BASIN BÜLTENİ Bakan Çolak, Ankara’ya resmi ziyarette bulunuyor - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Bakan Çolak, Ankara’ya resmi ziyarette bulunuyor
Tarih: 25.08.2015 > Kaç kez okundu? 1564

Paylaş


Dışişleri Bakanı Emine Çolak, bugün Ankara’ya resmi ziyarette bulunuyor.

Ankara ziyareti kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilecek olan Bakan Çolak, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ile de bir araya gelecek.

Bakan Çolak’a Ankara ziyareti çerçevesinde, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Erhan Erçin, Bakanlık Özel Kalem Müdürü Hüseyin Özel ve I. Sekreter Aysan Mullahasan eşlik edecek.



Müzakereciler 15 günlük aranın ardından bir araya geliyor



Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde liderler arasında varılan mutabakat uyarınca görüşmelere 15 gün ara veren müzakereciler Özdil Nami ile Andreas Mavroyannis bugün yeniden bir araya geliyor.

Müzakereciler, pazartesi gününe kadar hafta sonu hariç her gün görüşecek.

Liderler görüşmesi ise 1 Eylül’de yapılacak.



Tatar: “Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi Kıbrıs Türkü için vazgeçilmez”



Ulusal Birlik Partisi’nde (UBP) 31 Ekim’de yapılacak Kurultay’da Genel Başkanlığa aday olacağını açıklayan Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin Kıbrıs Türkü için vazgeçilmez olduğunu ve asla pazarlık konusu yapılamayacağını söyledi.

Ersin Tatar yaptığı yazılı açıklamada, Dışişleri Bakanı Emine Çolak’ın bir Rum gazetesine verdiği demeçte, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden taviz verilebileceği izlenimi yaratabilecek ifadeler kullandığını iddia ederek bu durumu eleştirdi.

“Eğer doğruysa Sayın Çolak, ‘Garantiler çözümü geciktirmemeli, halkın bir kısmı Türk askerinin adadaki varlığının sembolik bir rakama indirilmesini isteyebilir’ diyerek, Kıbrıs Türkü’nün bir an önce çözüm olması için Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamından taviz verilebileceği ışığını yakmış ve büyük bir hataya düşmüştür.

Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamı Kıbrıs Türkü için hayatidir. Yaşadıklarımız ve dünyada halen devam eden çatışmalar göstermiştir ki bu garanti sistemi yok edilir veya işlevsiz bir hale getirilirse gün gele çok ciddi can ve mal güvenliği sorunları yaşayacağız. Eğer bulunacak bir çözüm bizim güvenliğimizi ortadan kaldırma riski taşıyorsa Kıbrıs Türk Halkı buna asla evet diyemez, dememelidir.”

Kıbrıs konusunun her başlığının önemli olduğunu ancak bunlar içinde en hassas olunması gerekenin Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi olduğunu ifade eden Tatar, “Sayın Çolak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı olarak öncelikle kendi halkının ve Devleti’nin güvenliğini, hak ve çıkarlarını düşünmek ve korumak zorundadır” dedi.

Tatar, Dışişleri Bakanı Çolak’ı bir an önce Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının Kıbrıs Türk tarafı için vazgeçilmez olduğunu net bir şekilde ortaya koymaya çağırdı.



“Güvenlik ve Garantiler konusunda çetin pazarlıklar”



Müzakereler kapsamında henüz görüşülmemiş olmasına karşın güvenlik ve garantiler konusunda çetin bir pazarlık yaşanması öngörülüyor. Müdahiller ve ilgililer tarafından perde gerisinde Ada’da NATO varlığını da öngören birçok fikir üretilmekte olduğu haber verildi.

Rum Fileleftheros Gazetesi, Kıbrıs sorununa müdahillerin de, ilgilenenlerin de, perde gerisi müdahale ve görüşmeler yaparak, ‘düşünülmek üzere fikirler’ vermeye çalıştıklarını yazdı.

Haberde, uzlaşıldığı üzere prosedürün sonunda, garantilerle birlikte ele alınacak güvenlik konusuyla ilgili şimdiden çalışma yapıldığı belirtilerek, tepki ölçmek ve görüş ortaya koymak maksatlı bazı gayrı-resmi görüşmeler gerçekleştirilmekte olduğu kaydedildi.

Yabancı diplomatların Rum Fileleftheros gazetesine güvenliğin mülkiyetle birlikte müzakerelerdeki en zor konular addedildiğini söylediğine işaret eden gazete özetle şunları aktardı:

“Güvenlik/garantiler konusunun pazarlığın (al-ver) ilk sıralarına konulması gerektiği görüşü de var. Bu görüşte olanlar, güvenlik ve garantiler sisteminin idame ettirilip ettirilmemesi konusunda varılacak sonucun, eşdeğerde karşılığı olması gerektiğini savunuyorlar.

İlk genel içerik görüşmesi temelinde, Kıbrıs Türk tarafının garanti sistemini idame ettirmek istediği ancak bazı değişiklikler yapılması ihtimalini de açık bıraktığı anlaşılıyor. Güvenlik konusunu garantilerin idamesine bağladıkları açıktır. Ankara, garantörlük haklarından feragat etmeyeceğini açıkça ortaya koydu. Kıbrıs Türk tarafı da bunu, yeni prosedürün başından beridir söylüyor.

Rum tarafı garantileri içerecek bir anlaşmayı kabul etmesinin söz konusu olmadığında ısrar ediyor. Bunu, kırmızıçizgi addediyor. Lefkoşa bu konuda AB’ye ve diğer iki garantör güce, Yunanistan ve İngiltere’ye dayanıyor, yatırım yapıyor.

Yunanistan, garantör olmak istemediğini, hatta modası geçmiş gördüğünü açıkladı. İngiltere ise sadece üslerle ilgili bir anlaşma aracılığıyla Ada’daki varlığını ilanihaye sürdürmek istiyor.

Perde gerisinde müdahiller tarafından şu senaryolar geliştiriliyor ve tartışılıyor:

-Türk tarafınca hazırlanan iki senaryodan biri, sadece Kıbrıs Türk oluşturucu devletçiğine garanti sağlanmasıdır. Diğer bir fikir de Ada’daki Türk askeri varlığının -bütün müdahale haklarıyla birlikte- bir sona eriş tarihi olması, geçiş dönemi için olması ve bunun için takvim belirlenmesidir.

-Yine, NATO’nun Ada’ya yerleşmesi ve Türk askeri kuvvetlerinin NATO’nun şemsiyesi altına sokulması yönündedir.

-Üçüncü taraflar NATO’yu, üç garantör güç aracılığıyla müdahil etmek istiyor.

-Elbette Lefkoşa’nın, Avrupa Birliği’nin ve/veya Güvenlik Konseyi’nin korum kalkanı alınarak garantilerin tamamen tasfiye edilmesi tezi de var. Bu, üçüncü taraflarca desteklenen bir tezdir.

-Ada’da NATO varlığını içeren formüller, Kıbrıs sorununun ana oyuncularının göz ardı etmediği bir dezavantajı daha var: Anlaşmaya varıldıktan sonra referanduma sunulacak plana evet diyecekler, yanlarında AKEL’i bulamayacaklar.

Yabancı bir diplomat, kinayeli bir şekilde, itirazların anlayışla karşılandığını ancak Kıbrıs müzakerelerinde ilerleme sağlanırsa, bu tür fikirlerin oluşacak yeni şartlar altında yeniden gözden geçirilebileceğini söyledi.”



Kasulidis: “Ordular ve NATO gibi askeri örgütler bir çözümün unsuru olamaz”



Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in Rum Fileleftheros gazetesinde yayımlanan söyleşisinde “ordular ve NATO gibi askeri örgütler bir çözümün unsuru olamaz” diyerek çözümden sonra Ada’da yabancı askeri varlığı reddetmesi, Rum siyasi partilerinden olumlu tepki aldı.

Gazete haberinde AKEL ve Ekologlar ve Çevreciler Hareketi’nin Kasulidis’in açıklamalarını olumlu buldukları açıklamalarında Rum yönetimine yönelik bazı vurgulamalarda da bulunduklarını yazdı.

Habere göre AKEL, Kasulidis’in dile getirdiği tezleri Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadisi’in de müzakerelerde tutarlılıkla savunması dileğinde bulundu.

Ekologlar ve Çevreciler Hareketi ise Rum siyasi liderliğinin, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas’ın “Türk askerinin derhal Kıbrıs’tan çıkması” önerisini benimseyerek ileri götürmesinin tam zamanı olduğu iddiasında bulundu, bunun için bir ortak bildirge imzalanmasını önerdi.

Gazete haberinin “Baf Metropolitinden Yeni Müdahale” başlığıyla ayırdığı bölümünde Baf Metropoliti Yeogrios’un “Kıbrıs özgür kalmalı. Türkiye’nin planlarını bozmaya çalışmamız gerek” dediğini yazdı.

Habere göre Baf’ın Nada köyünden Rum “kahramanlar” için dün düzenlenen ayinde konuşan Yeorgios, özetle iddialarını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin bugünkü niyeti, ne Kıbrıs’ın yarısı ne de nüfusları oranından daha fazla bazı haklar değil, Kıbrıs’ın tamamını elde etmektir.”



“4’e 1” konusunun vatandaşlıkla ilgisi yok



Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek için yürütülen müzakerelerle ilgili bilgi sahibi bir kaynak, “vatandaşlık” konusunun görüşülmediğini, Kıbrıs Rum basınında yer alan haberlerin dört özgürlüklerle alakalı olduğunu söyledi. Kaynak, Kıbrıs Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, adadaki Türk-Yunan dengesinin bozulmaması için Türk tarafının dört özgürlüklerle ilgili yaptığı öneri konusunda taraflar arasında anlayış birliğine varıldığını söyledi. Konunun Avrupa Birliği (AB) içerisinde bireylerin, malların, sermayenin ve servislerin özgürce dolaşımını garanti altına alan “Dört Özgürlük” çerçevesinde tartışıldığını ifade eden kaynak, “Adadaki Türk-Yunan dengesini korumak amacıyla ülkeye gelip yerleşecek Türk ve Yunan vatandaşlarının sayısının, adadaki nüfus oranını bozmayacak şekilde olması üzerinde anlayış birliği var” dedi.

Kaynak, “Adadaki nüfus oranı, şu an itibarıyla dörde bir durumda ancak bu hep böyle kalacak demek değil. Doğum oranının artması ve yurt dışında kalan ve vatandaş olmayan Kıbrıslı Türkler geri dönme kararı alabilir” diye konuştu.

Uzmanlar, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları arasında, 2’inci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum Yönetimi eski Başkanı Dimitris Hristofias’ın vardıkları anlayış birliğinin yeniden teyit edildiğini, Dörde bir nüfus oranının Annan Planı’nda da yer aldığını ifade ediyor.(Kıbrıs Gazetesi)







Enformasyon Dairesi







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 29
Dün Tekil 1579
Bugün Tekil 183
Toplam Tekil 4063153
IP 3.133.131.168






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























8 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Ba ka dile uymaz anan n sesi, Her s z n ararsan vard r T rk esi
(Ziya G KALP)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 2.408 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu