Dışişleri Bakanı Emine Çolak, adadaki müzakerelerin başarıya ulaşması halinde, birleşik Kıbrıs’ın İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ile kurulacak ilişkisinde Kıbrıslı Türklerin köprü rolü oynayabileceğini söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 70’inci Açılış Toplantısı çerçevesinde New York’ta gerçekleştirdiği temasları KIBRIS Gazetesi’ne değerlendiren Emine Çolak, “En az geçmişte yapılan temaslar kadar çok temas oldu. Başarılı diplomatik görüşmeler geçekleştirdik” dedi.

New York’ta bulunduğu süre içerisinde çeşitli ülke ve kuruluşların bakan ve yetkilileriyle bir araya gelen Emine Çolak, dış dünyanın Kıbrıslı Türklere olan bakış açısının müzakerelerdeki tutum ile alakalı olduğunu söyledi.

Emine Çolak, şu anda Cumhurbaşkanı Akıncı havanın değişmesi ve sürecin hız kazanmasının akabinde, yabancıların, görüşme taleplerine daha sempatik yaklaştığını ifade etti.

“Uzun yıllar Kıbrıs Türk tarafı olarak bırakın ekonomik izolasyon şeklinde dışlanmayı, yabancı temaslardan da dışlandık. İnsanlar çok istekli değildi” diyen Dışişleri Bakanı, Kıbrıs Türk tarafının son zamanlarda takındığı tavrın, yabancıları kendileriyle görüşmeye teşvik ettiğine inandığını söyledi.

New York’ta bulunduğu süre içerisinde bazı görüşmelere Cumhurbaşkanı ile birlikte katıldığını anlatan Emine Çolak, “Önemsediğim bir şey var. Özellikle bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanı tek başına hareket etmiyor. Hükümetin de süreç açısından kendine destek olduğu ve aynı dili konuştuğu şeklinde var olan tabloyu ve verilen mesajı önemsiyorum. Yalnız hareket etmek süreci zayıflatır. Kendi toplumunuzun içindeki konsensusu ne kadar çok yansıtırsanız görüşmelerden daha iyi netice alırsınız. Artı dış temaslarda da daha güçlü pozisyonunuz olur” dedi.

Emine Çolak, bakanlığı aracılığıyla geçekleştirdiği ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Erhan Erçin ile Bakanlık Genel Müdürü Kemal Köprülü’nün de yer aldığı temasların yanı sıra İTT Dışişleri Bakanları Yıllık Eşgüdüm Toplantısı ile Ekonomik İşbirliği Teşkilaatı (EİT) Toplantısı’na gözlemci statüsünde katıldı. Bu iki kuruluşla olan ilişkileri önemsediğini anlatan

Çolak, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir çözüm halinde kurulan bu temaslar nasıl ilerletilebilir şeklinde fikir eksersizi de yapmaya başladık. Kıbrıslı Rumlar hali hazırda İslam örgütlerinde yok ama biz gözlemci üye olarak kontakları kurmuşuz, üyelikleri almışız ve toplantılarına katılmışız. Bunları sürdürmüş olmak bizim için bir deneyim. Bu örgütlerle bağlarımızı geliştireceğiz. Gerçekleşmesi halinde de bir çözümde bu örgütlerle köprüyü biz kurabiliriz. Bunun Federal yapı altında Kıbrıs mı muhatap olur yoksa kurucu devlet olarak bir fonksiyonumuz olur müzakerelerden çıkacak anlaşmanın detayı ve oluşturulacak anayasa bunda belirli olacak.”

New York’ta BM Barış Gücü Operasyonlarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Herve Ladsous ile görüşen Çolak, BM barış gücünün yaptığı çalışmalar, müzakereler, BM Barış Gücü’nün bundan sonraki görevleri hakkında fikir eksersizi yaptıklarını söyledi. “Bunlar masada henüz konuşulması ancak müzakere süreci hızlanırsa ve çözüme doğru gidilirse, BM Barış Gücü’nün değerlendirilmesi gerekecek” dedi.

Dışişleri Bakanı Çolak, EİT’deki gözlemci üyeliğin oybirliğiyle üç yıl daha uzatıldığını belirtirken örgütün Genel Sekreteri Halili İbrahimm Akça ile kısa bir görüşme yaptığını ifade ederken bu örgütle de köprünün Kıbrıslı Türkler olabileceğini belirtti.

Emine Çolak, temasları sırasında en çok nihayi çözüme doğru giden müzakerelerin hızlandığı, iyi gittiği, yol katedildiği, görüşülecek zorlu konular olmasına rağmen iki liderin süreci başarıya ulaştırmak için kararlı ve ciddi olduğu mesajı üzerinde durduklarını söyledi.

Çolak şöyle devam etti:

“Bir ümit doğduğunu ve sorunun sayın Cumhurbaşkanının da söylediği gibi yıllar değil aylar içinde çözüm mümkün olduğunu paylaştık. Bu arada izolasyonların da bir sorun olmaya devam ettiğini, anlamsızlaştığını ve Kıbrıslı Türklerin bunu hak etmediklerini söyledik. Kıbrıslı Türklerin parçası olduğu örgütlerin üyelerine yatırım fırsatı sunduğunu ve üniversitelerimizin üye devletlerin öğrencilerine fırsat teşkil ettiğini anlattık”.

Dışişleri bakanı, muhataplarının Kıbrıs müzakerelerindeki gelişmelerden ve Kıbrıs Türk tarafının takındığı olumlu ve yapıcı tavrından dolayı memnunluk duyduklarını ve sürecin devamıyla ilgili bilgi sahibi olmak istediklerini kendisine ilettiğini anlattı.

“Genelde çözüm süreciyle ilgileniyorlar çünkü o mesajı öne aldık. Sorun 50 yıldır sürüyor ve bambaşka bir yöne götürecek bir gelişme söz konusu İzolasyonların kalkması çağrısı yapsak da onları ortadan kaldıracak bir gelişme olacak” diyen Çolak, muhataplarının sürecin başarıya ulaşması dileğinde bulunduklarını da sözlerine ekledi.

Türkiye’den sonra ilk yurtdışı temasını New York’a yaptığını anlatan Emine Çolak, “Ortamı görmek, temasta bulunmak benim için önemli bir fırsattı. Detayları izlemeye ve sesimizi mümkün olan noktalara aktarmaya çalıştık. Kıbrıs’taki sürecin olumlu gittiği mesajını verdik” dedi.

Çolak, çözüm sürecinin ileriki aşamalarında ihtiyaç olan maddi destek konusuna kendilerini daha yakın hisseden devletlerin bunun önemini anladığını ve kendilerine buna yapıcı ve yardımcı olacakları mesajını vermelerinin önemli olduğunu dile getirdi.



Rum Hükümet Sözcüsü: "Müzakerelerde bir düğüm noktasındayız"



Rum hükümet sözcüsü Hristodulidis dün Rum gazetecileri bilgilendirdiği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yaptığı açıklamalara da değindi: “Sayın Akıncı’nın yaptığı açıklamalar, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in de tekrar tekrar ifade ettiği gibi, müzakerelerde bir düğüm noktasında bulunduğumuzu doğrulamaktadır. Önemli konularda ilerleme sağlanmıştır. Ancak başka önemli konularda da anlaşmazlık ve mesafe bulunmaktadır” şeklinde konuşan Rum hükümet sözcüsü Kasım ayında liderler arasındaki görüşmelerin yoğunlaşması ile birlikte, sürecin nasıl ilerlediğine dair net bir görüntünün de ortaya çıkacağını belirtti. Hristodulidis ayrıca 12 Ekim’de gerçekleştirilecek liderler görüşmesinde Rum yönetimi Başkanı Anastasiadis’in, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yapmış olduğu açıklamaları da görüşme esnasında masaya yatıracağını kaydetti. (Çeviri: Enformasyon Dairesi)



Rum Yönetimi, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamalarını yorumladı



Rum Yönetimi’nin, Hükümet Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos aracılığıyla, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, “Kıbrıs Türk basınına yapmış olduğu derogasyonlara ilişkin açıklamasını yorumladığı” belirtildi.

Rum Fileleftheros gazetesi ve diğer Rum gazeteleri, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Kıbrıs Türk gazetesine yapmış olduğu New York temaslarına ilişkin değerlendirmeler ile kırmızı çizgilere yönelik açıklamasına geniş bir şekilde yer verdi.

Habere göre Rum Hükümet Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos, yazılı bir açıklama yaparak, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamalarını yorumladı.

Rum Fileleftheros gazetesi Akıncı’nın açıklamalarını “Akıncı:Kırmızı Çizgiler Yoğun-Derogasyonlar Birincil Hukuk, İki Bölgeliliğe İlişkin Zeminin Garanti Altına Alınması” başlıklarıyla aktarırken, Hükümet Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos’un açıklamalarınıysa “Viktoras; ‘Akıncı Büyük Farklılıkları Onaylıyor’” şeklinde aktardı.

Gazete Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın son açıklamalarının, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “müzakerelerde yürünecek hala çok uzun yolun bulunduğu ve zorluklarla karşılaşılacağına” ilişkin değerlendirmesini teyit eder nitelikte olduğu yorumunu yaptı.

Habere göre Hükümet Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos, Akıncı’nın açıklamalarına tepki göstererek, Akıncı’nın tüm açıklamalarından, gerek Kıbrıs sorununun çözüm süreçlerine gerekse öze ilişkin konularda önemli bir farklılığın bulunduğunun net olduğunu belirtti.

Papadopulos kendi iradelerinin, derogasyonlar olmaksızın, AB normlarının bütün olarak, iki toplumun yararına, uygulanması şeklinde olduğunu ifade ederek, iki bölgeliliğe yönelik saygının, temel insan haklarının hayata geçirilmesiyle çatışmaması gerektiği şeklindeki inançlarını da dile getirdi.

Papadopulos, Akıncı’nın açıklamalarının bir kısım noktalarını yorumlamayı gerekli görmediklerini zira Anastasiadis’in, Akıncı ile yapacağı görüşmede, dile getirilen ciddi konuları ortaya koyacağını belirtti.

Rum Politis gazetesi, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Hükümet Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos’un açıklamalarını “Pazartesi Günü Yapılacak Olan Görüşme Kritik-AB Normlarındaki Daimi Derogasyonlara İlişkin Net Anlaşmazlık-Hükümet Akıncı’nın Derogasyonlara İlişkin Açıklamalarına Tepki Gösterdi” başlıklarıyla aktardı.

Gazete Rum Yönetimi’nin, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamalarından rahatsız olduğunun göründüğünü yazdı.

Rum Alithia gazetesi Akıncı’nın açıklamalarını “Akıncı Derogasyonlardan Bahsetti”, Rum Simerini gazetesi ise“ Garantör Güçlerin Zamanı” başlıklarını kullandı.

Rum Fileleftheros gazetesi ve diğer Rum gazeteleri, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ve Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in, Kıbrıs sorunundaki şimdiye kadar olan gelişmeler hakkında bilgi vermek için DİSİ Siyasi Büro toplantısına çağrıldığını yazdılar.

Gazete DİSİ Siyasi Büro toplantısının dün gerçekleştirildiğini belirtti.

Gazete elde ettiği bilgilere dayanarak Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in, Kıbrıs sorununun çözümünün Avrupa boyutları hakkında iyimser gözüktüğünü yazdı.

Kasulidis ve Hristodulidis’in değindiği ikinci önemli konunun ise, güvenlik ve garantiler olduğunu yazan gazete ortak görüşün, güvenliğin, Kıbrıslıları en çok ilgilendiren konulardan biri olduğu yönünde olduğunu belirtti.

Garantilere ilişkin olarak ise Rum Hükümeti’nin tezlerinin uluslararası anlayış gördüğü ve bu sistemin devam etmesinin mümkün olmadığına değinildiğini yazdı.

Habere göre toplantıda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya da değinilirken, görüşmelerdeki olumlu tavrından ve son olarak dile getirdiği görüşlerle ilgili sorunların bulunduğundan da bahsedildi.

Toplantı sırasında bazı DİSİ yetkilileri, partinin öne çıkması ve tüm çabanın coşkuyla desteklenmesini savundu.

Toplantıda söz alan Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, durumların o kadar basit olmadığını dikkate gereksinim olduğunu, koşuşturmanın olmaması gerektiğini belirtti.

Mülkiyet konusunda ise Kıbrıs Rum tarafının bu başlığa ilişkin hedefleri yinelendi.

Rum Politis gazetesine göre Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in toplantıda kaybedilecek zamanın ve zaman takvimlerinin bulunmadığı mesajını yollarken, Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorunun 9 görüşmede çözümlenemeyeceğini ifade etti.

Kasulidis, iyimserlik veya kötümserlik veya kötümserlik ekme sürecine girilmemesi, önemli olan noktanın ümitlerin canlı tutulması olduğunu ifade etti.

Kasulidis görüşülen tüm başlıklarda ilerlemeden bahsederken iki tarafın uzlaşmalar sağlamak için niyet ortaya koyduğunu belirtti.

Kasulidis, toprak konusunun görüşülmediğini sadece bir görüşmede yüzeysel olarak buna değindiklerini, garantiler konusunun ise hiç görüşülmediğini ifade etti.

Türkiye’ye de değinen Kasulidis, Ankara’nın, garantiler konusunu ve tek yanlı müdahale hakkının kaldırılmasını ele aldığına dair belirtilerin bulunduğunu savundu.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yıpratılması çabalarından da bahseden Kasulidis, Akıncı’nın kendisinin, çoğu düşüncenin imaj yaratmak maksatlı olduğunu ima ederek, kendi kitlesinin endişelerini ve baskılarını göğüslediğini ifade etti.

Kasulidis, bir soru üzerine Kıbrıs sorununda zaman takvimlerinin bulunmadığını ancak kaybedilecek zamanın da bulunmadığını söyledi.

Kasulidis, milletvekilliği seçimlerinin planlandığı 2016 Mayıs ayına kadar anlaşma huzmesine varılmasının da zor olduğunu belirtti.

Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis ise ihtiyatlı gözükerek, Kıbrıs sorunun dokuz görüşmede çözümlenmeyeceğini ifade etti.

Hristodulidis ayrıca şu ana kadar görüş birliklerinin ve mesafelerin nerelerde olduğu, ayrıca hedefler ve kırmızı çizgiler konusunda da Siyasi Büro üyelerine bilgi verdi.

Rum Politis gazetesine göre Güney Kıbrıs’ta yeni “Kıbrıs Grubu” isimli vatandaş inisiyatifi önceki gün bir açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Kıbrıs Türk tarafınca son yapılan açıklamalardan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Kıbrıs Grubu, daimi sapmalara karşı olduğunu belirtirken liderlere aralarındaki görüşmeleri yoğunlaştırmaları çağrısında bulundu.

Rum Fileleftheros gazetesine göre EDEK partisi, Kıbrıs sorunundaki icraatlarına ilişkin olarak hükümete yoğun eleştirilerde bulundu.

EDEK, hükümetin Kıbrıs sorununa ilişkin icraatlarıyla Türkiye’nin Kıbrıs sorununda üçüncü taraf olarak gözüktüğünü, doğal gazın Türkiye üzerinden gelmesinin müzakere edilmesinin ve Güney Kıbrıs’ın doğal zenginliğinin paylaşılmasının sağlandığını belirtti.



Yurtdışı Kıbrıs Türkleri Birlik Platformu anayasal haklar çalıştayı sonuç bildirgesini açıkladı



Yurtdışı Kıbrıs Türkleri Birlik Platformu (YKTBP) dün Lefkoşa’da gerçekleştirdiği Anayasal Haklar Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini açıkladı. Bildirgede, yurt dışında yaşayan KKTC vatandaşlarının seçme ve seçilme hakkından yararlanması için yasal düzenlemeye gidilmesi istendi.

Platform dün sabah saat 10.30’da Lefkoşa Merit Otel’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Platformun Türkiye Eş Başkanı Nesim Tüzmen, İngiltere Eş Başkanı Leyla Kemal ve Avustralya Eş Başkanı Nevin Hüseyin’in yanı sıra, Platform Genel Sekreteri Ertuğrul Mehmet, İngiltere Kıbrıs Türk Kültür Dernekleri Konsey Başkanı Çetin Ramadan ve Kıbrıs Türk Kültür Derneği Genel Başkanı Ahmet Zeki Buluç katıldı.

Basın toplantısında sonuç bildirgesini Platformun Türkiye Eş Başkanı Nesim Tüzmen okudu.

Tüzmen, yurtdışında yaşayan KKTC vatandaşlarının seçme ve seçilme hakkından yararlanması ve bu ödevini yerine getirmesi için Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda değişikliğe gidilmesi gerektiğini söyledi.

Kıbrıs konusunda olası bir referandumda yurtdışında yaşayan vatandaşlara da Anayasal haklarını kullanma olanağı verilmesi gerektiğini kaydeden Tüzmen, KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde temsili sağlayacak dünyada uygulanan modellerden ve oy kullanma sistemlerinden faydalanmak suretiyle milletvekili kontenjanlarının verilmesi ve yurtdışı seçim bölgelerinde oy kullanma olanağının yaratılmasını talep ettiklerini açıkladı.

Yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin Anayasal haklarının korunması ve geliştirilmesi ayrıca KKTC ile ilişkilerin güçlendirilmesi amacıyla YKTBP temsilciliği açılmasına karar verildiğini kaydeden Tüzmen, KKTC’nin güçlendirilmesi ve egemenlik haklarının sürdürülebilmesi için çalıştayda ortaya konulan görüş ve önerilerin yaşama geçirilmesinin Kıbrıs Türk halkının varlığı açısından büyük önem taşıdığını söyledi.

Tüzmen dış ülkelerde yaşayan Kıbrıs Türklerine seçme ve seçilme hakkını kullanma olanağının verilmesinin bazı sorunlar yaratacağı iddiasının kamuoyunun bilgisine hatalı getirildiğini de söyleyerek, dünya devletlerinin benzer sorunlar ve iddialara karşı en etkili formülleri bulduğunu ve KKTC devletinin bu formüllerden en uygun olanını seçme imkân ve kabiliyetine sahip olduğunu kaydetti.

Tüzmen bu formülün yurtdışı seçim bölgelerini öngören İtalya- Estonya Karma Modeli olabileceğini de sözlerine ekledi.



Sanayi Odası heyeti Londra’da temaslarda bulundu



Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) heyeti Londra’da temaslarda bulundu.

KTSO’dan yapılan açıklamaya göre, Başkan Ali Çıralı ve beraberindeki heyet, hellimin Avrupa Birliği’nde Coğrafi İşaret Tescili, çözüm sürecinde sanayi sektörü ve ekonomi konularında temaslar gerçekleştirdi.

Heyet sırasıyla, KKTC Londra Temsilcisi Oya Tuncalı, TC Londra Başkonsolosu Emirhan Yorulmazlar, Türk İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Emma Edhem ve “Ambargolular” grubuyla toplantılar gerçekleştirdi. KTSO heyeti Ambargolular grubu ile ‘Hellim ve Halloumi’ coğrafi işaret tescili (PDO) ile ilgili yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirerek gelinen aşama ve bundan sonra yapılması gerekenler hakkında görüş alış verişinde bulundu.

Toplantıya Ambargolular yöneticileri yanında İngiltere’de yaşayan iş adamları yoğun ilgi gösterdi.

Ali Çıralı, “Çeşitli alanlarda başarılı ve potansiyeli olan Kıbrıslı Türklerle karşılıklı olarak her alanda var olan kaynakların verimli kullanılmasını ve ilişkilerin güçlendirilmesi bizim için çok önemli bir konudur. Özellikle Kıbrıs konusunda önemli ve güçlü rolü olan ve garantör konumundaki İngiltere’nin Kıbrıs konusunda etkili olduğunun bilinciyle Kuzey Kıbrıs ve Londra arasındaki ilişkilerin mevcudun ötesine taşınması önemlidir” dedi.

Ali Çıralı, ihracat-ithalat dengesinin olması gereken orana yükseltilmesi ve sürdürülebilir bir ekonominin var olması için Oda olarak hem yerelde, hem de uluslararası alanda çalışıldığına vurgu yaptı.



Türkiye’de genel seçime doğru



Türkiye'de 1 Kasım'da düzenlenecek 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için oy verme işlemi KKTC de dahil Avrupa'nın bazı ülkelerinde yarın başlayacak.

En fazla Türk vatandaşının yaşadığı Almanya'nın yanı sıra Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa, İsviçre ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki seçmenler yarından itibaren 25 Ekim'e kadar oy kullanabilecek.



Anastasiadis, Çin Halk Cumhuriyeti’ne gidiyor



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, 13–19 Ekim tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyeti’ni ziyaret edeceği bildirildi.

Rum Politis gazetesi, Anastasiadis’in, bazı hükümet yetkilileri ve işadamlarıyla birlikte, Rum kesiminin Çin ile ekonomi, yatırım ve turizm alanlarındaki ilişkilerinin geliştirilmesi için 13–19 Ekim tarihlerinde Çin’de temaslarda bulunacağını yazdı.

Anastasiadis’e Çin ziyaretinde Dışişleri Bakanı İoannis Kasulidis, Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, aynı zamanda Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Marios Dimitriadis’in eşlik edeceği belirtildi.

Anastasiadis’in Çin’e gerçekleştireceği ziyarette, biri Pekin, diğeri de Şangay’da olmak üzere iki işadamları forumunda konuşma yapacağını yazan gazete, Anastasiadis’in ziyaretinin belki de en dikkate değer olayının, 14 Ekim’de Çin Komünist Partisi Kongresi’ne katılacak olması olduğunu kaydetti.

Gazete, Anastasiadis’in bu Kongreye davet edilen tek Avrupalı lider olduğuna vurgu yaptı.

Gazete, Anastasiadis’in 16 Ekim’de ise, Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Şi Cinping ile görüşmesinin beklendiğini aktardı.

Anastasiadis’in Çin Halk Cumhuriyeti ziyaretinin hemen ardından Avrupa Halk Partisi devlet başkanları toplantısına katılmak için İspanya’ya gideceğini kaydeden gazete, Anastasiadis’in Kasım ayı başında ise Ürdün’e gideceğini bildirdi.

Anastasiadis’in Kasım ayı sonunda ise, Malta’da düzenlenecek olan “Commonwealth” toplantısına katılacağını kaydeden gazete, Anastasiadis’in bunun ardından ise iklim değişikliğiyle ilgili AB devlet başkanları toplantısına katılmak için Paris’e gideceğini ekledi.



Lakkotripis, Londra ve Paris’te temaslarda bulunacak



Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis’in, Güney Kıbrıs’a yönelik yatırımların cezp etmesi için gerçekleştirilecek bir işadamları forumuna katılmak üzere Londra ve Paris’e gideceği bildirildi. Lakkotripis’in, bu ülkelerde, enerji şirketlerinden temsilcilerle de bir araya geleceği haber verildi.

Rum Alithia gazetesi, yapılan resmi açıklamaya dayanarak, Lakkotripis’in, Rum Enerji Bakanlığı, Rum Ticaret ve Sanayi Odası (KEVE) ve Rum Yatırım Geliştirme Ajansı (CIPA) tarafından ortaklaşa düzenlenen bir işadamları heyetine başkanlık edeceğini kaydetti.

Lakkotripis’in bugün Londra’da Rum-İngiliz İşadamları Formu’na katılarak, katılımcılara Rum kesiminde yatırımlar ve işbirliklerine dair sunulan fırsatlarla ilgili bilgi vereceğini kaydeden gazete, Lakkotripis’in İngiliz BG Group şirketinin Stratejik Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ile bir araya geleceğini ifade etti.

Haberde, İngiliz BG Group’un, Rum hükümetinin, Rum doğal gazının Mısır’a taşınması için ticari anlaşmalar yapılmasına ilişkin görüşmelerde bulunduğu şirketlerden biri olduğu da anımsatıldı.

BG Group’un Mısır’daki “Idku” terminalinin ana hissedarı olduğunu kaydeden gazete, şirket temsilcilerinin geçtiğimiz haftalarda görüşmelerde bulunmak için Rum kesiminde olduklarını kaydetti.

Gazete “edindiği bilgilerin” iki taraf arasındaki görüşmelerin ileri safhada olduğundan söz ettiğini ekledi.

Lakkotripis’in daha sonra Paris’e geçeceğini kaydeden gazete, Lakkotripis’in başkanlık edeceği işadamları heyetinin önümüzdeki Cuma günü Paris’te düzenlenecek Rum-Fransız işadamları forumuna katılacağını aktardı.

Gazete Lakkotripis’in Paris’teki çalışma ziyareti programının, Rum kesimine hidrokarbonlar konusunda danışmanlık yapan “Beicip” şirketinin Başkanı ve Genel Müdürü, bunun akabinde de Total şirketinin Araştırma ve Üretimden sorumlu başkanıyla yapacağı görüşmelerle tamamlanacağını ekledi.









Enformasyon Dairesi