Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün özel uçakla KKTC'ye geldi. Adaya gelişinin ardından ilk olarak Cumhurbaşkanlığı'na giden Mevlüt Çavuşoğlu Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Akıncı, Çavuşoğlu’nun ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, 6 Mayıs’ta Ankara’da gerçekleştirdikleri yararlı değerlendirmelerin devamı olarak bugün de müzakere sürecinin değerlendirmesini yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti’nin Kıbrıs’taki müzakere sürecine destek verdiğini Çavuşoğlu’nun da bakan olarak sürece çok ciddi katkı yaptığını kaydederek,” Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılması zamanının geldiğine kendileri de yürekten inanmaktadırlar” dedi.

Akıncı, “Yürekten inanıyorum ki Kıbrıs’ta yıllar süren çözümsüzlükten sonra artık iki tarafın da meşru hak ve çıkarlarını gözetecek, Kıbrıs’ta toplumumuzu eşitlik ve güvenlik içinde yaşatacak yeni bir döneme geçilme zamanı geldi” diyerek, müzakerelerin amacının bu doğrultuda olduğunu söyledi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı Cumhurbaşkanı seçilmesinden dolayı tebrik ederek, başarı diledi.

Çavuşoğlu, geçen yıl ekim ayında ara verilen görüşmelerin Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in tekrar masaya dönmesiyle 15 Mayıs’ta yeniden başlamasından Türkiye Cumhuriyeti olarak büyük memnuniyet duyduklarını kaydetti.

Çavuşoğlu, liderlerin ayda en az iki kez bir araya gelme kararını desteklediklerini ifade etti.

Çavuşoğlu, müzakerelerin 11 Şubat ortak deklarasyonu ve bugüne kadar varılan yaklaşımlar çerçevesinde sonuç alıcı şekilde sürdürülmesini arzu ettiklerini söyledi.

Çavuşoğlu” Her iki taraf da kararlı olursa bu yıl içerisinde Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm, barış olabilir” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlılığını her vesileyle vurguladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, “2004 yılında kararlılığımız neyse bugün de ayı düzeydedir. Kararlılığımız mevcuttur her zamankinden daha fazladır” dedi.

Çavuşoğlu, kararlılıklarını taviz olarak değerlendirenlerin de bulunduğuna dikkat çekerek, “Bu taviz değildir. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin kalıcı, adil bir çözüm için ortaya koyduğu karardır. Aynı kararlılığı Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı ile Müzakereci Özdil Nami’de ve çalışma arkadaşlarında da görüyorum” dedi.

Çavuşoğlu, iki tarafın da kalıcı ve adil bir çözüm fırsatlarının farkında olduklarını, çözümün AB, BM ve uluslararası örgütleri de yakından ilgilendirdiğini söyledi.

Çavuşoğlu, Kıbrıs’ta çözümün herkese faydasının olacağını, Kıbrıs’ın kalkınma ve refah adası olacağını kaydetti.

Çavuşoğlu garantilerle ilgili bir soruya verdiği yanıtta ise müzakere sürecinde spekülatif haber ve söylemlerden kaçınmak gerektiğini, garantiler konusunun ortaya çıkacak yol haritasından sonra 5’li toplantıda ele alınacağını, bugünden konuşmanın yararsız olduğunu ifade etti.

Çavuşoğlu, KKTC’nin Annan Planı’nda geçtiği ismiyle İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki gözlemci üye statüsünde bir sıkıntı olmadığını, bu statüyü koruduğunu belirti.



Siber, Çavuşoğlu’nu kabul etti



Meclis Başkanı Sibel Siber, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Kabulde ilk sözü alan TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kendilerini kabul ettiği için Meclis Başkanı Sibel Siber’e teşekkür ederek, Siber’i Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı anma etkinliklerinde hem İstanbul’da, hem de Çanakkale’de ağırlamaktan büyük onur duyduklarını söyledi.

Seçimlerden sonra KKTC’ye ilk resmi ziyaretini yaptığını ifade eden Çavuşoğlu, müzakerelerin yeninden başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Müzakerelerin seyrinin gayet olumlu olduğunu belirten Çavuşoğlu, böyle bir dönemde Dışişleri Bakanı olarak KKTC’yi ziyaret edip, hem müzakere sürecine, hem de Kıbrıs Türk halkına desteklerini yinelemek istediklerini söyledi.

KKTC ziyaretinin ardından, İslam İşbirliği toplantılarına katılmak üzere Kuveyt’e gideceğini ve Kıbrıs konusunun orada da gündemlerinde olacağını belirten Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC’nin İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki gözlemci statüsüne itiraz eden Mısır’ın başını çektiği insiyatife yönelik “2004’te alınan karardan vazgeçmenin anlamı yok, ilişkimiz zedelenir” diyerek teşkilata da mesaj verdi.

Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Bu zorlu süreçte meclise de önemli görevler düşüyor. İnşallah meclisin de desteğiyle, kalıcı adil, iki kesimliliğe ve eşitliğe dayanan, 11 Şubat ortak açıklaması çerçevesinde bir çözüm olur”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber de, ziyaretlerinden ötürü Çavuşoğlu’na teşekkür etti.

Çanakkale Zaferi’nin 100. yıl etkinliklerine katılmanın kendisi için de bir onur olduğunu ifade eden Siber, dünyanın barışa ihtiyacı olduğunu, henüz dünyada istenen barışın sağlanamadığını, ancak herkesin özellikle de dünya liderlerinin bu konudaki kararlılığının önemli olduğunu vurguladı.

Ülkede yeniden başlayan çözüm müzakerelerinin halkta umut olduğunu, iyimser bir hava yarattığını belirten Siber, verilen olumlu mesajların, sosyal programların müzakere masasına yansıması ve olumlu sonuçlanmasının en büyük arzuları olduğunu söyledi.

“Bu dönemde sizlerin ziyaretiniz ve verdiğiniz çözüm ve barış mesajlarınız, bizleri motive etmektedir” diyen Siber, bütün arzu ve beklentilerinin Kıbrıs’ta çözümün gerçekleşmesi ve Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda hak ettiği yeri alması olduğunu vurguladı.

Siber, “müzakereler bu sefer inşallah olumlu neticelenir” diye konuştu.



Yorgancıoğlu, Çavuşoğlu’nu kabul etti



Başbakan Özkan Yorgancıoğlu KKTC’ye günübirlik ziyarette bulunan TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu kabul etti.

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu da, Çavuşoğlu’nu KKTC’de görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu dile getirdi ve hem partisi hem de hükümet için Kıbrıs sorununun çözümünün önemli olduğunu kaydetti.

Yorgancıoğlu, “En azından benim hükümette olduğum günden bu yana gördüğüm tanık olduğum Türkiye hükümetlerinin Kıbrıs sorununu çözme konusundaki kararlı tavrıdır. Bu yeni süreçte de bu kararlılığın devam edeceğini ifade etmeniz bizim açımızdan anlamlıdır” diye konuştu.

Bugüne kadar koydukları ve bundan sonra koyacakları katkılar için Çavuşoğlu’na teşekkür eden, Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerin sıcak olmasından her iki tarafın da yarar sağladığını dile getiren Yorgancıoğlu, geçmişte yaşanan bazı gerginliklerden kimsenin yarar sağlamadığını bildiklerini söyledi. Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk halkının 11 Şubat deklarasyonuna dayalı bir çözüm sonrasında uluslararası hukukun bir parçası olmayı hak ettiğini dile getirdi. Yorgancıoğlu, bunun hem Kıbrıs Türk halkı, hem Rumlar hem de diğer bölge halkları ile Türkiye ve Yunanistan için iyi bir çözüm olduğuna inandıklarını vurguladı.

TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise, müzakerelerin sonuç getirmesinin en büyük arzuları olduğunu dile getirdi ve iki kesimliliğe, eşitliğe dayalı, 11 Şubat deklarasyonu çerçevesinde bir çözüm istediklerini ifade etti.

TC olarak her zaman olduğu gibi bundan sonra da çözümden yana tavırlarını devam ettireceklerini dile getiren Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının da bugüne kadar olduğu gibi her zaman yanında olduklarını kaydetti.

“Barış Suyu” nun KKTC’ye gelişinin 20 Temmuz’a yetişeceğini umduklarını kaydeden Çavuşoğlu, Su 20 Temmuz’da geldikten sonra suyun Güney’e de verilebileceğini daha önce de söylediklerini hatırlattı ve suyun barış suyu olduğunu belirterek her iki halkın yararına kullanılmasını diledi.

Yorgancıoğlu’nun seçimlerden sonra Başbakanlığı ve parti başkanlığını bırakacağını söylediğini ifade eden Çavuşoğlu, “Takdir sizin” diye konuştu ve partisinin kurultayının da yapılacağını hatırlattı, ülke için ne hayırlı olacaksa onun olmasını temenni etti.



Akıncı: “İyi başlangıçlar önemlidir, ancak sonuç çok daha önemlidir”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yürütülen müzakere sürecinde iyi bir başlangıç yaptıklarını ifade ederek, “İyi başlangıçlar önemlidir, devamı da önemlidir, ancak sonuç çok daha önemlidir. Başlangıcın güzel olması bize devamını da getirme şansını veriyor, umut veriyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, 28 Mayıs Perşembe günü Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde ikinci kez Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile bir araya geleceklerini de belirterek, “Umarım ki oradan da iyi haberler çıkar ve devamı da bu şekilde gelir” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün, Fikri Toros başkanlığındaki Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Yönetim Kurulu’nu kabulünde, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın Kıbrıs Türk toplumunun önemli örgütlerinden biri olduğuna işaret ederek, Oda’nın geçmişte olduğu gibi gelecekte de önemli bir rol üstleneceğine inanç belirtti.



Liderler yarın yeniden bir araya gelecek



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde yarın yeniden bir araya gelecek. Ara bölgede müzakereler için ayrılan binada yer alacak olan görüşme saat 10.00’da başlayacak.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki İyi Niyet Misyonu Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, yarın adaya gelecek olan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide de görüşmede hazır bulunacak.

İki lider, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla, 7 ay aradan sonra 15 Mayıs’ta yeniden başlayan müzakerelerde ilk kez bir araya gelmiş, 23 Mayıs’ta ise sosyal içerikli bir görüşme gerçekleştirmiş ve Arasta ile Uzunyol’da birlikte yürüyüş yapmışlardı.



Artık sorunu çözmek isteyen liderler var



ABD Büyükelçisi John Koenig, Güney Kıbrıs’taki Kıbrıs Üniversitesi’nde dün yaptığı konuşmada geçmişle bugün arasındaki en büyük farkın, Kıbrıslıların sorunu çözmek isteyen liderlere sahip olması olduğunu söyledi.

Görevinden önümüzdeki aylarda ayrılacak olan Koenig, “Dörtyol Ağzındaki Kıbrıs: Bir Diplomatın Doğu Akdeniz’de 30 Yıl Görevi Üzerine Düşünceleri” başlıklı konuşmasında kişisel yaşamı diplomatik kariyeri, bölgedeki sorunlar ve Kıbrıs sorununa değindi.

Adada yenilenen umut ortamı ve daha iyi bir gelecek adına ortak vizyonla alakalı üç unsur bulunduğunu söyleyen Koenig bunların tarihin yükü ve acılarla yüzleşmek sivil toplumun katılımı ve şeffaflık yoluyla özgür bireylerin güçlerini göstermelerini sağlamak ve bölgede Avrupa entegrasyonunu tamamlamak olduğunu belirtti.

Koenig, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın seçilmesinin ardından son bir ayda ortaya çıkan umudun yanında kinik düşünceler ve şüpheleri ortadan kaldırma isteği ile gerçekçiliğin birleşmesinin kendisine Kıbrıslıların çok güzel işler başarabileceğine dair umut verdiğini söyledi.



Schoepff, Atalay’ı ziyaret etti



Almanya'nın Lefkoşa Büyükelçisi Nikolai von Schoepff, Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay'ı ziyaret etti.

Büyükelçi Schoepff ziyarette yaptığı açıklamada, “Kıbrıs Müftüsü ve Başpiskopos’un liderliğinde gerçekleştirilen dini liderler arası diyaloğun barışa katkısının önemini” vurguladı.

Bu süreci Almanya olarak desteklediklerini ve imkan olursa daha fazla desteklemek istediklerini belirten Schoepff, iki toplum arasındaki ilişkinin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın gelişiyle, barış sürecinin, iki lider arasındaki daha fazla diyalog ve ortaklıkla daha hızlı gelişeceğine inandığını söyledi.

Almanya'nın Türkler açısından önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Başkan Talip Atalay ise, Almanya'da 3,5 milyon Türkün yaşadığını belirttiği konuşmasında, Almanların, farklı etnik ve dini yapıda bir ülke yönettiklerine, bu nedenle Kıbrıs'ta Müslüman-Hristiyan ve diğer grupların kendi aralarındaki ilişkileri hafifletme konusunda da son derece sağlam deneyime sahip olduklarına işaret etti.

“Büyükelçinin ziyareti bizi bu yönüyle onurlandırdı” diyen Atalay, dini liderlerin iletişimi ve barışın kalıcı olarak tesis edilmesine yönelik görüşmelerini takip ettikleri ve destekledikleri için Büyükelçi Schoepff’e teşekkür etti.

“Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada kalıcı barışın oluşması konusunda dini liderler olarak elimizden gelen desteği vereceğimizi belirttik” diyen Talip Atalay, Din İşleri Başkanı yani Kıbrıs Müftüsü olarak, diğer dini yetkililerle birlikte, barışa katkı konusunda bölgeye ve dünyaya model olabilecek, bir inisiyatifin oluşturulmasının gerektiğini ifade ettiklerini belirtti.

Başkan Atalay sözlerini, “inşallah karşılıklı ilişkiler başarıya ulaşır ve sadece Kıbrıs için değil bölge ülkeleri için de model olur ve bu sürecin sonucunda kalıcı barışa ulaşırız” diyerek tamamladı.



Garantiler konusu masada



Rum Politis gazetesi Kıbrıslı Türk ve Rum müzakerecilerin derin konulara girerek garantiler konusunu masaya koyduklarını, önceki günkü görüşmede Türkiye de dahil olmadan ilerlemesi zor olan Toprak, Mülkiyet ve Garantiler başlıklarındaki karşılıklı tezleri gözden geçirmeye devam ettiklerini yazdı.

Habere göre Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis, DİSİ’nin gençlik kolu NEDİSİ tarafından önceki akşam düzenlenen iki toplumlu etkinlikte, “Her iki tarafın da endişelerine cevap verecek yeni bir garanti sistemi aranmakta olduğunu, bu sistemin ana direğinin de Avrupa olacağını” açıkladı.

Gazete bu bağlamda Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in haziran ayının ikinci yarısında Ada’ya geleceğini, bu şekilde de Avrupa’nın prosedüre katılım deresinin somutlaştırılacağını hatırlattı.



Mavroyannis: “Garanti sistemi iflas etti, tasfiye edilmeli”



Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis “Kıbrıs Rum tarafının garanti sisteminin iflas ettiği ve tasfiye edilmesi gerektiği” görüşünde olduğunu açıkladı.

Rum Politis’in haberine göre DİSİ’nin gençlik kolu NEDİSİ tarafından pazartesi akşamı düzenlenen “Kıbrıs sorunu: Dün, bugün ve yarın” konulu etkinlikte konuşan Mavroyannis, “Bütün Kıbrıslıları garanti altına alacak ve her iki toplumun da güvenlik duygusunu artıracak güvenlik garantilerine iki taraf karar vermeli” görüşünü ortaya koydu.

Habere göre “Kıbrıs”ın AB’ye ve AB güvenlik ve savunma politikasına katılımının önemine de vurgu yapan Mavroyannis “Bu, Kıbrıs sorununun ‘kutsal ineklerinden’ biri olan askersizleştirmeyi revizyona sürükleyen bir şeydir. Kıbrıs, Avrupa güvenlik ve savunmasına tam katılım göstermelidir, gösterebilir ve tam üye olarak bu katılımın bütün avantajlarına sahip olabilir” dedi.

Mavroyannis, garantiler konusunun ikinci bir yönünün de “Türkiye’nin Kıbrıs’ta söz sahibi olma isteği olduğunu” iddia ederek, göğüslenebilmesi için Türkiye ile çözüm sonrasında işbirliği şartları oluşturulması gerektiğini söyledi.

Andreas Mavroyannis “müzakereler ve Güven Yaratıcı Önlemler yanında üçüncü bir yol daha var. Bu da iki liderin, dinlemek ve taleplerini ülkenin ihtiyaçlarına uydurmak için halkla temas etmesidir” ifadesini kullandı.

Rum Fileleftheros gazetesi, Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami ve Rum mevkidaşı Andreas Mavroyannis ve heyetlerinin bugün ada’ya gelecek BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de katılımıyla bugün öğleden sonra görüşeceğini yazdı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yarınki görüşmesine hazırlık niteliğinde olması dolayısıyla bugünkü görüşmeye büyük önem addedildiğini vurgulayan gazete, yarınki görüşme sonrasında iki liderin siyasi değeri düşük GYÖ’ler açıklayacaklarının ilan edildiğine dikkat çekti.

Simerini, müzakerecilerin bugünkü görüşmelerinde GYÖ’leri sabitleyeceklerini, bugünkü görüşmeye Eide’nin de katılabileceği ancak aynı zamanda, liderlerin yarın yapacağı öze ilişkin ilk görüşme için kendi grubunu hazırlayacağı yolunda bilgiler bulunduğunu yazdı.



Rum Siyasi Partiler federasyon çözümü konusunda ikiye bölündü



Rum siyasi partiler, Kıbrıs sorununa iki toplumlu ve iki kesimli federasyon çözümü bulunması konusunda ikiye bölündü. KS EDEK ile Vatandaşlar İttifakı, iki toplumlu ve iki kesimli federasyona karşı ittifak yaparken, AKEL ile DİSİ de federasyonu destekleyen açıklamalarda bulundu.

Rum Fileleftheros gazetesi, KS EDEK Başkanı Marinos Sizopulos ile Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas’ın dün görüştüklerini; iki toplumlu ve iki kesimli federasyonun reddinin, iki siyasi partiyi aynı cepheye koyan unsur olduğu konusunda görüş birliğine vardıklarını yazdı.

Gazete, Sizopulos ile Lillikas’ın görüşmesinde, Kıbrıs sorunundaki son gelişmelerin ele alındığını kaydederken, iki parti liderinin, iki toplumlu ve iki kesimli federasyonu önce hangi partinin reddetmiş olduğunun değil, ikisinin de reddetmiş olmasının önemli olduğuna vurgu yaptığını belirtti.



Akıncı YYK üyeliğine Atabek’i atadı



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Yayın Yüksek Kurulu (YYK) üyeliğine Erol Atabek’i atadı.

Yayın Yüksek Kurulu üyeliğine atanan Atabek, 1979 Aralık ayında Bayrak Radyosu’nda anonsör-spiker olarak görev aldı; 1981 yılında Fransız Hükümeti’nden burslu olarak Fransa-Grenoble’da İşletme tahsili yaptı. Ailevi nedenlerden dolayı tahsilini yarıda bırakarak Kuzey Kıbrıs’a dönen ve tekrar BRTK’da göreve başlayan Erol Atabek, tek erkek haber spikeri ve haber programcısı olarak çeşitli konuları ele alan programlar ve röportajlar yaptı. Bu arada Eskişehir Anadolu Üniversitesi AÖF İşletme Bölümünü bitirdi. 1993-1994 yılında TGRT’nin İstanbul ve Londra’daki merkezlerinde çalıştı. Ardından BRTK’nin ilk Ankara Temsilcisi olarak çalıştı. 2000-2003 yıllarında KKTC Antalya Turizm Bürosu Müdürlüğü görevinde bulundu. Ardından Kuzey Kıbrıs’a dönerek önce BRT’de sonra da Kıbrıs Genç TV’de 2002-2004 döneminde hafta içi her gün canlı haber programı “Habermetre” ile 2002-2004 dönemini tartışmalarını televizyon ekranlarına taşıdı. 2008’de YÖK tarafından çıkarılan “Üniversite affı” ile 1991 yılında kazandığı ancak gidemediği Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi Çağdaş Yunan Dili ve Edebiyatı Bölümünde öğrenime başladı ve 2013 yılında bu bölümden mezun oldu.

2014’te Kıbrıs Genç TV Haber Müdürlüğü görevinde bulunan Erol Atabek, Fransızca, Yunanca ve orta derecede İngilizce bilmekte.



Optik okuyucu uygulama kapsamında polise eğitim



KKTC’deki hava ve deniz limanları ile kara giriş-çıkış kapılarında muhaceret işlemi yapan polislere ve sivil hizmet görevlilerine, 4 Haziran’da uygulamaya konacak optik okuyucu konusunda eğitim veriliyor.

Bu kapsamda, toplam 284 personel “Makinede Okunabilir Seyahat Belgesi Okuyucu Yazılımının Kullanımı” (Optik Okuyucu) konusunda eğitim alıyor.

Dün başlayan ve 3 Hazirana kadar sürecek program kapsamında personele birer gün eğitim verilecek.

Polis Genel Müdürlüğü (PGM) İletişim ve Bilgi İşlem Müdürlüğü tarafından hazırlanan program PGM Muhaceret Müdürlüğü ile koordineli şekilde yürütülüyor.