BASIN BÜLTENİ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ
Tarih: 16.08.2015 > Kaç kez okundu? 1548

Paylaş


Filistin Halk Partisi Liderlerinden Ivad: “İsrail, Gazze sahilinin 3 kilometre açıklarında KKTC ile direkt bağlantılı, İsrail ve Nato'nun denetiminde bir yüzer liman inşa edilmesini kabul etti”



Filistin Halk Partisi liderlerinden Valid el-İvad, Hamas ile İsrail arasındaki en önemli barış anlaşması maddesinin; İsrail'in, Gazze sahilinin 3 kilometre açıklarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile direkt bağlantılı İsrail ve NATO'nun denetiminde bir "yüzer liman" inşa edilmesini kabul etmesi olduğunu söyledi.

Filistin'deki Hamas hareketinin, Filistinli gruplarla, geçmişte aralarında Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in de bulunduğu uluslararası ve Avrupalı taraflarla İsrail ile barışla ilgili görüşmelerinin ayrıntılarını görüştüğü bildirildi.

Filistin Halk Partisi liderlerinden Valid el-İvad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Hamas, Filistinli gruplarla, İsrail ile yapılacak (muhtemel) barış anlaşmasının maddelerini görüştü" dedi.

İvad, anlaşma maddelerinin, Gazze'nin güneyindeki ticari Kerm Ebu Salim kapısı ve Gazze'nin kuzeyinde kişilerin geçişi için kullanılan Erez sınır kapılarının açılması, inşaat malzemeleri de dahil Gazze'ye her türlü malzemenin girişine izin verilmesini de kapsadığını belirtti.

Gazze'ye malzeme girişinin İsrail tarafından sıkı bir şekilde denetleneceğini kaydeden İvad, İsrail'in kesin bir şekilde reddetmesi nedeniyle Gazze'ye havaalanı inşa edilmesinin anlaşma maddelerini kapsamadığına işaret etti.

Uluslararası ve Avrupa tarafından Hamas ile İsrail arasında barış görüşmelerinin Filistin yönetiminden uzak bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade eden İvad, bu durumun Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğü güçlendirdiğini ve Filistin toprakları (Gazze ile Batı Şeria) arasında bölünmeyi ortaya koyduğunu vurguladı.



Akıncı: “Avrupa Birliği’nden buradaki hellim üreticileri için destek talep ettik”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Avrupa Birliği’nden buradaki üreticilere destek talep ettiğini söyleyerek, “Hellim, Kıbrıs’ın bütününde hellim ve hallumi adı altında, sadece Kıbrıs’ta üretilebilecek. Bu çok önemli bir gelişmedir” dedi.

Hükümet sorunlarına da duyarlı olduğunu dile getiren Akıncı, “Evet asıl meselemiz ana konumuz Kıbrıs sorun olmakla beraber bir yandan müzakereleri olumlu bir sonuca götürmek için uğraş verirken öte yandan da hayat durmamaktadır, devam ediyor; bu hayatın içinde hayvancımızın dertleri da gündemdedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı dün Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’ni kabulü sırasında yaptığı konuşmada, süt ve hellim konusunun güncel ve önemli bir konu olduğuna dikkat çekti. Mustafa Akıncı konuşmasında, “¼ oranında, ihracatımızın yüzde 25’i oranında hellim söz konusu, dışa sattığımız her dört parçadan bir tanesi hellim, dolayısıyla son derece önemli olan bir konudan bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.

Hellim konusunun, uzun süreden beri konuşulan bir mesele olduğunu anlatan Akıncı, “Rum tarafının Avrupa Birliği üyesi olmasının verdiği bir avantajı da kullanarak hallumi adıyla hellim adını da bir kenara atarak bunun tescilini yapma tehlikesi vardı. Bunlar konuşulmaktaydı. Bizim tedirginliklerimiz vardı” dedi.

Hellim/hallumi adı altında Kıbrıs dışında hellim üretiminin de söz konusu olduğunu, Yunanistan, Türkiye ve Avrupa’da da bu üretimin olduğunun bilindiğini dile getiren Akıncı sözlerine şöyle devam etti:

“Hellimin, Kıbrıs’ın bütününde hellim ve hallumi adı altında, sadece Kıbrıs’ta üretilebilecek. Başka biri bunu üretemeyecek. Bu çok çok önemli bir gelişmedir. Yani Kıbrıs’ın kültürünün bir parçasını Kıbrıs’ın dışında artık ürettirmeyerek, kendi üreticimiz ve Kıbrıslı Rum üretici aynı şekilde kazanacak bundan. Büyük bir kazanım elde ettik üreticimiz adına, ama olay burada bitmiyor. Biz bunu en iyi şekilde standartlara, kaliteye uygun ve küçük baş hayvan sütünün da belli oranlarda giderek artmasını da temin etmek zorundayız ve bu ürünü hem dışarıdaki raflarda hem de kendi ülkemizdeki raflarda en kaliteli bir şekilde bulundurmak zorundayız”.

“Avrupa Birliği’nden buradaki üreticilere destek talep ettim”

Avrupa Birliği’nden buradaki üreticilere destek talep ettiklerini dile getiren Akıncı, “35 milyon Euro çıkıp Rum üreticisine verilebiliyor ve bir zaman da istiyor ki belli bir orana gelebilsin. Bizim üreticimizin da elbette aynı şeye ihtiyacı var. Hem yardıma ihtiyacı vardır hem da zamana ihtiyacı vardır. Dolayısıyla bu konuda bir geçiş süreci yaşanacaktır. Önemli olan biz bunu bilelim ve hazırlanalım. Bunu tabi ki AB ile de konuşmaktayız konuşmaya devam edeceğiz, onlardan da bu desteği talep ettim sizin adınıza, üreticimizin adına, onlardan da bu konuda destek olmalarını beklemekteyiz” ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı’nın adaya yaptığı ziyarete sırasında, 16 Temmuz günü mutabakat yaptıklarını ve bunun arkasının geldiğini, 6 ay içerisinde de bunun sonuçlanmasını ümit ettiklerini dile getiren Akıncı, üreticinin üzerine düşen görevleri yapacağını ve hem Güneyi hem de Kuzey’de üretilen hellimi uluslararası bir firmanın denetleyeceğini kaydetti.

Akıncı ayrıca, hellimin tescili onayladıktan sonra üreticiye, hükümete ve AB’ye de destek olması yönünde görevler düştüğünü söyledi.



Eide, Müzakere süreci hakkında Çavuşoğlu'na bilgi verdi



TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'yi dün kabul etti.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Eide görüşmede Kıbrıs'ta BM Genel Sekreteri'nin İyi Niyet Misyonu çerçevesinde sürdürmekte olduğu müzakere süreci hakkında Bakan Çavuoğlu'na bilgi verdiği ve Türkiye'nin sürece verdiği destekten duyduğu memnuniyeti ifade ettiği belirtildi.

Görüşmede, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun da Kıbrıs sorununa, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini ve meşru haklarını teminat altına alacak şekilde adil ve kalıcı bir çözüm bulunması yönündeki kararlılığının sürdüğünü aktardığı ifade edildi.

Bakan Çavuşoğlu'nun ayrıca, bugüne kadar olduğu gibi gelecek dönemde de kapsamlı bir çözüme ulaşılmasına yönelik çabalara destek olmaya devam edeceklerini bildirdiği vurgulandı.

Bu arada Eide, şahsi Twitter hesabından fotoğraflı olarak yayımladığı mesajda, Çavuşoğlu ile görüşmesinin iyi geçtiğini, Türkiye’nin Kıbrıs müzakerelerine aktif desteğinin “elzem” olduğunu vurguladı.



Kıbrıs Barış Harekatı’nın ikinci aşamasının 41. yıldönümü etkinlikleri bugün başlıyor



Kıbrıs Barış Harekatı’nın ikinci aşamasının 41. yıldönümü etkinlikleri bugün başlıyor.

Gazimağusa, Serdarlı ve Lefke’nin 41. kurtuluş yıldönümleri dolayısıyla kutlama etkinlikleri düzenlenirken, Muratağa-Sandallar ve Atlılar ile Taşkent Şehitleri anılacak.

Serdarlı’nın kurtuluşunun 41. yıldönümü çerçevesinde bugün Serdarlı Atatürk Büstü önünde saat 19.30’da tören düzenlenecek. Törende, anıta çelenkler sunulacak, saygı duruşunda bulunulacak ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekilecek. Tören, Serdarlı Belediye Başkanı Salih Bayraktar’ın konuşması, şiirlerin okunması ve tören geçişinin ardından halk dansları gösterisi ve izaz ikramla son bulacak.

Muratağa-Sandallar ve Atlılar’da bugün anma törenleri var

Kıbrıs Barış Harekatı’nın ikinci aşamasının 41. yıldönümünde Muratağa-Sandallar ve Atlılar Şehitleri ise bugün anılacak.

Muratağa-Sandallar ve Atlılar Şehitleri için bugün yapılacak anma törenleri öncesinde saat 15.30’da Muratağa Camii’nde mevlit okutulacak.

Muratağa-Sandallar Şehitliği’ndeki anma töreni saat 17.30’da çelenklerin anıta sunulmasıyla başlayacak. Saygı duruşu ve saygı atışının ardından bayraklar İstiklal Marşı eşliğinde göndere çekilecek. Tören; Muratağa, Atlılar, Sandallar Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Ahmet Aşır’ın konuşması, şiir ve duaların okunmasıyla tamamlanacak.

Atlılar Şehitliği’ndeki tören ise saat 18.30’da başlayacak. Törende, saygı duruşu ve saygı atışı yapılacak, İstiklal Marşı okunacak ve şehitlik ziyaret edilecek.

Taşkent şehitleri yarın anılıyor

Öte yandan Taşkent Şehitleri ise, yarın Taşkent Şehitler Anıtı önünde saat 09.30’da düzenlenecek törenle anılacak. Protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulmasıyla başlayacak tören, saygı duruşu saygı marşı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle sürecek. Tören, Yukarı Taşkent Muhtarı Durmuş Aşandır’ın konuşması, şiir okunması ve Taşkent Şehitler Müzesi’nin ziyaret edilmesiyle tamamlanacak.

Gazimağusa'nın kurtuluş törenleri yarın

Gazimağusa’nın kurtuluşunun 41. yıldönümü dolayısıyla yarın Gazimağusa’da iki ayrı tören düzenlenecek.

Zafer Anıtı önünde düzenlenecek ilk tören saat 18.00’de çelenklerin anıta sunulmasıyla başlayacak. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile tamamlanacak törenin ardından Polat Paşa Bulvarı’nda düzenlenecek ikinci tören saat 18.30’da yer alacak. Kaymakam, komutan ve Belediye Başkanı’nın tören birlikleri ve halkın bayramını kutlaması ile başlayacak tören, İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesi, Gazimağusa 4. Piyade Alay Komutanlığı’ndan bir subayın konuşması ve şiirlerin okunmasıyla sürecek. Tören, Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter’in konuşması ve tören geçişiyle tamamlanacak.

Lefke’de şenlik

Lefke’nin kurtuluşu ise, bugünden başlayarak 23 Ağustos’a kadar sürecek “41. Lefke Şenlikleri” ile kutlanacak.

Lefke Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikler, bugün saat 18.00’de Lefke’de gerçekleştirilecek kortej yürüyüşü ile başlayacak. Şenlik süresince her gün çeşitli konser ve etkinlikler yapılacak.

Lefke’de şehitleri anma töreni ise Pazar günü gerçekleştirilecek. Tören Lefke Kemal Özalper Şehitliği’nde saat 08.30’da yer alacak. Törende, anıta çelenkler sunulacak, saygı duruşunda bulunulacak, ihtiram atışı yapılacak ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesinin ardından şehitler için dua okunacak.

Lefke’nin kurtuluşunun 41. yıldönümü dolayısıyla düzenlenecek töreni ise yine Pazar günü saat 18.00’de Lefke Atatürk Parkı’nda yer alacak.

Törende, Atatürk Anıtı’na çelenkler sunulacak, İstiklal Marşı okunacak ve tören birlikleri ile halkın bayramı kutlanacak. Tören, şiirlerin okunması, halk dansları gösterisi ve Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya’nın yapacağı konuşmanın ardından düzenlenecek resmi geçit ile tamamlanacak. Lefke’deki törene Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da katılarak konuşma yapması bekleniyor.



Tatar: “Cumhurbaşkanı Akıncı’nın mülkiyet ve toprak açıklamaları yetersiz”



Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkan adayı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın toprak ve mülkiyet konusundaki açıklamalarının “yetersiz” olduğunu ileri sürdü.

Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın müzakerelerle ilgili açıklamaları hakkında yazılı açıklama yaptı.

Özellikle mülkiyet ve toprak konusundaki açıklamalarını eleştiren Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya, mülkiyetle ilgili komitenin başkan ve üyeleriyle Türk tarafının üzerinde durduğu kriterleri halka açıklama çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın basın toplantısında söylediklerinin Rum yetkililerin tutum ve açıklamalarına “güçlü bir yanıt teşkil etmediğini, endişeleri gidermediğini” ileri süren Tatar, “Gittiğimiz her yerde insanlarımız bizlere özellikle toprak, mülkiyet, garantilerin devamı, vatandaşlık, iki kesimlilik ve bir çözüm sonrası ekonomimizin ne olacağıyla ilgili sorular yöneltiyor” dedi.

Müzakereler hakkında bilgilendirmenin “Rum tarafının tutumunu da göz önünde bulundurarak” açık bir dille yapılmasının önemli olduğunu kaydeden Tatar, “Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın konuşmaya, partilere, hükümete bilgi vermeye başlaması iyi olmuştur ancak yaptığı açıklamalar, endişeleri gereken oranda ortadan kaldırmış değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın toprak ve mülkiyet konusundaki açıklamalarını eleştiren Tatar, “Sayın Akıncı’nın açıklamaları net değildir. Neden eşdeğercinin, tahsisten mal sahibi olanlarla, topraklandırma çalışmaları ve şehit ailesi olması dolayısıyla mal alanların durumları ne olacak? Bu kişilerin memnun olması, mağduriyet yaşamaması için hangi kriterler üzerinde duruluyor? Neden önce kriterlerin belirlenmesi yoluna gidilmeden Rum tarafının ana isteklerine evet denildi?” iddiasında bulundu.

Ersin Tatar, şöyle devam etti:

“Rum tarafı bundan yaklaşık bir yıl önce masaya koyduğu toprakla ilgili ilkelerinde yani kriterlerinde 100 bin Rum’un alınacak topraklara, 60 bin Rum’un da Türk tarafına kalacak topraklara yerleşeceğini belirtmişti. Birçok yerleşim birimimizin ismini vererek buraları istediğini ortaya koymuştu. Şimdi durum nedir? Rum tarafının tutumunda bir yumuşama görüyor mu? Görmüyorsa, halkımızın mağdur değil memnun olacağı Rum tarafının onay vereceği bir antlaşma nasıl olacak?”



YKP Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamalarını değerlendirdi



Yeni Kıbrıs Partisi ( YKP), Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Kıbrıs sorunu ve müzakerelerle ilgili açıklamalarını değerlendirdiği bir bildiri yayımladı.

Parti Meclisi Üyesi Alpay Durduran, bildiride, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın basın toplantısında bazı konulara açıklık getirmediğini savundu.

Durduran, “Arzumuz barışın yakın olduğu mesajlarının gerçekleşmesi olduğu için önce bugüne kadar üzerinde uzlaşmaya varılan konuları her iki tarafın da ayni şeklide anladığını ve BM görevlisi tarafından hazırlanmış olan liste ve açıklamalarla hem fikir olduklarını veya Downer ile aynı görüşte olmasalar da kendileri arasında anlaştıklarını duymaktı. O kadar olmasa da uzun bir liste üzerinde uzlaşma olduğunu görmeyi istedik. Bu konu ne yazık ki açıklık kazanmadı” ifadelerini kullandı.

Hala elde, uzun görüşme yıllarının üzerinde anlaşılan, yakınlaşılan ve farklılıklar olan konular listeleri bulunmadığını, uzlaşılan konuların yeniden konuşulduğunu savunan Durduran, liderlerin konuşmalarına göre “havanın iyi olduğunu”, uluslararası ilginin devam ettiğini, bunların yaratılmasında Akıncı’nın rolü bulunduğunu ifade etti.

Durduran, dünyanın görüşmelerin başlamasından memnuniyet duyduğunu ve siyasi olarak elinden geleni yaparak devamını görmek istediğini kaydetti.

Doğal gaz konusuna da değinen Durduran “Kıbrıs Türk liderliğinin doğalgaz haklarının uluslararası hukuka ve komşu devletlerin tümünün haklarına uygun olmasını ve Kıbrıs’ın aleyhine olmamasını istediğini göstermesini bekliyoruz” dedi.



Denktaş: “Global takas yöntemini bugüne uyarlayarak mülkiyet konusuna farklı bir öneri getirmeye hazırlanıyoruz”



Demokrat Parti Ulusal Güçler (DPUG) Genel Başkanı Serdar Denktaş, “global takas” yöntemini bugüne uyarlayarak mülkiyet konusuna farklı bir öneri getirmeye hazırlandıklarını açıkladı.

Bununla ilgili bir basın toplantısı düzenlemeyi planladığını belirten Denktaş, “Global takasın dışında hiçbir çıkış yolu yok” dedi.

Kıbrıs Varoluş Hareketi heyetini kabulünde konuşan Serdar Denktaş, “Esas mesele mülkiyettir. Ve mülkiyet gidişatın en rahatsız edici kısmıdır. İnşallah onun da bir formülünü bulup hep birlikte üstesinden geliriz” dedi.

Gazetelerde ve sosyal medyada karşılaştığı bazı yorumlara da değinen ve “şimdiden birbirimize düşmeye başladık” diyen Denktaş şöyle devam etti:

“Eleştirilere ‘mülkiyet hakkını Denktaş da tanıdıydı’ diyerek cevap veriyorlar. Doğrudur. Denktaş mülkiyet hakkını tanıdı ama global takas koşulunu koyarak... Şimdi ondan uzaklaşıldı. Mal Tazmin Komisyonu kurulması, bir şeyleri bir yere kadar halledecek ama global takasın dışında hiçbir çıkış yolu yoktur.

Sayın Akıncı’nın ekibi aynı düşüncede değil. ‘Bireysel mülkiyet hakkı’ diyerek hareket ediyorlar.

Şimdiden ‘haklı alan, haksız alan, almaması gereken’ gibi tartışmalar yapılıyor. Bu, bence ilerisi için büyük tehdit. Önce kendi içimizde, sonra Rum tarafında insanlarla birbirimize düşeceğiz demektir.

O nedenle biz Denktaş’ın global takas yöntemini bugüne uyarlayarak farklı bir yöntem önermeye hazırlanıyoruz. Bu elbette çok ince detayına kadar çalışma gerektiren bir girişim. Bu konunun Türkiye ile, buradaki görüşmeci heyetle, hükümetle ele almamız gereken tarafları var. Ama günün sonunda bunun kimsenin başını ağrıtmandan mülkiyet sorununu çözebilecek bir girişim olduğunu diye düşünüyoruz.”

“Bu dönemde en fazla dikkat etmemiz gereken şey kendi içimizde bölünmemek, gereksiz tartışmaya girmemektir” diyen Serdar Denktaş, “Çözüm belki her iki tarafa da empoze edilecek. Ama hiç kimse ve hiçbir güç kendi vatandaşlarımız arasında farklılıklar yaratmayı kabul etmemizi sağlayamayacak” şeklinde konuştu.

Vatandaşlık konusu

Konuşmasında Vatandaşlık Yasası’na da değinen Denktaş, “Yasa zaten Meclis’e gönderilmiş şekliyle geçecek değil” dedi, şunları ekledi:

“Aslında İçişleri Bakanlığı’nın ilgili kadrolarıyla yaptığımız tartışmalarda neyin nasıl olması gerektiğini madde madde ortaya koymuştum. Hepsi de beğenmişti.

‘Zaman alacak’, ‘vaktimiz kalmadı’ diyerek yasayı Bakanlar Kurulu’ndan geçirdiler.

Aynı şeyi Meclis’te yapacağımızı söyledim. Bu, bütünlüklü şekilde değişecek bir yasa olduğu için her maddeye öneri sunma hakkımız var. Sanırım ya düzelterek tekrar götürecekler veya mevcudu Meclis’te tartışarak düzelteceğiz."

DPUG’nin yasayla ilgili temel yaklaşımına da değinen Denktaş şöyle devam etti:

“KKTC’de doğup ya da buraya küçük yaşta gelerek tahsilini burada gören gençlere, kendi vatandaşlarımızın çocukları nasıl ki 11 yaşına geldiğinde kimlik kartı alır, aynı şekilde bu insanlara da kimlik kartını ve vatandaşlığı vermekti. Yıllar önce buraya çalışmaya gelen anne babasına da beyaz kimlik kartı vermek suretiyle işlemlerini rahatlatmaktı.”

Beyaz kimlik kartı konusunda Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler ile anlaşmazlık yaşadıklarını da kaydeden Denktaş, “Gündeme geldiğinde tekrar ele alınacak” dedi.

Vatandaşlık vermenin durdurulmadığını da kaydeden Denktaş, “En son hatırladığım kadarıyla geriden başlayarak 11 yılı tamamlayanlara vermekteydiler. Bu aşağıya doğru inmekteydi. Açıkçası şu anda ne yapıyorlar bilmiyorum” ifadesini kullandı.



Atun: “Mülkiyet ve “vatandaşlık konularında çekincelerimiz var”



Kabulde, Kıbrıs Varoluş Hareketi Başkanlık Divanı adına konuşan Ata Atun, özellikle “mülkiyet” ve “vatandaşlık” konularında çekinceleri olduğunu kaydetti.

Merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı işaret eden Atun, “global takas” konusuna değinerek, Türkiye ile Yunanistan arasında 1923 yılında imzalanan anlaşmayı anlattı.

Atun, Türkiye’de yaşayıp Yunanistan’a göç eden Rumlarla, Yunanistan’da yaşayıp Türkiye’ye göç eden Türklerin toprak sorununu nasıl çözdüğünü, iki devletin birbirini nasıl tazmin ettiğini içeren yasayı Denktaş’a sundu.

Atun, ayrıca 1963-1964 yıllarında Rumların Kıbrıslı Türklere saldırılarında zarar gören Türk mallarıyla ilgili Birleşmiş Milletlerin kurduğu komisyonun Başkanı Ortega’nın 580 sayfalık raporunu takdim etti.

Ata Atun, “O dönemki hesaplamalara göre Rumlar, Kıbrıslı Türklere 875 bin Kıbrıs Liralık bir zarar vermiş. Bugünkü toplamı 1 buçuk milyar sterlin civarındadır. Kıbrıs Varoluş Hareketi Başkanlık Divanı olarak biz bunların müzakerelerde dikkate alınmasını talep ediyoruz” dedi.

“Kıstaslara uyanların derhal vatandaş yapılması talebimiz var”

Yurttaşlık konusuna değinen Atun şunları söyledi:

“Annesi babası KKTC vatandaşı olmayıp burada doğan çocukları KKTC vatandaşı değildir diyerek 18 yaşından sonra yurt dışına gönderen, parçalanmış aileleri korumayan mevcut yasanın değiştirilmesini, insan hakları anlayışına karşı olan mevcut yurttaşlık yasanın değiştirilmesini, vatandaşlıkları 2 yıldır askıya alan yurttaşlık yasasının işler hale getirilmesini, bekleyen, kıstaslara uyan, senelerini doldurmuş kişilerin derhal vatandaş yapılmasını talep ediyoruz.”



Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi vatandaşlık yasasını protesto etti



Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi, “bazı unsurları insanlık dışı olduğu” gerekçesiyle Vatandaşlık Yasasını protesto etti.

Bir grup sivil toplum örgütü tarafından oluşturulan Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi temsilcileri, KKTC’de uzun süre ikamet edenlerin, ülkeye giriş çıkışlarda ve ülkede sürekli ikamet etmede sorunlar yaşadığı gerekçesiyle Vatandaşlık Yasasını protesto etmek için İçişleri ve Çalışma Bakanlığı’na giderek Bakanlık kapısına siyah çelenk astı.

Aziz Gürpınar, Bakanlık önünde düzenlenen eylemin ardından eylemi gerçekleştirenleri kabul etti.

Kabulde Hareket’in taleplerinin Bakanlık tarafından değerlendirileceğini ifade eden Gürpınar, “Öncelikli olarak Daimi İkametgah Yasa Tasarısı’nın ele alınmasını planlıyoruz çünkü uzun süre burada yaşayan insanların pratik yaşamına çok ciddi rahatlamalar getirecek olan bir düzenlemedir. Dolayısıyla öncelikli olarak onun ele alınması taraftarıyız. Daimi ikametten hemen sonra Yurttaşlık Yasası’nı da gündeme getirip yasallaşmasını öngörüyoruz” dedi.

Gürpınar, Daimi İkametgah Yasa Tasarısı’nın Meclis açıldığında ilk görüşülecek tasarılardan biri olacağını söyledi.

Prof. Dr. Ata Atun ise Hareket adına yaptığı konuşmada, konunun “kanayan bir yara” olduğunu savundu.

Yasa tasarısında yer alan Beyaz Kimlik konusunda “tepkilerin” bulunduğunu ve vatandaşlık konusuna ağırlık verilmesini istediklerini belirten Atun, KKTC’de doğan veya hayatının büyük bir kısmını KKTC’de ilgili yasalara uygun olarak geçirenlere vatandaşlık verilmesini istediklerini belirtti.



Turizm Bakanı Sucuoğlu Antalya’da sivil toplum örgütleri temsilcileriyle görüştü



Turizm Bakanı Sucuoğlu, turizm sektörünün gelecek 10 yıl içinde nasıl şekilleneceğini görme adına temaslarda bulunduğu Antalya’da sivil toplum örgütleri temsilcileriyle görüştü.

Turizm Bakanlığı Basın Bürosundan yapılan açıklamaya göre, Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin ve Akdeniz Turistik Otelciler Birliği Başkanı Yusuf Hacısüleyman ile görüşen Bakan Sucuoğlu, KKTC ile Antalya arasında turizm konusunda yapılabilecek işbirliği konularını ele aldı.

Görüşmelerde Antalya ile KKTC’nin ortak proje ile iki destinasyon şeklinde pazarlanması konusunda çeşitli somut fikirler üretilirken, bunun yanı sıra turizm ve alt sektörlerin proje üretebilmesi adına Ekim ayında işadamlarının adaya gelerek KKTC’li iş adamlarıyla toplantılar yapması kararı da alındı.

Antalya ile Kuzey Kıbrıs arasında hızlı feribotlar ile deniz yolunu kullanarak seferler gerçekleştirmesi veya uzun süreli yolcu taşınması projeleri de görüşülen konular arasında yer aldı.

Antalya’da 2016 yılında düzenlenecek olan EXPO Turizm Fuarı’nda KKTC’nin yer alması noktasında da prensip anlaşmasına varıldı.

Bunlar yanında Antalya Tanıtım Platformu’nun işbirliği ile KKTC’nin marka olması yolunda stratejiler belirlenmesi, mecraların birlikte satın alınması konularında da fikir birliğine varıldı.



Rum Yönetimi: “Enerji planlarımız süratle devam ediyor”



İtalyan-Kore konsorsiyumu ENI-KoGAs ve Fransız Total şirketinin, Rumların tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’deki sondaj çalışmalarını kesmesine karşın, ENI’nın Mısır MEB’inde sondaj yapma niyetiyle ilgili haberi üzerine iç cepheden eleştiri bombardımanına tutulan Rum Yönetimi, doğal gaz yatağı arama ve değerlendirme programını askıya almadığını açıkladı.

Rum Politis’e göre DİKO ve Ekologlar ve Çevreciler Hareketi’nin son 48 saat içinde yaptığı tepki açıklamaları nedeniyle Rum Yönetimi enerji planlarının normal şekilde devam ettiğini yinelediği bir açıklama yapmak zorunda kaldı.

Açıklamalarında Anastasiadis hükümetinin, Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisinin faaliyetlerine son vermesiyle birlikte Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması için sondaj çalışmalarını kesmeye söz verdiği görüşünü tekrarlayan iki parti, ENI-KoGas’ın 2, 3, 9 ve Total’in 10 ve 11’inci parseldeki çalışmalarının durma nedeninin teknik değil siyasi olduğu görüşünde.

DİKO yayımladığı açıklama ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, doğal gazdaki hareketlerin müzakerelere olumsuz etki yapacağını öncelikle bilenin Anastasiadis olduğu ve eski Kıbrıslı Türk Müzakereci Kudret Özersay’ın, Rum tarafının Türkiye’nin Navtex’ini geri çekmesi için doğal gaz çalışmalarını ertelemeyi kabul ettiği açıklamalarının tesadüf mü olduğunu sordu.

Rum Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos ise, Rum Yönetiminin enerji planlarını erteleme konusunda hiç kimseyle herhangi bir anlaşma veya uzlaşı içerisinde olmadığını, aksine planlarının bütün düzeylerde süratle devam ettiğini söyledi.

Son zamanlarda Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun karşılıklı ziyaretlerinin enerji planlarının devam ettiğinin göstergesi, Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis’in birkaç gün önce gerçekleşen temaslarının Mısır’la müzakerelerin devam ettiğinin kanıtı olduğunu anlatan Papadopulos şunları söyledi:

“Bazılarının muhalefet hırsı maalesef vatandaşların yaz tatili sırasında bile devam ediyor. Var olmayan konularda sınırı aşan popülizm yapanlar ve parti içi sorunlarını bu şekilde çözeceklerini zannedenler hayal kırıklığına uğrayacak.”



Baf’taki Kıbrıs Türk malı tarihi bina grubu yıkılıyor



Rum İçişleri Bakanlığı’nın Baf merkezdeki Kennedy Meydanı’ndaki Kıbrıs Türk malı tarihi binaları, yıkması için Baf Belediyesi’ne devrettiği bildirildi.

Rum Fileleftheros, uzun yıllar eğitim kurumu olarak değerlendirilen Kıbrıs Türk malı tarihi binanın, son olarak Nikolaidio Ortaokulu adıyla hizmet verdiğine dikkat çektiği haberinde, Baf Belediyesi’nin Kennedy Meydanı ve çevresini tümden restore etmeyi planladığını yazdı.

Habere göre Rum İçişleri Bakanlığı Baf Belediyesi’ne dün gönderdiği yazı ile sözde “Kıbrıs Türk Malları Vasisi” sıfatıyla, bahse konu Kıbrıs Türk malı tarihi binalar topluluğunun mülkiyetini ve yönetim sorumluluğunun belediyeye devredilmesi talebini kabul ettiğini bildirdi.

Haberde Baf Belediyesi’nin, Kennedy meydanı ve bölgesini restore ederek sosyal toplantı ve etkinlik alanları oluşturmayı planladığı, İçişleri Bakanlığı’nın sözde “Kıbrıs Türk Malları Vasisi” sıfatıyla verdiği bu onaydan sonra meydanın kuzeyindeki tarihi yapının birkaç ay içerisinde yıkılacağı otopark park ve yeşil alan olarak değerlendirileceği kaydedildi.



Özgürgün: “Hükümetin sorunsuz yürüyeceğine inanıyorum”



Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, siyasette kavga, kutuplaşma ve kamplaşmayla başarılı olunamayacağına işaret ederek, ülkede çok ciddi konulara çözüm getirecek geniş tabanlı bir hükümet oluşturduklarını ve bu hükümetin sorunsuz yürüyeceğine inanç belirtti.

Özgürgün, “Halkımızın anlayış ve sabrına ihtiyacımız var. İyi bir adım atılmıştır, sorunsuz yürüyeceğine inanıyorum. Sonunda halkımızın yanı sıra siyaset ve siyasetçi de kazançlı olacaktır” dedi.

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün dün BRT’de “Sabah Rotası” isimli programa konuk oldu ve koalisyon hükümetini değerlendirdi.

Özgürgün, ülkede iç siyasi barışı temin eden ve kimsenin kurulmasını mümkün görmediği bir modeli hayata geçirdiklerini vurguladı. Bu oluşumda bir başarı sağlandığını kaydeden Özgürgün, partisel konulardan çok ülkesel meseleleri ön plana çıkardıklarını söyledi.

Her şeye rağmen asgari müştereklerde buluşarak, hükümetin kurulduğuna dikkat çekti.



“Toplu mezar” bulmak için aylardır yapılan kazılarda birkaç kemik bulunduğu ileri sürüldü



Lapta’da Celebrity Otel yanındaki alanda yapılan kazılarda, Rumların iddia ettiği gibi 100-200 civarında kişinin toplu mezarı yerine birkaç kemik parçası bulunduğu ileri sürüldü.

Fileleftheros “Celebrity Hazinesi Kömür Çıktı... Toplu Mezar Yerine Birkaç Parça Kemik Buldular” başlıklı haberinde, Rumların, 100-200 civarında kişinin toplu gömüldüğü yer olduğuna dair “bilgileri” üzerine Lapta’da Celebrity Otel civarındaki alanda Kasım 2014’ten beri yapılan kazı çalışmalarında, toplandığında bir iskeleti oluşturmayacak, 4 iskelete ait birkaç parça kemik bulunduğunu yazdı.







Enformasyon Dairesi







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 39
Dün Tekil 1097
Bugün Tekil 1090
Toplam Tekil 4073017
IP 3.131.110.169






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























14 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


K peklerin dudaklar de di diye deniz kirlenmez.
(MEVLANA)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.215 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu