Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, dün, İsveç Büyükelçiliği himayelerindeki, Kıbrıs Barış sürecindeki dini liderler diyaloğunun girişimiyle ara bölgedeki Ledra Palace Otel’de Kıbrıs’taki 5 dini liderle bir araya geldi.

Görüşmeye Din İşleri Başkanlığı adına Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, Rum Ortodoks Kilisesi adına Başpiskopos II. Hrisostomos, Kıbrıs Maronit Kilisesi adına Başpiskopos Soueif, Kıbrıs Ermeni Ortodoks Kilisesi adına Başpiskopos Narek, Kıbrıs Latin Katolik Kilisesi adına Jerzi Kraj ile İsveç Büyükelçisi Klas Gierov katıldı.

Görüşmenin, iki liderle Kıbrıs’taki dini liderlerin ilk görüşmesi olduğu belirtildi

Adadaki siyasi liderlerin dini liderlerle yaptığı tarihi toplantıda, dini mekanlara erişim ele alındı ve çözüm sürecine dini liderlerin desteği vurgulandı.

Toplantı sonrası yapılan açıklamada, bazı sorunlarla ilgili yakın zamanda açılımların dini liderler veya siyasi liderler tarafından açıklanacağı kaydedildi.



Din adamları siyasi liderlere destek belirtti



KKTC ve Güney Kıbrıs’taki en üst düzey din adamları, adada sürdürülebilir bir çözüm bulunması yönünde siyasi liderlere yönelik desteklerini teyit etti.

Ara bölgede, Ledra Palace Oteli’nde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in KKTC ve Güney Kıbrıs’taki en üst düzey din adamları ile yaptığı görüşme, adadaki siyasi liderlerin dini liderlerle görüşmesi açısından bir ilk olduğu belirtildi.

Görüşmede adanın Kuzey ve Güney’indeki dini mekan ve anıtlara erişimde yaşanan bazı sıkıntılar ele alındı.

İsveç Büyükelçiliği himayelerinde Kıbrıs Barış Sürecindeki “Dini Liderler Diyaloğu”nda görev yapan Peter Weiderud, toplantıdan sonra yaptığı basın toplantısında, Din İşleri Başkanlığı, Kıbrıs Kilisesi, Kıbrıs Maronit Kilisesi, Kıbrıs Ermeni Ortodoks Kilisesi, Kıbrıs Latin Katolik Kilisesi yetkililerinin görüşmeye başladığı 2009 yılından itibaren önemli mesafeler kat edildiğini belirtti.

Adadaki en üst düzeydeki din adamlarının adada toplumlararası çatışmaların başladığı tarihten itibaren birbiri ile görüşmediğini, ancak birbirleri hakkında konuştuklarını kaydeden Weiderud, Kıbrıs sorununun kaynağının din olmadığını ancak din ve din özgürlüğünün çatışmaların kurbanı olduğunu, dinin zaman zaman çatışmaları körüklemek için de kullanıldığını ifade etti.

Weiderud, dini liderlerin toplumların özgürlükler ve uluslararası hukuk gibi ortak sorunlarına dikkat çekmek için birlikte çalıştığında, uluslararası toplumun da desteğini aldığının bilincine vardığını ifade etti.

Weiderud, ayrıca Kıbrıs sorununun, dini özgürlüğün adanın her iki kesiminde iyice anlaşılmasını engellediğini belirtti.

Siyasi liderlerin ara bölgede adadaki tüm üst düzey din adamları ile görüşmek istemesinin adada kalıcı bir çözüme ulaşılması yönünde umut verici bir gelişme olduğunu kaydeden Weiderud, din adamları arasındaki diyaloğun kalıcı bir çözüme katkısının toplantının birinci gündemi olduğunu belirtti.

Weiderud, görüşmenin diğer öncelikli gündem maddelerinden birinin de adanın Güney ve Kuzey’indeki dini mekanlara “bakım, tadilat ve ibadet için serbest erişim” olduğunu kaydetti.

İhtiyaç duyulduğu takdirde dini liderler ile siyasi liderlerin yeniden görüşebileceğini kaydeden Weiderud, yılda bir kez toplantı yapılması önerisinin de görüşüldüğünü, yeni bir toplantının olacağına inandığını ancak ne zaman yer alacağını söylemesinin mümkün olmadığını söyledi.

Dini mekanlara serbest erişimle ilgili pek çok pratik sorunun bulunduğunu belirten Weiderud, “Bu sorunların çözümü zaman alacak. Bunun için doğru mekanizmanın da bulunması gerek. Bu sorunların bazıları toplantıda görüşüldü. Bu konuda detay veremem ancak bazılarının yakın zamanda açıklanacağından eminim” dedi.

Toplantıda ele alınan belli başlı bazı konuların siyasi lider veya din adamları tarafından açıklanması gerektiğini belirten Weiderud, “Kıbrıs’taki çatışmalardan dolayı ibadet yerleriyle ilgili olarak pek çok pratik sorun bulunuyor, burada her iki tarafta erişim sorunu yaşanan birkaç yüz tane ibadet yeri ve anıttan bahsediyoruz. Bu ciddi bir konu ve kalıcı bir şekilde ele alınmalı” dedi.

Bazı üst düzey dini yetkililerin müzakere süreciyle ilgili açıklamalarda bulunmasının toplantıda görüşülüp görüşülmediğinin sorulması üzerine Weiderud, adadaki üst düzey din adamlarının 2009’dan beri din ile siyaset arasındaki ilişkiyi görüştüğünü, kendisine göre din insanlarının önemli konularda açıklama yapmasının doğru olduğunu ancak önemli konularda siyaset yapmasının yanlış olduğunu kaydetti.

Weiderud son olarak ise dini liderlerin toplantıda kalıcı bir çözüme olan desteklerini teyit ettiklerini ifade etti.

Görüşmeye Akıncı ile Anastasiadis’in yanında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Rum Ulusal Konseyi Genel Sekreteri Pantelis Pantelides, Din İşleri Başkanlığı adına Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay ve Hala Sultan Tekkesi İmamı Şakir Alemdar, Rum Ortodoks Kilisesi adına Başpiskopos II. Hrisostomos ve Piskopos Porfyrios Neapolis, Kıbrıs Maronit Kilisesi adına Başpiskopos Soueif ve Piskopos J.Orphanou, Kıbrıs Ermeni Ortodoks Kilisesi adına Başpiskopos Narek ve Fr. Momig Habeshian, Kıbrıs Latin Katolik Kilisesi adına Jerzi Kraj ve Fr Zacheus Mariusz Dulniok, İsveç Büyükelçisi Klas Gierov, görüşmeyi düzenleyen Kıbrıs çözüm süreci çerçevesindeki “Dini Liderler Diyaloğu”ndan Peter Weiderud ve Koordinatör Salpy Eskidjian katıldı.



Davutoğlu, Tusk ile müzakere sürecini görüştü



Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, Kıbrıs’a gerçekleştireceği ziyaret öncesinde Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşerek müzakere sürecine ilişkin görüş alış verişinde bulundu.

Görüşme sonrasında açıklamada bulunan Davutoğlu, Tusk ile Kıbrıs konusunu görüştüklerini ve Adadaki müzakereler bağlamında istişarelerde bulunduklarını söyledi.

Davutoğlu, “Kıbrıs konusunda müzakerelerin daha netice odaklı olarak sürdürülmesi konusunda bir mutabakatımız var. İnşallah önümüzdeki günlerde bu temaslarımız artan bir tempoyla devam edecek” dedi.

Türkiye temaslarını tamamlamasının ardından dün akşam Ada’ya gelen Donald Tusk, Adadaki temaslarına bugün başlayacak ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiades ile ayrı ayrı görüşmeler yapacak. (Kıbrıs Postası)



Schulz: “Mevcut ivmeyi ve var olan fırsat penceresini kullanın”



Rum Simerini gazetesi, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz’un Sigmalive ile la yaptığı röportajda , Kıbrıs’ta devam eden müzakere süreciyle ilgili, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e, “mevcut ivmeyi ve şu anda var olan fırsat penceresini kullanma” çağrısı yaptı.

Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’le temas halinde olduğunu ve gelişmelerle ilgili bilgi aldığını söyleyen Schulz şöyle devam etti:

“Bu iki adam, danışmanları ve temsil etmekte oldukları kitleler kendilerini desteklerse nihayetinde Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varılacağından eminim. Bu, Avrupa’daki hepimize, büyük kriz dönemlerinde dahi Avrupa’nın, iyi niyetle barışı ve istikrarı başarabileceği anları olduğunu gösterecek. Kıbrıs, ülke için bir ümit işareti, bütün Avrupa Birliği için de bir şafak yıldızı olabilir.”



“Mülkiyet ve Vatandaşlık gündemde”



Rum Fileleftheros gazetesi, müzakereciler Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis’in Kıbrıs sorununun çözüm müzakereleri çerçevesinde önceki gün gerçekleştirdikleri görüşmede “mülkiyet kriterleri ve vatandaşlık” konularının yanı sıra liderlerin Pazartesi günü yapacakları görüşmenin gündemini ele aldıklarını yazdı.

Gazete, Nami ve Mavroyannis’in bugün de görüşmelerini sürdüreceklerini ve Pazartesi günü sunulmak üzere değerlendirmede bulunacaklarını belirtti. Haberde, “hedefin, BM’nin Kıbrıs sorununu New York’ta taşımasını kolaylaştıracak açıklamalar yapılabilmesi olduğu” öne sürüldü.

Haberde, mülkiyet konusuna ilişkin olarak ise “kriterlerin görüşülmesinde zorluklar bulunduğunu ve şu an için çözülmesi imkansız görünen görüş ayrılıkları bulunduğu” iddia edilerek, “konuya ilişkin bir uzlaşıya varılması için çaba sarf edileceğini, bunun için yasal mülk sahipleri ile bugünkü kullanıcıların haklarına ilişkin büyük engelin aşılmasının yeterli olacağı” kaydedildi.

Mülkiyet başlığında ilerleme sağlanamaması durumunda, bu başlığın geçici olarak dondurulması ve diğer konulara geçilmesinin de ihtimal dışı olmadığını öne süren gazete, bunun müzakerecilerin bugün ve yarınki görüşmeleri ile Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasında Pazartesi günü yapılacak görüşmede netlik kazanabileceğini iddia etti.

Gazete, “vatandaşlık” konusunda ise, Kıbrıs Türk tarafının, bugün KKTC vatandaşı olan herkesin çözümden sonraki devletin vatandaşlığını almaları gerektiği tezini benimsediğini öne sürerken “nüfus oranı konusunda anlaşma bulunmadığını” savundu.

Öte yandan gazete, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in önceki gün Rum siyasi parti başkan ve temsilcileriyle müzakerelere ilişkin gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantısı sonrasında iç siyasette eleştiri ve karşılıklı açıklamaların sürdüğünü yazdı.

Habere göre, DİSİ Başkanı Averof Neofitu dün yaptığı açıklamada, “Kıbrıs Türk tarafının tezleri baz alınarak eleştirilerde bulunulmaması” çağrısı yaptı.

Neofitu, önceki günkü toplantıda yapılan bilgilendirmenin, bugün kadar kendisinin katıldığı en ayrıntılısı olduğunu belirterek, müzakerelerde her iki tarafça sunulan belgelerin tüm siyasi partilerin erişimine açık olduğunu söyledi.

Neofitu, Kıbrıs Rum tarafının mülkiyet konusundaki tezinin, ilk söz hakkının mal sahibinde olması gerektiği şeklinde olduğunu yineleyerek “sorun yaratan Kıbrıs Türk tezleri bulunduğunu ancak henüz hiçbir şeye karar verilmediğini” sözlerine ekledi.

Vatandaşlar İttifakı ise, Neofitu’ya eleştirdi ve parti tarafından Kıbrıs sorununa ilişkin hazırlanan bir “strateji önerisini” Neofitu’ya gönderdi.

İttifaktan yapılan açıklamada, Neofitu’nun son 40 yıldır sürdürdüğü stratejinin bölünmüşlüğü güçlendirmekten başka bir şey yapmadığı belirtilerek, şu anki mevcut stratejinin ise gelecekte ne gibi bir fark yaratabileceği sorusu gündeme getirildi.



Akıncı, Girne Rehabilitasyon Merkezi heyetini kabul etti



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Girne Rehabilitasyon Merkezi heyetini kabulünde merkezin yararlı hizmetlerinden haberdar olduğunu belirterek, merkezin başarılarının devamını diledi.

Yapılan çalışmaların çok özveri isteyen işler olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, merkeze verilen Cumhurbaşkanlığı katkısında bir formalite eksikliği olduğunu, bunun hemen çözülmesi için çalışacaklarını söyledi.

Katkının kendisinin Cumhurbaşkanlığı döneminde de devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, “hizmet sizden, destek bizden” dedi.

Girne Rehabilitasyon Merkezi Başkanı Atilla Berberoğlu da Cumhurbaşkanı Akıncı’nın fikir, hareket ve kararlarını desteklediklerini söyledi.

Çalışmaları hakkında da Cumhurbaşkanı Akıncı’ya bilgi veren Berberoğlu, merkezlerinin yaşadığı maddi sıkıntılara değindi.



18. Türksoy Opera Günleri 15 – 24 Eylül’de



Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY)’un, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bayındırlık Çevre ve Kültür Bakanlığı işbirliğinde düzenlediği geleneksel “TÜRKSOY Opera Günleri” 15- 24 Eylül tarihleri arasında Türkiye ve KKTC’de gerçekleşecek.

18. TÜRKSOY Opera Günleri etkinlikleri bu yıl, “Kırgızistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Emektar Sanatçısı, Halk Sanatçısı ve SSCB Halk Sanatçısı” olan Bolot Mincılkıyev’in anısına düzenleniyor.

Etkinlik kapsamında gerçekleşecek konserler; İstanbul’da Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi, KKTC’de Bellapais Manastırı ve Antalya’da ise Aspendos Antik Tiyatro’da yer alacak.

KKTC konserleri ise bu yıl iki konser şeklinde 17 ve 18 Eylül’de geçekleşecek; KKTC’yi Opera Sanatçısı Beste Berk temsil edecek.

18. TÜRKSOY Opera Günleri’ne KKTC’nin yanı sıra Azerbaycan, Başkurdistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tataristan ve Türkiye’den toplam 10 opera sanatçısı katılacak.

TÜRKSOY Opera Günleri konserlerine Ankara Devlet Opera ve Balesi Şefi Aytuğ Ülgen yönetiminde hazırlanan opera sanatçıları, etkinliğe Kırgızistan ve Türkiye’den katılacak Piyanistler Yulia Babich ve Aylin Özuğur eşliğinde sahne alacak.

Halka açık ve ücretsiz gerçekleşecek olan konserler saat 20.00’de başlayacak.



Livaneli-Faranduri Konseri



1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri çerçevesinde 18 Eylül akşamı Türkiye’den Zülfü Livaneli ile Yunanistan’dan Maria Faranduri’nin sahne alacağı iki toplumlu konserle ilgili 15 Eylül’de basın toplantısı düzenleniyor.

Ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde yer alacak basın toplantısı saat 11.30’da başlayacak.

“Barış ve Yeniden Birleşme” sloganıyla gerçekleşecek konseri Güney Kıbrıs’tan PEO, Kuzey Kıbrıs’tan ise DEV-İŞ, KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, BES, KOOP-SEN organize ediyor.

İki Toplumlu Birleşik Barış İnisiyatifi’nin de destek verdiği Livaneli-Faranduri konseri Lefkoşa’da ara bölgedeki Çetinkaya sahasında yer alacak. Girişin ücretsiz olduğu konser saat 20.00’de başlayacak.

15 kişilik orkestra ile sahne alacak olan sanatçılara Kıbrıs’tan Umut Albayrak ile Kouils Theodorou eşlik edecek.



Christ Saviour Kilise’sinde ayin düzenlenecek



Geçitkalde’de bulunan “Christ Saviour Kilisesi’nde” yaklaşık 700 Rum'un katılımıyla ayin düzenleniyor.

Ayin töreni Geçitkale’de 12 Eylül Cumartesi günü yapılacak.







Enformasyon Dairesi