Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami ile Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis, görüşme sürecine yoğunluk kazandırma çabaları doğrultusunda bugün 09.30’da bir araya geldi.

Tüm gün sürmesi beklenen görüşme ara bölgedeki BM İyi Niyet Misyonu Ofisi’nde yer alıyor.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis de Çarşamba günü bir araya gelecek. Liderler görüşmesinde BM Genel Sekreteri Özel Danışmanı Espen Barth Eide de hazır bulunacak.



Dışişleri Bakanlığı: “AP’nin iddia ve çağrıları Ada’daki mevcut olumlu atmosferle bağdaşmıyor”



Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Parlamentosu'nda 10 Haziran 2015 tarihinde kabul edilen 2014 Türkiye Raporu’nun Kıbrıs konusunu ele alan paragraflarındaki iddia ve çağrıların Ada’daki mevcut olumlu atmosferle bağdaşmadığını ve yapılan birçok değerlendirmenin kabul edilmesinin de mümkün olmadığını kaydetti.

Kıbrıs konusuna ilgi duyan tüm uluslararası aktörlerin sürece destek vermelerinin ve olumlu çağrılarda bulunmalarının müzakere sürecinin kapsamlı bir çözüm anlaşmasıyla neticelenmesine büyük katkı koyacağının bir kez daha vurgulanmak istendiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Kıbrıs sorununun ilgili Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde adil ve kapsamlı bir çözümle sonuçlandırılmasının güçlü bir şekilde desteklendiği ve Sayın Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin müzakere sürecinde yeni bir fırsat penceresi açmasının ümit edildiği yönündeki ifadeler olumlu olmakla birlikte, Avrupa Birliği’nin sürece olan desteğini hakkaniyetli ve dengeli bir şekilde yapmasının sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için elzem olduğunun hatırlatılmasında fayda vardır.

Yeni bir müzakere süreciyle Ada’da ortaya çıkan mevcut olumlu yapının muhafaza edilmesinin son derece önemli olduğunun bilinciyle, Kıbrıs konusuna ilgi duyan tüm uluslararası aktörlerin sürece destek vermelerinin ve olumlu çağrılarda bulunmalarının müzakere sürecinin kapsamlı bir çözüm anlaşmasıyla neticelenmesine büyük katkı koyacağını bir kez daha vurgulamak isteriz.

Avrupa Birliği’nden beklentimiz, Kıbrıs Türk tarafının temsil edilmediği bu gibi kurumlarda tek taraflı pozisyonlar üretilmesinin Kıbrıs sorununun çözümüne hiçbir şekilde katkı sağlayamayacağının bilincinde davranarak, müzakere süreci esnasında liderleri cesaretlendirmek için yapıcı adımlar atmasıdır. Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği nezdindeki temsiliyet hakkını talep etmeye devam edeceğimizi de bu vesileyle hatırlatmakta fayda görmekteyiz.”



“Maksatlı bir taktik manevra”



Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in geçtiğimiz gün basında yer alan bazı ifadelerine ilişkin, "Türkiye'nin Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve yaşayabilir bir çözüm bulunması hedefine bağlılığının sorgulanmaya yeltenilmesinin maksatlı bir taktik manevra olduğu" değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, Anastasiadis’in basında yer alan, adadaki kapsamlı çözüme yönelik müzakere sürecini Türkiye'deki hükümet kurma çalışmalarıyla bağlantılandırmaya yönelik ifadelerinin “hayretle karşılandığı” belirtildi.

Rum Yönetimi liderinin öncelikle çözüme yönelik mevcut fırsatı iyi değerlendirerek, çabalarını Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde yürütülen müzakerelerin sonuca varmasına odaklamasının gerektiği ifade edilen açıklamada, Türkiye'nin Kıbrıs'ta iki liderin 11 Şubat 2014 tarihinde kabul ettikleri ortak açıklamada genel çerçevesi çizilen, iki tarafın siyasi eşitliği ve iki eşit kurucu devletin oluşturacağı yeni ortaklık temelinde, Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve yaşayabilir bir çözüm bulunması hedefine bağlılığının sorgulanmaya yeltenilmesinin maksatlı bir taktik manevra olduğunun değerlendirildiği vurgulandı.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Türkiye uzun bir devlet geleneğine sahiptir ve uluslararası taahhütlerinin gereğini her zaman titizlikle yerine getirmiştir ve getirmeye de devam edecektir.

Bu bağlamda, Kıbrıs'ta adil ve yaşayabilir kapsamlı bir çözüme en kısa zamanda ulaşılmasını, Kıbrıs Adası ve Doğu Akdeniz'in bir barış, istikrar ve işbirliği alanı haline gelmesini temenni etmekte, bu yönde gösterilen gayretlere her zaman olduğu gibi desteğini sürdürmektedir."



İngiltere Dışişleri Bakanı Hammond Kıbrıs’a geliyor



İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond’un, 16 Temmuz’da Güney Kıbrıs’ı ziyaret edeceği ve bu ziyaretin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claud Juncker’in Rum kesimine yapacağı ziyaretle aynı tarihe denk düşeceği haber verildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, Hammond’un hem Güney Kıbrıs’ta Rum hükümetiyle, hem de Kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla temaslarda bulunmasının beklendiğini öne sürdü.

İngilizlerin “henüz erken olduğunu düşünmelerine rağmen, yavaş-yavaş garantiler konusuna dokunmaya başlayacaklarının görüldüğünü” de ileri süren gazete, Hammond’un 31 Mart tarihinde Güney Kıbrıs’ı ziyaret etmesinin planlandığını ancak daha sonra bunun iptal edildiğini anımsattı.

Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile İngiltere Başbakanı David Cameron’un geçtiğimiz hafta Brüksel’de gerçekleştirdikleri görüşmede Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs sorununun perspektiflerini ele alan bir görüşme yaptıklarını da ekledi.



Theoharus: “Çözümsüzlükte bizim de sorumluluğumuz var”



DİSİ Avrupa Milletvekili Eleni Theoharus, Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasında Rum Yönetimi adına müzakere edenlerin de sorumluluğu bulunduğunu söyledi.

Theoharus, haftalık Rum Mahi gazetesine yaptığı açıklamada, Rum Yönetimi adına müzakere edenlerin, hiçbir stratejisi olmadan “İki Bölgeli İki Toplumlu Federasyon” hedefiyle hareket ederek, AB üyeliğinin kendilerine verdiği gücü ve stratejik dayanakları sürekli buharlaştırdıklarından şikâyet etti.

“AB ilke ve değerlerinin uygulanmasında, insan haklarında, çözümün Avrupa müktesebatına uygun olmasında ısrar eden bizler de sorumluyuz çünkü kolektif bir politika ortaya koyamadık. Müzakerelere katılmadığımız için de gelişimini etkileyemiyoruz. Siyasi eşitliği olan iki bölgeli, iki toplumlu federasyon propagandası uzun vadede, modern beyin yıkama mekanizmalarıyla her bir Kıbrıslı aileye işleniyor.

İktidardakiler, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümünü idealleştirdiler. Partiler, sivil toplum örgütleri ve diğer yapılar halkı bu federasyona ikna etmek için sürekli çalışıyorlar. Çünkü bu federasyonun halk tarafından kabul edileceğinden kuşkuludurlar.”



Burcu: “Kıbrıs’ın Kuzeyindeki kültürel etkinliğin günü, yeri ve içeriğinin henüz belirlenmedi”



Cumhurbaşkanı Sözcüsü Barış Burcu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in bir araya geleceği Kıbrıs’ın kuzeyindeki kültürel etkinliğin günü, yeri ve içeriğinin henüz belirlenmediğini açıkladı.

Burcu, TAK muhabirinin konuya ilişkin sorusunu yanıtında, iki liderin yakın bir gelecekte Kıbrıs’ın kuzeyinde bir kültürel etkinlikte buluşmak üzere mutabakat sağladıklarının daha önce duyurulduğuna işaret etti.

Sözcü Burcu, “Bu etkinliğin günü, yeri ve içeriğiyle ilgili henüz tespit edilmiş bir durum yoktur. Bunun belirlenmesi halinde basına gerekli açıklama yapılacaktır” dedi.

Akıncı ile Anastasiadis, 8 Haziran’da Limasol’da LBT’nin sahnelediği “Kıbrıs, Rumca Küstüm Türkçe Kırıldım” oyununu birlikte izlemişti.

Rum basınında bugün yer alan bir haberde, iki liderin 8 Temmuz’da Salamis Antik Tiyatrosu’nda Euripides’in “Hippolütos” oyununu izleyebileceği iddia edilmişti.



CTP-BG Genel Başkanlığına Talat seçildi



CTP-BG Genel Başkanlığına 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat seçildi.

Mehmet Ali Talat, 25. Kurultaya katılan 835 delegenin 727'sinin oyunu alırken, diğer aday Yaşar Oduncuoğlu 93 oy aldı, 15 oy ise geçersiz sayıldı.

Mehmet Ali Talat tüm delegelere teşekkür ederek, büyük bir demokrasi örneği gösterdiğini belirttiği Oduncuoğlu'nu kutladı.

Talat, Parti Meclisi'nin de çok hızlı bir şekilde belirleneceğini ifade ederek, ardından yine hızlı bir şekilde Merkez Yönetim Kurulu'nu belirleyip yola çıkacaklarını kaydetti.

Partiyi hem yenilemek hem gençleştirmek hem de daha ileriye taşımak için çalışacaklarını, ülkeye adalet getireceklerini ifade eden Talat, ülkenin emekçi halkının partisi olan CTP'nin siyasete yeniden güven kazandırmasının boynunun borcu olduğunu belirtti.

Olası yeni Kıbrıs'a da halkı hazır hale getireceklerini ifade eden Talat, Kıbrıs Rum tarafıyla eşitlik için çok yoğun bir çalışma içerisine gireceklerini, bu çerçevede parti içinde birlik beraberliği yeniden oluşturacaklarını vurguladı.

Talat, artık parti içi bölünmeleri sileceklerini ifade ederek, hep birlikte birlik içinde çalışacaklarını ve geleceği oluşturacaklarını kaydetti.

Tüm CTPlilere teşekkür eden Talat, partililere birlikte omuz omuza çalışma çağrısında bulundu.



Juncker: “Maraş kapsamlı çözüm müzakerelerinin ana unsurlarından biri”



Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker “Mağusa’nın kapalı Maraş bölgesinin iadesi iki toplum arasında BM himayesinde yürütülmekte olan kapsamlı çözüm müzakerelerinin ana unsurlarından biridir” dedi.

Juncker“Komisyon Kıbrıs’taki iki toplum liderinin ve BM’nin Kıbrıs meselesine kapsamlı bir hal çaresi bulunması çabalarını siyasi ve teknik açıdan destekliyor, müzakerelerin yeniden başlamasını da kutluyor. Türkiye’den de Kıbrıs meselesine BM çerçevesinde, Güvenlik Konseyi kararlarına ve AB’nin temel ilkelerine uygun, adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir hal çaresi bulunması için yapılan müzakerelere aktif destek vermesini bekliyor” dedi.







Enformasyon Dairesi