BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Kıbrıs sorununun aylar içinde çözülmesi mümkün” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Kıbrıs sorununun aylar içinde çözülmesi mümkün”
Tarih: 30.06.2015 > Kaç kez okundu? 1615

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bir kabulü sırasında Kıbrıs sorununun aylar içinde çözülmesinin mümkün olduğu yönündeki görüşünü yineledi. Akıncı, “Ben yıllardan değil aylardan bahsettim. Eğer niyet varsa artık yıllarca değil aylar içerisinde bu konunun çözüme kavuşabileceğini söyledim, buna inanıyorum, bu konuda kararlılığımızı sürdürüp, önümüzdeki aylarda çözüme kavuşturabilelim.”

Cumhurbaşkanı Akıncı, hayatın durmadığını, Kıbrıs sorununda çözüm için çaba sürdürürken bir yandan da ülke ekonomisinin çarklarının dönmesi gerektiğini ve ülke ekonomisinin en temel taşlarından olan turizm sektörünün, Kıbrıs’ta çözüme ulaşıldığında daha da iyiye gideceğine vurgu yaparak, turizmin yıla yayılmasının önemine işaret etti.



Müzakereciler bugün yeniden bir araya geliyor



Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami ve Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis bugün yeniden bir araya geliyor.

Müzakereciler, 10.00-13.00 saatleri arasında ara bölgedeki Ledra Palace Otel’de görüşecek.



Özgürgün: “Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmemiz asla mümkün değildir”



Ulusal Birlik Partisi Genel başkanı Hüseyin Özgürgün,“Ulusal Birlik Partisi olarak bir kez daha yinelemekte yarar görüyoruz. Kıbrıs Türk tarafının Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmesi asla mümkün değildir” dedi. Özgürgün, bu coğrafyada yakın tarihte yaşananların, Güney Kıbrıs’ın silahlanmaya yaptığı yatırımlar ve Orta Doğu’daki komşuları ile imzaladığı savunma anlaşmalarının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.

Garantiler konusunun sadece iki liderin müzakere masasında çözeceği bir konu olmayıp bu konudaki kararın kendi inisiyatiflerine, imkân ve kabiliyetlerine bağlı da olmadığını söyleyen Özgürgün, farklı liderlerle elli yıllık müzakere sürecinde garantörlük konusunun görüşme gündeminin en sonuna bırakıldığı, garantörlerin de hazır bulunacağı toplantılarda ele alınmasına özen gösterildiğini kaydetti.

Müzakere sürecinde alınan mesafeye ilişkin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun önceki günkü basın toplantısında bir soru üzerine verdiği yanıtta “garantiler tabu değildir” ifadesinin Rum-Yunan niyetiyle ilişkilendirilmemesini ümit ettiğini dile getiren Özgürgün, konunun altının Kıbrıs Türk tarafının hassasiyetlerini gözden kaçırmadan doldurulmasının önemine dikkat çekmek istediklerini belirtti.

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün yaptığı yazılı açıklamada, “Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin özlü müzakerelere geçiş safhasına 29 Haziran’daki liderler görüşmesiyle başlanacağı açıklanırken özellikle garantiler konusunda Güney Kıbrıs’tan çatlak sesler yüksek perdeden aralıksız sürdürülmektedir” dedi.

Ana hedefleri Türkiye’nin garantörlüğünü sonlandırmak olan Rum-Yunan ikilisinin ısrarlı ve kararlı girişimlerinin bir yenisinin Yunanistan’ın Güney Kıbrıs Büyükelçisi İlias Fotopulos’dan geldiğini dile getiren Özgürgün, Kıbrıs’ın AB üyeliğinin de gerekçe olarak gösterildiğini kaydetti.



Tomova, UBP’yi ziyaret etti



Slovakya Büyükelçisi Oskona Tomova’nın dün Ulusal Birlik Partisi’ni ziyaret ederek Gazimağusa Milletvekili H. Ersan Saner ile görüştüğü bildirildi

“Slovakya Büyükelçiliği tarafından düzenlenen ve her iki toplumun siyasi partilerinin katıldığı etkinliklerden biri olan Gazimağusa kent ziyaretinde yaşananları ve Türk tarafının hassasiyetlerini içeren UBP’nin tepki mektubundan sonra Büyükelçi Tomova’nın talebiyle” gerçekleşti.

Açıklamaya göre, üzüntülerini belirten Tomova, “UBP’nin dikkate aldığı konuları çok iyi anladığını ve Türk halkının hassasiyetlerini çok iyi bildiğini” ifade ederek, “bundan sonra düzenlenecek etkinliklerde gerçekleri göz ardı eden tavırların sergilenmemesi adına her türlü tedbirin alınacağına” vurgu yaptı.

Tomova’nın “İki toplumlu etkinliklere UBP’nin katılımının kendileri için önemine” de vurgu yaptığı, “Hassasiyetlerinizi dikkate almak görevimizdir” şeklinde konuştuğu da ifade edildi.



Hrisostomos: “Türkiye’den gelen Türkler evlerine dönsünler”



Başpiskopos 2. Hrisostomos, Ada Raporu programına verdiği demecinde, “Türkiye’den gelen Türkler evlerine dönsünler” dedi. Türkiye’den gelen Türklerin adadan ayrılması gerekliliğini ifade eden Hrisostomos, Annan Planı çerçevesinde bir çözüm sürecine ise, kesinlikle destek vermeyeceklerini açıkladı. Liderlerin kahve içmesi ya da birlikte tiyatroya gitmesinin çözüm için yeterli olmayacağının altını çizen Hrisostomos, çözüm için adada yalnızca Kıbrıslı Türk ve Rumların kalması gerektiğini savundu.

40 yıl önce Kıbrıs’a gelen insanların da Kıbrıs’tan gitmesini bir ön şart olarak söylüyor musunuz?’ sorusuna yanıt veren Hrisostomos, adada evlenmiş olanların insancıl bakımdan kalması gerektiğini ancak Türkiye’den gelen Türklerin evlerine dönmesi gerektiğini söyledi. Hrisostomos, “Kıbrıs’ta evliler kalabilir fakat diğerlerinin evlerine gitmeleri lazım. Resmi olarak kabul etmiyoruz. Demografik olarak bunun değişmesi için Türkiye Türklerini getirdi. Türkiye nüfusu çoktur, bizim nüfusumuz azdır. Böylelikle nüfusun sentezi bozuluyor. Biz burada evlenenleri kabul edeceğiz. Nüfus bakımından çoğunluk olduklarından bahsedecekler ve böylelikle istediğiniz olacak. Türkiye’de evleri var, oraya gidip oturmaları lazım. Ama insancıl bakımdan burada evlenmiş kişiler burada kalacak” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Star Kıbrıs Gazetesi)



Erhürman : “15 Temmuz’a kadar yeni bir hükümet kurmak amacındayız”



CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman BRT’ye yaptığı açıklamada 15 Temmuz’a kadar yeni bir hükümet kurmak amacında olduklarını söyledi.

Erhürman “Önümüzdeki haftanın görüşmelerle geçmesi çok belli görünüyor şuanda. Ondan sonraki haftanın sonlarına doğru işin rengi iyice belli olur diye düşünüyorum. Biliyorsunuz Pazartesi günün ardından da Meclis tatile girecek. Dolayısıyla Olağanüstü Genel Kurul çağrısı ile yapılması gerekecek. Bütün bu işler 15 Temmuz’dan önce tamamlanır güven oylaması meselesi de ortaya çıkar diye düşünüyorum” dedi.

Erhürman, hafta sonu hükümet programının taslağını parti meclisinin bilgisine getirdikten sonra siyasi partilerle görüşmelere başlayacaklarını da ifade etti.

CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman “Hangi partiyle ilk görüşmeyi gerçekleştireceğimiz konusunda henüz karar vermiş değiliz. Böyle öncelik sonralık ilişkisi olarak da görmüyoruz bunu. Pek muhtemeldir ki tahammül gereği Meclis’teki tüm siyasal partilerle bir tur görüşme yapılabilir bu gayrı resmi mi yoksa resmi mi olur bunu şuanda bilemiyorum ama hepsi ile bir ilk tur görüşme yapıldıktan sonra kiminle daha çok yakınsak koalisyon kurma meselesine onunla herhalde ilk görüşmeyi yapmak daha doğru olacak. Çünkü memlekette bir süreden beri hükümetimiz görevde bir anlamda cari işleri daha çok yapabiliyor.

Planlama, programlama uzun vadeli hedefler koyma şansına çok da sahip olamıyor. Dolayısıyla çok uzun bir süre ülkeyi bu koşullarda tutmak çok doğru değil. O yüzden biraz hızlandırmamız gerekiyor çalışmalarımızı. Bu noktadan hareketle herhalde Salı’dan itibaren daha koalisyon kurmaya yakın olduğumuz siyasal parti ya da siyasal partilerle onlarla görüşmeleri yoğunlaştırırız diye düşünürüm” dedi.

Erhürman, CTP’nin hükümet programında yer alacak olan olmazsa olmazları hakkında da bilgi verdi.

Erhürman, “Biz sosyalist bir partiyiz ve daha sosyal adalete yönelik ilkeleri savunuyoruz. Ekonomide daha gelir dağılımının adil olduğu bir yapı öngörüyoruz. Üretkenliğin arttığı bir yapı öngörüyoruz. Belli kuruluşların özellikle siyasetin çok müdahil olduğu kuruluşların daha özerkleşmesini öngörüyoruz. Siyasete dayalı partizanlığa dayalı istihdamların tamamen ortadan kaldırılmasını biliyorsunuz defalarca açıklama yaptık bu konuda bunu öngörüyoruz bütün bunların hükümet programında olmasını öngörüyoruz. İstihdamla ilgili asgari kriterlerin çok net yasal kıstaslara bağlanmasını istiyoruz. Mesela münhalsiz ve yazılı sınavsız artık hiç bir kamu kurumunda ya da kamunun bir biçimde dahil olduğu hiç bir kurumda bunların olmamasını istiyoruz. Bunlar ekonomi ile ilgili. Siyasetle ilgili polisin sivile bağlanması bizim yıllardır dile getirdiğimiz hedeflerden bir tanesi. En azından bu konuda bizimle gönüllü ve istekli bir şekilde çalışma niyetini gösteren bir ortağımızın olması gerekir. Dolayısıyla bütün bunlar ve kamu reformu konusundaki çalışmaların tamamlanacağını bildiğimiz gerçekten bu konuda istekli olan bir ortağımız olması gerekir. Seçim ve Halkoylaması yasasındaki tek liste biliyorsunuz hükümet programının içerisindeydi bu hükümet programında da olacak. Dolayısıyla bu konuda gerçekten istekli bir ortağımızın olması gerekir. İlk anda aklıma gelenler. Bu tip temel ilkeler üzerinde eğer anlaşacağımız ve gerçekten de samimiyetine inandığımız bir koalisyon ortağı bulabilirsek elbette hükümeti kurmayı isteriz” dedi.



Eski Rum mallarının yüzde 5’inin hak sahipliği bilinmiyor



Kuzey Kıbrıs’taki eski Rum mallarının yüzde 5’inin “hak sahipliliğinin” bilinmediği belirtildi.

Söz konusu kategorideki malların, birden fazla Rum göçmen tarafından talep edilenlerden ve beyan edilmemiş olanlardan oluştuğu kaydedildi.

Rum Politis gazetesi, Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nin, “Kuzey’de bulunan ve beyan edilmemiş olarak addedilen yüzde 5 oranındaki Rum malları” konusunu ele aldığını belirtti.

Gazete, Göçmenler Komitesi’nin, bu konunun çözüme kavuşturulması için Rum Tapu Dairesi’nden destek istediğini de yazdı.

Habere göre DİKO Milletvekili Sofoklis Fittis, Annan Planı’na atıfta bulunarak beyan edilmemiş taşınmazların iade haklarının tanınmayacağını söyledi.







Enformasyon Dairesi