Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin başkan ve temsilcileriyle yaklaşık bir buçuk saatlik bir görüşme gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen toplantıya Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ve Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit ile beraberlerindeki heyetler katıldı.

Akıncı, görüşmede parti başkan ve yetkililerine Kıbrıs konusunda başlayan yeni müzakere süreciyle ilgili bilgi verdi.

Görüşmenin ardından parti başkanları basına açıklamada bulundu.

CTP-BG Genel Başkanı Başbakan Özkan Yorgancıoğlu görüşme sonrası basına yaptığı açıklamada, Akıncı’nın toplantıda, seçildiği günden bugüne kadar yapılan görüşmelerde ele alınanları kendileriyle paylaştığını ifade etti.

Görüşmelerin kısa süre önce yeniden başlaması nedeniyle çok fazla gelişme yaşanmadığını anlatan Yorgancıoğlu, toplantıda müzakereci Özdil Nami’nin de yaptığı görüşmelerle ilgili bilgi verdiğini kaydetti. Yorgancıoğlu şöyle devam etti:

“Bizler de kendi pozisyonumuzu sayın cumhurbaşkanımıza ilettik. Bundan sonra bu tür toplantıların olaylar geliştikçe daha sık olması konusunda bir mutabakatımız oldu. Bugün yapıcı bir görüşme oldu kısacası.

Bir başlangıç olması nedeniyle çok teferruatlı olmamış olmasına rağmen yapıcı bir görüşmeydi. İki taraf arasındaki görüşmeler yapıldığı sürece de bu tür toplantıların görüş alışverişinde bulunmak adına tekrarlanması konusunda bir mutabakata varıldı."

DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş da, Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçildiği günden itibaren gerek Türkiye’de gerek Anastasiades’le yaptığı görüşmelerle ilgili bilgi verdiğini ve karşılıklı olarak düşüncelerin paylaşıldığını aktardı.

Görüşmelerin devam edeceğini ifade eden Denktaş, güven yaratıcı önlemler konusuna da değindi.

Denktaş, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Çok belli ki basınımız tarafından da karşılıklı jest olarak ortaya konan iki konu var. Biri; mühürlerin kaldırılması. Mühürler kaldırıldı ama bu kez Rum tarafı daha sıkı bir kontrol başlattığı için kuyruklar devam ediyor. Rahatlama olmadı pek.

Öte yandan mayınlar konusu var. O da bugün daha net anlaşıldı ki jest değil, mayın kucağımıza atıldı ve halkımıza ‘vardır, yoktur’ diyemiyoruz. Ancak şu bilgiye sahibiz: Geçmişten, yıllar öncesinde bir tarama yapılmıştı ve olmadığını biliyoruz. Halkımız rahat olsun ama dikkatli de olsun. Ta ki iş aydınlığa kavuşsun. Yetkililerden bu anlamda halkımızı rahatlatıcı bir açıklama kısa zamanda bekliyoruz. Ama yapılan bir jestten, güven artırıcı bir yaklaşımdan ziyade insanlık adına güveni daha da yitirici bir yaklaşım oldu. Bunu da altını çizerek söylemek isterim.”

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün de, Akıncı’ya hayırlısı olsun dileklerini ilettiklerini kaydetti.

Görüşmeleri çok yakından takip edeceklerini daha önce de belirttiklerini anlatan Özgürgün, kısa sürede çok süratli bir şekilde neticeye ulaşılması dileğinde bulundu.

Kıbrıs Türk halkının eşit egemen bir halk olduğu gerçeğinin de mutlaka masada her şekilde savunulacağına olan inançlarını belirttiklerini ifade eden Özgürgün, güven yaratıcı önlemlerin bütünlüklü çözümün önünü açması gerektiğini kaydetti.

Özgürgün, görüşmeleri yakından takip etmeye devam edeceklerini ekledi.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ise, Akıncı’nın seçilmesiyle başlayan olumlu atmosferin kısa sürede çözüm ve barış sürecine yansıdığını belirtti.

Süreç içerisinde daha hızlı mesafe kat edileceğine ve yarım asrı aşkındır devam eden sürecin sonuçlanacağına olan inancını belirten Özyiğit, bugünkü toplantıda Akıncı’nın görüşmelerle ilgili bilgi verdiğini anlattı.

Özyiğit şöyle devam etti:

“Önemli olan bu yeni dönemi hep birlikte izlemek, değerlendirmek ve yeri geldiğinde katkı koymak. Çünkü aslolan artık bu ülkenin yeniden birleşmesi ve iki bölgeli, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı bir federal yapıyı bir an önce kurmak. Bu doğrultuda kendileri çalışmalarını sürdürecek biz de katkı koymaya devam edeceğiz.”



Akıncı, Talat ile görüştü



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ı kabul etti.

Akıncı, kabulde yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununa çözüm bulma sürecinin el birliğiyle yürütülecek bir süreç olduğunu, başarının da elbirliğiyle geleceğini belirtti.

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde elde ettiğini deneyim ve birikimden yararlanmak istediklerini söyleyen Akıncı, bugünün bir başlangıç olacağını, dayanışmalarının süreceğini vurguladı.

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da konuşmasına Akıncı’ya başarılar dileyerek başladı.

Akıncı’nın vizyonu ile çözüm sürecine hareket katacağını, bugün bunu başardığının görüldüğünü söyleyen Talat, tüm dünyada Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin heyecan ve beklenti bulunduğunu belirtti.

“Kıbrıs Türk tarafının yüzünü aydınlık çıkaracak bir süreç yaşanacağını düşünüyorum. Başarılar dilerim. En büyük dileğim de çözümü başarmasıdır” diyen Talat, sürece elinden gelen katkıyı yapacağını kaydetti.



Cumhurbaşkanı Akıncı, komutanları kabul etti



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı (KTBK) Korgeneral İsmail Serdar Savaş, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı (GKK) Tümgeneral İlyas Bozkurt ve diğer tümen ve tugay komutanlarını kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen kabulde, 28.Tümen Komutanı, Tümgeneral Taci Kurul, 39. Tümen Komutanı Tümgeneral Sadık Piyade, 14. Zırhlı Tugay Komutanı Tümgeneral Özkan Aydoğdu ile Güvenlik Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Erdinç Korkuter de yer aldı.

Akıncı’ya ise kabulde Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu ile Özel Kalem Müdürü Cenk Gürçağ eşlik etti.

Kabulde herhangi bir açıklama yapılmadı ve basının sadece görüntü almasına olanak tanındı.



Müzakereciler görüştü



Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami ile Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis dün yaklaşık dört saat süren bir görüşme yaptı.

Görüşme sonunda basına herhangi bir açıklama yapılmadı.

Görüşmeye Kıbrıs Türk tarafının müzakere heyeti üyeleri Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Erhan Erçin, Dışişleri Bakanlığı’ndan müzakerelerde not tutucu olarak görev yapacak olan üçüncü sekreter Sertaç Güven’in yanında CTP-BG Milletvekili Tufan Erhürman da katıldı.

Müzakerelerde, görüşülecek konuya ilişkin, müzakere heyeti üyeleri dışında da, alanında uzman kişilerin katılacağı bildirildi.

Müzakereciler sık sık bir araya gelerek ayda en az iki kez gerçekleştirilmesi kararlaştırılan liderler görüşmelerini destekleyici mahiyette çalışmalar yapacaklar.



Florent: “Kıbrıs sorununun çözümü AB için önemli”



Fransa’nın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Jean Luc Florent, Kıbrıs sorununun çözümünün AB için önemli olduğunu söyledi.

Rum Fileleftheros gazetesinin haberine göre, DİSİ Başkanı Averof Neofitu ile önceki gün görüşen Florent, Fransa’nın Kıbrıs sorunu müzakereleri sürecine katkı koymaya hazır olduğunu kaydetti.

Habere göre Florent, birleşik Kıbrıs’ın AB için gelecekte işlevsel olacağına dikkati çekerken, Kıbrıs sorununun milli bir mesele olduğu kadar, işlevsellik açısından AB için de önemli olduğuna vurgu yaptı. DİSİ Başkanı Neofitu ise, Fransa’nın adanın yeniden birleşmesine verdiği destekten ötürü teşekkürlerini sundu.

Habere göre Neofitu da, AB’nin, AB içerisindeki bir devletin işlevselliğinin garanti altına alınabilmesine, yani Kıbrıs sorununun çözülmesine katkı koymasının öneminden bahsetti.



Çakıcı: “ Nami’yi beklemiyordum”



TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı, Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin müzakereci olarak atanmasını beklemediğini ve şaşırdığını belirterek, “Siyasi biri olacağını tahmin ediyorduk ama bu kişinin Milletvekili veya CTP’den biri olmasını beklemiyorduk. Ben de bu haberi basından öğrendim ve partideki arkadaşların haberi olmadığını da fark ettim. Dolayısıyla müzakerecinin daha yeni bir figür olmasını tercih ederdik ama sonuç olarak Özdil Bey’de tecrübeli bir isimdir. Sayın Başkan daha hızlı bir müzakere sürecine daha tecrübeli bir isimle başlamak istemiş olabilir, ama Sayın Talat döneminde de Özdil Nami vardı ve bu anlamda bakıldığında yeni bir müzakereci olmasını tercih ederdik” dedi. (Kıbrıs Postası)



Denktaş’ın istifası meclis’te okunacak



Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi, Turizm ve Kültür Bakanlığı’ndan istifası bugün Cumhuriyet Meclisi’nde okunarak resmiyet kazanacak.

TAK muhabirinin sorusu üzerine istifasını pazartesi Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’na sunduğunu belirten Denktaş, yerine kimin vekalet edeceğine ilişkin soruya karşılık ise, bundan sonraki sürecin parti içinde görüşülerek belirleneceğini söyledi.



Talat: “Oyuna gelmeyin, vicdanınızı dinleyin”



Kanal SİM’de Öğlen Postası programında konuşan 2. Cumhurbaşkanı, CTP-BG Genel Başkan adayı Mehmet Ali Talat, yaklaşan kurultay öncesi delegeye çağrıda bulunarak liste oyun ve operasyonlarına gelmeyin vicdanınızı dinleyin çağrısı yaptı.

Delegeye yönelik Talat, “eğer biri yanınıza gelir ve bu adama oy verme, bu şu gurubun, şunların bunların adamıdır derse O’na sırtını görmek istiyoruz buradan git, şeklinde yanıt verin” dedi.

Talat partide kardeş kavgasının dineceğini, dinmesi gerektiğini, bunun yolunun da vicdanların dinlenmesi olduğunu ifade eden ve Parti Meclisi için yoğun bir aday başvurusu olduğunun gözlemlendiğini kaydederek, “CTP’yi eminim daha iyi günler bekliyor, daha iyi bir noktaya gelecektir” diye konuştu.

İç politik konulara ilişkin ise Talat, 28 maddelik manifestosu sonrası somut örnekler verdi.

3’lü kararname sisteminin muhakkak kaldırılması gerektiğini, bunun özellikle bir takvime bağlanarak netleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

BRT’nin çağdaş bir yapısını olmadığını belirterek “Ne o öyle zaman zaman hükümetle didişme zaman zaman hükümet talimatıyla yayın. BRT tamam değil" ifadelerini kullandı.

DAÜ’nün içinde bulunduğu durumdan da endişe duyduğunu kaydeden Talat, “DAÜ ile değil hükümet bir bakan bile oynuyor. Böyle üniversite mi olur! DAÜ'yi kurtarmak lazım” dedi.

Meclisteki yasama sorununa işarete den Talat, yasamayı ‘yasamacıların değil ‘bürokrasinin’ yaptığını dikkat çekerek “Bizim mecliste hukukçu yok. Yeterli değil.. Yasamayı da bürokrasi yapıyor. Yargıçlar söylüyor bir sürü hata ve çelişki. Belki de meclise hukuk bürosu kurmak lazım” şeklinde konuştu.

“Bir yerin yönetimi çalışanlarına bırakılır mı hiç? O zaman daireleri memurları yönetsin. Elektrik Dairesini çalışanlar falan. Olur mu öyle” diye konuşan Talat, Elektrik kurumuna ilişkin öte yandan pek çok yolsuzluk olduğunu bildiğini söyledi.

Talat “Akıllı sayaç olmazsa da kayıp hep olur. Santrallerin ihalesiz alındığı saçma bir iddia. Direk firmasından gidildi alındı. Bu işte ihale aramak şuna benziyor: I-phone almak için doğrudan şirketine Mac’a gidiyorsunuz, o da size git ihale aç diyor. Bu denli saçma işte bu santral konusunda ihale aramak"dedi.



Anastasiadis: “Kıbrıs sorununun çözümü ekonomik kalkınmaya katkı yapacak”



Rum Politis gazetesinin haberine göre, Rum İşverenler ve Sanayiciler Federasyonu’nun (OEV) önceki günkü genel kurul toplantısında konuşan Anastasiadis, toplantıda bulunan Kıbrıs Türk İşadamları Birliği (İŞAD) Başkanı Metin Şadi’nin çözümle ilgili geçen yılki açıklamalarına atıfta bulunarak, “ortak arkadaşımız” olarak nitelediği Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile birlikte “Zaman zaman ülkü olarak ilan ettikleri şeyleri gerçeğe dönüştürmek için çaba göstermeye başladıklarını” kaydetti.

Kıbrıs sorununun çözümüyle birlikte bölgeye istikrar geleceğini savunan Anastasiadis, bunun da yatırımcılar için ekstra teşvik olacağını söyledi. Müzakerelerle ilgili olarak ise Anastasiadis, benzer anlayış ve vizyonun yeni Kıbrıslı Türk liderde de bulunmasından memnuniyet duyduğunu belirtti. Anastasiadis, ayrıca, yabancı yatırımların cezbedilmesine yönelik vergi teşvikini de yürürlüğe koyacaklarını ilan etti.

Gazete, Şadi’nin de toplantıda konuşma yaparak, İŞAD’ın Kıbrıs sorunundaki gelişmelerden mutluluk duyduğunu ifade edip, adadaki işadamları olarak, toplumlar ve şirketler arası işbirliğine katkı koymak için gereken yolu açmak amacıyla hazırlık yapmaları gerektiğini söylediğini yazdı.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, yabancı yatırımların cezbedilmesinin ve ekonomik kalkınmanın ön koşulunun, çözümün getireceği güvenlik olduğunu söyledi.

Anastasiadis, kimsenin Irak, Suriye, Libya gibi gerginliğin hakim olduğu yerlere yatırım yapma cesareti gösteremeyeceğini; Kıbrıs’ın da yakın geçmişe kadar böyle bir kaderi paylaştığını ama şimdi, köprüler inşa edildiğini ifade etti.



Rum Yönetimi ekonomik kriz nedeniyle 11 ticari ataşesini geri çekti



Rum Yönetimi’nin, ekonomik kriz nedeniyle, yurtdışındaki büyükelçiliklerinde gören yapan 11 ticari ataşeyi geri çektiği bildirildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, Rum Hükümeti’nden yapılan açıklamada, bu sayede 400 bin Euro’luk tasarruf sağlanacağının kaydedildiğini yazdı. Haberde, bu durumun AKEL’in tepkisine neden olduğu ifade edildi.



Yunan Komandolar için yapılan kazılar sonuçsuz kaldı



Barış Harekatı sırasında 22 Temmuz 1974’te Yunanistan’dan havalanan ve iletişimsizlik nedeniyle Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) tarafından vurulan NORATLAS tipi nakliye uçağındaki komandoların bulunması için Lakadamya Mezarlığı’nda pazar günü başlayan ve dün sonlandırılan kazı çalışmalarının sonuçsuz kaldığı belirtildi.

Barış Harekâtı sırasında, Yunanistan’ın gönderdiği komandoları taşıyan NORATLAS tipi askeri nakliye uçağı, 22 Temmuz 1974’te Lefkoşa Havaalanı’ndaki çarpışmalar sırasında “dost (Rumların) ateşiyle” düşürülmüş ve içindekilerle birlikte gömülmüştü.

Rum Politis gazetesi, Lakadamya Mezarlığı’nda gerçekleştirilen kazılarda NORATLAS tipi askeri nakliye uçağında yer alan 33 kişiye ait herhangi bir kemik kalıntısının bulunmadığını yazdı.

Kazı çalışmalarının, Temmuz ayındaki yıldönümü etkinlikleri nedeniyle, Temmuz ayı sonuna bırakıldığını yazan gazete, kazı çalışmalarının, uçak içerisinde yer alan kişilerin bulunması için 41 yılın ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Güney Kıbrıs’a konu hakkında verdiği sürenin ardından Rum tarafının zorda kalmaması için yapıldığına da dikkati çekti.

Habere göre Rum Başkanlığı, İnsani Konular ve Dış Rumlar Komiseri Fotis Fotiu, Rum Haber Ajansı’na (KİPE) yaptığı açıklamada, Physicians Human Rights (PHR) personeli tarafından pazar günü başlayan kazıların dün herhangi bir sonuç almadan tamamlandığını ifade etti.

Süreçlerin şu anda, uçağın gömülü olduğu Yunan Askeri Mezarlığı’na odaklandığını ifade eden Fotiu, NORATLAS’a yönelik kazı sürecinin normal bir şekilde ileriye götürüleceğini, kazı çalışmalarına temmuz ayı sonunda veya ağustos ayı başında, bir diğer deyişle temmuz ayında her yıl düzenlenen (darbe ve Barış Harekatı’nı kınama) etkinliklerden sonra başlanılmasının düşünüldüğünü söyledi.

Fotiu, çalışmaların 20 Temmuz tarihinden hemen sonra başlanmasının mümkün olması için hummalı bir hazırlığın yapıldığını da belirtti.

NORATLAS içerisinde yer alan bazı komandoların, 20 Temmuz Barış Harekatı süresince ve bunun ardından hakim olan kaos nedeniyle, Lakadamya Mezarlığı’na gömüldüğü şeklinde bilgilerin bulunduğunu belirten gazete düşürülen uçakta yer alan komandolardan kaçının uçakla birlikte gömüldüğünün ise bilinmediğini yazdı.

Habere göre Fotiu açıklamasında, Yunan komandoların tümünün Yunan Askeri Mezarlığı’na gömüldüğüne inanıp inanmadığı şeklindeki bir soru üzerine, “Kesin olan nokta, uçağın orada gömülü olduğudur. Yunan paraşütçülerin de onunla birlikte gömülüp gömülmediğini hiç kimse bilmiyor” şeklinde konuştu.

Fotiu, bugüne kadar o gün öldürülen 33 kişiden 12 veya 15’nin Lakadamya Mezarlığı’na taşınıp gömüldüğü şeklinde bilgilerin bulunduğunu, dünkü sürecin tamamlanmasının ardından ümitlerin Yunan Askeri Mezarlığı’na taşındığını ifade etti.

Öte yandan Fileleftheros gazetesi, 1974 darbesi sırasında ölenlerin gömülü olduğu Güney Lefkoşa’daki “Ay.Konstantiu ve Eleni” mezarlığındaki ikinci toplu mezarın açılmasına yönelik kazı çalışmalarının tamamlandığı belirtildi.

Gazete yapılan kazı çalışmalarında, 24 kişiye ait kemik kalıntısının var olduğuna dair tahminlere karşın, kazı çalışmaları sonucunda 25 kişiye ait kemik kalıntısına rastlanıldığını yazdı.

Gazete 24 kişinin kimler olduğuna dair kesinlik bulunduğunu 25’inci kişinin kimliğinin ise yapılacak DNA testinin ardından belli olacağını belirtti.