BASIN BÜLTENİ “Liderler Othello Kalesinde buluştu” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ “Liderler Othello Kalesinde buluştu”
Tarih: 15.08.2015 > Kaç kez okundu? 1571

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Lider Nikos Anastasiadis dün akşam Mağusa’da Othello Kalesi’nde buluştu.

Kültür Komitesi tarafından organize edilen, gecede iki toplumlu müzik grubu “Kyprogenia” tarafından verilen “Ay ışığı altında bizim müziğimiz” isimli bir konser gerçekleştirildi.

Etkinliğe, müzakereciler Özdil Nami ile Andreas Mavroyiannis, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barh Eide ile BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim’ın yanı sıra dini temsilciler de katıldı.



“Mülkiyetin hakkına saygı”



Rum Politis Gazetesi, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin önceki gün itibarıyla, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “mülkiyet hakkına saygı duyulması ilkesinde anlaştığı, bu ilke anlaşmasının kriterlerinin yapılacak müzakerelerde belirleneceği” şeklindeki açıklaması, ile müzakerelerde uzlaşılanlarla ilgili ilk somut açıklamaların yapılmaya başlandığına dikkat çekti.

Gazete “Anlaşma, Kıbrıs Türk tarafının, toplu mal mübadelesi (takası) tezini değiştirip etnik köken temelinde ayrılık (iki bölgelilik) anlayışını iptal ederek, bir göçmenin öteki toplumun oluşturucu devletinde dahi malına geri dönme olasılığını açık bırakması ile mülkiyetin kapatılması için ilk adımı oluşturuyor” yorumunu yaptı.

Gazete, tarafların, eşit sayıda Türk ve Rum üyesi olacak Mülkiyet Komitesi’nin işleyişinin tabi olacağı kriterleri belirlemeye oldukça yakın olduğuna dikkat çeken gazete, liderlerin yaz tatili öncesinde dün son kez görüştüğünü, bir sonraki görüşmelerinin 1 ve 14 Eylül’de olacağını, müzakerecilerin ise önümüzdeki günlerde Avrupa konuları, mülkiyet ve ekonomiyle ilgili çalışma gruplarıyla görüşeceğini yazdı.



“Mülkiyetteki ilke anlaşması Rum siyasileri böldü”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in mülkiyette vardığı açıklanan kişisel mülkiyet hakkına saygı gösterileceği ilke anlaşması Rum siyasileri böldü. DİSİ ve AKEL anlaşmada olumlu unsurlar görürken diğer partiler olumsuz buldu.

Rum Simerini gazetesi “İki liderin önceki günkü görüşmesinden çıkan sonucun Ulusal Konsey içinde ve dışındaki ihtilaflara ‘besin’ olması bekleniyor” yorumunu öne çıkardı.

Habere göre DİSİ Siyasi Planlama Sekreteri Haralambus Stavridis tarafından yapılan yazılı açıklamada liderlerin, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide tarafından okunan ortak açıklamasının net ve kesin olduğuna vurgu yaparak “Bu şekilde mülkiyet hakkı temel ilke olarak tanınıyor ve artık iki bölgelilik ilkesinden çıkartılıyor” vurgusunu yaptı.

İki liderin, çözümden sonra mülkiyetin yönetimi ve mal sahibinin haklarının tesis edilmesiyle ilgili alternatifler olacağı konusunda anlaştığına da işaret eden Stavridis “Mülkiyetteki eski Türk tezi, mülklerin toplu mübadelesi idi. Mülkiyet müzakerelerinin bundan sonraki aşamasında mal sahibinin haklarının yeniden tesis edileceği özel kriterler şekillendirilecek” dedi.

DİSİ Başkanı Averof Neofitu ise “Başkan Anastasiaidis Kıbrıs Helenizm’inin geleceğini güvence altına almayacak bir çözümü kabul etmeyecek. Bu zor çabasında siyasi güçlerin desteğiyle zırhlanmaya ihtiyacı var” dedi.

AKEL tarafından yayımlanan açıklamada partinin, önceki günkü görüşmenin sonuçlarıyla ilgili kapsamlı görüş belirtmeden önce Anastasiadis’in bilgi vermesini bekleyeceğine işaret edildi. “İlk bakışta iki liderin mülkiyetle ilgili eski yakınlaşmaları teyit ettiği görülüyor” ifadesine yer verilen açıklamada 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun bu konudaki eski yakınlaşmayı geri çekip toplu mübadele istediği belirtildi ve “Akıncı tarafından teyit edilmesini olumlu buluyoruz” ifadesine yer verildi.

AKEL “Mülkiyet ve toprak başlıklarında, yasal mal sahiplerinin haklarına saygı ve daha çok göçmenin Kıbrıs Rum idaresi altında geri dönmesine olanak tanıyacak toprak düzenlemeleri temelinde daha çok özlü ilerleme kaydedilebilirse Kıbrıs sorununun iç yönlerinde anlaşma yörüngesine yaklaşmamız yönündeki ümitler önemli ölçüde artacak” vurgusunu da yaptı.

DİKO, yayımladığı basın açıklamasında Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e şu soruları yöneltti:

“Eide’nin açıklamasında ifade edildiği gibi yasal mal sahibi olan göçmenin hakları ile ‘kullanıcının’ hakları neden eşitleniyor? Mülkiyetteki iade hakkı seçeneği neden diğer seçeneklerle, yani tazmin ve takas seçeneğiyle eşitleniyor? Sayın Anastasiadis neden sadece göçmenlerin geri dönmeme ve mülkleri yasal sahiplerine yabancılaştırma yöntemlerini tartışıyor? Anastasiadis neden mülkiyet gibi devredilemez temel hakkın yönetimini bir komiteye, hem de oluşumu sayısal eşitliğe dayalı bir komiteye veriyor?”

Vatandaşlar İttifakı “göçmenin, açıklanmış ve pratikte geçerli olması gereken mülkiyet hakkı ‘kullanıcının’ hakkıyla kabul edilemez şekilde eşitlendi” vurgusunu yaptığı yazılı açıklamasında şu görüşü dile getirdi:

“Yasal mal sahibinin, malına dönüp dönmeyeceğine, kiralamaya veya satmaya, ‘kullanıcı’ ile anlaşma yapmaya karar verme hakkı olmalı. Eide’nin açıklamasında iade seçeneğinin tazminat ve takastan sonra yer bulması, gerçekte neler görüşüldüğü ve ne üzerinde anlaşmaya varıldığı konusunda birçok soru işareti doğuruyor. Mülkiyete ilgili ortaya çıkacak konuları çözmek üzere bağımsız bir komite kurulması kararından, Akıncı ve Anastasiadis’in mal sahibine de ‘kullanıcıya’ da aynı hakları tanıdığı ortaya çıkıyor.”

Gazete devamla Eide’nin önceki gün Çevreciler ve Ekologlar Hareketi Başkanı Yorgos Perdikis ile müzakerelerde şu ana kadar yapılanlarla ilgili önemli verilerin ortaya konulduğu bir görüşme yaptığını yazdı.

Habere göre görüşme sonrasında, Eide’nin Kıbrıs sorununa Avrupa ilke ve değerleri ile insan haklarına tam saygılı bir çözüm bulunmasına katkı koymak arzusunda olduğunu söyleyen Perdikis “vaatlerinin gerçeğe yansıdığını yani bütün Kıbrıslıların siyasi ve insan haklarını güvence altına alacak, güvenlik sorunları yaratmayacak bir çözüm görmeyi diliyoruz. Çözüm Avrupa müktesebatıyla tam uyumlu olmalı” dedi.



Kanbay, Akıncı’ya güven mektubunu sundu



Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’ne atanan Derya Kanbay, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya güven mektubunu sundu.

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’ne atanan Derya Kanbay yaptığı kısa konuşmada, “İnşallah bu güzel ülkede güzel işler yapacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da Kanbay’ın görev süresinin huzur ve sağlık içinde geçmesini diledi.

Türkiye ile KKTC arasında tarihi ve kültürel bağlar bulunduğunu belirten Akıncı, “Dostluk, kardeşlik ilişkilerini artmasını temenni ederim” dedi.

Kıbrıs sorununda önemli bir dönemden geçildiğini söyleyen Akıncı, “Güven ve eşitlik içinde anlaşmaya ulaşmayı diliyorum. Bu KKTC ile TC’nin ortak inancı. Bu hayalimizin gerçeğe dönüşmesinin sizin döneminizde gerçekleşmesini diliyorum” diye konuştu.

Konuşmaların ardından, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay onuruna öğle yemeği verdi.



Kanbay: “TC Kıbrıslı Türklerin haklı davasında yanında olmaya devam edecek”



Halil İbrahim Akça’nın KKTC’deki görev süresinin sona ermesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’ne atanan ve Cumhurbaşkanı’na güven mektubunu bugün sunan Derya Kanbay, “Türkiye’nin Kıbrıslı Türklerin haklı davasında yanında olmaya devam edeceğine ve sorumluluklarını hassasiyetle yerine getireceğine olan kararlılığını yinelediğini” vurguladı.

KKTC’de göreve başlamanın onurunu yaşadığını ifade eden Kanbay, adaya gelişinin ilk gününde bugün sırasıyla Lefkoşa Atatürk Anıtı’na, Dr. Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın anıt kabrine çelenk sundu. Kanbay, ziyaretleri sırasında anıt özel defterlerini de imzaladı.

Derya Kanbay kimdir?

Görevine dün başlayan TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, 2 Ocak 1954’te İstanbul’da doğdu.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1976 yılında mezun olan Kanbay, çalışma hayatına 1977’de Konsolosluk ve Hukuk İşleri Dairesi’nde “Aday Meslek Memuru, İkinci Katip” olarak başladı.

Kanbay, 40 yıla yakın çalışma hayatı boyunca konsolosluk, başkatiplik, büyükelçilik müsteşarlığı, daire başkanlığı, bakanlık müşavirliği, teftiş kurulu başkanlığı, genel müdürlük ve büyükelçilik gibi birçok önemli görev üstlendi.

Tokyo, Bonn, Lahey, Abuja, Bağdat ve Lübliyana Büyükelçilikler ile Gümülcine ve Frankfurt Başkonsolosluklarında da görev yapan Derya Kanbay, evli ve 3 çocuk babası.



“BM Güvenlik Konseyi Barış Gücü Raporu konusunda uzlaştı”



BM Güvenlik Konseyi üyelerinin, BM Barış Gücü (UNFICYP) raporu konusunda uzlaşıya vardığı ve raporun, bugün oylamaya sunulacağı bildirildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, raporun 24 saatlik “sessizlik prosedürüne” sokulduğunu kaydederken, diplomatik kaynaklara dayanarak, Güney Kıbrıs’ın raporda, kendi lehinde 2-3 değişiklik yaptırdığını yazdı.

Gazete, raporda, BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu Raporu’nun teslim edildiğinin de ilan edildiğini; raporda, müzakerelerin yeniden başlamasından duyulan memnuniyetin ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasının gerekliliğinin ifade edildiğini kaydetti.



Özersay: “İki liderin diyaloğunu olumlu buluyorum ancak tarafların bazı açıklamaları kafa karıştırıyor”



Eski Müzakereci ve Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Kudret Özersay, devam eden müzakerelerde iki liderin diyaloğunu olumlu bulduğunu ancak tarafların bazı açıklamalarının kafa karıştırdığını savundu.

Özersay, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “Kıbrıs Türk tarafı olarak ‘sarih çoğunluk’ yaklaşımımız devam ediyor mu? Masada ikamete kısıtlama getirilmesi gerektiği görüşünü savunuyor muyuz? Yanıtlar olumlu değilse o zaman iki-kesimliliği nasıl sağlayacağız? Ortak açıklama metnine de giren ve BM belgelerinde de anlamıyla birlikte yer alan iki-kesimliliği Kıbrıs Türk tarafı önemsemiyor mu?” sorularına açıklık getirmesini istedi.

Yaptığı yazılı bir açıklamayla müzakere sürecindeki AB konularını değerlendiren Özersay, kapsamlı çözümü, ülkedeki belirsizlik durumunun sona erdirilmesini, karşılıklı kabul edilebilir bir çözümle uluslararası toplumun parçası olmayı samimiyetle desteklediğini ve desteklemeye devam edeceğini vurguladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin geçtiğimiz gün “çözümün AB prensiplerine ve müktesebatına tam uyumlu hale gelmesi” ifadelerini de içeren bir açıklama yaptığını kaydeden Özersay, şunları kaydetti:

“Çözümün uzun yıllardır yerleşmiş parametrelere göre ‘AB müktesebatına değil, AB prensiplerine’ uyumu söz konusu olmalıdır. Eide tarafından yapılan bu açıklama 11 Şubat 2014 ortak açıklamasının da açık ihlali anlamı taşımaktadır. AB hukuku tehlikeli şekilde konuşlandırılıyor, Eide uyarılmalı.”

“Her bir toplumun kendi kurucu devletinin karakterini/kimliğini koruyabilmesi, iki-kesimliliğin gereği olarak bir Birleşmiş Milletler ilkesine dönüşmüş kısıtlamalar Kıbrıs Türk tarafı için yaşamsal öneme sahip” diyen Özersay şunları da ekledi:

“Sayın Eide’nin dediği şekilde ‘AB müktesebatına tam uyumlu bir çözüm’ yaklaşımı kabul ediliyorsa bu kadar yıllık mücadele ile yerleşmiş bir BM parametresi haline gelen ‘sarih çoğunluğu’ ve kurucu devletlerin iki-kesimlilik karakterine saygıyı herkes artık unutabilir. Eide’nin 11 Şubat Ortak Açıklaması’na ters düşen, Kıbrıs Türk tarafını ciddi bir cendere altına koyan bu yaklaşımının düzeltilmesi için acilen girişim yapılması gerekir diye düşünüyorum.”

AB Komisyon Başkanı’nın temsilcisinin müzakere masasına oturmasına izin verileceğini yönünde bir izlenimi olduğunu da belirten Özersay, daha önce bu konuda çeşitli uyarılarda bulunduğunu anımsattı, şöyle devam etti:

“Geçmişte kalıcı derogasyonlara da, çözümün AB’nin sonradan basit bir biçimde değiştirilebilen bir belge olması yerine mahkemeler önünde sorgulanamayacak Birincil Hukuk’un parçası olması gerekliliğine de her zaman olumsuz yaklaşan bir AB temsilcisinin Kıbrıs Türk tarafına, müzakere masasında yer almasına izin verilerek nasıl sıkıntı yaratabileceğini görmek için alim olmaya gerek yoktur. AB temsilcisi ile görüşmek, ayrı ayrı görüş alış-verişinde bulunmak, teknik bilgi almak sıkıntı yaratmaz ve olması gerekendir. Ancak sizi diğer aktörler önünde ya da yanında ciddi anlamda zora sokabilecek bir temsilcinin müzakere masasına oturmasına ya da müzakere odasına girmesine izin verirseniz, sonradan pişman olacağınız düzeyde sıkıntıları kendi elinizle yaratmış, elinizi zayıflatmış olursunuz.”

Özersay, süreçle ilgili değerlendirme yapmaya devam edeceğini ve bir sonraki süreçte mülkiyet konusuna değineceğini de bildirdi.



Burcu: “Görüşmeler ortak açıklama çerçevesinde sürdürülüyor”



Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla yapılan müzakerelerin 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Kıbrıs Rum Yönetimi başkanı Nikos Anastasiadis arasında imzalanan “11 Şubat Ortak Açıklama Belgesi” çerçevesinde sürdürüldüğünü söyledi.

Barış Burcu, eski müzakereci ve Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Kudret Özersay’ın görüşmelerin gidişatı konusunda endişelerini aktardığı yazılı açıklamayla ilgili Kıbrıs Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.

Barış Burcu, “Orada (Ortak Açıklama Belgesi) çok açıktır ki, iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasal eşitliğe dayalı bir çözümün temel prensipleri teşkil edeceği taraflarca kabullenilmiş ve bu husus defalarca dile getirilmiştir. Bu noktada, herhangi bir değişiklik anlayış ve değişiklik yoktur” dedi.

Doç. Dr. Özersay, Eide’nin AB yetkililerinin çözüm sürecine yapacağı katkı ile ilgili “Çözümü AB prensiplerine ve müktesebatına (acquis) nasıl tam uyumlu hale getireceğimizi saptamamıza yardımcı olacaktır” ifadelerinin tehlikeli olduğunu, bunun gerçekleşmesi halinde, anlaşmanın AB prensipleri yanında AB müktesebatına da tam uyumlu olması halinde iki bölgelilik ve iki toplumluluğu ortadan kaldıracağını söyledi.

Özersay, Komisyon Başkanı’nın BM İyi Niyet Misyonu’ndaki Kişisel Temsilcisi olarak yeniden atanan Peter Van Nuffel’in müzakere masasında olmasının, Kıbrıs Türk tarafını “ikiye karşı bir” bırakacağını da belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Burcu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin, varılacak anlaşmanın Avrupa Birliği’ne uyumu konusunda açıklama yaparken, bunun iki toplumluluk ve iki bölgelilikle siyasal eşitliği bozmayacak şekilde olacağını defalarca belirttiğini aktardı.

Burcu, “Sırf bir kez bu yöndeki açıklamasına bu ifadeler eklenmedi diye iki toplumluluk ve iki kesimlilik ortadan kalkacak endişesi taşımamak lazım” ifadelerini kullandı.

Peter Van Nuffel’in rolüyle ilgili de konuşan barış Burcu, Nuffel’in görüşme sürecinde taraf olmayacağını, taraflara ihtiyaç duyulan alanlarda teknik katkıda bulunmak için görevlendirildiğini söyledi. (Kıbrıs Gazetesi)



AB, hellimin Kıbrıs'ın bütününe ait bir ürün olarak korunması için tescil başvurusu yaptı



Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, hellimin Rumca ve Türkçe "halloumi/hellim" olarak Kıbrıs'ın bütününe ait bir ürün şeklinde korunması için tescil başvurusunda bulundu.

Uluslararası bağımsız denetim ve kontrol şirketi Bureau Veritas, hellimin üretim ve kalite standartlarıyla ilgili resmi kontrolleri yapacak. Ayrıca, AB Komisyonu Kıbrıs'ta ticareti kolaylaştırmak için Yeşil Hat Tüzüğü'nde değişiklik teklifinde bulunacak.

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, hellimin iki dilde tescilinin iki toplumun Kıbrıs'ta beraber çalışabileceklerini gösterdiğini ifade etti. Hellim ile ilgili ortaya konan ortak anlayışın iki toplumun beraberce çalışma isteğine sembol oluşturduğuna işaret eden Juncker, bu durumun "iki tarafın Komisyon'un yardımıyla somut adımlarla güven inşa etmesine yönelik isteğini de teyit ettiğini" bildirdi.

Juncker, hellimin Kıbrıs'ta yüzlerce yıldır bir arada yaşayan toplulukların ortak bir mirasını sembolize ettiğini ve bu sonuca ulaştıkları için her iki toplumun liderlerini takdir ettiğini belirtti.

Rum yönetimi, hellimi tek taraflı olarak "halloumi/hellim" adlarıyla geçen yıllarda AB nezdinde tescil ettirmeye çalışmış fakat bazı üye ülkelerin, Kıbrıs Türk toplumunun devre dışı bırakılmaması gereğinden hareketle buna karşı çıkması nedeniyle amacına ulaşamamıştı.



Kıbrıslı Türk ve Rum İş Adamlarından iki etkinlik



Kıbrıslı Türk ve Rum iş adamları, Kıbrıs sorununun çözümüne katkı amacıyla iki etkinlik düzenliyor.

“Kıbrıs Ticaret Forumu”nun açıklanacağı ortak etkinlik perşembe akşamı; Kıbrıslı Türk, Rum, Türkiye, Yunanistan ve Avrupa’dan iş adamlarının katılacağı panel ise Cuma günü yapılacak.

İşadamları Derneği (İŞAD) Başkanı Metin Şadi’nin açıklamasına göre, Güney Kıbrıs’ta İŞAD partneri olan OEB ile 30 Temmuz Perşembe akşamı saat 20.30’da Lefkoşa Merit Hotel’de forum düzenliyor.

Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum iş dünyası temsilcilerinin gönüllü katılımlarıyla düzenlenecek toplantı ve yemekte İŞAD ve OEB, Kıbrıslı Rum ve Türk iş insanlarının birlikte işbirliği yapacakları “Kıbrıs Ticaret Forumu” açıklanacak.

Geceye Kıbrıslı Türk müzakereci Özdil Nami ve Rum müzakereci Mavroyannis’in de katılması bekleniyor.

Yemeğe konuk Türkonfed heyeti, Yunan temsilciler ve UEAPME’nin de davet edildi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açılış konuşmasını yapacağı belirtilen panelde, İŞAD Başkanı Metin Şadi ve TURKONFED Başkanı Tarkan Kadaoğlu da konuşacak.



KTEZO ve POVEK’ten etkinlik



Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) ile Rum Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın (POVEK), Ledra Caddesi’nde ortak bir etkinlik-festival düzenlemeyi planladığı belirtildi.

Rum Haravgi gazetesi KTEZO ve POVEK’in uzun yol olarak da bilinden Ledra Caddesi’ndeki etkinliğinin Lefkoşa Türk ve Rum Belediyeleri himayesinde yapılacağını yazdı.









Enformasyon Dairesi







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 29
Dün Tekil 1787
Bugün Tekil 1194
Toplam Tekil 4069115
IP 3.141.31.240






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























11 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Sevgim - Millete!
Vurgunlu um - Azadl a ve adalete!
itaatim - Hocalar ma!
Borcum - Dostlar ma ve meslekta lar ma!
Nefretim - Yalanc lara ve iki y zl lere!

(Eb lfez EL BEY)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu