BASIN BÜLTENİ Konsey, çözüm sürecine güçlü destek verdi - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Konsey, çözüm sürecine güçlü destek verdi
Tarih: 15.08.2015 > Kaç kez okundu? 1618

Paylaş


BM Güvenlik Konseyi Başkanı ve Yeni Zelanda Daimi Temsilcisi Gerard Van Bohemen Konsey, Özel Danışman Eide’ye ve sürece bütünüyle destektir. Süreci desteklemeye ve tarafları cesaretlendirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide ile Kıbrıs Özel Temsilcisi Buttenheim, New York’ta Güvenlik Konseyi üyelerine Kıbrıs müzakere süreciyle ilgili son gelişmeleri anlattı.

BM Güvenlik Konseyi Başkanı ve Yeni Zelanda Daimi Temsilcisi Gerard Van Bohemen ile Eide ve Buttenheim, brifing sonrası basına açıklamalarda bulundu.

Van Bohemen bilgilendirme ile ilgili yaptığı açıklamadan memnun olduğunu söyledi.

Van Bohemen “Eide ve Buttenheim bizlere harika bir brifing verdi. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz, zevkle dinledik. Eide’nin adada bir çözüm konusunda oldukça umutlu olduğunu, müzakere havasının iyi olduğunu söyledi” dedi.

Van Bohemen “Ancak gördüğüm kadarıyla ilerideki süreçte bazı zorluklar yaşanabilir. Ama konsey olarak biz, liderlerin bu zorlukları açmak için istekli olduklarını gözlemliyoruz. Konsey, Özel Danışman Eide’ye ve sürece bütünüyle destektir. Süreci desteklemeye ve tarafları cesaretlendirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Eide ise, oldukça olumlu bir bilgilendirme olduğunu ve konseyin Kıbrıs sorununun çözümüne güçlü destek verdiğini söyledi.

Eide, “Konseyin bizlere verdiği bu destek oldukça cesaret vericidir. 5 daimi ve 10 Geçici konsey üyesi devletlerin tümü de, Kıbrıs’ta liderlerin küçük problemler yerine büyük resme odaklanmalarını gözlemlemekten son derece memnun” diye konuşarak, “Müzakerelerdeki yeni ve samimi ‘ton’ New York tarafından selamlandı” dedi.

Eide “BM Güvelik Konseyinin dünyanın birçok sorunu üzerinde özellikle daimi temsilcilerin ayrışmasına veya derin ayrılıklara sahip olmasına rağmen Kıbrıs konusunda tam bir görüş birlikteliğine sahip olmalarıdır. Böylesine bir ortam ve fırsatın mutlak değerlendirilmesi lazım. Liderler geleneksel olduğu üzere küçük ayrıntılarda boğulmayarak bu dönemde büyük resim üzerinde odaklanmış bulunuyorlar. Bu da umutlu olmak için en önemli etkenlerden biridir” dedi.

Özel Temsilci Eide, 15 Mayıs’tan başlayan yeni süreçten çok umutlu olduğunu bir kez daha vurgulayarak, “Müzakerelerde çok güzel bir hava ve ilerleme var ancak daha yapacak çok işimiz var. Güvenlik Konseyi üyeleri de bu durumun fakında. Bana Kıbrıs konusunda kaybedecek zaman kalmadığını ve yakalanan momentumun daha yukarılara taşınmasının beklendiğini belirttiler” diye konuştu.

Espen Barth Eide, “Açıkçası bizlere verilen bu cesaret verici destekten sonra adaya dönüp, önümüzdeki pazartesi yapılacak liderler zirvesine katılmayı iple çekiyorum” dedi.

Sürecin takvimlendirilmesi ile ilgili bir soru üzerine Eide, konuya ilgili bir girişimin olmadığını, her hangi bir zaman limitinin konuşulmadığını belirtti.

Eide, “Hepimiz zaman limiti konusunda hemfikiriz. Liderler, onların müzakerecileri ve bizim ekibimiz bu konuda ayni görüşteyiz. Dolayısıyla ne zaman sonuç alacağımız konusunda bir fikir belirtememekle birlikte, bir kaç ay içinde diye konuşmayı çok arzuluyorum” dedi.



Liderler pazartesi günü bir araya gelecek



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis Pazartesi günü bir araya gelecek.

Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla ara bölgede müzakereler için tahsis edilen binada gerçekleştirilecek olan görüşme saat 09:30’da başlayacak.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide de görüşmede hazır bulunacak.



Anastasiadis: “Akıncı’nın açıkladıkları tezler bizim tezlerimiz değil”



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinde görüşülenlere ilişkin yaptığı açıklamayı, “Akıncı’nın dile getirdiği tezler Kıbrıs Rum tarafının da tezleridir anlamı taşımaz” sözleriyle değerlendirdi.

Rum Fileleftheros ve diğer gazeteler, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in önceki gün Girne kökenli Rumlar tarafından düzenlenen bir etkinliğe katıldığını, burada yaptığı konuşmada, çözüm müzakereleri ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın son açıklamalarını değerlendirdiğini yazdılar.

Habere göre etkinlik sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Anatasiadis, Akıncı’nın son açıklamalarının sorulması üzerine “Akıncı’nın dile getirdiği tezlerin Kıbrıs Rum tarafının da tezleri olduğu anlamı taşımadığını” söyledi.

Anastasiadis, “Müzakere masasında bizim tezlerimiz ve onların tezlerinin olduğunu söylemeliyim. (Akıncı) Neyde anlaştığımızı değil neyi görüştüğümüzü söyledi” şeklinde konuştu.



Akıncı, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Mogherini’yi kabul edecek



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi ve aynı zamanda AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini’yi bugün kabul edecek.

Mogherini’ye 5 kişilik bir heyet eşlik edecek.

Federica Mogherini, İtalya’da 22 Şubat 2014 tarihinde kurulan Matteo Renzi hükümetinde Dışişleri Bakanı olarak görev aldı.

1 Kasım 2014 tarihinde ise Jean-Claude Juncker tarafından AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilciği görevine atanan Mohherini, aynı zamanda AB Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini de sürdürüyor.

Akıncı, geçen hafta da Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’i Cumhurbaşkanlığı’nda kabul etmişti.



Cumhurbaşkanı Akıncı, “German Marshall Fund” Baş Danışmanı Leigh’i kabul etti



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “German Marshall Fund” Baş Danışmanı Michael Leigh’i dün kabul etti.

Akıncı’ya Doğu Akdeniz’de bulunan doğal gaz ve enerji konularında yaptıkları çalışmalarla ilgili olarak bilgi aktaran Michael Leigh, bu çerçevede hazırladığı iki raporu sundu.

Görüş alışverişinde bulunulan ziyarette Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs sorununa bulunacak bir çözümle ortaya çıkacak yeni şartlar ve fırsatlarla birlikte bütün tarafların ortak kazanımları temelinde, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının çok daha verimli ve güvenli bir şekilde işletilebileceğini ifade etti.



TC Lefkoşa Büyükelçisi Akça, Akıncı’ya veda ziyaretinde bulundu



KKTC'deki görev süresi sona eren Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya veda ziyaretinde bulundu.

Akça, ziyarette yaptığı konuşmada, kısa süre birlikte çalışma fırsatı bulunduğu Cumhurbaşkanı Akıncı’ya teşekkür etti.

Akıncı’nın yakınlığını ve nezaketini her zaman hissettiğini ifade eden Akça, Yeni bir göreve başlayacağını ve uluslararası bir kuruma gideceğini ancak Kıbrıs ile ilişkilerinin süreceğini ifade eden Akça, Kıbrıs’ın, göreve başlayacağı yeni kurumda da önemli gündem maddelerinden biri olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da konuşmasında, Kıbrıs Türk halkına farklı düzeylerde, değişlik kademelerde ve son olarak da büyükelçi sıfatıyla yapmış olduğu değerli hizmetler nedeniyle teşekkür etmek istediğini söyledi.

Diyalogların dünyanın neresinde olursa olsun bir kez başladı mı devam etmesi gerektiğini ifade eden Akıncı, kendisinin de Akça ile kısa süre çalışma fırsatı bulduğunu ve bu kısa süre içerisinde verimli bir diyalogları olduğuna inandığını kaydetti. Akıncı, Akça ile ilişkilerinin devam edeceğine inandığını söyledi.

TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Meclis Başkanı Sibel Siber ve Başbakan Ömer Kalyoncuya da veda ziyaretinde bulundu.



Cumhurbaşkanı Akıncı İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Moore’u kabul etti



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore’u kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndaki görüşmede Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ve Müzakere Heyeti üyesi Erhan Erçin ile Cumhurbaşkanlığı Dış İlişkiler Koordinatörü Deniz Birinci de hazır bulundu.

Görüşmede basına açıklama yapılmadı.



Emine Çolak: “Çözüm yolunda karınca gibi çalışmamız gerekir”



CTP – UBP Hükümeti’nde tek kadın bakan olarak görev alan Dışişleri Bakanı Emine Çolak yeni hükümeti “uzlaşı kültürü” açısından bir fırsat olarak değerlendirdi.

Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerde bir sonuca ve barışa ulaşmak için “karıncalar gibi çalışılması” gerektiğini söyleyen Emine Çolak, özellikle kadınların özgüvenle adım atmalarına örnek olabilmek için görevi kabul ettiğini belirtti.

Emine Çolak, Dışişleri Bakanlığı olarak Kıbrıs müzakereleri konusunda cumhurbaşkanı ile yardımlaşarak, atılan olumlu adımlara destek olmanın öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı.



Dışişleri Bakanı Emine Çolak TAK’ı ziyaret etti



Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Türk Ajansı Kıbrıs’ı ziyaret etti.

Bazı Yönetim Kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu ziyarette, personelle tanışan Bakan Çolak, TAK Yönetim Kurulu Başkan Vekili Levent Özadam, TAK Müdürü Doç. Dr. Neriman Saygılı ve diğer TAK yöneticileriyle görüş alışverişinde bulundu.

Dışişleri Bakanı Emine Çolak, ziyarette yaptığı konuşmada, ilk fırsatta Bakanlığı’na bağlı TAK’ı ziyaret ettiğini ifade ederek, TAK’ı yerinde ziyaret etmek ve personelin hangi koşullarda çalıştığını görmek istediğini söyledi.

TAK’ı yerinde incelemenin, eksiklikleri görmek açısından önemli olduğuna dikkat çeken Bakan Çolak, ilk bakışta birçok yerde olduğu gibi, TAK’ta da yer sıkışıklığının göze çarptığını kaydetti.

Ziyaretin sorunları dinlemek açısından da önemli olduğunu vurgulayan Bakan Çolak, TAK’ın önemine işaret ederek, kendisinin TAK’ın önemini en iyi bilenlerden olduğunu belirtti.

Bakan Çolak, TAK’ın “Medyanın kalbi, ana arterlerinden ve güvenilir bilginin kaynağı” olduğuna dikkat çekerek, personele çalışmalarında başarılar diledi.

TAK Yönetim Kurulu Başkan Vekili Levent Özadam da, Çolak’ın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Bakan Çolak’ı yeni görevinden ötürü kutladı ve başarılar diledi.

TAK’ın sıkıntıları olan bir kurum olduğuna işaret eden Özadam, geçmiş hükümet döneminde bazı sorunlara cevap alamadıklarını, karşılarına ekonomik sorunlar ve tasarruf tedbirlerinin çıktığını anlattı.

Siyasilerin, habercilik ve haberin değerini çok bilemediklerini dile getiren Özadam, kaliteli haberin pahalı olduğunu ve haberin 24 saat devam ettiğini kaydetti.

TAK’ın eski hükümetler tarafından biraz frenlendiğini, bütün haberleri izleyemediklerini anlatan Özadam, yeni hükümetten umutları olduğunu söyledi.

Yeni binanın tamamlanamadığını ifade eden Özadam, Bakan Çolak’a sorunları daha ayrıntılı bir şekilde ileteceklerini belirtti.



Anastasiadis, Sen Sinod Meclisi’ni bilgilendirdi



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos ve Kilise’nin en üst karar mercii olan Sen Sinod Meclisi’ne Kıbrıs müzakereleriyle ilgili bilgi verdi. II. Hrisostomos bilgilendirme sonunda, Anastasiadis’in anlattıklarının ve verdiği cevapların Sen Sinod üyelerini memnun ettiğini açıkladı.

Rum radyosu Anastasiadis’in dün II. Hrisostomos başkanlığında toplanan Sen Sinod Meclisi’ne 2 saat boyunca müzakereler hakkında bilgi verdiğini duyurdu.

Bilgilendirme toplantısının ardından basına konuşan Anastaiadis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın garantili çoğunlukla ilgili ifadesi sorulduğunda “Böyle bir konu görüşülmüyor. Hedef üç özgürlüğün; bütün vatandaşların serbest dolaşım, serbest yerleşim ve iş kurma özgürlüğünün tesis edilmesidir. Burada azınlık veya çoğunluk yoktur” cevabını verdi.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un siyasi partileri karanlıkta tuttuğu eleştirilerine de yanıt veren Anastasiadis, “Parti açıklamalarına cevap vermiyorum. Siyasi parti başkanları Ulusal Konsey’de ve Siyasi Parti Başkanları Konseyi’nde teferruatlı olarak bilgilendiriliyor” dedi.



Hukukun Üstünlüğü Hareketi Cumhurbaşkanı’nın inisiyatif üstlenmesi gerektiğini savundu



Hukukun Üstünlüğü Hareketi, polis örgütünün sivil otoriteye bağlanması konusunda açıklama yaparak, “polisin sivilleşmesini her daim dile getiren ve zamanında iç siyasete müdahil olan ilgili komutana çizmeyi aştığını söyleme cesaretini gösteren Cumhurbaşkanı’nın bu noktada demokratik değerlerin tesis edilmesi adına inisiyatif üstlenmesi gerektiğine inanmaktayız” dedi.

Başkan Barış Mamalı yaptığı yazılı açıklamada polis teşkilatının Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olmasını eleştirerek, “Kuzey Kıbrıs’ın iç güvenliğinden sorumlu olan polis örgütü 30 yılı aşkın bir süredir Türkiye’den atanan bir generalin emir ve komutası altında bulunmaktadır. KKTC’nin kurulmasıyla polis örgütü anti-demokratik şekilde askeri makamların eline teslim edilmiştir” görüşünü ileri sürdü.

Mamalı, “polis örgütünün, demokratik ilkeler çerçevesinde yönetilebilmek, insan haklarına saygılı hareket edebilmek ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir yapıya kavuşabilmek için öncelikle sivil bir idare ve denetim sistemine sahip olması gerektiğini” ifade ederek, anayasal bir kurum olan polis örgütünün askeri vesayet altında demokratik kurallarla yönetilemeyeceğini iddia etti.

Polis Genel Müdürü ve yardımcılarının ancak Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nın teklif edeceği kişi veya kişiler arasından 3’lü kararname ile atanabildiğine işaret eden Mamalı, bunun demokrasi dışı bir sistem olduğunu öne sürdü.

Mamalı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Polis örgütü bu çağdışı yapıdan ve askeri hakimiyetten kurtarılmadıkça anayasal organlar artık tasdikçilik yapma pozisyonlarına devam etmemelidir. Özellikle polisin sivilleşmesini her daim dile getiren ve zamanında iç siyasete müdahil olan ilgili komutana çizmeyi aştığını söyleme cesaretini gösteren Cumhurbaşkanı’nın bu noktada demokratik değerlerin tesis edilmesi adına inisiyatif üstlenmesi gerektiğine inanmaktayız.”



Bakan Sucuoğlu, turizmdeki hedeflerini açıkladı



Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu, turizmin ve eğitimin KKTC’deki lokomotif sektörler olduğunu ancak geçmiş dönemde özelikle turizme istenilen katkının ve değerin verilmediğini söyledi.

“Bütçedeki payı binde 41 olan, fonlardan gelen katkıyla ayakta durmaya çalışan bir sektörden lokomotif olarak bahsetmek mümkün mü?” diye soran Sucuoğlu, turizm konusunda ciddi bir kararlılık içinde olduklarını, özellikle 2016 yılı itibariyle bu sektörde ivme sağlamayı hedeflediklerini dile getirdi.

Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) ile Kıbrıs Türk İşadamları Derneği (İŞAD) yetkililerini ayrı ayrı kabul eden ve turizmdeki hedeflerini anlatan Bakan Sucuoğlu, bu süreçte şeffaflık ilkesiyle hareket edeceklerini, soru işareti yaratacak hiçbir faaliyetin içinde yer almayacaklarını kaydetti.

Turistlerin ülkeye gelip otelde kalmasının, denizden ve güneşten yararlanmasının yeterli olmadığını belirten Sucuoğlu, turizmin katma değerinin fark edileceği, 5-6 yıldızlı otellerin ötesinde, Kıbrıs Türk halkının sahibi olduğu, küçük ölçekli otellerin, 3-4 yıldızlı pansiyonların ve turizmle ilgili yapılacak girişimlerin özellikle destekleneceği hükümet programından söz etti.

Hükümet programında, “çevre eğitiminin ilkokuldan başlaması” ve “müfredata dahil edilmesi”nin de yer aldığını kaydeden Faiz Sucuoğlu, çevrenin turizmdeki rolüne işaret etti, kişilerin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.

Amaçlarının ülkeye ve ülke insanına katkı sağlamak olduğunu vurgulayan Faiz Sucuoğlu, “Avrupa’daki turizmi ciddi bir gelir kaynağı yapmayı başaran, ama daha da önemlisi tanıtım anlamında da başarı sağlayan ülkelerin seviyelerine yaklaşmaya çalışacağız ” dedi.

Turizmin sözde değil özde hissedileceği ve uygulanacağı bir süreç yaşanacağını belirten Sucuoğlu, “Turizm tek bir bakanlıktır, bakanlık düzeyinde olduğunu her konuda hissettirecektir. Maddi kaynak çok önemli... Turizm Fonu’na sahip çıkma kavgasını hep birlikte vereceğiz” dedi.

Koalisyon ortağı kadar Turizm Bakanlığı da yapan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da turizm konusunda hassasiyet gösterdiğini kaydeden Sucuoğlu, bunu “sevindirici ve umut verici” olarak niteledi.

Turizm Bakanı Sucuoğlu, “Şu ana kadar yapılan hükümet programlarında ilk defa ‘turizmin bir devlet politikası haline getirileceği’ maddesine yer verildi. Bu koalisyon hükümetinin özellikle turizme ne kadar önem verdiğinin kanıtıdır” şeklinde konuştu.

“Birlikten güç doğar. Bu tek başımıza yapabileceğimiz bir iş değil” diyen Bakan Sucuoğlu, ülkenin refahının turizm ve eğitim gibi lokomotif sektörlerden geçtiğini belirtti.

Açıklamasında ülkeye gelen turistlerin profiline de değinen Sucuoğlu, “Biz turistlere para harcatamıyoruz” dedi.



Elektrik şebekeleri teknik açıdan birleşmeye hazır, siyasi karar bekleniyor



KKTC ve Güney Kıbrıs elektrik şebekelerinin ilk birleştirme noktasının teknik açıdan hazır olduğu, geriye kalan tek şeyin nihai siyasi kararın alınması olduğu haber verildi.

Rum Politis, birleştirme denemesinin yaklaşık 20 gün önce başarıyla gerçekleştirildiği, ardından da yeniden koparıldığı ve liderlerin vereceği siyasi kararın beklendiği kaydedilen haberde, KKTC ve Rum yetkili birimlerinin (AİK ve Kıb-Tek) Athalassa bölgesindeki ikinci bir bağlantı noktası için çalışmakta olduğu kaydedildi.

Gazete, bu noktada teknik sorunlar olduğunu ve birkaç gün veya hafta içinde giderilebileceğini belirtirken, söz konusu noktanın, 2011 yazında Mari Deniz Üssü’nde meydana gelen patlama sonucu AİK santrali tahrip olduğunda enerji krizi yaşandığı sırada KKTC’den Güney Kıbrıs’a elektrik verilmesi için kullanıldığını hatırlattı.

Habere göre, elektrik şebekelerinin, Mağusa dışındaki üçüncü bir noktadan daha birleştirilmesi düşünülüyor. Ancak bu noktada bazı özel teknik sorunlar var ve bunların giderilmesi çok daha uzun zaman alacak.

AİK Özel Aktarım Sistemi Müdürü Kostas Gavriilidis, Rum Haber Ajansı’nın, iki elektrik şebekesinin birleştirilmesinin faydaları neler olduğu sorusuna karşılık “Vasiliko’daki santralin tahrip olduğu 2011’deki ve işgal bölgelerinde üretim sıkıntısı yaşanan 2006’daki gibi ihtiyaç durumlarında taraflardan biri ötekini elektrik akımıyla besleyebilecek” dedi. Gavriilidis, bu bağlantının, her iki tarafta elektrik sistemindeki istikrarın artırılması gibi teknik faydaları da olacağını sözlerine ekledi.

Aynı gazete, “Telefonlar İçin Ekonomik-Teknik Meseleler Masada... Paket Aranıyor” başlıklı haberinde ise, KKTC’de ve Rum tarafında faaliyet gösteren GSM operatörü şirketlerin şebekeler arasında işlevsellik sağlama maksatlı müzakerelerine arabulucular olmadan devam ettiklerini yazdı.

Habere göre, ilk görüşmelerini odalar ve düzenleme kurullarının da katılımıyla gerçekleştiren Cytamobile-Vodafone, MTN, PrimeTel, Telsim ve Tukcell şirketlerinin, paket halinde düzenlenmesi gereken teknik ve ekonomik yönlerle ilgili istişarelerini sürdürüyor. Hedefin, KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki cep telefonu bağlantılarının hem aboneler açısından caydırıcı olmaması, hem de şirketlerin çıkarına olabilmesini sağlamak olduğu kaydedildi.



İngiliz Okulu’nda sular durulmuyor



Rum tarafında faaliyet gösteren ve Kıbrıslı Türk çocukların da eğitim görmekte olduğu İngiliz Okulu’nun müdür muavininin, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasındaki işbirliğini desteklediği, eşitlik ve insan haklarını savunup ayrımcılığa karşı çıktığı için okul müdürü tarafından okuldan atılmaya çalışıldığı haber verildi.

Rum Haravgi’nin haberine göre adı belirtilmeyen müdür muavini, siyasi duruşu nedeniyle kendisine menfi ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle avukatı aracılığıyla Irkçılık ve Ayrımcılık Karşıtı Ombudsman Eliza Savvidu’ya müdürü aleyhine suç duyurusunda bulundu.

Müdür muavininin iki yıldır müdür ve okul Yönetim Kurulu’nun doğrudan ve dolaylı çeşitli baskılarına maruz kaldığı, aleyhine disiplin soruşturması açılarak muavinlik görevinden ve hatta okuldaki görevinden alınmak istediği vurgulanan haberde şu hatırlatmalar da yapıldı:

“Kısa süre Kıbrıslı Türk öğrenciler aleyhine ayrımcılık şikayetinde bulunulmuş, şimdiki Kurul başkanı ve mezunlar derneği başkanı önceki kurulları; Kıbrıslı Türk ve Rum öğrencilerin barış içerisinde birlikte var olması ve yeniden yakınlaşma politika ve tedbirleri yüzünden eleştirmişti.

Barikatların açıldığı 2003 itibarıyla Kıbrıslı Türk öğrenciler, zamanın Tasos Papadopulos hükümetinin verdiği teşviklerle yeniden okula geldiler. Maskeli faşistlerin Kıbrıslı Türk öğrencileri dövmesi milliyetçi kesimlerden gelen tepkilerin doruk noktasını oluşturmuştu. Aralarında tanınmış ailelerin ve siyasilerin çocuklarının da bulunduğu kişiler tutuklanmış ancak hiçbiri cezalandırılmamış, olay kapatılmıştı.”



AB Bilgi Merkezi, farkındalık artırma ve bilgilendirme toplantıları düzenliyor



Avrupa Birliği (AB) Bilgi Merkezi, AB’nin kırsal kalkınma politikası ve Kıbrıslı Türklere yönelik programları hakkında farkındalık artırma ve bilgilendirme toplantıları düzenliyor.

AB Bilgi Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre AB Bilgi Merkezi, kırsal kalkınma üzerine AB politikalarını ve AB’nin kırsal toplumlara desteğini vurgulayan turlarını 27-30 Temmuz tarihleri arasında Serdarlı, Büyükkonuk, Kebir, Güzelyurt ve Lefke bölgelerinde gerçekleştirecek. Tur, 31 Temmuz’da Merit Otel’de yapılacak “Kırsal Kalkınma ve Tarımda Rekabet Edebilirlik Konusunda Uyum Süreci” konulu panelle sonlanacak.

Açıklamada, kırsal etkinliklerin, bölgedeki yararlanıcıların çalışmalarını ve AB finansmanlı önceki projelerin başarılarını vurgulayarak, bölge halkını kırsal kalkınma politikası ve bölgesel kalkınmaya AB’nin desteğini keşfetmeye teşvik ettiği kaydedildi.

Açıklamada, Kırsal Kalkınma Sektör Programı aracılığı ile, AB’nin, Kıbrıslı Türklere 2013 yılına kadar olan sürede yaklaşık 46 milyon Euro destek sağladığı anımsatıldı.









Enformasyon Dairesi







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 29
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1183
Toplam Tekil 4067317
IP 18.227.24.209






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu