BASIN BÜLTENİ "Su yönetimi konusunda doğru adres parti meclisi değil" - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ "Su yönetimi konusunda doğru adres parti meclisi değil"
Tarih: 10.01.2016 > Kaç kez okundu? 1441

Paylaş


Türkiye Büyükelçiliği Su Temin Projesi'nin yönetimi konusunda basın açıklamasında bulundu.

KKTC’ye Türkiye’den su temini projesine ilişkin olarak, son günlerde çoğu eksik veya yanlış bilgilere dayanan açıklama ve yorumların yapıldığı, bunların Kıbrıs Türk kamuoyunda konuya ilişkin çeşitli soru işaretleri ve kavram kargaşası yarattığı görülmektedir. Tek amacı Kıbrıs Türk halkının refahını ve yaşam kalitesini artırmak, ülkelerimiz arasındaki sarsılmaz bağı daha da güçlendirmek olan bu projenin evveliyatı, kapsamı ve süreçte yaşanan gelişmeler hakkında saygıdeğer Kıbrıs Türk kamuoyunun aydınlatılması ihtiyacı hasıl olmuştur.

KKTC’ye su temini projesi, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında 19 Temmuz 2010 tarihinde imzalanan “KKTC’nin Su İhtiyacının Karşılanmasına İlişkin Hükümetler arası Çerçeve Andlaşma”ya dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Suyun dağıtılması ve bu bağlamda gerekli yatırımların finansmanının “Yap İşlet Devret” (YİD) modeli ile karşılanacağı, iki ülke arasında 4 Aralık 2012 tarihinde imzalanan “TC-KKTC Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü” ile hükme bağlanmıştır.

Söz konusu projenin ivedilikle tamamlanarak, KKTC halkının biran evvel can suyuna kavuşabilmesi için hükümetimizce bugüne kadar yatırımlarla birlikte toplam 1,6 Milyar TL kaynak aktarılmıştır. Boyutu, kapsamı ve teknik özellikleri itibariyle benzeri bulunmayan projenin beklenen faydayı sağlanabilmesi için büyük ölçekli finansman gerektiren ilave yatırım ve tesislerin (isale hatları, atık su ve yağmur suyu tesisleri ve drenajlar) hayata geçirilmesi ve sürdürülebilir, etkin bir dağıtım sistemi kurulması gerekmektedir. Bahsi geçen yatırımlar için asgari 600 milyon TL ek maliyet söz konusu olacağı tahmin edilmektedir. Anılan yatırımların, yukarıda bahsedilen 4 Aralık 2012 tarihli “Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü” çerçevesinde YDİ modeli ile özel sektör tarafından gerçekleştirilmesi öngörülmüştür.

Bu çerçevede, Türkiye tarafından önerilen model, suyun yönetim ve denetimin KKTC tarafında kamu otoritesinde olmasını; işletmesinin ise gerekli yatırım ve tesis ihtiyaçlarının aksamaya yol açmadan karşılanması için özel sektör tarafından yapılmasını öngörmektedir. Bu modelin amacı, Türkiye’den gelen suyun tüketicilere dağıtımında etkinlik ve verimliliğin sağlanması, tüketicilerin kullanımına kaliteli ve kesintisiz şekilde sunulmasıdır. Bu anlayışla hazırlanan Hükümetler arası Anlaşma” (HA) taslağı 7 Nisan 2015 tarihinde KKTC tarafına iletilmiştir. Takip eden dönemde, önerdiğimiz modelle ilgili üst düzey ziyaretler sırasında muhtelif defalar KKTC’li muhataplara bilgi verilmiş; ayrıca Büyükelçiliğimizce farklı zamanlarda KKTC makamları, iktidardaki partilerin yönetimleri ve Belediye temsilcilerine (BESKİ’nin de iştirak ettiği) yönelik üç ayrı tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri düzenlenmiştir. KKTC’ tarafından yazılı yanıt beklendiği birçok kere, Hükümet ve parti temsilcilerine hatırlatılmıştır.

KKTC tarafı nihayet, Aralık 2015 ayında bazı yazım değişiklikleri içeren karşı bir taslak metin sunmuş ve bunun neticesinde 24-25 Aralık 2015 tarihlerinde KKTC’de yapılan iki ülke resmi heyetleri arasındaki görüşmelerin sonucunda, KKTC makamlarının önerdiği hususlar da anlaşmada yansıtılmak suretiyle ortak bir Hükümetler arası Anlaşma taslağı üzerinde mutabakata varılmıştır.

Hükümetler arası Anlaşma’nın imza ve onay işlemlerden sonra, yaklaşık 1 yıl alacağı tahmin edilen ihale sürecinde, suyun gecikmeksizin Kıbrıs Türk Halkının istifadesine sunulmasını teminen söz konusu anlaşmaya ortak çalışmayla geçici bir hüküm eklenerek, DSİ’nin suyu Belediyelerin depolarına kadar götürmesi ve başvuracak Belediyelere su verilmesini sağlayacak düzenlemeler de yapılmıştır.

Ancak, 26 Aralık 2015 günü yapılan CTP Parti Meclisi toplantısında, üzerinde TC ve KKTC heyetlerince mutabık kalınan Hükümetler arası Anlaşma taslağının görüşüldüğü ve varılan uzlaşmaya karşı çıkıldığı öğrenilmiştir. Söz konusu toplantıyı takip eden günlerde basına yansıyan, “su konusunda Türkiye ile görüşmelerden bir sonuca varılamadığı” yönündeki açıklama ve yorumlar gerçeği yansıtmadığı gibi, kavram kargaşası yaratıcı niteliktedir. Esasen konunun, bu aşamada doğru adresinin parti meclisi değil, Bakanlar Kurulu olduğu kamuoyunca takdir buyurulacaktır.

Gelinen aşamada, KKTC Hükümetinin, iki devlet arasında mutabakatla sonuçlandırılan Hükümetler arası Anlaşma taslağını, devlet yönetimi sorumluluğuyla sonuçlandırması ve gecikmeksizin projenin uygulama safhasına geçmesi beklenmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği, KKTC’nin su sorununun çözüme kavuşturularak, suyun yönetim ve denetiminin Kıbrıs Türk halkı adına KKKTC Hükümetinin sorumluluğunda olduğunu; etkin ve verimli bir işletme sisteminin kurulması için ise gerekli her türlü desteği vermeye devam etmekte olduğunu kamuoyu ile paylaşmaktan mutluluk duyar.



Akıncı: “Müzakereleri kararlı bir şekilde sürdürüyoruz”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakerelerinin kalıcı barış hedefiyle kararlı ve verimli şekilde devam ettiğini söyledi.

Ara bölgede Rum Lider Anastasiadis’le yaklaşık 4 saatlik görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı’na dönüşünde kısa bir açıklama yapan Akıncı, görüşmelerin 14 Ocak’ta devam edeceğini de anımsattı.

Akıncı, Davos ziyaretinin ardından 29 Ocak’ta Anastasidis ile yeniden bir araya geleceklerini ekledi.



Anastasiadis: “Müzakelerdeki ortam olumlu”



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile dün gerçekleştirdikleri liderler görüşmesinin akabinde yaptığı açıklamada, müzakerelerdeki ortamı olumlu olarak nitelendirdi.

Rum radyosunun haberine göre, Rum Başkanlık Sarayına dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Anastasiadis, tarafların karşılaştığı zorluklarla ilgili karşılıklı anlayış bulunduğunu ve bu çerçevede, taraflardan birinin endişeleri küçümsenmeden, diğer taraf açısından da endişe teşkil edilen konuların görmezlikten gelinmemesi için yöntemler bulmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Anastasiadis, Akıncı ile gerçekleştirdikleri dünkü görüşmede, aşamalı olarak ve bir çalışma programıyla önümüzdeki aylarda arzu edilen çözüme varılabileceğinin mümkün olduğunu görmeleri, aynı zamanda nerede görüş birlikleri ortaya çıkabileceğini ve nerede anlaşmazlıklar bulunduğunu tespit etmek için, belirsiz olan bütün konulara odaklanılması amacıyla, müzakerelerin gelecekteki programını gözden geçirdiklerini dile getirdi.

Akıncı ile dün gerçekleştirdikleri görüşmeyi çok verimli olarak da nitelendiren Anastasiadis, görüşmenin gündeminde mülkiyet konusu olup olmadığına dair bir soruya ise olumsuz yanıt verdi.

Türkiye’nin Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Volkan Bozkır’ın, Kıbrıs sorununun çözümünün birincil hukuk haline gelmesine dair söylemleriyle ilgili bir soru üzerine ise Anastasiadis, “birincil hukukun, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’nin tam üyesi haline gelmesine müsaade eden şey olduğunu” dile getirdi.



Ertuğruloğlu: “Resmi bir yazıyla gönderse talep ettiği yanıtları çoktan almış olurdu”



Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı’nın, bakanlığı konusunda basın yoluyla gündeme getirdiği soruları resmi bir yazıyla şahsına göndermiş olsaydı, talep ettiği yanıtları çoktan almış olacağını belirtti.

Ertuğruloğlu, Dizdarlı’nın dün yaptığı Ulaştırma Bakanlığı’nın Ercan Havalimanı’nın işletmecisi T&T şirketine gönderdiği yazıya ilişkin değerlendirmesine yanıt verdi.

Dizdarlı’nın şahsını ve bakanlığını ilgilendiren açıklamasını hayretle ve üzüntüyle okuduğunu belirten Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ombudsman kurumunun, bilgilerine getirilen konularda araştırma ve soruşturma yapması gereken ve görevi de zaten bu olan bir kurum olduğunu belirterek, “Ancak, soru sormanın da bir yöntemi, üslubu, etiği ve edebi vardır” ifadelerine yer verdi.

Ertuğruloğlu, "hükümeti ve hükümet üyelerini aşağılamayı ve şaibe altında bırakmayı bir alışkanlık haline getirdiğini" öne sürdüğü Ombudsman’ın "bir üslup ve yöntem sorunu bulunduğunun aşikar olduğunu" savundu.

“Neyi nasıl soracağını dahi bilmeyen bir Ombudsman’ın sağlıklı görev yapması ne kadar olasıdır, tartışılması gerekmektedir?” diyen Ertuğruloğlu, "Dizdarlı'nın basın yoluyla gündeme getirdiği soruları resmi bir yazıyla ilgili bakan olarak şahsına göndermiş olsaydı, talep ettiği yanıtları çoktan almış olacağını" kaydetti.

Ertuğruloğlu açıklamasında şu ifadelere de yer verdi:

“İlgili bakan olarak şahsımla hiç bir yazışma gerçekleştirmeden, suçlayıcı, şaibelendirici ve yargılayıcı bir üslupla ve basın yoluyla kamuoyunu yanlış yönlendiren bir Ombusmanımızın olmasından dolayı devletimiz adına son derece üzgün olduğumu da ayrıca ifade etmek isterim.

Ombusman'ın çarpıttığı konuyla ilgili gerekli ve detaylı açıklama halkımızla paylaşılacak, Ombusmanımızın yanlışı ve ayıbı ortaya çıkarılacaktır.”



Özdağ:“Müzakere heyetinin bilgi ve tecrübe eksikliği var”



Türkiye Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, Kıbrıs müzakereleri yürüten KKTC heyetinin bilgi ve tecrübe eksikliği zaafları olduğunu iddia ederek, "KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın dar kadrocu, hizipçi yaklaşımla müzakere heyetini oluşturduğu anlaşılıyor" dedi.

Özdağ, partisinin Kıbrıs müzakerelerini İzleme Grubu üyeleri Isparta Milletvekili Nuri Okutan ve İstanbul Milletvekili Arzu Erdem ile düzenlediği basın toplantısında, heyetin KKTC'deki temas ve incelemeleri hakkında bilgi verdi.

Rum kesimiyle yürütülen müzakerelerin “vahim gelişmelere gebe olduğuna dair haberler üzerine” KKTC'yi ziyaret ettiklerini anlatan Özdağ, "Endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu gördük ve daha büyük endişelerle döndük" ifadesini kullandı.

Özdağ, müzakerelerin federal devlet oluşturulması, mali sorunlar, AB mevzuatı, mülkiyet, toprak paylaşımı veya haritanın çizilmesi ve garantörlük başlıklarında gerçekleşeceğini bildirdi.

KKTC heyetinin bu tür müzakerelerde hayati öneme sahip olan devletler hukuku ve AB hukuku konusunda eksik bilgiye sahip olduğunu savunan Özdağ, şunları söyledi:

"KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın dar kadrocu, hizipçi yaklaşımla müzakere heyetini oluşturduğu anlaşılıyor. Heyetin müzakerelerin tarihine vakıf olması gerekiyor, bu açıdan da zaaf olduğu görülüyor. Bu gizli bir zaaf değil, bunu ilk tespit eden de MHP değil. Bu zaaf yabancı basında da çok açık şekilde yazılıyor. Heyetin ikinci önemli zaafı çekişmeci, müzakereci ve iddiacı tekniğe sahip olmaması. Bu durum Türk heyetinin ideolojik yapısındaki çarpıklığın neticesi olduğu kadar uluslararası müzakerecilikteki acemiliğin bir sonucu. Ne yazık ki Türk heyetinin müzakere tekniği, ancak teslimiyetçilik şeklinde ifade edilebilir. Rum tarafı masada saldırgan tavırla müzakere yürütüyor.

Sayın Akıncı'nın müzakereleri sürdürme şekli antidemokratik ve şeffaf olmaktan uzaktır. Sayın Akıncı, siyasi partilerle sağlıklı iletişim kurmayı reddetmektedir, üstelik görüşmelerin içeriği konusunda Türk halkını bilgilendirmemektedir. Bütün bunlardan daha vahim olan husus, AKP iktidarının KKTC'nin varlığının arkasında kararlılıkla durmamasıdır. Bir Türk devletinin varlığı, Türkiye'nin AB tam üyeliğine feda edilemez.”

Özdağ, MHP'nin Kıbrıs müzakerelerini yakından izlemeye devam edeceğini, konuyu TBMM'ye taşıyacağını belirterek, "MHP, KKTC'yi unutmamıştır ve unutmayacaktır" dedi.



İdris: “Temel hedefimiz iyi bir iktidar olmak”



Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Asım İdris, TDP olarak sorumlulukları gereği yapıcı muhalefet yapmaya devam edeceklerini, ancak temel hedeflerinin iyi bir iktidar olmak olduğunu vurguladı.

Bu yönde yoğun bir çalışma yürüttüklerini, gerek komisyonlarda, gerekse de diğer organlarda her sektörle ilgili planlı bir şekilde çalışma yürüttüklerini belirten İdris, “TDP olarak iktidara hazırlanıyoruz. Ayakları yere basan, toplumun sorunlarına gerçekçi çözümler üreten, iyi bir program ve nitelikli kadrolarla halkın karşısında olacağız” dedi.

İktidara gelmeleri halinde şeffaf, katılımcı, demokratik ve adil olacaklarını söyleyen İdris, ‘ülkeyi nasıl yöneteceksek, partiyi de o şekilde yöneteceğiz’ anlayışı ile hareket ettiklerini, bu doğrultuda kararlar ürettiklerini ve Parti Meclisi ile Merkez Yönetim Kurulu kararlarını partinin web sayfasından yayınlamaya başladıklarını açıkladı.

CTP-UBP hükümetinin halkın sorunlarını çözmekten uzak olduğunu ve birçok konuda anlaşmazlıklar yaşadıklarını savunan İdris, CTP ile UBP’nin kendi hükümet programlarına dahi uymadığını ileri sürdü.

İdris, hükümetin bu yapısıyla devam edemeyeceğini, 2016 yılı içinde erken seçimin gündeme geleceğini de savundu.

Bir soru üzerine Türkiye’den gelen su konusuyla ilgili olarak da İdris, suyun ticari bir meta olarak özel bir şirketin tekeline devredilmesine karşı olduklarını, su yönetiminin kendi kurumlarımızca yapılması gerektiğini kaydetti.

Hükümetlerin su konusundaki süreci çok yanlış yönettiğini, su ile ilgili yapılmış ve yapılmakta olan müzakereler konusunda meclise, siyasi partilere ve topluma açık ve şeffaf bir biçimde bilgilendirilme yapılmadığını savunan İdris, bunun ciddi bir sorumsuzluk olduğunu, yaratılan krizin ana nedenlerinden birinin de bu olduğunu kaydetti.

Su yönetiminin kendi kurumlarımızca yapılmasının, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetmesinin bir gereği olarak algılanması gerektiğini kaydeden İdris, “Kıbrıs müzakerelerinde eşit ortak olmak ve dönüşümlü başkanlık için mücadele ederken, diğer yandan suyu bile yönetemezsiniz şeklindeki yaklaşımlar kabul edilemez. Kıbrıs Türkü eşit ortak da olur, suyu da idare eder” dedi.



Akıncı, belediye başkanlarıyla, bir araya geliyor



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “İşbirliği ve Diyalog Toplantıları” çerçevesinde 28 belediye başkanıyla bugün Cumhurbaşkanlığı’nda bir araya gelecek.

Akıncı, Kıbrıs müzakereleriyle ilgili bilgilendirme amaçlı toplantılar çerçevesinde cumartesi günü de muhtarlarla toplantı yapacak.



5 Kayıp Şehit toprağa verildi



1974 yılında kaybolan ve yapılan çalışmalar sonucunda bulunarak, kimlik tespitleri tamamlanan 5 şehit; Kadir Mehmet, Hasan Kerem Mehmet, Hasan Veli, Şerife Hasan Veli ve Pembe Halil Veli, İsmail Safa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından askeri törenle Lefkoşa Mezarlığı’ndaki şehitliğe defnedildi.

Şehit yakını Halil Esendağlı konuşmasında, Esendağ (Petrofan) köyünde 20 Temmuz 1974’te öldürülerek kuyuya atılan 5 şehidin, Kayıp Şahıslar Komitesi çalışmaları neticesinde bulunduğunu hatırlattı.

Esendağlı, evlatları gelecek diye evlerini terk etmemekten başka hiçbir suçu bulunmayan şehitlerin, başlarından ve vücutlarının çeşitli yerlerinden vurularak kuyulara atıldığını ve üzerlerinin toprakla örtüldüğünü söyledi.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 38
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1340
Toplam Tekil 4067474
IP 18.119.111.9






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu