğunu ortaya koyduğunu yazdı. Ulusal Konsey’in bilgilendirilmesinden ayrı, süreç ve enerjiye ilişkin bir dizi konunun da ortaya çıktığını belirtti.

Habere göre Anastasiadis, Kıbrıs sorununa ve görüşmelere ilişkin olarak, ayrıntılara girilmeksizin, toprak ilkesi üzerinde ve güvenlik başlığının görüşüldüğünü ifade etti.

Türkçe’nin AB’nin resmi dili olması yönündeki talebine ilişkin olarak Anastasiadis, bunun, müzakerelerden ortaya çıkmadığını, “Kıbrıs Cumhuriyeti” tarafından yapılmak istendiğini belirtti.

Toplantı sırasında enerji konusuna da değinen Anastasiadis, Davos’ta, büyük şirketlerle görüşmeler gerçekleştirdiğini, Mısır’daki Zohr yatağındaki bulguların ardından büyük şirketlerin konuya duyduğu ilginin arttığını söyledi.

Anastasiadis, enerji alanındaki ileriki adımların, kolektif bir şekilde alınması isteğini de dile getirdi.

Ulusal Konsey çerçevesinde AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu da, Türkiye temasları hakkında, üyeleri bilgilendirdi.

Fileleftheros gazetesi Anastasiadis’in, BM Genel Sekreteri Ban’a sunduğu belgeyi ayrıntılı bir şekilde yayımladı.

Gazeteye göre belge içerisinde şu ifadeler yer alıyor:

“Yönetim, Güç Paylaşımı, Mülkiyet, Ekonomi ve AB başlıklarıyla ilgili, Mayıs ayından itibaren, önemli sayıda konuda, ortak konsensus sağlandığı çok iyi bilinmektedir.

Aynı zamanda, ilerlemeye karşın, tüm başlıklardaki anlaşmazlıkların hala var olduğu da vurgulanması gerekmektedir. Akabinde dile getireceklerim temelinde, gerçekliği yansıtmayan bir görüntüyü ortaya koymayacağız ve çözüme çok yakın olunduğu beklentilerini yaratmaktan kaçınacağız.

Bu koşullar altında, vurgulamak isterim ki (aşağıdaki)bu konularda özlü görüşmelere başlamadık:-Mülkiyet ile kaçınılmaz bir şekilde bağlı olan Toprak düzenlemeleri;-Güvenlik ve Garantiler;-Yabancı askerlerin çekilmesine ilişkin zaman takvimi; -Kıbrıs sorununun çeşitli yönlerinin hayata geçmesi ve üzerinde anlaşmaya varılanların normal bir şekilde uygulanmasına yönelik zaman takvimleri; -Anlaşmanın ilk günü ve ne gerektireceği;-Anayasa ve federal yasaların yazımı; -Federal devletlerin ve federal anayasanın yazımı; -Birleşik Kıbrıs’ı bağlayacak olan uluslararası anlaşmaların listesi.

Anlaşıldığı gibi, sürecin nihai aşamasına gelmeden önce, hassas ve tüm zor konularda ayrıntılı görüşmelerin yapılması gerekmektedir.

Bu olgular ışığında, tüm bu konuların, müzakerelerin sonunda sizinle ele alınması şeklindeki ifadeye, 2004 tecrübesi dikkate alındığı zaman, hem fikir değiliz.

Ortak uzlaşıya varılan konulara ulaşsak dahi, çözümün sürdürülebilirliğini olumsuz etkileyecek yapıcı belirsizlikler veya boşluklardan kaçınılması için, çözümün uygulanmasına ilişkin karmaşıklığın, zamana ve dikkatli planlamaya gereksinimi vardır.

Örneğin:

-Yeniden yerleşimin maliyeti; -Tazminatların maliyeti; -Federal örgütlerin ve kurumsal örgütlerin kurulması gibi federal devletin faaliyete geçmesi dahil, çözümün hayata geçirilmesinin diğer boyutlarına ilişkin maliyet;

Aşağıdakiler İçin Fon Kurulması:

-Bağışlar-Bağışçılar için uluslararası konferans; -Gerekli olacak kredilerin ödenmesi yöntemleri

IMF ve Dünya Bankası, gerekli teknik bilgiyi verme konusunda uzlaşmaya varmış, bu çaba kısa bir süre önce başlamıştır. Her incelemenin gerektirdiği gibi bunun tamamlanması için zamana ihtiyaç duyulacaktır.

Halkın önüne sunulmadan önce, çözümün ekonomik sürdürülebilirliğinin garanti altına alınmasının hayati önemi bulunmaktadır.

Tazminatlar için gerekli olacak para, toprak düzenlemeleri ve geri dönecek göçmen sayısı fazla olması durumunda daha az olacak.”

Anastasiadis’in, Ban’a sunduğu belgede ayrıca, çözümün ilk gününün, Kıbrıs Türk toplumuna direkt fayda sağlayacağının dikkate alınması gerektiğini ifade ettiğini yazan gazete, bu faydaları, hükümete katılım, limanların ve havalimanların açılması, ekonomi raporu (bankaların yasal şekilde işlev göstermesi, direkt ticaret gibi) olarak gösterdi.

Gazete, Kıbrıs Rum tarafı için çözümün faydalarını ise Anastasiadis’in, “Toprak Düzenlemeleri” başlığı altında “kapalı Maraş bölgesinin derhal iadesi, ara bölgenin derhal iadesi, iskana açık olmayan bölgelerin derhal iadesi” şeklinde sıraladığını belirtti.

Gazete yine belgeye dayanarak, çözümün ilk gününden, önemli sayıdaki Türk askerinin çekilmesinin önemli olduğuna ayrıca bunun, nüfus açısından çözüme ilişkin iradede önemli rol oynayacağına da dikkat çekildiğini yazdı.

Habere göre belgede, Anastasiadis şu ifadeleri de kullandı:

“Bunun derhal hayata geçirilmesi için, aylar sürecek olan dikkatli bir çalışmaya ihtiyaç duyulacak. Yukarıdaki ifadelerim, zamana ihtiyaç duyacağımızı açıkça dile getirmeyi hedefliyor. Yeterince hazırlıklı olmamız gerekmektedir ayrıca uygulamayı tehlikeye sokacak eksikler, boşluklar, yapıcı belirsizlikler olmadan net bir planı halkın önüne getirmeliyiz. Aksi takdirde, gerçekleştireceğimiz referandumda olumlu bir sonuç elde etme olasılığını riske sokacağız. Kendi açımdan, 2016 yılı içerisinde, mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde anlaşmayı sağlamak için Mustafa Akıncı ile birlikte çalışacağımı size teyit etmek istemekteyim.”

Fileleftheros gazetesi, Rum Hükümeti ile partiler arasındaki, müzakere belgelerine ulaşılması konusundaki anlaşmanın bir kaç saat sürdüğünü, Anastasiadis’in, Ulusal Konsey toplantısı çerçevesinde üyelere verdiği (BM Genel Sekreteri Ban’a okuduğu) belgenin basına sızdırılmasının, partilerin belgeleri Rum Başkanlık binasında göreceği şeklindeki eski uygulamayı yeniden gündeme getirdiğini belirtti.

Gazete Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in bir açıklama yaparak, belgenin basına sızdırılmasından duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirdiğini yazdı.

Habere göre Hristodulidis açıklamasında, belgenin sızdırılmasından dolayı hükümetin duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirirken, bu gelişme üzerine Anastasiadis’in, Ulusal Konsey üyelerine belge verme konusunu yeniden incelemekle yükümlü olduğunu ayrıca bunun yerine, Ulusal Konsey üyelerinin Rum Başkanlığı’na giderek ilgili belgeleri yerinde inceleme şeklindeki mevcut taktiğin de muhtemelen devam edeceğini söyledi.

Hristodulidis, belge sızdırılmasına ilişkin bu tür hareketlerin sadece Kıbrıs Rum tarafının müzakere masasındaki güvenirliliğini değil, pazarlık gücünü de yaraladığını ifade etti.

Rum Alithia gazetesi Hristodulidis’in toplantının hemen ardından yaptığı açıklamaya da yer verdi.

Habere göre Hristoduludis, Anastasiadis’in 11 Şubat tarihinde Rum Meclisi’ni bilgilendirmesinin ardından Ulusal Konsey üyelerine, belge sunma niyetinde olduğunu belirtti. Anastasiadis’in halkı bilgilendirmek için basın toplantısı da düzenleyeceğini belirten Hristodulidis, ayrıca, konsey üyelerinin bu belgelerin sızdırılmayacağına dair garanti verdiklerini de ifade etti. Politis gazetesi, müzakerelerin her başlığı için Ulusal Konsey’de tematik toplantılar yapılmasının ele alındığını yazdı.

PARTİLERDEN YORUM

Rum siyasi partiler Ulusal Konsey toplantısının ardından açıklamalarda bulundular.

Fileleftheros gazetesi ve diğer gazetelere göre DİSİ Başkanı Averof Neofitu, yeteri kadar konuda ilerleme sağlandığını ancak sorunların da bulunduğunu belirtti.

Neofitu, kişisel mülkiyet hakkının tanınmasında ilerleme sağlandığını ancak bunun ötesinde mülkiyet gibi zor bir başlıkta zorlukların bulunduğunu bildiklerini ifade etti.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, dünkü görüşme sırasında Kıbrıs Rum tarafının müzakerelerdeki tezlerine ilişkin olarak bir kez daha maalesef “karartmanın” olduğunu söyledi.

EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, Ulusal Konsey’deki bilgilendirmeden, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerde ele alınan konularda, geçmişe ilişkin olarak önemli bir ilerlemenin olduğu sonucunun ortaya çıkmadığını ifade etti.

Rum Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, Ulusal Konsey’in, yararlı ve üretken bir danışman örgütü haline getirmesi mümkün olan önemli adımların atıldığını belirtti.

Alithia gazetesine göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu yaptığı açıklamada, Anastasiadis’in son dönemde gerçekleştirdiği temaslar konusunda bilgi verdiğini belirtti.

Anastasiadis’in, kendisinden İstanbul temasları konusunda da Ulusal Konsey üyelerini bilgilendirmesini istediğini ve kendisinin de bunu yaptığını söyleyen Kiprianu, Türkiye’nin söylemlerinden pratiğe geçtiğini görmek için yolun hala uzun olduğunu söyledi.



12’inci Parsel’de mayıs ayına kadar başka sondaj yapılmayacak



Amerikan Noble Energy şirketi ve İngiliz BG (British Gas) ile birlikte, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB)” içerisindeki 12’inci parselin ortaklarından olan İsrailli Delek şirketinin, Mayıs ayına kadar 12’inci parselde başka sondaj yapılmayacağı konusunda, geçtiğimiz pazar günü Tel Aviv borsasına resmi bildirimde bulunduğu haber verildi.

Rum Politis gazetesi haberinde, İngiliz BG şirketinin 12’inci parseldeki ortaklığa katılımının, Noble ve Delek şirketlerine, bu yılın Mayıs ayına kadar söz konusu parselde bir sondaj daha yapılmasına ilişkin yükümlülüklerinden kurtulmaları konusunda yardımcı olduğunu yazdı.

Noble ile Delek’in, Rum Yönetimi’yle olan sözleşmelerinden kaynaklanan bir sondaj yapma yükümlülükleri olduğunu anımsatan gazete, devamla Delek’in açıklamasına dayanarak, “12’inci parseldeki Afrodit yatağının kalkındırılması hakkını muhafaza eden ortaklığın, 23 Mayıs tarihine kadar, Afrodit yatağı alanı dışında, ancak 12’inci parsel içerisinde, sözleşmeden kaynaklanan başka bir sondaj yapma yükümlülüğü bulunduğuna işaret ettiğini” de aktardı.

Bununla birlikte Delek, taraflar arasında gerçekleştirilen istişarelerin ardından, Rum Yönetimi’nin, Noble Energy’nin 12’inci parseldeki haklarının yüzde 50’sinin BG’ye devredilmesiyle ilgili müzakerelerin olumlu sonuçlanmasının akabinde, 12’inci parselde başka bir sondaj daha yapılması talebinden vazgeçtiğini kendilerine bildirdiğini iletti.

Gazete, BG’nin 12’inci parseldeki ortaklığa katılımının resmen tamamlanmasıyla ilgili müzakereler çerçevesinde, parselde işbirliği içinde olan ortakların, Mayıs ayına kadar başka bir sondaj yapılmasına ilişkin yükümlülükten kurtulmayı istediklerini ve sonunda bunu başardıkları sonucunun çıktığını ekledi.

Haberde, Rum Yönetimi’nin bahse konu yükümlülüğün kaldırılmasına rıza gösterdiğini, ancak Noble ile Delek’in bir sondaj daha yapılması yükümlülüğü karşılığında yatırdığı teminatı ise almayı başardığını yazdı.

Haberde, teminatın miktarının 6 milyon Euro civarında olduğu da belirtildi.



İngiltere “Üs”lerle ilgili tezini yineledi



İngiltere Savunma Bakanlığından bir yetkilinin, yaptığı yazılı bir açıklamayla, İngiliz Lordlar Kamarası’na “İngiltere’nin Birleşik Kıbrıs’a üs topraklarının bir kısmını devretme teklifi ile üslerin adadaki faaliyetlerinin uzun vadeli değerini yeniden teyit ettiği” haber verildi.

Rum Haravgi gazetesinde yer alan habere göre, İngiltere Savunma Bakanlığı yetkilisi yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

“Birleşik Krallık, Başkan Anastasiadis ile Sayın Akıncı’nın, adil ve kalıcı bir çözüm aracılığıyla Kıbrıs’ı yeniden birleştirme çabalarını desteklemeye devam edecek. Birleşik Krallık, kapsamlı bir çözümün parçası olarak, egemen üs bölgeleri arazisinin önemli bir yüzdesini, devredeceği konusunda cömert bir teklifte bulundu.

Bununla birlikte, egemen üs bölgeleri, savunma açısından önemli bir operasyonel değere sahip olmayı sürdürüyor ki, bunun da uzun vadeli bir değeri olması beklenmektedir.”

Haberde, bu ifadeyle, İngiliz Üslerinin, İngiltere ve çevre bölge için askeri açıdan operasyonel role sahip olmayı sürdüreceğinin ima edildiği belirtildi.



Rum Dışişleri gerekmediği takdirde Türkiye’ye seyahat edilmemesini tavsiye etti



Rum Dışişleri Bakanlığı’nın, Türkiye’yle ilgili bir seyahat yönergesi yayımlayarak, Rum vatandaşlara, gerekli olmadığı takdirde Türkiye’nin bazı bölgelerine seyahat etmekten kaçınmaları tavsiyesinde bulunduğu haber verildi.

Rum Alithia gazetesinde yer alan haberde, Dışişleri Bakanlığı’nın, “kısa zaman önce gerçekleşen bombalı terör saldırılarının ardından, aynı zamanda Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde gerçekleşen gösterilerin sonucunda gözlemlenen şiddet olaylarıyla bağlantılı olarak, ülkedeki istikrarsız durum ışığında Rum vatandaşlara bu yönde bir tavsiyede bulunduğu” ifade edildi.



Afrika gazetesinin önüne köpek ölüsü bırakıldı



Kafası kesilen bir köpek ölüsü dün sabah saat 07:01 sıralarında plastik bir torba içinde Afrika gazetesi merkezine bırakıldı.

Afrika gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent “Sabah 07:01 sıralarında, binanın ana giriş kapısına bir torba içinde bir şey bırakıldığını bunu 07:30 civarında fark ettiklerini söyledi. Levent güvenlik kameralarından yaklaşık 40 yaşlarında kirli sakallı birinin torbayı bıraktığını gördüklerini ve hemen polise haber verdiklerini belirtti.

Levent, birilerinin kendilerine mafya vari bir mesaj ilettiğini bunun bir çete yöntemi olduğunu söyleyerek, “Ancak bunu hangi çetenin yaptığını kestirmek zor. Yayınlarımızdan rahatsız olan birçok çete vardır” dedi.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) ve Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) gazeteye yapılan saldırıyı kınadılar.



“Karanlığın Gölgesinden Aydınlık Yarınlara Projesi” tanıtıldı



Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun yürüttüğü “Karanlığın Gölgesinden Aydınlık Yarınlara Projesi”, 15 Şubat’ta düzenlenecek iki toplumlu gösterimle başlıyor.

Proje, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın eşi Meral Akıncı himayelerinde “Dur Deme Zamanı” sloganıyla gerçekleştirilecek. Proje kapsamında, The Dance of Cyprus’un sahneleyeceği “Karanlığın Gösterisi” isimli oyun ilk olarak 15 Şubat Pazartesi günü Güney Kıbrıs’ta yer alacak. Oyun Rum lider Nikos Anastasiadis’in eşi Andri Anastasiadis’in himayelerinde, “uyuşturucunun iki toplumu da tehdit ettiği” gerçeğinden yola çıkılarak sahnelenecek.

“Karanlığın Gölgesinden Aydınlık Yarınlara Projesi” dün düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. Basın toplantısında projenin amaçları ve hedefleri anlatıldı.

“Uyuşturucuya karşı büyük bir farkındalık yaratmak ve toplumsal duyarlılığı yükseltmek” amacıyla Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu’nun yürüttüğü “Karanlığın Gölgesi’nden Aydınlık Yarınlara Projesi” ile 5 bin öğrenciye ve toplamda ailelerle birlikte 10 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 50
Dün Tekil 1787
Bugün Tekil 1214
Toplam Tekil 4069135
IP 3.144.113.30






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























11 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Sevgim - Millete!
Vurgunlu um - Azadl a ve adalete!
itaatim - Hocalar ma!
Borcum - Dostlar ma ve meslekta lar ma!
Nefretim - Yalanc lara ve iki y zl lere!

(Eb lfez EL BEY)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu