Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü - Bahadır Bumin ÖZARSLAN - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü - Bahadır Bumin ÖZARSLAN
Tarih: 10.12.2014 > Kaç kez okundu? 3707

Paylaş




135

cesi aldı. Halen Hacettepe Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Milletlerarası Hu-

kuk Ana Bilim Dalı’nda çalışmaktadır. Çalışma alanları, uluslararası kamu

hukuku çerçevesinde uluslararası örgütler, uluslararası ceza hukuku ve Türk

Dünyası’dır.

Bahadır Bumin Özarslan graduated from Faculty of Law, Dokuz Eylül Univer-

sity in 2000. He received MA degreee from Department of Public Law, Dokuz

Eylül University in European Union Law in 2006, and PhD degree from De-

partment of Public Law, Dokuz Eylül University in 2012. He is currently work-

ing in the Department of International Law, Faculty of Law, Hacettepe Uni-

versity. His research areas include international organizations, international

criminal law, and Turkic World in the framework of international public law.

B. B. Özarslan

134

Samancı, Uğur, “Uluslararası Adalet Divanının Kosova’nın Bağımsızlık İlanına İlişkin

Danışma Görüşü”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt. 11, Sayı.

2, 2009, s. 123-194.

Shevel, Oxana, “Crimean Tatars and the Ukranian State: The Challenge of Politics,

the Use of Law, and the Meaning of Rhetoric”, http://www.iccrimea.org/scholarly/

oshevel.html.

Şahin, Mustafa, Avrupa Birliğinin Self-Determinasyon Politikası (Ankara: Nobel Yayın

Dağıtım, 2000).

T.C. Dışişleri Bakanlığı Türk İşbirliği Kalkınma Ajansı (TİKA), Azerbaycan, Gürcis-

tan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Türkmenistan, Ukrayna

Ülkelerinin Anayasaları (Ankara: Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı Yayını, 1999).

Terzioğlu, Süleyman Sırrı, “Türkmenistan’ın Azınlıklar Konusundaki Siyaseti”, Avrasya

Dosyası, Türkmenistan Özel, Cilt. 7, Sayı. 2, Yaz 2001, s. 111-123.

Terzioğlu, Süleyman Sırrı, Uluslararası Hukukta Azınlıklar ve Anadilde Eğitim Hakla-

rı (Ankara: Alp Yayınevi, 2007).

Terzioğlu, Süleyman Sırrı ve Özarslan, Bahadır Bumin, “Azınlıklar Açısından Türkiye-

Avrupa Birliği İlişkileri”, içinde Mehmet Seyfettin Erol ve Ertan Efegil, der., Türkiye-

AB İlişkileri: Dış Politika ve İç Yapı Sorunsalları (Ankara: Alp Yayınevi, 2007)

Yalçınkaya, Alaeddin, “Karadeniz Politikalarında Anahtar Bölge: Kırım”, içinde Yıl-

dırım Turan vd., der., Siyaset, Ekonomi ve Toplum Üzerine 3. Uluslararası Mavi

Karadeniz Kongresi: Uyuşmazlık Çözümü, İşbirliği ve Demokratikleşme, Konferans

Bildirileri Tam Metinleri (İstanbul: Gündoğan Yayınları, 2013).

Yevtoukh, Volodymyr, “National Minorities in Ukraine: Status, Rights, Prospects”,

www.instesw.ebox.lublin.pl/ed/ftp/yevtoukh.pdf.

Гриневетцкий, Cергей Рафаилович и др, Геополитическое Казино Причерноморья,

(Москва: Восток-Запад, 2009).

Сиборенко, Б. А., ‘Политическая история Крымского ханства’, в С. Я. Козлов и

Л. В.

Чижова, Ответственные редакторы, Тюркские Народы Крыма, (Москва: Наука,

2003).

Yazarın Kısa Özgeçmişi / Biography of the Author

Bahadır Bumin Özarslan, Dokuz Eylül Üniversitesi, Hukuk Fakültesi’nden

2000 yılında mezun oldu. 2006 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Kamu Hu-

kuku Bölümü, Avrupa Birliği Hukuku alanında yüksek lisans derecesi ve 2012

yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Kamu Hukuku Bölümü’nden doktora dere-

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

133

Çavuşoğlu, Naz, Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Azınlık Hakları (İstanbul: Su

Yayınları, 2001)

Erol, Mehmet Seyfettin, ‘Ukrayna-Kırım Krizi Ya Da İkinci Yalta Süreci’, Karadeniz

Araştırmaları, Sayı 41, Bahar 2014, s. 1-14.

Fisher, Alan, Kırım Tatarları (İstanbul: Selenge Yayınları, 2009).

Hablemitoğlu, Necip, Yüzbinlerin Sürgünü: Kırım’da Türk Soykırımı (İstanbul: Top-

lumsal Dönüşüm Yayınları, 2004).

Hekimoğlu, Mehmet Merdan, Uluslararası İnsan Hakları Hukuku Açısından Azınlık

Hakları ve Türkiye (Ankara: Detay Yayıncılık, 2007).

International Labour Standarts Department, Understanding the Indigenous and Tribal

Peoples Convention, 1989 (No. 169) (Geneva: International Labour Organization,

2013).

Kılınç, Doğan, Azınlık Hakları (Ankara: Yetkin Yayınları, 2013).

Kingsbury, Benedict, “Indigenous Peoples in International Law: A Constructivist App-

roach to the Asian Controversy”, The American Journal of International Law, Cilt.

92, Sayı. 3, July 1998, s. 414-457.

Kırımlı, Hakan, Kırım Tatarlarında Milli Kimlik ve Milli Hareketler (1905-1916) (An-

kara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2010).

Kurat, Akdes Nimet, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve

Devletleri (Ankara: Murat Kitabevi Yayınları, 1992).

Kurubaş, Erol, Asimilasyondan Tanınmaya Uluslararası Alanda Azınlık Sorunları ve

Avrupa Yaklaşımı (Ankara: Asil Yayın Dağıtım, 2004).

Macklem, Patrick, “Indigenous Recognition in International Law: Theoretical Obser-

vations”, Michigan Journal of International Law, Cilt. 30, Fall 2008.

Oguamanam, Chidi, “Indigenous Peoples and International Law: The Making of a Re-

gime”, Queen’s Law Journal, Cilt. 30, Sayı. 1, 2004, s. 348-399.

Olçar, Kemal, Karadeniz Politikaları ve Türkiye-Ukrayna Stratejik İlişkileri (İstanbul:

IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2007).

Oran, Baskın, Türkiye’de Azınlıklar (İstanbul: İletişim Yayınları, 2006).

Öraz, Seçil, “The Struggle and the Response in Stalin’s Deportation Policy: The Case of

Crimean Tatars”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Cilt. 6, Sayı. 2, Kış 2006.

Özcan, Kemal, Kırım Türklerinin Varoluş Mücadelesi Kırım Dramı (İstanbul: Babıali

Kültür Yayıncılığı, 2010).

Özdal, Habibe vd., Ukrayna Siyasi Krizinde Rusya ve Batı’nın Tutumu (Ankara: Ulus-

lararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, 2014).

Pehlivan, Oğuz Kaan, “Kırım Referandumla Ukrayna’dan Ayrılabilir Mi?”, 14 Mart

2014, http://www.usak.org.tr/analiz_det.php?id=17&cat=365366677.

Resler, Tamara J., “Dilemmas of Democratisation: Safeguarding Minorities in Russia,

Ukraine and Lithuania”, Europe-Asia Studies, Cilt. 49, Sayı. 1, January 1997, s. 89-

106.

B. B. Özarslan

132

lerin bir kez daha sorgulanmasına yol açmıştır. Uluslararası hukuktan kaynak-

lanan yasakların fiili durum yaratabilen devletler açısından askıya alınabildiği

ve benzeri davranışların tekrarlanabildiği bir uluslararası toplum görüntüsü,

uluslararası hukukun itibarının azalmasına sebep olmaktadır.

Ukrayna’daki ayrılıkçı güçler ve RF tarafından gerçekleştirilen bir dizi ey-

lem neticesinde, Kırım’ın hukuka aykırı bir şekilde el değiştirmesi her zemin-

de ve sıklıkla dile getirilmelidir. Gerek uluslararası toplumun güçlü devletleri

gerekse itibarlı uluslararası örgütler, her fırsatta Kırım’ın ilhakını kınamalı ve

Kırım’ın yeniden Ukrayna topraklarına katılması için RF üzerinde baskı oluş-

turmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de uluslararası hukuk çerçevesi için-

de benzer bir tutum takınmalıdır. Uluslararası hukukun ihlal edilmesine yöne-

lik olarak gösterilmesi gereken tepkiler ciddi seviyede ve etkin olmalıdır zira

bu husus, uluslararası toplum içinde uluslararası hukukun itibarını korumak

bakımından da önem taşımaktadır.

KAYNAKÇA

Akgül, Hüseyin, Azınlık Kavramı (İzmir: Akademi Kitabevi, 2003).

Akgül, Mehmet Emin, İdari Örgütlenme ve Siyasi Yönetim İlkesi Olarak Özerklik Kav-

ramı (Ankara: Turhan Kitabevi, 2013).

Albayrak, Mehmet Akif, Yeşil Ada Kırım (Ankara: Türk Dünyası Kültür ve Sanat Der-

neği Yayınları, 2004).

Anaya, S. James, Indigenous Peoples in International Law (New York: Oxford Univer-

sity Press, 2000).

Arsava, Füsun, “Self-Determinasyon Hakkı ve Kosova”, Uluslararası Hukuk ve Politika,

Cilt. 5, Sayı. 17, 2009, s. 1-21.

Aydıngün, İsmail, “Ne Doğu Ne Batı, Hem Doğu Hem Batı: Avrasya’nın Geçiş Ülkesi

Ukrayna”, içinde İsmail Aydıngün ve Çiğdem Balım, der., Bağımsızlıklarının Yir-

minci Yılında Azerbaycan, Gürcistan ve Ukrayna, Türk Dilli Halklar-Türkiye ile

İlişkiler, II. Kitap (Ankara: Atatürk Kültür Merkezi, 2012).

Belitser, Natalya, “Indigenous Status for the Crimean Tatars in Ukraine: A History of a

Political Debate”, http://www.iccrimea.org/scholarly/indigenous.html.

Benedikter, Thomas, Modern Özerklik Sistemleri (Ankara: Nika Yayınevi, 2014).

Bilgin, Ülkü, Azınlık Hakları ve Türkiye (İstanbul: Kitap Yayınevi, 2007).

Capotorti, Francesco, Study on the Rights of Persons Belonging to Ethnic, Religious and

Linguistic Minorities (New York: United Nations Publication, 1979).

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

131

yere sahip olmuştur. Söz konusu etkenlerden biri de Kırım’ın demografik ya-

pısıdır. Kırım’ın demografik yapısı içinde en önemli unsurlardan biri de Kırım

Tatar Türkleridir. Kırım’ın günümüzdeki renkli etnik yapısı içinde Kırım Tatar

Türkleri ayrı bir yere sahiptir zira Kırım’ın kadim sakini olmaları münasebe-

tiyle diğer etnik gruplardan daha kıdemli bir geçmişe sahiptirler. Günümüzde

yarımadanın % 12’sini teşkil etmeleri, bu gerçeği değiştirmez çünkü Kırım’ın

demografik yapısı, Rus hakimiyetinin başladığı 1783’ten itibaren sistematik bir

şekilde değiştirilmiştir. Dolayısıyla Kırım’ın şu anki nüfus dağılımı yapay olup

tarihi ve kültürel gerçeklerle bağdaşmamaktadır.

Son dönemde yaşanan hızlı siyasi gelişmelere kadar Ukrayna tarafından

Kırım Tatar Türklerine tanınan statü, Ukrayna sınırları içinde yaşayan ve diğer

Ukraynca konuşmayan topluluklar için de geçerli olan ulusal azınlık statüsü-

dür. Yarımadanın kadim halkı olan Kırım Tatar Türklerinin kendilerine yerli

halk statüsü tanınması talepleri uzun yıllar boyunca askıda kalmış, Ukrayna

makamları tarafından herhangi bir adım atılmamıştır. Ukrayna’da başlayan

siyasi krizin Kırım’a yansımasının ardından, Şubat 2014’te başlayan gelişme-

ler neticesinde Kırım’ın RF tarafından ele geçirilmesi üzerine Ukrayna ma-

kamları, Kırım Tatar Türklerinin bu talebini hatırlamışlar ve Ukrayna Yüksek

Meclisi, Kırım Tatar Türklerini Kırım’ın yerli halkı olarak kabul etmiştir. Bu

kararla birlikte Kırım Tatar Türklerinin yeni ve nihai statüsü, yerli halk statüsü

olmuştur. Kırım’ın fiilen Ukrayna’nın egemenliğinden çıkması sonrasında alı-

nan bu karar, Ukrayna devletinin konuya yaklaşımını göstermesi bakımından

dikkat çekicidir.

27.02.2014’ten itibaren Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi tarafın-

dan alınan kararlar neticesinde Kırım yarımadası, RF topraklarına katılmış-

tır. Söz konusu kararların baskı altında alındığı ve Kırım’ın yasama organının

iradesini yansıtmadığı bilinmektedir. Öte yandan alınan kararlar, Ukrayna iç

hukuku ve uluslararası hukuk açısından değerlendirildiğinde hukuka aykırı

bir durum arz etmektedir. Bu kararlar neticesinde yapılan referandum da do-

ğal olarak hukuka aykırı bir nitelik taşımaktadır. Ukrayna’da devam eden kriz

sebebiyle Ukrayna merkezi hükümetinin Kırım’da yaratılan fiili duruma mü-

dahalede yetersiz kalması, Kırım’daki ayrılıkçı güçlerin ve RF’nin Kırım’a mü-

dahalesini hukuka uygun ve meşru bir hale getirmez. Bu noktada, uluslararası

toplumun yeterince iyi bir sınav veremediği görülmektedir. Uluslararası hu-

kuktaki en önemli kurallardan biri olan kuvvet kullanma yasağının ihlal edil-

miş olmasına rağmen önemli ve etkin uluslararası hukuk kişilerinin tepkileri

ve uyguladıkları yaptırımlar cılız kalmıştır. Kırım’da yaşananlar, uluslararası

toplumun üyeleri açısından uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülük-

B. B. Özarslan

130

kazanıp kazanmadığını irdelememiştir. Uluslararası Adalet Divanı, uluslarara-

sı hukuk açısından bağımsızlık bildirisi yayımlaya yasak getiren herhangi bir

kuralın var olup olmadığı üzerinde odaklanmıştır.58 Bu sebeple Kırım Özerk

Cumhuriyeti Yüksek Meclisi ve Akyar Şehir Konseyi tarafından yayımlanan

bağımsızlık bildirisinde yer alan danışma görüşü, tek başına bir dayanak teşkil

etme niteliğine sahip değildir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi ve Akyar Şehir Konseyi tara-

fından ilan edilen bağımsızlığın kendi kaderini tayin etme hakkı kapsamında

düşünülüp düşünülemeyeceği de değerlendirilmesi gereken bir başka husus-

tur. Yukarıda belirtildiği üzere kendi kaderini tayin etme hakkı, sömürge al-

tında yaşayan topluluklarının bağımsız devlete dönüşmesi sürecinde ortaya

çıkmış olan bir kavramdır. BM Antlaşması’nda ilke olarak yer alan ve ilerleyen

zaman içerisinde BM bünyesinde alınan kararlarla birlikte bir hak seviyesine

yükselen bu kavram, ülke bütünlüğüne aykırı olarak kullanılamaz. Bu hakkın

kullanılabilmesinin tek yolu, bir devletin kendi sınırları içinde yaşayan bir hal-

kı baskı altında tutması ve zulme varan uygulamalar yapmasıdır. Ancak bu

şartların görecelik taşıması, bu hakkın kullanılabilmesini güçleştirmektedir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin ve özel statülü Akyar şehrinin ahalisi bakımın-

dan kendi kaderini tayin etme hakkı değerlendirildiğinde, bu yerleşim birim-

lerinin sömürge niteliği taşımadığı açıktır. Öte yandan söz konusu yerlerde

yaşayanlara yönelik yaygın ve sistematik bir baskı ya da zulme varan uygulama

da kaydedilmemiştir. Tam tersine, Pehlivan’ın da belirttiği gibi ahalinin sosyo-

politik yaşama katıldığı, özerk bir cumhuriyete ve dolayısıyla pek çok hakka

sahip olduğu bilinmektedir.59 Bu sebeple bağımsızlık ilanını, kendi kaderini

tayin etme hakkı kapsamında meşru kabul etmek mümkün değildir.

Sonuç

Tarih boyunca her zaman önemini muhafaza etmiş olan ve bu sebeple cid-

di çatışma alanlarından birini teşkil eden Kırım yarımadası, Soğuk Savaş’tan

sonra bağımsızlığını kazanan Ukrayna’nın bir parçası olmuştur. Üniter bir

devlet olan Ukrayna, muhtelif etkenlerden dolayı Kırım’a özel bir statü tanımış

ve Kırım, özerk cumhuriyet sıfatıyla Ukrayna idari yapılanması içinde ayrı bir

58 Ayrıntılı bilgi için bakınız, Uğur Samancı, “Uluslararası Adalet Divanının Kosova’nın

Bağımsızlık İlanına İlişkin Danışma Görüşü”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Dergisi, Cilt. 11, Sayı. 2, 2009, s. 123-194.

59 Oğuz Kaan Pehlivan, “Kırım Referandumla Ukrayna’dan Ayrılabilir Mi?”, 14 Mart 2014,

http://www.usak.org.tr/analiz_det.php?id=17&cat=365366677.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

129

mıştır. Söz konusu belgenin 1. maddesinde garantör devletler, Ukrayna’nın

bağımsızlığına, egemenliğine ve mevcut sınırlarına saygı gösterileceğini teyit

etmişlerdir. Ayrıca belgenin 2. maddesinde de Ukrayna’nın toprak bütünlüğü-

ne veya siyasi bağımsızlığına yönelik güç kullanımından kaçınılması yönün-

de görüş birliğine varmışlardır. Bu durumda, Budapeşte Memorandumu’nun

Ukrayna’nın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na katıl-

ması yönünde bir irade beyanı olmasının yanında, bir devlet olarak Ukrayna’nın

bağımsızlığının, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün garanti altına alındığı

uluslararası bir belge niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. İmzacı devletler ara-

sında RF’nin yer almış olması, doğal olarak RF için de aynı yükümlülüklerin

geçerli olması sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla Kırım Özerk Cumhuri-

yeti Yüksek Meclisi tarafından alınan kararlar neticesinde Kırım’ın RF’ye ka-

tılması, RF’nin yükümlülüklerini ihlal ettiği anlamına gelmektedir. Bu sebeple

Kırım’ın RF’ye katılması, uluslararası hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

Uluslararası hukuk açısından bir başka değerlendirilmesi gereken husus,

Uluslararası Adalet Divanı’nın Kosova’nın bağımsızlık ilanına ilişkin danışma

görüşüdür.57 Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi ve Akyar Şehir Konse-

yi tarafından 11.03.2014 tarihinde alınan bağımsızlık kararında, Uluslararası

Adalet Divanı’nın verdiği danışma görüşü temel dayanaklardan biri olmuştur.

Uluslararası Adalet Divanı’nın danışma görüşüne konu olan Kosova meselesi,

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi ve Akyar Şehir Konseyi’nin bağım-

sızlık ilanıyla mukayese edilemeyecek bir durumdur. Zira Kosova, Yugoslav-

ya Federal Cumhuriyeti tarafından Kosova’daki Arnavut çoğunluğa yönelik

etnik temizlik hareketine karşı NATO’nun 24.03.1999-10.06.1999 tarihleri

arasında gerçekleştirdiği askeri harekatın akabinde, BM Güvenlik Konseyi’nin

10.06.1999 tarihli ve 1244 sayılı kararıyla geçici uluslararası yönetime bıra-

kılmış bir bölgedir. Uluslararası toplumun çözüm çabalarının sonuçsuz kal-

ması üzerine 17.02.2008 tarihli bir bildiriyle Kosova’nın bağımsızlığını ilan

etmesi, değişik tartışmalara yol açmış ve BM Genel Kurulu da konuyu Ulus-

lararası Adalet Divanı’na taşımıştır. Uluslararası Adalet Divanı ise BM Genel

Kurulu’nun talebini dar bir şekilde yorumlayarak sadece bağımsızlık bildiri-

sini yorumlamış, bildiriyi sebeplerinden ve sonuçlarından ayrı bir şekilde ba-

ğımsız bir işlem gibi ele almış, ayrılma hakkı ve kendi kaderini tayin etme

hakkı gibi meselelere ilişkin görüş beyan etmemiş, Kosova’nın devlet niteliği

57 22.07.2010 tarihli ve ‘Kosova Hakkında Tek Taraflı Bağımsızlık Bildirisinin Uluslararası

Hukuka Uygunluğu’ başlıklı, Uluslararası Adalet Divanı’nın verdiği danışma görüşünün tam

metni için bakınız, Uluslararası Adalet Divanı Resmi İnternet Sayfası, http://www.icj-cij.org/

docket/files/141/15987.pdf.

B. B. Özarslan

128

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin aldığı kararlar üzeri-

ne Ukrayna Yüksek Meclisi’nin ve Ukrayna Anayasa Mahkemesi’nin aldı-

ğı kararlar da Ukrayna Anayasası açısından değerlendirilmeye muhtaçtır.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin 06.03.2014 tarihli ve Kırım

Özerk Cumhuriyeti’nin RF’nin bir parçası olması yönünde aldığı kararına

karşılık olarak Ukrayna Yüksek Meclisi, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek

Meclisi’nin yetkilerini feshetmiştir. Ukrayna Yüksek Meclisi’nin bu kararı, Uk-

rayna Anayasası’nın 85. maddesi çerçevesinde alınmış bir karardır. Ukrayna

Anayasası’nda Ukrayna Yüksek Meclisi’nin yetkilerini düzenleyen 85. madde-

nin 28. bendine göre Ukrayna Anayasa Mahkemesi, Kırım Özerk Cumhuriyeti

Yüksek Meclisi’nin Ukrayna Anayasası’nı veya Ukrayna yasalarını ihlal ettiği

yönünde bir karar verirse Ukrayna Yüksek Meclisi, görev süresi dolmadan

önce Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin yetkilerini feshedebilir. 85.

maddenin 28. bendine belirtilen yetkiye dayanarak yukarıda da ele alındığı

üzere Ukrayna Anayasa Mahkemesi, 14.03.2014’te, Kırım Özerk Cumhuriyeti

Yüksek Meclisi’nin 06.03.2014 tarihli kararının Ukrayna Anayasası’na aykırı

olduğu yönünde bir karar almıştır. Bu karar üzerine Ukrayna Yüksek Meclisi

de kendisine tanınan yetkiyle 85. maddenin 28. bendindeki hükmü işletmiş-

tir. Öte yandan Ukrayna Anayasa Mahkemesi ise Ukrayna Anayasası’nın 150.

maddesinin 1. bendine göre Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin ya-

sal tasarrufları hakkında, Ukrayna Anayasası’na uygunluk açısından karar ver-

me yetkisine sahiptir. Nitekim Ukrayna Anayasa Mahkemesi’nin 20.03.2014

tarihli kararında, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin ve Akyar Şehir

Konseyi’nin bağımsızlık ilanının Ukrayna Anayasası’na aykırı bulunması da

yine Ukrayna Anayasası’nın 150. maddesinin 1. bendine dayanmaktadır. Bu

durumda Ukrayna Yüksek Meclisi’nin ve Ukrayna Anayasa Mahkemesi’nin

kararları, Ukrayna Anayasası’ndan kaynaklanan yetkilere dayanmaktadır. Do-

layısıyla söz konusu organların kararları, Ukrayna Anayasası’na uygundur.

Uluslararası Hukuk Açısından

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin aldığı kararların uluslararası

hukuk açısından değerlendirilmesinde öne çıkan ilk husus, 05.12.1994 tarihli

Budapeşte Memorandumu’dur. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi

Anlaşması’na56 Ukrayna’nın katılmasına yönelik olarak imzalanan bu memo-

randum ABD, RF, İngiltere, Kuzey İrlanda ve Ukrayna tarafından imzalan-

56 Anlaşma metni için bakınız, BM Resmi İnternet Sayfası, http://www.un.org/disarmament/

WMD/Nuclear/pdf/NPTEnglish_Text.pdf.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

127

referandumu düzenlemek yer almaktadır. Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek

Meclisi tarafından alınan referandum kararı değerlendirildiğinde ise ortaya

farklı bir tablo çıkmaktadır. Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin

aldığı referandum kararı, Ukrayna topraklarının bir bölümünü teşkil eden

Kırım ile ilgilidir. Yani Ukrayna’nın topraklarının değiştirilmesi söz konusu-

dur. Bu durumda, 72. ve 73. maddeler çerçevesinde asgari imza şartlarının ta-

mamlanmış olması ve bütün Ukrayna sathında bir referandum düzenlenmesi

gerekmektedir. Ancak Kırım’da 16.03.2014 tarihinde gerçekleştirilen referan-

duma bakıldığında her iki maddede belirtilen şartların karşılanmadığı görül-

mektedir. Bu durumda, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi tarafından

alınan referandum kararı ve düzenlenen referandum, Ukrayna Anayasası’na

aykırılık teşkil etmektedir.55

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi tarafından alınan kararların Kı-

rım Özerk Cumhuriyeti’nin Ukrayna Anayasası ile belirlenen statüsü açısın-

dan da değerlendirilmesi gerekmektedir. Ukrayna Anayasası’nın “Ukrayna’nın

Toprak Yapısı” başlıklı IX. Bölümü’nün 132. maddesi, yukarıda da bahsedildiği

üzere Ukrayna’nın toprak birliğine ve bölünmezliğine vurgu yapmış; 133. mad-

de ise Ukrayna’nın idari toprak yapısı içinde Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni de

zikretmiştir. Ayrıca Ukrayna Anayasası’nın “Kırım Özerk Cumhuriyeti” baş-

lıklı X. Bölümü’nün 134. maddesi, Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Ukrayna’nın

ayrılmaz bir parçası olduğunu; 135. maddesinin 2. fıkrası, Kırım Özerk Cum-

huriyeti Yüksek Meclisi’nin yasal tasarruflarının Ukrayna Anayasası’na ve

yasalarına aykırı olamayacağını düzenlemiştir. Bunun dışında, 137. ve 138.

maddelerde düzenlenen Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin yetkileri arasında da

Kırım’ın statüsünün değiştirilmesi, Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılıp bağımsız ol-

ması, Kırım’ın bir başka devlete bağlanması gibi konularla ilgili herhangi bir

düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple Kırım Özerk Cumhuriyeti Yük-

sek Meclisi tarafından alınan kararlar, Ukrayna Anayasası’nda Kırım Özerk

Cumhuriyeti’nin statüsünü belirleyen maddelere de aykırılık teşkil etmektedir.

55 Referandum kararının anayasal ilkeler açısından uygun olup olmadığıyla ilgili olarak Avrupa

Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Venedik Komisyonu da 21.03.2014 tarihli bir görüş

beyan etmiştir. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’nin başvurusu üzerine hazırlanan rapora

göre Ukrayna Anayasası, diğer Avrupa Konseyi üyelerinin anayasalarında da olduğu üzere

ülkenin bölünmezliği esas almakta ve yerel bir referandumla Ukrayna’dan ayrılma kararı

alınmasına izin vermemektedir. Bu sebeple Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin

aldığı referandum kararı, Ukrayna Anayasası’na aykırı bulunmuştur. Öte yandan Venedik

Komisyonu, Kırım’ın içinde bulunduğu şartların Avrupa’nın demokratik standartlarına

uygun bir referandum yapılmasına elverişli olmadığı sonucuna da varmıştır. Ayrıntılı bilgi

için bakınız, Avrupa Konseyi Resmi İnternet Sayfası, http://www.venice.coe.int/webforms/

documents/default.aspx?pdffile=CDL-AD(2014)002-e.

B. B. Özarslan

126

bir başka yansıması ise 68. maddededir. 68. maddeye göre herkes Ukrayna

Anayasası’na ve yasalarına uymak zorundadır. Dolayısıyla Kırım Özerk Cum-

huriyeti Yüksek Meclisi tarafından alınan kararların da bahsi geçen maddeler-

de belirtildiği üzere Ukrayna’nın anayasal düzenine uygun olması gerekmek-

tedir.

Ukrayna Anayasası açısından yapılacak değerlendirmede ele alınması ge-

reken ilk husus, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin Ukrayna’nın

toprak bütünlüğünü değiştirmeye yönelik olarak attığı adımlardır. Ukrayna

Anayasası’nın 1. maddesinde Ukrayna’nın egemen, bağımsız, demokratik,

sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiş ve 2. maddesinde de Ukrayna’nın

egemenliğinin sahip olduğu toprakların tamamını kapsadığı ifade edilmiştir.

2. maddenin son fıkrasında zikredilen bir diğer husus da Ukrayna’nın mevcut

sınırları içerisindeki topraklarının bölünemez ve ihlal edilemez olmasıdır. Uk-

rayna Anayasası’nın 2. maddesinde vurgulanan egemenlik ve toprak bütünlü-

ğü hususu, yine 17. maddede de tekrarlanmıştır. Ayrıca “Ukrayna’nın Toprak

Yapısı” başlıklı IX. Bölüm’ün 132. maddesi de Ukrayna devleti topraklarının

birliğinden ve bölünmezliğinden bahsetmektedir. Bu maddelerden çıkan so-

nuç, Ukrayna’nın egemen bir devlet olarak toprak bütünlüğünün kendi anaya-

sasının amir hükümleri arasında yer almış olmasıdır. Dolayısıyla Kırım Özerk

Cumhuriyeti Yüksek Meclisi tarafından alınan kararlar, Ukrayna’nın egemen

bir devlet olarak varlığına ve toprak bütünlüğüne halel getirdiğinden Ukrayna

Anayasası’na aykırılık teşkil etmektedir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin aldığı kararlar içinde de-

ğerlendirilmesi gereken bir başka husus, referandum kararıdır. Bu çerçevede,

Ukrayna Anayasası’nın referandumla ilgili maddelerine bakıldığında 72. ve

73. maddeler öne çıkmaktadır. 73. maddeye göre Ukrayna’nın topraklarının

değiştirilmesiyle ilgili konularda, Ukrayna’nın tamamında yapılacak bir re-

ferandumla karar verilir. 72. madde ise Ukrayna sathında yapılacak referan-

dumun şartlarını düzenlemektedir. Buna göre kademeli bir referandum talep

etme yeter sayısı aranmaktadır. Mevcut bölgelerin (oblast) en az üçte ikisinin

talebiyle ve her bölgeden toplanan imza sayısının en az 100.000 olması şar-

tıyla oy hakkına sahip en az 3.000.000 Ukrayna vatandaşının isteğiyle refe-

randum düzenlenir. Şartların sağlanması halinde referandumu düzenleyecek

olan organ, Ukrayna Yüksek Meclisi veya Ukrayna Cumhurbaşkanı’dır. Nite-

kim Ukrayna Anayasası’nın 106. maddesinin 6. bendinde zikredilen Ukrayna

Cumhurbaşkanı’nın yetkileri arasında, Ukrayna sathında yapılacak referandu-

mu ilan etmek ve Ukrayna Anayasası’nın 85. maddesinin 2. bendinde belirtilen

Ukrayna Yüksek Meclisi’nin yetkileri arasında da Ukrayna sathında yapılacak

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

125

leceği belirtilmiştir. Ayrıca RF’ye, bağımsız ve egemen bir devlet olan Kırım

Cumhuriyeti’ni RF’nin bir parçası olarak kabul etmesi için antlaşma yapılması

teklif edileceği de bu bağımsızlık ilanında ifade edilmiştir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin ve özel statülü Akyar Şehir

Konseyi’nin bağımsızlık ilanı üzerine Ukrayna Anayasa Mahkemesi, 20.03.2014

tarihli bir kararla54 Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi ve Akyar Şehir

Konseyi tarafından yayımlanan bildiriyi, Ukrayna Anayasası’na aykırı bul-

muştur. Gerekçe olarak da bağımsız ve egemen bir devlet olan Ukrayna’nın

toprak bütünlüğüne aykırı olan bu bildirinin Ukrayna Anayasası’nın muhte-

lif maddelerine aykırı olduğu; bağımsızlık ilanının uluslararası hukukta kabul

edilmiş kendi kaderini tayin etme hakkıyla bağdaşmadığı ve böyle bir kararın

alınabilmesinin bütün Ukrayna düzeyinde yapılacak bir seçime bağlı olduğu;

Ukrayna Anayasası’nın bölgesel nitelikli bir bağımsızlık kararının alınmasına

imkan tanımadığı ifade edilmiştir.

Değerlendirme

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi tarafından alınan referandum ka-

rarı, bağımsızlık ilanı ve RF’ye katılma kararı ile Ukrayna Yüksek Meclisi ve

Ukrayna Anayasa Mahkemesi tarafından alınan kararlar Ukrayna Anayasa-

sı ve uluslararası hukuk açısından değerlendirildiğinde, aşağıdaki kanaatlere

ulaşmak mümkündür.

Ukrayna Anayasası Açısından

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin aldığı kararların Ukray-

na Anayasası’na uygun olup olmadığını belirlemek için öncelikle Ukrayna

Anayasası’nda anayasal düzenle ilgili amir hükümleri belirlemek önem arz et-

mektedir. Ukrayna Anayasası’nın 5. maddesine göre anayasal düzeni belirleme

ve değiştirme hakkı, münhasıran halka aittir ve bu hak hiçbir kişi tarafından

gasp edilemeyeceği gibi Ukrayna devleti, devletin kurumları ya da görevlile-

ri tarafından da gasp edilemez. Bu bağlamda, maddede bahsi geçen anaya-

sal düzen içindeki kurallar hiyerarşisinde yer alan hukuk kuralı ise Ukrayna

Anayasası’nın 8. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre Ukrayna Anayasa-

sı en yüksek yasal güce sahiptir ve Ukrayna Anayasası’nda düzenlenmiş olan

kurallar, doğrudan etkiye sahiptir. 5. ve 8. maddenin getirdiği düzenlemenin

54 Ukrayna Anayasa Mahkemesi’nin 20.03.2014 tarihli kararı için bakınız, Ukrayna

Anayasa Mahkemesi Resmi İnternet Sayfası, http://www.ccu.gov.ua/en/doccatalog/

list?currDir=238920.

B. B. Özarslan

124

rayna Yüksek Meclisi’nin aldığı bu kararda, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek

Meclisi’nin aldığı kararın Ukrayna Anayasası’nın 1., 2., 20., 73., 133., 134., 137.

ve 138. maddeleriyle çeliştiği; bu kararın dış politikayla ilgili olması münase-

betiyle Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin yetkisi dışında olduğu

belirtilmiş ve söz konusu kararın gözden geçirilmesi talep edilmiştir. Kırım

Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin 06.03.2014 tarihli kararının Ukrayna

iç hukukuna uygun bir hale getirilmemesi durumunda ise Kırım Özerk Cum-

huriyeti Yüksek Meclisi’nin yetkilerinin feshedileceği ifade edilmiştir. Nitekim

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin söz konusu kararı değiştirme-

mesi üzerine Ukrayna Yüksek Meclisi, 15.03.2014 tarihli bir kararla Kırım

Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin yetkilerini feshetmiştir.51

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin kararlarına karşılık olarak

Ukrayna Anayasa Mahkemesi de 14.03.2014 tarihli bir karar almıştır.52 Bu

karara göre Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin 06.03.2014 tarihli

kararı Ukrayna Anayasası’na aykırı bulunmuştur. Temyiz yolu kapalı olan ve

kesin nitelikteki bu kararda, referandumun gerçekleştirilmesi için oluşturulan

komisyonun faaliyetlerinin iptal edildiği belirtilerek Kırım Özerk Cumhuriye-

ti Bakanlar Konseyi’nin referandumla ilgili bütün faaliyetleri ortadan kaldır-

maya yönelik eylemlerde bulunması gerektiği ifade edilmiştir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin Bağımsızlık Kararı ve

Referandum

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi ve Akyar Şehir Konseyi, 11.03.2014

tarihinde aldığı bir kararla bağımsızlığını ilan etmiştir. Bir bildiriyle yapılan

bağımsızlık ilanında53 BM Antlaşması, muhtelif uluslararası belgeler ve Ulus-

lararası Adalet Divanı’nın Kosova ile ilgili 22.07.2010 tarihli danışma görüşü

dayanak yapılmıştır. 16.03.2014 tarihinde yapılacak referandumda RF’nin bir

parçası olma kararının alınması halinde, Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Akyar

şehri de dahil olmak üzere, bağımsız ve egemen bir devlet olarak ilan edi-

iportal.rada.gov.ua/en/news/page/news/News/News/89193.html.

51 Ukrayna Yüksek Meclisi’nin 15.03.2014 tarihli kararının tam metni için bakınız, Ukrayna

Yüksek Meclisi Resmi İnternet Sayfası, http://iportal.rada.gov.ua/en/news/page/news/News/

News/89664.html.

52 Ukrayna Anayasa Mahkemesi’nin 14.03.2014 tarihli kararı için bakınız, Ukrayna

Anayasa Mahkemesi Resmi İnternet Sayfası, http://www.ccu.gov.ua/en/doccatalog/

list?currDir=238920.

53 Bildirinin tam metni için bakınız, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi Resmi İnternet

Sayfası, http://www.rada.crimea.ua/app/2988.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

123

binasını ele geçirmesinin ardından toplanan Kırım Özerk Cumhuriyeti Yük-

sek Meclisi, 25.05.2014 tarihinde referanduma gitme kararı almıştır. Ancak

sonraki aşamada, sadece Rus parlamenterlerin katıldığı bir oturumda, re-

ferandum tarihi önce 30.03.2014 olarak belirlenmiş, daha sonra 16.03.2014

olarak değiştirilmiştir. Bu referandumda, Kırım’ın RF’nin bir parçası olması

ya da 1992 Anayasası’nda belirlenmiş daha geniş yetkilere sahip bir statüde

Ukrayna içinde kalması yönünde bir soru sorulması benimsenmiştir.46 Ancak

bu kararla yetinmeyen Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi 06.03.2014

tarihinde tekrar toplanmış ve Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin RF’nin bir parça-

sı olması yönünde bir karar47 daha alarak süreci hızlandırmıştır. Bu kararda,

16.03.2014’te yapılacak olan referandumun sonucunun beklenmeyeceği de

ifade edilmiştir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi tarafından verilen bu kararla-

ra karşılık Ukrayna devletinin organları da bazı kararlar almıştır. Söz konusu

kararlardan ilki, 28.02.2014 tarihlidir48 ve Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek

Meclisi’nin 27.02.12014 tarihli kararı üzerine Ukrayna Yüksek Meclisi tara-

fından alınmıştır. Buna göre Ukrayna Yüksek Meclisi, Ukrayna’nın bağımsız-

lığını, egemenliğini, mevcut sınırlarını kabul eden ve aşağıda ele alınacak olan

05.12.1994 tarihli Budapeşte Memorandumu’na49 atıf yapmıştır. ABD, İngil-

tere, RF, Kuzey İrlanda ve Ukrayna tarafından imzalanan bu belgeyle birlikte

Ukrayna’nın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün garanti altına alındığı ha-

tırlatılarak RF’den, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik

faaliyetlerine son vermesi istenmiştir. Ayrıca belgede imzası bulunan diğer

devletlere de çağrıda bulunularak gerekli mekanizmaları harekete geçirmeleri

talep edilmiştir.

Ukrayna Yüksek Meclisi, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin

06.03.2014 tarihli kararına karşı iki önemli karar daha almıştır. Bunlardan ilki,

11.03.2014 tarihlidir ve Ukrayna Yüksek Meclisi, Kırım Özerk Cumhuriyeti

Yüksek Meclisi’nin bahsi geçen kararını değiştirmesini talep etmiştir.50 Uk-

46 Habibe Özdal vd., Ukrayna Siyasi Krizinde Rusya ve Batı’nın Tutumu (Ankara: Uluslararası

Stratejik Araştırmalar Kurumu, 2014), s. 6.

47 Karar metni için bakınız, http://ru.slovoidilo.ua/news/1332/2014-03-06/rada-kryma-reshila-

vojti-v-sostav-rf-ne-dozhidayas-referenduma.html.

48 28.02.2014 tarihli Ukrayna Yüksek Meclisi kararı için bakınız, Ukrayna Yüksek Meclisi Resmi

İnternet Sayfası, http://iportal.rada.gov.ua/en/news/News/News/88714.html.

49 Budapeşte Memorandumu’nun tam metni için bakınız, BM Resmi İnternet Sayfası, http://

www.un.org/en/ga/search/view_doc.asp?symbol=A/49/765.

50 Ukrayna Yüksek Meclisi’nin 11.03.2014 tarihli kararının tam metni için bakınız, http://

B. B. Özarslan

122

görünmektedir.44 Dolayısıyla Ukrayna Yüksek Meclisi tarafından alınan karar-

da, kendi kaderini tayin etme hakkına atıf yapılarak RF sınırları içine alınan

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde yaşayan Kırım Tatar Türklerine, sömürgeleşme

döneminin bitişiyle birlikte güçlenen bir hak ve BM sistemi içinde yerli halkla-

rın haklarıyla ilgili olarak kabul edilen beyanname hatırlatılmaktadır. Böylece

bir yandan RF’nin Kırım yarımadasını topraklarına katmasının mevcut ulus-

lararası hukuk kurallarına ve uluslararası toplumun genel kabullerine aykırı

olduğu ve RF’nin Kırım’da yaşayan topluluklara baskı yaptığı ileri sürülmüş

olmakta; diğer yandan da RF’nin bu uygulamalarına karşı Kırım Tatar Türkle-

rinin bir yerli halk olarak sahip olduğu hukuki dayanağa dikkat çekilmektedir.

Güncel Gelişmeler Işığında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Durumu

Bilindiği üzere son dönemde Ukrayna sınırları içindeki Kırım Özerk Cum-

huriyeti, oldukça hızlı bazı gelişmelere sahne olmuş ve Kırım yarımada-

sı, RF sınırları içine dahil edilmiştir. Kırım’ın RF tarafından ele geçirilmesi,

değişik aşamalardan sonra gerçekleşmiştir. Bu sürecin başlangıcı, Kasım

2013’te Ukrayna’da başlayan siyasi krize dayanmaktadır. Söz konusu krizin

23.02.2014’te Kırım yarımadasına sirayet etmesinin ardından Kırım Özerk

Cumhuriyeti Parlamentosu, 11.03.2014’te bağımsızlık bildirisi yayımlamış ve

16.03.2014’te yapılan referandum sonucunda da RF’ye bağlanma kararı almış-

tır.45 Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak Ukrayna devletinin organları da ceva-

bi nitelikte bazı kararlar yayımlamıştır. Aşağıda, bu gelişmeler ele alınacak ve

Ukrayna iç hukuku ile uluslararası hukuk açısından bir değerlendirme yapıla-

caktır.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin RF’ye Katılma Kararı

Ukrayna’da devam eden siyasi krizin Kırım’a yansımasının sonuçlarından biri

de Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin aldığı RF’ye katılma kararıdır.

Bu kararın ortaya çıkış süreci, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin

27.02.2014 tarihli kararıyla başlamıştır. 27.02.2014 tarihinde üniformalı ve

silahlı kişilerin Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’ni ve Başbakanlık

44 Kendi kaderini tayin etme hakkının kapsamıyla ilgili örnek olarak bakınız, Mustafa Şahin,

Avrupa Birliğinin Self-Determinasyon Politikası (Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 2000), s.

8-42; Füsun Arsava, “Self-Determinasyon Hakkı ve Kosova”, Uluslararası Hukuk ve Politika,

Cilt. 5, Sayı. 17, s. 3-4, 7-13.

45 Ukrayna’da başlayan ve Kırım’a sirayet eden krizin kronolojik gelişimi için örnek olarak

bakınız, Mehmet Seyfettin Erol, “Ukrayna-Kırım Krizi Ya Da İkinci Yalta Süreci”, Karadeniz

Araştırmaları, Sayı. 41, Bahar 2014, s. 2-5.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

121

ve yerli halk kavramlarına atıf yapılarak uluslararası toplum tarafından bu

konularda kabul görmüş standartların esas alınacağı taahhüt edilmiştir. Nite-

kim Ukrayna’nın BM Yerli Halkların Hakları Beyannamesi’ne katılmak üzere

Bakanlar Kurulu’nun görevlendirmesi; BM, AGİT ve Avrupa Konseyi ile yakın

işbirliği içinde hareket edeceğini beyan etmesi, bu taahhüdün sonuçları olarak

kararda yer almıştır. Ayrıca Ukrayna Anayasası’nın amir hükmü doğrultusun-

da, Kırım Tatar Türklerinin yerli halk statüsünü düzenleyen yasal düzenleme-

lerin gerçekleştirileceği de bir başka taahhüttür. Öte yandan bu düzenlemeler

yapılırken kararda, Kırım Tatar Türklerinin yetkili organı olarak kabul edilen

Kırım Tatar Milli Meclisi’ne danışılacağı ve işbirliği yapılacağı belirtilmiştir.

Böylece Ukrayna devleti, tek taraflı bir düzenleme yapmayacağını ve yerli halk

statüsünün çerçevesinin Kırım Tatar Türkleri ile birlikte çizileceğini ilan etmiş

olmaktadır.

Kararda dikkat çeken bir başka husus, 2. maddede Kırım Tatar Türklerinin

kendi kaderini tayin hakkıyla ilgili hükümdür. Bağımsız Ukrayna devletinin bir

parçası olarak Kırım Tatar Türklerinin kendi kaderini tayin hakkının var oldu-

ğunun ifade edilmesi, bu hakkın korunmasının ve uygulanmasının güvence al-

tına olduğunun belirtilmesi, RF’nin Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni topraklarına

katmasının bir sonucu olarak Ukrayna Yüksek Meclisi’nin kararını etkilemiş

görünmektedir. Kararın 8. maddesinde Ukrayna’nın kendi anayasasına aykırı

kabul ettiği ve 16.03.2014’te Kırım’da gerçekleştirilen referandumun bir sonu-

cu olarak RF’nin sınırları içinde kalan Kırım Tatar Türklerinin ve diğer grupla-

rın siyasi, sosyal ve medeni haklarının kısıtlandığına dikkat çekilmektedir. Bu

iddiadan hareketle Kırım Tatar Türklerinin kendi kaderini tayin hakkına sahip

olduğu belirtilmektedir. Burada, BM Yerli Halkların Hakları Beyannamesi’ne

yapılan zımni bir gönderme bulunmaktadır. Öte yandan kendi kaderini tayin

etme hakkı, sömürge altında yaşayan topluluklarının bağımsız devlete dönüş-

mesi sürecinde ortaya çıkan ve BM Antlaşması’nda ilke olarak yer alan bir

kavramdır. Daha sonra BM bünyesinde alınan kararlarla birlikte bir taraftan

bir hak mertebesine yükselen bu kavram, diğer taraftan uluslararası toplum

tarafından ülke bütünlüğüne aykırı olarak kullanılabilecek bir hak olmaktan

çıkmıştır. Yeryüzünde sömürge altında yaşayan toplum kalmadığı için uygu-

lamada başvurulabilecek bir hak niteliğine sahip değildir ancak bir devletin

kendi sınırları içinde yaşayan bir halkı baskı altında tutup zulme varan uygu-

lamalar gerçekleştirmesi halinde, bu hak gündeme gelebilmektedir. Bununla

birlikte, böylesi bir durumda bile bu hakkın kullanılabilmesi, uygulamada güç

B. B. Özarslan

120

5. maddeyle getirilen yasal düzenlemeleri hazırlama yükümlülüğünün çer-

çevesi, 6. maddede çizilmiştir. Bu maddeye göre Bakanlar Kurulu, gerekli yasal

düzenlemeleri yaparken Kırım Tatar Milli Meclisi’ne danışacak ve BM, Avru-

pa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyi ile yakın işbirliği

içinde bulunacaktır. Ayrıca Bakanlar Kurulu, yapılacak düzenlemelerin ulus-

lararası hukuk ve insan hakları standartları ile azınlıkların ve yerli halkların

haklarına ilişkin standartlara uygun olmasına dikkat edecektir.

Ukrayna Yüksek Meclisi tarafından alınan kararın 8. maddesi ise Kırım

Özerk Cumhuriyeti’nde, 16.03.2014 tarihinde yapılan ve aşağıda değerlen-

dirilecek olan referandumla ilgilidir. 8. maddeye göre Ukrayna Anayasası’na

aykırı olarak gerçekleştirilen bu referandum sonucunda, Kırım Özerk

Cumhuriyeti’nde Ukrayna vatandaşı olarak yaşayan değişik etnik grupların,

özellikle de Ukraynların, Rusların, Kırım Tatar Türklerinin, Ermenilerin, Bul-

garların, Yunanlıların, Karaimlerin ve Kırımçakların siyasi, sosyal ve medeni

haklarını kısıtlama girişimleri kınanmıştır.43

Kararın Değerlendirilmesi

Ukrayna Yüksek Meclisi tarafından alınan bu karar değerlendirildiğinde, bazı

hususlar dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki, Kırım Tatar Türklerinin resmen

yerli halk olarak tanınmış olmasıdır. Böylece ulusal azınlık olarak kabul edi-

len Kırım Tatar Türkleri, Ukrayna iç hukuku açısından farklı bir statüye tabi

kılınmıştır. Bu yeni statüyle birlikte Kırım Tatar Türkleri, Ukrayna iç hukuku

açısından ulusal azınlık olmaktan kaynaklanan haklarını koruyarak daha ileri

haklar elde etme yönünde hukuki bir zemin kazanmış olmaktadır.

Ukrayna Yüksek Meclisi’nin aldığı kararda bir diğer dikkat çeken husus,

Kırım Tatar Milli Meclisi ile ilgilidir. Yasal bir statüsü olmayan Kırım Tatar

Milli Kurultayı ve onun yürütme organı olan Kırım Tatar Milli Meclisi, Uk-

rayna Yüksek Meclisi’nin aldığı bu kararla birlikte resmi bir sıfat kazanmıştır.

Ayrıca Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım Tatar Türklerinin yetkili organı olarak

resmen tanınmıştır. Böylece Kırım Tatar Türklerinin meselelerinde, Ukrayna

devleti Kırım Tatar Milli Meclisi’ni yetkili muhatap olarak kabul etmiş olmak-

tadır.

Ukrayna Yüksek Meclisi’nin aldığı kararda, yerli halk statüsünün tanınma-

sının yanında bu statünün çerçevesi ve uygulamadaki durumu da konu edil-

miştir. 4.-7. maddeler arasında uluslararası hukuka, insan haklarına, azınlık

43 Ulusal azınlıklar arasında Ahıskalı Türklerin sayılmaması dikkat çekicidir.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

119

Ukrayna Yüksek Meclisi’nin “Yerli Halk Statüsü” Kararı

Kararın İçeriği

Ukrayna Yüksek Meclisi, 20.03.2014 tarihinde aldığı bir kararla Kırım Tatar

Türklerini, Ukrayna’nın yerli halkı olarak kabul etmiştir. Dokuz maddeden

oluşan kararın 1. maddesinde Yüksek Meclis, Ukrayna’nın yerli bir halk olarak

Kırım Tatar Türklerinin ve diğer ulusal azınlıkların etnisite, kültür, dil ve din

açısından sahip olduğu özellikleri korumayı ve geliştirmeyi taahhüt ettiğini

ifade etmiştir. Bu maddeyle Kırım Tatar Türklerini yerli halk olarak kabul eden

Ukrayna Yüksek Meclisi, aynı kararın 3. maddesinde ise Kırım Tatar Türkle-

rinin yetkili organını da tanımıştır. Buna göre Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın

yürütme organı olan Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım Tatar Türklerinin yetkili

organı olarak kabul edilmiştir.42

Ukrayna Yüksek Meclisi tarafından alınan kararın 2. maddesi ise kendi ka-

derini tayin hakkıyla ilgilidir. 2. maddeye göre Ukrayna bir başka taahhütte

bulunarak egemen ve bağımsız Ukrayna’nın bir parçası olarak kabul ettiği Kı-

rım Tatar Türklerinin vazgeçilemez bir hak olarak sahip olduğu kendi kaderini

tayin hakkını koruma ve uygulama güvencesi vermiştir.

Ukrayna Yüksek Meclisi tarafından alınan kararın uygulanmasıyla ilgili

olarak 4.-7. maddelerde yapılan düzenlemeler esas alınmıştır. 4., 5. ve 7. mad-

deyle Ukrayna Yüksek Meclisi, Ukrayna Bakanlar Kurulu’na üç görev vermiş-

tir. 4. maddeye göre Ukrayna Bakanlar Kurulu, Ukrayna’nın BM Yerli Halkla-

rın Hakları Beyannamesi’ne katılma sürecini başlatmakla; 5. maddeye göre Kı-

rım Tatar Türklerinin yerli halk statüsünün tespitiyle ve onaylanmasıyla ilgili

gerekli yasal düzenlemeleri acilen yapmakla; 7. maddeye göre ise Ukrayna’nın

kararı hayata geçirmekle görevli makamlarıyla Kırım Tatar Milli Meclisi ara-

sında pratik işbirliği mekanizmalarını hazırlamakla görevlendirilmiştir.

42 Birincisi 24.11.1917’de toplanan Kırım Tatar Milli Kurultayı, Kırım Tatar Türklerinin milli

iradesini yansıtmak üzere kurulmuş bir yapılanmadır. 1944 sürgününden sonra Kırım’a

dönmeye başlayan Kırım Tatar Türkleri, 26.06.1991’de ikinci kez kurultay toplamışlardır. Beş

günlük bir çalışma neticesinde alınan bir kararla Kırım Tatar Milli Meclisi kurulmuştur. Kırım

Tatar Milli Kurultayı delegeleri tarafından seçilen otuz üç (33) üyeden oluşmaktadır. Kırım

Tatar Türklerinin en yüksek temsil ve yürütme organı olan Kırım Tatar Milli Meclisi, yasal

bir statüye sahip değildir ancak Ukrayna Cumhurbaşkanı nezdinde danışma organı olarak

faaliyet göstermektedir. Ayrıntılı bilgi için bakınız, Kırım Tatar Milli Meclisi Resmi İnternet

Sayfası, http://qtmm.org/qt/umumiy-mal%C3%BCmat ve http://qtmm.org/qt/qirimtatar-

milliy-meclisi-aqqinda-umumiy-mal%C3%BCmat. Albayrak, 2004, s. 26, 31; Aydıngün, 2012,

s. 261-262.

B. B. Özarslan

118

hüküm uyarınca Ukrayna’daki bütün yerli halkların etnisiteye, kültüre, dile ve

dine ait kimliğinin gelişmesi devlet eliyle teşvik edilecektir. Maddede ulusal

azınlıklarla birlikte zikredilen yerli halkların sahip olduğu kendine has unsur-

ların gelişmesi yönünde Ukrayna devletinin gayret göstereceği ifade edilmiş-

tir. Bu durumda, Kırım Tatar Türklerinin azınlık statüsü altındayken Ukrayna

resmi makamlarının yerine getirmesi gereken yükümlülüklerinin aynı şekilde

devam ettiği ve Kırım Tatar Türk kimliğinin korunması ve geliştirilmesi yö-

nünde, Ukrayna devletinin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.

Yerli halkların konu edildiği ikinci madde, Ukrayna Anayasası’nın 92. mad-

desidir. 92. maddede yasayla düzenlenmesi gereken konular yer almaktadır. Bu

bağlamda, maddenin 3. bendine göre ulusal azınlıklarla birlikte yerli halkların

hakları da yasal düzenleme gerektiren konulardan biri olarak belirtilmiştir an-

cak Ukrayna iç hukukunda, azınlıklar için düzenlenmiş olan Ulusal Azınlıklar

Yasası benzeri, yerli halkların haklarını düzenleyen bir yasa bulunmamakta-

dır. Aşağıda ele alacağımız 20.03.2014 tarihli Ukrayna Yüksek Meclisi kara-

rında da Ukrayna Anayasası’ndaki bu amir hükmün bir izdüşümü olarak yasal

düzenleme yapılacağı yönünde bir madde vardır. Bu durumda Ukrayna’nın

gerekli yasal düzenlemeyi yapma yükümlülüğü bulunmaktadır ancak bugüne

kadar böyle bir düzenleme yapılmadığı için bu yükümlülüğün yerine getiril-

mediği ve ihmal edildiği görülmektedir.

Ukrayna Anayasası’nda yerli halklarla ilgili son düzenleme, 119. maddede

yer almaktadır. Bu maddede, Ukrayna’daki yerel makamların yerine getirmesi

gereken görevler bulunmaktadır. 11. ve 92. maddede olduğu üzere yerli halk-

lar, yine ulusal azınlıklarla birlikte zikredilmiştir. 119. maddenin 3. bendine

göre yerel makamlar, sosyo-ekonomik ve kültürel gelişmeyi sağlamak üzere

ulusal ve bölgesel programlar ile çevreyle ilgili programlar uygulayacaktır. Bu

kapsamda yerli halkların oturduğu yerlerde yerel idareler, yerli halkların mil-

li ve kültürel kimliğini geliştirmeye yönelik programları uygulamaya geçirme

yükümlülüğü altındadır. Dolayısıyla Ukrayna’daki yerel makamların bir yerli

halk olarak Kırım Tatar Türklerinin milli kimliğini koruma ve kültürel geli-

şimini sağlamaya yönelik programları hayata geçirme sorumluluğu vardır.41

41 Ukrayna Anayasası’nın amir hükmünden kaynaklanan bu yükümlülükle ilgili olarak

Ukrayna’nın Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Venedik Komisyonu’na sunduğu

taslak bir yasa bulunmaktadır. “Ukrayna’nın Yerli Halklarının Statüsüne Dair Taslak

Yasa” başlıklı bu düzenleme, henüz yürürlüğe girmemiştir. Taslak yasanın tam metni için

bakınız, Avrupa Konseyi Resmi İnternet Sayfası, http://www.venice.coe.int/webforms/

documents/?pdf=CDL(2004)079-e.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

117

lık statüsünün sağladığı haklar eliyle korunmaktadırlar. BM sistemi içinde ise

yerli halklar ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulmuşlar ve azınlık haklarının

ötesinde, yaşam tarzlarından ve kültürel kimliklerinden kaynaklanan daha ile-

ri haklara sahip oldukları yönünde bir kanaat hasıl olmuştur.38

BM bünyesinde yerli halkların haklarıyla ilgili en önemli düzenleme, BM

Yerli Halkların Hakları Beyannamesi’dir.39 BM Genel Kurulu’nda 13.09.2007

tarihinde alınan kararla kabul edilen bu beyanname, yerli halkların hakları-

nı ele almaktadır. Devletlere, bu hakları koruma ve hayata geçirme yönünde

yükümlülükler getiren bu beyanname, yerli halkların kültürlerini ve kültürel

haklarını korumaya yönelik hükümler de barındırmaktadır. Beyannamede

üzerinde durulan önemli bir hak da kendi kaderini tayin hakkıdır. Yerli halkla-

rın kendi kaderini tayin hakkının olduğu ve bu hakka bağlı olarak kendi siyasi

statülerini belirleme, iç işleriyle ilgili konularda özerklik, kendi siyasi, hukuki,

iktisadi, sosyal ve kültürel kurumlarını kurma gibi hakları bulunduğu belir-

tilmiştir. BM’nin beyannamedeki hakların hayata geçmesi yönünde çaba sarf

edeceğinin belirtildiği belgede, hakların kullanılmasında cinsiyet ayrımı ya-

pılmayacağı da ifade edilmiştir. Belgenin bir diğer özelliği de BM tarafından

kabul edilen beyannamedeki hakların asgari standartları belirlemiş olmasıdır.

Kırım Tatar Türkleri ve Yerli Halk Statüsü

Ukrayna iç hukuku açısından azınlık olarak kabul edilen Kırım Tatar Türk-

leri, Ukrayna Yüksek Meclisi tarafından 20.03.2014 tarihinde yerli halk ola-

rak tanınmıştır40. RF’nin Kırım’ı ele geçirmesinden sonra alınan bu karar,

Kırım Tatar Türkleri tarafından yıllardır talep edilmekte ancak tasvip gör-

memekteydi. RF’nin müdahalesini hukuka aykırı bulan ve işgal olarak kabul

eden Ukrayna’nın Kırım’ı fiilen kaybettikten sonra Kırım Tatar Türkleri ile

ilgili bu yönde bir karar alması dikkat çekicidir. Aşağıda öncelikle Ukrayna

Anayasası’nda yerli halk statüsüyle ilgili maddeler ele alınacak, ardından Uk-

rayna Yüksek Meclisi’nin bahsi geçen kararı irdelenecektir.

Ukrayna Anayasası’nda Yerli Halk Statüsü

Ukrayna Anayasası’nda yerli halklarla ilgili olarak üç madde bulunmaktadır.

Bunlar sırasıyla 11., 92. ve 119. maddelerdir. Anayasanın 11. maddesindeki

38 Kurubaş, 2004, s. 20-21.

39 Beyannamenin tam metni için bakınız, BM Resmi İnternet Sayfası, http://www.un.org/en/

ga/search/view_doc.asp?symbol=A/RES/61/295&Lang=E.

40 Kararın tam metni için bakınız, Ukrayna Yüksek Meclisi Resmi İnternet Sayfası, http://

iportal.rada.gov.ua/en/news/page/news/News/News/89899.html.

B. B. Özarslan

116

Sözleşme’dir.34 05.09.1991 tarihinde yürürlüğe giren bu sözleşme, yerli halk-

ların talepleriyle birlikte artan ilginin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.35 Bu

sözleşmenin 1. maddesinin 1/b bendinde yapılan tanıma göre yerli halklar

fetih veya sömürgeleştirme döneminde ya da ilgili devletin sınırlarının belir-

lendiği zaman diliminde, söz konusu ülkede veya coğrafi bölgede yaşayanlarla

soydaş olan ve hukuki statüleri dikkate alınmaksızın bazı ya da bütün sosyal,

ekonomik, kültürel ve siyasi kurumlarını koruyan bir insan topluluğudur.

Yerli halk kavramının tanımıyla ilgili tartışmalar bir yana bırakılırsa göz-

lemlenen önemli bir husus, uluslararası hukukun yerli halkları dikkate alıyor

olmasıdır. Uluslararası hukukta, yerli halklara bir takım haklar verilmekte; bir

uluslararası hukuk aktörü olarak değerlendirilmekte ve devletler ile diğer hu-

kuk kişileri bazı yükümlülüklere tabi kılınmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın

ardından özellikle Uluslararası Çalışma Örgütü ve BM bünyesinde yapılan ça-

lışmalar neticesinde yerli halkların bazı haklara sahip olduğu kabul edilmek-

tedir. Bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkan düzenlemelere taraf olan hukuk

kişileri açısından mutabakat sağlanan hususların önemli bir kısmı bağlayıcı

niteliktedir. Bağlayıcı nitelik taşımayan düzenlemeler ise gerek iç hukuk ge-

rekse uluslararası hukuk açısından bazı hukuki sonuçlar doğurmakta ve böy-

lece kavramın gelişimine yardımcı olmaktadır.36

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 169 numaralı sözleşmesi, yerli halkların

hakları açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Bu söz-

leşmeyle birlikte yerli halkların da diğer insanlar gibi temel haklara ve hür-

riyetlere sahip olduğu teyit edilmiştir. Özel haklara sahip olmamakla birlikte

evrensel insan haklarının yerli halklar için de geçerli olduğu kabul edilmekte-

dir.37 Öte yandan yerli halkların hakları bakımından değerlendirilen bir başka

husus, yerli halklarla azınlıkların haklarının karşılaştırılmasıdır. Bulundukları

devletin vatandaşları olarak farklı kültürel özelliklere sahip ve nüfus olarak az

olan, hakim bir pozisyonda olmayan yerli halkların en azından azınlık hakla-

rına sahip olduğu kanaati yaygındır. Nitekim Avrupa’daki yerli halklar, azın-

34 Sözleşmenin tam metni için bakınız, Uluslararası Çalışma Örgütü Resmi İnternet Sayfası,

http://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/---asia/---ro-bangkok/---ilo-jakarta/documents/

publication/wcms_124013.pdf .

35 S. James Anaya, Indigenous Peoples in International Law (New York: Oxford University Press,

2000), s. 47.

36 Patrick Macklem, “Indigenous Recognition in International Law: Theoretical Observations”,

Michigan Journal of International Law, Cilt. 30, Fall 2008, s. 178-179.

37 International Labour Standarts Department, Understanding the Indigenous and Tribal

Peoples Convention, 1989 (No. 169) (Geneva: International Labour Organization, 2013), s. 3.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

115

Yerli Halk Statüsü

Uluslararası Hukukta Yerli Halk Statüsü

Yerli halk statüsünün temelinde yerli halk tabirinin içeriği yatmaktadır. Yer-

li halklar, bulundukları coğrafyada kadim dönemden veya eski zamanlardan

beri yaşayan (otokton sakinler) ve o bölgedeki devleti idare eden gruplardan

etnisite ve kültür açısından farklı özelliklere sahip gruplardır. Ayrıca yerli

halkların bir başka özelliği de ilgili coğrafyadaki hakim kültüre uyum sağla-

makta zorlanmalarıdır.31 Uluslararası hukuk açısından bakıldığında ise “yerli

halk” statüsü, azınlık kavramında olduğu üzere uzlaşılmış bir tanıma sahip

değildir. Yerli halk kavramı, açık ve kesin bir şekilde belirlenememiştir. Bu se-

beple dar ve geniş bir şekilde meseleyi açıklamaya yönelik tanımlar, “yerlilik

şemsiyesi”ni tam olarak tespit edememekte; tarafları tatmin edememektedir.32

Uluslararası uygulamaya bakıldığında, önemli bir kavram olarak kabul

edilen yerli halkların tanımlanmasıyla ilgili genel bir uluslararası düzenleme

de bulunmamaktadır. Bununla birlikte konuyu değerlendirme bakımından iki

değişik yaklaşım söz konusudur. Bunlardan ilki, pozitivist bakış açısıdır. Po-

zitivist bakış açısına göre hukuki bir kategori olarak yerli halk kavramı, kesin

bir tanımlamaya ihtiyaç göstermektedir. Bu görüş sahipleri, tanımlamadan

hareketle her örneğin daha rahat değerlendirilebileceğini ileri sürmektedir-

ler. İkinci tür yaklaşım sahipleri ise yapısalcılar olarak adlandırılmaktadırlar.

Yapısalcılara göre kesin çizgilerle belirlenmiş tanımlamadan ziyade sürekli bir

statünün belirlenmesi daha uygundur. Uluslararası toplum tarafından kabul

görecek bu yaklaşımla birlikte somut örnekler üzerinden meselenin çözümü

mümkün olabilecektir. Bu iki yaklaşım karşılaştırıldığında yapısalcıların öne-

risinin daha işler bir yapıya sahip olduğu düşünülebilir.33

Yerli halk statüsünün uluslararası hukuk açısından tanımlanmasıyla ilgili

en somut düzenleme, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 27.06.1989 tarihli ve

169 sayılı Bağımsız Devletlerdeki Yerli Halklara ve Kabile Halklarına İlişkin

31 Kurubaş, 2004, s. 20.

32 Chidi Oguamanam, “Indigenous Peoples and International Law: The Making of a Regime”,

Queen’s Law Journal, No. 30, 2004, s. 350, 352. Muhtelif tanımlarla ilgili olarak bakınız,

Oguamanam, 2004, s. 351.

33 Benedict Kingsbury, “Indigenous Peoples in International Law: A Constructivist Approach

to the Asian Controversy”, The American Journal of International Law, Cilt. 92, Sayı. 3, July

1998, s. 414-415.

B. B. Özarslan

114

dirilmektedir. Belitser ve Shevel, ulusal azınlık olarak kabul edilen Kırım Tatar

Türklerinin Ukrayna’daki diğer azınlıklardan farklı olarak Kırım dışında bir

anavatanı olmadığına dikkat çekerek yasanın bu durumu dikkate almaması

sebebiyle Kırım Tatar Türklerinin diğer ulusal azınlıklara göre herhangi bir

ayrıcalığa sahip olmadığını ifade etmektedir.30

Ukrayna Anayasası’nda belirtilmiş ve güvence altına alınmış ulusal azın-

lıkların hakları, Ulusal Azınlıklar Yasası’nda ayrı ayrı düzenlenmiştir. 6. mad-

deyle ulusal azınlıkların milli-kültürel haklarının güvence altında olduğu ifade

edilmiş ve ana dilini öğrenme ve kullanma; milli günlerini kutlama; milli sem-

bollerini kullanma; dinlerini yaşama; edebiyat, sanat ve kitle iletişim alanla-

rında gerekli ihtiyaçlarını karşılama; milli-kültürel ve eğitim amaçlı kurumlar

kurma gibi haklara sahip oldukları belirtilmiştir. Ayrıca bu kanuna aykırı ol-

mayan herhangi bir etkinliğin de serbest olduğu ilave edilmiştir. Bu bağlamda,

Ulusal Azınlıklar Yasası’nın 7. maddesinden başlayan ve devam eden madde-

lerde, Ukrayna Anayasası’nın çizdiği çerçeve ve verdiği güvence kapsamındaki

haklarla ilgili düzenlemeler mevcuttur. Dolayısıyla 6. maddede ve devamında

yapılan düzenlemeler, Kırım Tatar Türklerinin bir ulusal azınlık olarak sahip

olduğu ve kullanabileceği hakları göstermektedir.

Ulusal Azınlıklar Yasası, ulusal azınlıkların haklarını yalnızca Ukrayna iç

hukukuyla güvence altına almamıştır. Yukarıda belirtilen 1. maddenin 3. fıkrası

dışında, 4. maddede Ukrayna’nın imzaladığı uluslararası antlaşmaların da ulu-

sal azınlıkların hakları ve özgürlükleri açısından Ukrayna devletini bağladığı

ifade edilmiştir. Ayrıca 17. maddede, ulusal azınlıkların haklarını ve çıkarlarını

korumaya ve geliştirmeye yönelik olarak ikili ve çok taraflı anlaşmalar yoluyla

uluslararası işbirliğinin destekleneceği belirtilmiştir. Bunun dışında 19. mad-

deyle Ukrayna devleti, başka bir taahhütte bulunmaktadır. 19. maddeye göre

Ukrayna’nın ulusal azınlıklarla ilgili olarak yaptığı uluslararası anlaşmadaki

düzenlemeler, Ukrayna iç hukukunda yer almıyorsa uluslararası anlaşmadaki

düzenlemeler geçerli ve öncelikli olacaktır. Bu durumda, Ukrayna’nın ulusal

azınlıklarla ilgili yaptığı ve kendi iç hukukuna göre daha ileri düzenlemeler

içeren uluslararası anlaşmalar, doğrudan doğruya geçerli olacak ve öncelik ka-

zanacaktır ki bu çerçevede Kırım Tatar Türkleri de Ukrayna’nın imza attığı

uluslararası belgelerde düzenlenmiş daha kapsamlı haklardan yararlanabile-

cektir.



30 Bakınız, Belitser, s. 5; Shevel, s. 6.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

113

azınlıkların hakları, yasal düzenleme yapılması gereken konulardan biridir. Bu

amir hükmün sonucunda Ulusal Azınlıklar Yasası hazırlanmış ve yürürlüğe

girmiştir. 25.06.1992 tarihli Ulusal Azınlıklar Yasası, Ukrayna iç hukukunda

ulusal azınlık kavramının tarif edildiği ilk düzenleme özelliğini taşımaktadır25.

Ulusal Azınlıklar Yasası’nın 1. maddesinin 1. fıkrasında Ukrayna’nın hiçbir

ayrım gözetmeksizin kendi vatandaşlarının siyasi, sosyal, ekonomik ve kültü-

rel haklarını ve özgürlüklerini güvence altına aldığı ifade edilmiştir. Maddenin

3. fıkrasında ise 1. fıkradan hareketle ulusal azınlıklara mensup bireylerin hak-

larının evrensel olarak tanınan insan hakları temeline dayandığı belirtilmiştir.

Ulusal Azınlıklar Yasası’nda azınlık statüsünün hangi Ukrayna vatandaş-

larına ait olduğu, 3. maddeyle düzenlenmiştir. Ukrayna Anayasası’nın aksine

yasanın 3. maddesinde, azınlık kapsamına giren gruplar tarif edilmiştir. Buna

göre azınlıklar, Ukrayna vatandaşı olan ancak Ukrain milletine mensup olma-

yan kimselerdir. Batı Avrupa’daki devletlerin geleneksel bakış açısını yansıtan

bir anlayışın neticesi olan bu yasaya göre hakim bir Ukrayn milleti bulun-

makta ve Ukrayna devleti, ulusal azınlık kabul ettiği bakiye nüfusun haklarına

güvence getirmektedir.26 3. maddedeki tanımlamayı değerlendiren Yevtoukh,

bu tanımı yeterli bulmamakta ve ulusal azınlık tabiri için gerekli olan bütün

kıstasları bünyesinde barındırmadığını ileri sürmektedir.27 Belitser ise bu tanı-

mın diğer devletlerin düzenlemelerine göre daha kapsamlı olduğunu; “Ukrayn

olmama” esasına dayanan bu tanımda, Ukrayna’da yaşama süresinin dikkate

alınmaması sebebiyle bütün grupların ulusal azınlık kabul edildiğini ifade et-

mektedir.28

Ulusal Azınlıklar Yasası’nın 3. maddesindeki tanım esas alındığında, yasa-

nın ulusal azınlıkları sayma yoluyla belirtmeyi tercih etmediği ve etnik olarak

Ukrayn olmayan grupları, azınlık statüsü kapsamına aldığı görülmektedir. Ni-

tekim uygulamada da Ukrayna’daki diğer bütün etnik gruplar ulusal azınlık

olarak kabul edilmektedir.29 Bu durumda Kırım Tatar Türkleri, yasanın yaptığı

nitelendirme kapsamına girdikleri için ulusal azınlık statüsü içinde değerlen-

25 Volodymyr Yevtoukh, “National Minorities in Ukraine: Status, Rights, Prospects”, s. 5, www.

instesw.ebox.lublin.pl/ed/ftp/yevtoukh.pdf.

26 Tamara J. Resler, “Dilemmas of Democratisation: Safeguarding Minorities in Russia, Ukraine

and Lithuania”, Europe-Asia Studies, Cilt. 49, Sayı. 1, January 1997, s. 97-98.

27 Yevtoukh, s. 5.

28 Natalya Belitser, “Indigenous Status for the Crimean Tatars in Ukraine: A History of a

Political Debate”, s. 5, http://www.iccrimea.org/scholarly/indigenous.html.

29 Yevtoukh, s. 6.

B. B. Özarslan

112

Ukrayna Anayasası’nın 53. maddesi, Ukrayna’daki ulusal azınlıkların eği-

tim hakkını düzenlemektedir. Maddenin 5. fıkrasına göre ulusal azınlık men-

subu vatandaşların kendi dillerinde eğitim alma ve kendi dillerini öğrenme

hakkına güvence verilmiştir. Eğitim ve dil öğrenme hakkının devlete ve hal-

ka ait okullarda gerçekleşebileceğinin ifade edildiği maddede, ulusal kültür

toplulukları aracılığıyla da bu hakların kullanılabilmesine imkan tanınmıştır.

Dolayısıyla ulusal azınlık statüsüne tabi olan Kırım Tatar Türklerinin de bu

haklara verilen güvenceden yararlanması gerektiği açıktır.23

Ukrayna Anayasası’nda azınlıkların doğrudan zikredildiği bir diğer madde,

92. maddedir. Madde genel olarak münhasıran yasayla düzenlenmesi gereken

konuları belirtmektedir. 92. maddenin 3. bendine göre ulusal azınlıkların hak-

ları da yasal düzenleme icap ettiren hususlardan biridir. Nitekim aşağıda ele

alınacak olan “Ulusal Azınlıklar Yasası”, Ukrayna Anayasası’nın bu amir hük-

münün bir sonucudur ve Kırım Tatar Türkleri de bu yasaya tabidirler.

Ukrayna Anayasası’nda azınlıklarla ilgili son düzenleme, 119. maddedir.

Bu madde, Ukrayna’daki yerel makamların yükümlülüklerini düzenlemek-

tedir. Maddenin 3. bendinde, yerel makamların sosyo-ekonomik ve kültürel

gelişmeyi sağlamak amacıyla ulusal ve bölgesel programlar ile çevreyle ilgi-

li programları uygulayacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda ulusal azınlıkların

meskûn olduğu yerlerde de yerel idarelere, ulusal azınlıkların milli ve kültürel

kimliğini geliştirmeye yönelik programları uygulamaya geçirme yükümlülüğü

getirilmiştir. Dolayısıyla Ukrayna’daki yerel makamların Kırım Tatar Türkleri-

nin milli kimliğini koruma ve kültürel gelişimini sağlamaya yönelik program-

ları uygulama yükümlülüğü söz konusudur.

Ulusal Azınlıklar Yasası Açısından Azınlıklar ve Kırım Tatar Türkleri

Ukrayna Anayasası dışında azınlıklarla ilgili ikinci temel düzenleme, “Ulusal

Azınlıklar Yasası”dır.24 Bu yasanın dayanağı, yukarıda da bahsedildiği üzere

Ukrayna Anayasası’nın 92. maddesidir. Bu maddenin 3. bendine göre ulusal

23 Maddede dikkat çeken husus, eğitim alma ve dil öğrenme hakkının devlet eliyle

gerçekleşebileceği gibi halka ait kuruluşlar aracılığıyla ve hatta bir kurum bünyesinin dışında

kültürel topluluklar vasıtasıyla da kullanılabilecek olmasıdır. Bu durumda Ukrayna devleti

ulusal azınlıklara birden çok seçenek sunmuş; ister resmi/gayrıresmi kurumlar yoluyla

bir müfredata bağlı olarak isterse ilgili azınlık grubunun hayatın olağan akışı içerisinde

kendiliğinden eğitim alma ve dil öğrenme hakkının devlet güvencesi altında olduğunu

taahhüt etmiştir.

24 Ulusal Azınlıklar Yasası’nın tam metni için bakınız, http://www.minelres.lv/National

Legislation/Ukraine/Ukraine_Minorities_English.htm.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

111

Ukrayna Anayasası’nda ulusal azınlık kavramının doğrudan kullanıldığı ilk

madde olan 10. maddenin 2. fıkrasında, Rusça’dan ve diğer ulusal azınlıkların

dillerinden bahsedilmiş ve bu dillerin özgür bir biçimde gelişmesinin, kulla-

nılmasının ve korunmasının güvence altında olduğu ifade edilmiştir. Maddede

ulusal azınlık dilleri, Rusça hariç olmak üzere, sayma yoluyla belirtilmemiş-

tir.20 Bunun sebebi, 10. maddenin ilk fıkrasından anlaşılmaktadır. Maddenin

ilk fıkrasına bakıldığında, Ukrayna’nın resmi dilinin Ukrayna dili olduğu an-

laşılmaktadır. Bu durumda, resmi dil dışındaki diğer dillerin ulusal azınlık

dili olduğu ve dolayısıyla Ukrayna dili dışında bir dil konuşan toplulukların

da ulusal azınlık olarak kabul edildiği görülmektedir. Dolayısıyla Kırım Tatar

Türkleri, Ukrayna Anayasası’nın 10. maddesine göre ulusal azınlık statüsüne

sahip olmaktadır. Uygulamada da Ukrayna’nın resmi makamları, Kırım Tatar

Türklerini ulusal azınlık olarak kabul etmektedir.21

10. maddeyle dil üzerinden yapılan tasnif ve getirilen örtülü ulusal azınlık

tarifi, 11. maddede ulusal azınlıklarla ilgili koruma hükümleriyle devam et-

mektedir. Ukrayna Anayasası’nın 11. maddesinde ulusal azınlıkların etnisite-

ye, kültüre, dile ve dine ait kimliğinin gelişmesini teşvik edeceği belirtilmekte-

dir. Maddeye bakıldığında ulusal azınlık tabirinin tekrarlandığı ve azınlıkların

sahip olduğu kimliklerin gelişmesi yönünde Ukrayna devletinin çaba sarf ede-

ceğinin ifade edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Kırım Tatar Türklerinin

kimliğinin korunması ve geliştirilmesi yönünde, Ukrayna resmi makamlarının

yükümlülüğü bulunmaktadır.22

“Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme”, böyle bir anlayışın ürünüdür.

Bu sözleşmeyle ilgili olarak belirtilmesi gereken önemli bir diğer husus da “çerçeve sözleşme

tekniği” sebebiyle doğrudan uygulanabilir bir belge olmaması ve sözleşme hükümlerinin

taraf devletlerin kendi iç hukuk düzenlemeleriyle hayata geçirileceğinin taahhüt edilmesidir.

Ayrıca adında geçmesine rağmen ulusal azınlık tanımı yapılmamış ve bu tanım, sözleşmeye

taraf olan devletlerin yetkisine terk edilmiştir. Ulusal azınlık kavramıyla ilgili örnek olarak

bakınız, Çavuşoğlu, 2001, s. 41-52; Akgül, 2003, s. 13; Kurubaş, 2004, s. 23; Baskın Oran,

Türkiye’de Azınlıklar (İstanbul: İletişim Yayınları, 2006), s. 40-41; Ülkü Bilgin, Azınlık Hakları

ve Türkiye (İstanbul: Kitap Yayınevi, 2007), s. 21-22; Kılınç, 2013, s. 61-65. Ulusal Azınlıkların

Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme’nin tam metni için bakınız, Avrupa Konseyi Resmi

İnternet Sayfası, http://conventions.coe.int/Treaty/en/Treaties/Html/157.htm.

20 Rusça’nın ayrıca belirtilmesi ise gerek tarihi sebepler gerekse demografik gerçeklerle

açıklanabilir.

21 Oxana Shevel, “Crimean Tatars and the Ukranian State: The Challenge of Politics, the Use of

Law, and the Meaning of Rhetoric”, s. 6, http://www.iccrimea.org/scholarly/oshevel.html.

22 Bu ifadelerden çıkan bir diğer sonuç, Ukrayna Anayasası’nda ulusal azınlık tabirinin

dolaylı olarak çerçevesinin belirlenmiş olmasıdır. Etnisite, kültür, dil ve din odaklı

azınlık kimliklerinden oluşan bu çerçevenin yukarıda ifade edilen Avrupa Konseyi’nin

yaklaşımıyla paralel olduğu, azınlıkların tasnifinde kullanılan grupların tamamını kapsadığı

anlaşılmaktadır.

B. B. Özarslan

110

kıstaslar, nüfusun geri kalanına göre etnisite, din ve dil açısından farklı bir

grubun varlığı; bahsi geçen bu grubun sayıca az olması; söz konusu farklı gru-

bun egemen bir durumda olmaması ve grup üyelerinin ilgili devletin vatandaşı

olmasıdır. Öznel kıstas ise grup üyelerinin farklılıklarını koruma arzusudur.16

Azınlık kavramın içeriği, yukarıda belirtilen tereddütler sebebiyle her dev-

letin kendi iradesi doğrultusunda oluşturulmaktadır. Genel olarak devletler,

taraf oldukları antlaşmalarda veya kendi iç hukuk düzenlemelerinde kavra-

mın çerçevesini kendileri belirlemektedir.17 Bu değerlendirmeler çerçevesin-

de, Ukrayna da sınırları içinde yaşayan azınlıkların tespitini, kendi iç hukuk

düzenlemeleriyle gerçekleştirmiştir. Ukrayna’da yaşayan azınlıkların statüleri,

Ukrayna iç hukuku çerçevesinde iki temel belgeyle düzenlenmiştir18. Bunlar-

dan ilki Ukrayna Anayasası, diğeri ise Ulusal Azınlıklar Yasası’dır. Buna göre

Ukrayna’da yaşayan azınlıkların statüsü ve Kırım Tatar Türklerinin durumu,

aşağıdaki gibidir.

Ukrayna Anayasası Çerçevesinde Azınlıklar ve Kırım Tatar Türklerinin

Durumu

Ukrayna Anayasası’nda azınlıklarla ilgili doğrudan düzenlemeler 10., 11., 53.,

92. ve 119. maddelerde yer almaktadır. Söz konusu maddelerde “ulusal azınlık”

tabiri kullanılmış ancak bu tabirin içeriği açıklanmamıştır. Ulusal azınlık kav-

ramının açıklığa kavuşturulmamasının uluslararası hukukta bu kavramın tam

olarak tanımlanmamasından kaynaklandığı düşünülebilir.19

16 Francesco Capotorti, Study on the Rights of Persons Belonging to Ethnic, Religious and

Linguistic Minorities (New York: United Nations Publication, 1979), s. 96.

17 Terzioğlu ve Özarslan, 2007, s. 286.

18 Öte yandan Ukrayna’nın, kendi sınırları içindeki azınlıklarla ilgili kabul ettiği bir uluslararası

düzenleme daha vardır. Türkmenistan ile imzalanan, “Türkmenistan ile Ukrayna Arasındaki

Dostluk ve İşbirliği Antlaşması”nda her iki devlet de kendi sınırları içinde yaşayan azınlıkların

haklarıyla ilgili bazı hükümleri kabul etmiştir ancak bu antlaşmada, azınlıkların statülerine

yönelik tanımlayıcı bir düzenleme yoktur. Bu antlaşmayla ilgili olarak bakınız, Süleyman

Sırrı Terzioğlu, “Türkmenistan’ın Azınlıklar Konusundaki Siyaseti”, Avrasya Dosyası,

Türkmenistan Özel, Cilt. 7, Sayı. 2, Yaz 2001, s. 121-122.

19 Azınlıkların sınıflandırılmasında kullanılan alt gruplardan biri de ulusal azınlıklardır. Ulusal

azınlık kavramı, azınlık kavramında olduğu üzere uzlaşılmış bir tanıma sahip değildir. Yaygın

olarak kabul edilen bir tanıma göre ulusal azınlık tarih, kültür ve dil bağlarının olduğu

etnik grubun egemenliği altındaki devletin sınırları dışında ve başka bir devletin sınırları

içinde yaşayan bir gruptur. Öte yandan ulusal azınlık kavramı, bir devletin sınırları içinde

yaşayan ve o devletle vatandaşlık ilişkisi bulunan etnisite, din veya dil azınlıklarının hepsini

kapsayacak şekilde de kullanılmaktadır. Avrupa Konseyi bünyesinde yürütülen çalışmalarda,

bütün azınlıkları kapsayan bir kullanım söz konusudur. Avrupa Konseyi bünyesinde kabul

edilmiş en önemli belgelerden biri ve hukuki bağlayıcılığa sahip ilk çok taraflı belge olan

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

109

Azınlık Statüsü

Uluslararası Hukukta Azınlıklar

Bilindiği üzere uluslararası hukuka göre azınlık kavramının tanımıyla ilgili ge-

nel bir mutabakat yoktur. Uluslararası belgelerde13 herhangi bir tanımlamaya

gidilmemesi, konunun hassas olmasından ve siyasi bir yöne sahip olmasından

kaynaklanmaktadır. Öte yandan devletler de bağlayıcı bir tanım yapmaktan

çekinmişler, siyasi zeminde ayrılıkçı taleplerle karşılaşmamak için çekingen

davranmışlardır. Bu sebeple azınlıklar konusunda kollektif haklardan ziyade,

şahsi haklar çerçevesinde bir yaklaşıma sahip olmuşlardır. Devletlerin bu ko-

nudaki en önemli hassasiyeti, azınlık kavramıyla kendi kaderini tayin hakkı

(self determinasyon) arasında bariz bir ayrıma gitmek olmuştur.14 Özellikle

ulus devlet niteliğindeki devletler açısından azınlıklar, bir istikrarsızlık unsuru

olarak görülmektedirler. Bu sebeple devletin temel niteliklerini zedeleyerek

ulus devletleri zayıflattığı düşünülen azınlıklarla ilgili olumsuz algı, genel ka-

bul gören bir tanım ortaya konulması konusundaki çekingenliğin bir başka

sebebini teşkil etmektedir.15

Azınlık kavramının tanımıyla ilgili belirsizlikle birlikte yapılan tanımlar

içinde bugüne kadar en çok öne çıkanı, İtalyan uzman Francesco Capotorti’ye

aittir. Birleşmiş Milletler (BM) Azınlıkların Korunması ve Ayrımcılığın Önlen-

mesi Alt Komisyonu raportörü olan Capotorti’nin yaptığı tanıma göre azınlık,

sayı itibarıyla bir devletin nüfusunun geri kalanından az ve yine nüfusun geri

kalanından etnisite, din veya dil açısından farklı özelliklere sahip olan; zımnen

de olsa bu özelliklerini korumaya dönük bir dayanışma duygusu sergileyen

ve egemen konumda bulunmayan bir gruptur. Capotorti’nin tanımı nesnel

ve öznel olmak üzere iki ana kıstasa ve beş alt kıstasa dayanmaktadır. Nesnel

13 Azınlıklarla ilgili düzenlemelerin yer aldığı uluslararası belgelerle ilgili ayrıntılı bilgi için

örnek olarak bakınız, Hüseyin Akgül, Azınlık Kavramı (İzmir: Akademi Kitabevi, 2003), s.

17-47; Süleyman Sırrı Terzioğlu, Uluslararası Hukukta Azınlıklar ve Anadilde Eğitim Hakları

(Ankara: Alp Yayınevi, 2007), s. 12-49; Mehmet Merdan Hekimoğlu, Uluslararası İnsan

Hakları Hukuku Açısından Azınlık Hakları ve Türkiye (Ankara: Detay Yayıncılık, 2007),

s. 160-202; Süleyman Sırrı Terzioğlu ve Bahadır Bumin Özarslan, “Azınlıklar Açısından

Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri”, içinde Mehmet Seyfettin Erol ve Ertan Efegil, der., Türkiye-

AB İlişkileri: Dış Politika ve İç Yapı Sorunsalları (Ankara: Alp Yayınevi, 2007), s. 287-291;

Doğan Kılınç, Azınlık Hakları, (Ankara: Yetkin Yayınları, 2013), s. 135-222.

14 Naz Çavuşoğlu, Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Azınlık Hakları (İstanbul: Su

Yayınları, 2001), s. 33-34.

15 Erol Kurubaş, Asimilasyondan Tanınmaya Uluslararası Alanda Azınlık Sorunları ve Avrupa

Yaklaşımı (Ankara: Asil Yayın Dağıtım, 2004), s. 93.

B. B. Özarslan

108

Yürütme Organı

Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nın 3. Bölümü’nde ele alınan ikinci or-

gan, yürütme organı olan Kırım Özerk Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi’dir. 35.

maddenin 1. ve 2. bentlerine göre yürütme yetkilerine sahip olan Bakanlar

Konseyi, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi tarafından oluşturulur.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin görev süresine paralel olarak

kurulan Bakanlar Konseyi, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’ne karşı

sorumludur. Ayrıca 35. maddenin 3. bendi uyarınca Bakanlar Konseyi, Ukray-

na Anayasası’nda ve yasalarında belirtildiği ölçüde, yürütme erkine sahiptir.

Yargı Organları

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin yargı organları, 3. Bölüm’de 39.-41. mad-

deler arasında düzenlenmiştir. 39. maddenin 1. fıkrasına göre Kırım Özerk

Cumhuriyeti’nde adli meseleler, Ukrayna Anayasası ve yasaları temelinde ele

alınmaktadır. Maddenin 2. fıkrasında Ukrayna mahkemelerinin Kırım Özerk

Cumhuriyeti Anayasası’nın, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin ve

Kırım Özerk Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi’nin ilgili hükümlerini uygulaya-

cakları belirtilmiştir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nın 40. maddesi, Kırım Özerk

Cumhuriyeti’nde bulunan mahkemelerle ilgili bir hükmü ihtiva etmektedir.

Maddeye göre Kırım Özerk Cumhuriyeti sınırları içinde görev yapan mah-

kemeler, Ukrayna’nın birleşik adli sistemi içinde yer alırlar. Bu maddeyle bağ-

lantılı olarak 41. maddede de Kamu Savcılık makamı düzenlenmiştir. Kırım

Özerk Cumhuriyeti Kamu Savcılık makamı ve organlarının kurum yapısı ve

faaliyetleri, Ukrayna Anayasası ve yasaları tarafından belirlenecektir.

SSCB Sonrası Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

Soğuk Savaş sonrasında bağımsızlığını ilan eden Ukrayna devleti sınırları

içinde, Ukrayna vatandaşı olarak yaşayan Kırım Tatar Türklerinin statüsü iki

döneme ayrılmaktadır. Kırım Tatar Türkleri, 20.03.2014 tarihine kadar Ukray-

na iç hukuku çerçevesinde azınlık statüsüne sahip bir topluluktur. 20.03.2014

tarihinde ise Ukrayna’nın yasama organı olan Ukrayna Yüksek Meclisi, aldığı

bir kararla Kırım Tatar Türklerini yerli halk olarak tanımıştır. Bu karar, RF’nin

Kırım’ı ele geçirmesinden sonra alınmış bir karar olması münasebetiyle dikkat

çekicidir. Aşağıda, Kırım Tatar Türklerinin bahsettiğimiz statüleri değerlen-

dirilecektir.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

107

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin yürütme organı, Kırım Özerk Cumhuriyeti

Bakanlar Konseyi’dir. Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nın 1. maddesinin

3. bendine göre yürütmeye ait yetkiler bu organda toplanmıştır. Kırım Özerk

Cumhuriyeti’nde yargı organı ise Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nın 39.

maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde

adli meseleler, Ukrayna Anayasası ve yasaları temelinde ve bu düzenlemelere

bağlı bir şekilde yürütülür. Ayrı bir yargı organı yapılanmasına gidilmemiştir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nın 1. maddesinin 4. bendine göre

yasama ve yürütme organı olarak belirlenen Kırım Özerk Cumhuriyeti Yük-

sek Meclisi ve Kırım Özerk Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi, kuvvetler ayrılığı

ilkesine göre faaliyet gösterirler. Kırım Özerk Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi,

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin denetimindedir ve yine bu orga-

na karşı sorumludur. Aşağıda, bu organlar incelenmiştir.

Yasama Organı

Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nda 21. madde ile 41. madde arasında-

ki hükümleri ihtiva eden ve Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin organlarının gö-

revlerini ve yetkilerini düzenleyen 3. Bölüm’de ele alınan ilk organ, yasama

organıdır. Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nın 3. Bölümü’nün ilk mad-

desi olan 21. maddeye göre Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni temsil yetkisine haiz

olan Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi, 22. madde uyarınca yüz (100)

üyeden oluşur. Beş yıllık bir süre için seçilen bu milletvekilleri tek dereceli

bir seçim sonucunda görev alırlar. Eski parlamentonun yetkileri, seçilen yeni

üyelerin ilk oturumu gerçekleştirmesiyle sona erer. Bunun dışında, Ukrayna

Anayasası’nda yer alan şartların oluşması halinde Ukrayna Yüksek Meclisi

tarafından da Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin yetkilerine son

verilebilir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi üyesi olmanın şartları, 23. mad-

dede düzenlenmiştir. Buna göre Ukrayna’daki milletlerin mensuplarından

herhangi biri, oy hakkına sahip olmak, 18 yaşını doldurmuş olmak ve son 5

yıldır Ukrayna sınırları içinde yerleşik olmak koşullarıyla Kırım Özerk Cum-

huriyeti Yüksek Meclisi’nde milletvekili seçilebilir. Maddede getirilmiş bir

başka kısıtlama ise kasten cürüm işlemekle ilgilidir. Kasten cürüm işleyip de

ilgili yasadaki şartlar uyarınca cezası kaldırılmamış veya sicil kaydından düşül-

memiş kişilere seçilme hakkı tanınmamıştır.

B. B. Özarslan

106

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin İdari Statüsü ve Sınırları

Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nın 1. maddesinin 1. bendine göre

Kırım Özerk Cumhuriyeti, Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçasıdır. Ukrayna

Anayasası’na ve yasalarına dayanarak yetkilerini kullanır. Aynı maddenin 2.

bendine göre Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin ve Kırım Özerk

Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi’nin yetkileri, oluşumu ve çalışma usulü Ukray-

na Anayasası ve yasaları çerçevesinde belirlenir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin sınırları, Kırım Özerk Cumhuriye-

ti Anayasası’nın 7. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin 1. bendine göre

20.01.1991 tarihinde mevcut olan ve Ukrayna Anayasası ile sınırların belirlen-

mesine ilişkin yasa aracılığıyla kabul edilmiş sınırlar esas alınmıştır. Bu sınır-

ların değiştirilmesi ise maddenin 2. bendi aracılığıyla mümkün kılınmıştır. 7.

maddenin 2. bendine göre Ukrayna Anayasası hükümleri çerçevesinde Kırım

Özerk Cumhuriyeti vatandaşlarının katılacağı bir referandum ve Kırım Özerk

Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin alacağı karar yoluyla sınırlarda değişikliğe gi-

dilebilir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nın idari statüsüyle ilgili olan 1. mad-

dedeki ifadeler, Ukrayna Anayasası’nın daha önce ele aldığımız hükümleri-

nin tekrarlanmış halidir. Her iki metinde de vurgulandığı üzere Kırım Özerk

Cumhuriyeti, Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu bağlamda Ukrayna

toprakları, bölünmez bir bütün olarak kabul edilmiş ve toprak bütünlüğünün

bozulması engellenmiştir. Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin sınırları için ise aynı

hükme varmak mümkün değildir zira Kırım Özerk Cumhuriyeti vatandaşla-

rının katılacağı referandum ve Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin

alacağı karar yoluyla sınırların değiştirilebilmesinin önü açıktır. Ancak bu de-

ğişikliğin hayata geçirilmesi, Ukrayna Anayasası çerçevesinde mümkündür

ki bu da Kırım Özerk Cumhuriyeti sınırlarında yapılmak istenen değişikliğin

merkezi idarenin onayına bağlı olduğu anlamına gelmektedir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Organları

Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nın 1. Bölümü’nde, Kırım Özerk

Cumhuriyeti’nin organları belirtilmiştir. Bu bölümün 1. maddesinde Kırım

Özerk Cumhuriyeti’nin yasama ve yürütme organları belirlenmiştir. Mad-

denin 3. bendine göre Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin yasama organı, Kırım

Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’dir. Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni temsil

yetkine haiz olan Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin aynı zamanda

denetim görevi de bulunmaktadır.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

105

- Kırım Özerk Cumhuriyeti’ndeki resmi dil ile ulusal dillerin ve kültürle-

rin kullanılmasını ve gelişmesini sağlamak, tarihi anıtları kullanmak ve

korumak,

- Sınırdışı edilen kişilerin dönüşü amacıyla devlet programlarının gelişti-

rilmesine ve gerçekleştirilmesine katılmak,

- Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde veya belirli bölgelerinde acil bir durum

ve ekolojik bir acil durum bölgesi kurulması girişiminde bulunmak.

Yukarıda bahsedilen konular dışında, Ukrayna Anayasası’nın 138. madde-

sinin son bendine göre Kırım Özerk Cumhuriyeti’ne, Ukrayna yasaları tarafın-

dan başka yetkiler de verilebilir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin yetki kullanabileceği normatif konular da

Ukrayna Anayasası’nda sayma yoluyla belirtilmiştir. Ukrayna Anayasası’nın

137. maddesine göre Kırım Özerk Cumhuriyeti, tarım ve ormancılık; toprak

ıslahı ve madencilik; kamu işleri, el sanatları ve ticaret; hayır işleri; şehir in-

şası ve mesken idaresi; turizm, otelcilik ve fuarcılık; müzeler, kütüphaneler,

tiyatrolar, diğer kültürel kuruluşlar, tarihi ve kültürel yapıtlar; kamu taşıma-

cılığı, yollar ve su kaynakları; avcılık ve balıkçılık ile sağlık ve hastane hiz-

metleri konularında yasal düzenlemeler yapabilir. Aynı maddenin son fıkra-

sına göre Ukrayna Cumhurbaşkanı, bu konulardaki düzenlemelerin Ukrayna

Anayasası’na ve yasalarına aykırı olması gerekçesine dayanarak Kırım Özerk

Cumhuriyeti’nin söz konusu düzenlemelerini askıya alabilir. Ancak Ukrayna

Cumhurbaşkanı, eş zamanlı olarak bu düzenlemelerin anayasaya aykırılığı id-

diasıyla Ukrayna Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak zorundadır.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’na Göre Kırım’ın Statüsü

Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası12, 21.10.1998 tarihinde Kırım Özerk

Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde kabul edilmiş ve Ukrayna Yüksek Meclisi’nin

350-XIV sayılı ve 23.12.1998 tarihli kanunuyla onaylanmıştır. Buna göre

Kırım’ın statüsü, Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası uyarınca aşağıdaki gi-

bidir.

12 Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası’nın tam metni için bakınız, Kırım Özerk Cumhuriyeti

Devlet Konseyi Resmi İnternet Sayfası, http://www.rada.crimea.ua/en/bases-of-activity/

konstituciya-ARK.

B. B. Özarslan

104

Yürütme ve Yargı Organları

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin yürütme organı, Ukrayna Anayasası’nın 136.

maddesinde belirtilmiştir. Bu maddenin 4. fıkrasına göre yürütme organı, Kı-

rım Özerk Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi’dir. Bakanlar Konseyi’nin başkanı,

Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın onayı alınarak Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek

Meclisi tarafından tayin edilir ve yine aynı şekilde görevden alınır.

Ukrayna Anayasası’nın 136. maddesinin 5. fıkrasına göre Kırım Özerk

Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi’nin yetkileri, oluşumu ve işleyişi, Kırım Özerk

Cumhuriyeti Yüksek Meclisi gibi Ukrayna Anayasası ve yasaları ile yetkisi da-

hilindeki konularla ilgili olarak Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi ta-

rafından belirlenir. Bunun dışında Bakanlar Konseyi, 135. maddenin 2. fıkrası

uyarınca Ukrayna merkezi hükümeti yürütme organlarını oluşturan Ukrayna

Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Konseyi kararlarına da aykırı hareket etmemekle

yükümlüdür.

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin ayrıca belirlenmiş yargı organları bulunma-

maktadır. Ukrayna Anayasası’nın 136. maddesinin 6. fıkrasına göre adli mese-

leler, Ukrayna mahkemeleri birleşik sistemi tarafından yürütülür.

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Yetkileri

Kırım Özerk Cumhuriyeti’ne tanınan yetkiler, 138. maddede düzenlenmiştir.

Maddede on bent halinde belirtilen hususlar şu şekildedir:

- Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi milletvekili seçimlerini dü-

zenlemek, oluşturulan seçim komisyonunu onaylamak,

- Yerel referandumları düzenlemek ve gerçekleştirmek,

- Kırım Özerk Cumhuriyeti’ne ait mülkleri idare etmek,

- Ukrayna’nın merkezi vergi ve bütçe politikası çerçevesinde Kırım Özerk

Cumhuriyeti’nin bütçesini hazırlamak, onaylamak ve uygulamak,

- Sosyo-ekonomik ve kültürel gelişim, doğanın akılcı (rasyonel) kullanı-

mı ve ulusal programlara uygun olarak çevrenin korunması amacıyla

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin programlarını hazırlamak, onaylamak ve

hayata geçirmek,

- Tatil mekanlarını belirlemek ve tatil yerlerinin sıhhi koruması için böl-

geler oluşturmak,

- Vatandaşların hakları ve özgürlükleri ile ulusal uyumun korunmasına,

yasal düzeni ve kamu güvenliğini korumayı teşvik etmeye katılmak,

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

103

Özerk Cumhuriyeti’ne, çerçevesi Ukrayna Anayasası’nda belirlenmiş olan böl-

gesel bir özerklik tanımış olmasıdır.

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Organları

Yasama Organı

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin yasama organı, Ukrayna Anayasası’nın

135. ve 136. maddelerinde belirtilmiştir. Bu maddelere göre Kırım Özerk

Cumhuriyeti’nin yasama organı, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’dir.

136. madde uyarınca bu organ aynı zamanda, Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin

temsil kurumudur.

Ukrayna Anayasası’nın 135. maddenin 2. fıkrasına göre Kırım Özerk Cum-

huriyeti Yüksek Meclisi’nin normatif yasal tasarrufları, Ukrayna Anayasası’na

ve yasalarına aykırı olamaz. Ayrıca bu yasal tasarruflar, Ukrayna Anayasası ve

yasaları dışında Ukrayna Cumhurbaşkanı ve Ukrayna Bakanlar Kurulu karar-

larıyla da uyumlu olmak zorundadır.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin oluşumu ise 136. maddede

belirtilmiştir. Maddeye göre Yüksek Meclis üyeleri, eşit ve gizli oyla yapılan

seçimle belirlenir. Seçimler, tek derecelidir. Seçilen milletvekillerinin görev

süresi ise beş yıldır. Bununla birlikte, Yüksek Meclis’in feshi halinde, milletve-

killerinin görevi de kendiliğinden son bulur. Beş yılda bir düzenli olarak yapı-

lan seçim, Ekim ayının son Pazar günü gerçekleştirilir.

Ukrayna Anayasası’nda Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin yasama organı ola-

rak belirtilen Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nin yetkileri, oluşumu

ve işleyişi 136. maddenin 5. fıkrasına göre Ukrayna Anayasası ve yasaları ile

yetkisi dahilindeki konularla ilgili olarak Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek

Meclisi tarafından belirlenir. Sınırlı bir yetkiye sahip olan bu organ, 135. mad-

denin 2. fıkrasına göre yine aynı zamanda Ukrayna Cumhurbaşkanı ve Bakan-

lar Kurulu kararlarına yani Ukrayna merkezi hükümeti yürütme organlarına

da aykırı hareket etmemekle yükümlüdür.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi ile ilgili bir diğer önemli husus

ise bu organın Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni temsil eden kurum olmasıdır. Bu

durumda, aşağıda ele alınacak olan Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin yürütme

organına ve bu organı temsil eden makama Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni her-

hangi bir şekilde temsil görevi verilmediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Yüksek

Meclis, Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni temsil tekeline sahiptir.

B. B. Özarslan

102

rayna Anayasası’nın 132. maddesinde, Ukrayna’nın toprak yapısının Ukrayna

devlet topraklarının birliğine ve bölünmezliğine dayandığı belirtilmiştir. Ay-

rıca bu maddede bölgelerin kendi tarihi, ekonomik, ekolojik, coğrafi ve de-

mografik özellikleri ile etnik ve kültürel geleneklerinin dikkate alındığı ifade

edilmiş ve dengeli sosyo-ekonomik gelişme ilkelerine dayanıldığına vurgu ya-

pılmıştır. Bu maddenin devamı niteliğindeki 133. maddede, Ukrayna’nın idari

ve toprak yapısının Kırım Özerk Cumhuriyeti’nden, bölgelerden, şehirlerden,

şehir bölgelerinden, yerleşim merkezlerinden ve köylerden oluştuğu belirtil-

miştir. İlk fıkradaki bu yapısal sınıflandırmanın ardından 133. maddenin ikinci

fıkrasında, bahsi geçen sınıflandırma somutlaştırılmıştır. Sayma yoluyla belir-

tilen bu yapıda, ilk zikredilen birim Kırım Özerk Cumhuriyeti’dir.11

IX. Bölüm’deki bu yapılanmanın ilk izlerine, “Kırım Özerk Cumhuriyeti”

başlıklı X. Bölüm’ün ilk maddesinde rastlanmaktadır. X. Bölüm’ün ilk maddesi

olan 134. maddede, Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Ukrayna’nın ayrılmaz bir

parçası olduğu belirtilmiştir. Maddede ayrıca Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin

Ukrayna Anayasası ile belirlenmiş sınırlar dahilinde, yetkisi içerisinde kalan

konularda karar verebileceği ifade edilmiştir.

IX. Bölüm’deki maddeler ile 134. maddeye bakıldığında, Ukrayna toprak-

larının birliği ve bölünmezliği vurgusu dikkat çekmektedir. Ayrıca Ukrayna

sınırları içinde yaşayan vatandaşlar arasındaki farklılıkların göz ardı edilmedi-

ğinin belirtilmesi, Ukrayna’nın türdeş (homojen) olmayan yapısının anayasal

güvenceye sahip olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. 132. maddede

yapılan bu tespitlerin ardından 133. maddede idari yapılanmanın çerçevesi çi-

zilmiş ve bu yapı, somutlaştırılmıştır. Sayma yoluyla tek tek belirtilen illerin

dışında açıkça zikredilen ilk birim, Kırım Özerk Cumhuriyeti’dir. Maddeye ge-

nel olarak bakıldığında Ukrayna’nın toprak yapısının Kırım Özerk Cumhuriye-

ti ve diğer idari birimlerden oluştuğu sonucu çıkmaktadır. Bu da Kırım Özerk

Cumhuriyeti’ni ayrıcalıklı kılan bir durumdur. Öte yandan 134. madde ise 132.

ve 133. maddelerin Kırım Özerk Cumhuriyeti açısından yarattığı sonucun bir

eseridir. Tanınan bu ayrıcalık karşılığında, Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin de

Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekilmiş ve anayasal çer-

çeveyle belirlenmiş konularda sınırlı bir karar verme yetkisine sahip olduğu

ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden çıkan netice, Ukrayna Devleti’nin Kırım

11 Ukrayna Anayasası’nın 133. maddesinin 2. fıkrasında göre Kırım Özerk Cumhuriyeti sınırları

içinde olmakla birlikte Akyar (Sivastopol) şehri de sayma yoluyla belirtilmiştir. Bunun

gerekçesi ise aynı maddenin 3. fıkrasında ortaya çıkmaktadır ki bu fıkra uyarınca Akyar şehri,

Ukrayna’nın başkenti Kiev ile birlikte özel statüye sahip bir şehir niteliğindedir.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

101

alınacaktır. Ukrayna Anayasası, Kırım Özerk Cumhuriyeti Anayasası ve yine

Ukrayna iç hukukunun bir parçası olan Ulusal Azınlıklar Yasası temelinde ya-

pılacak bu inceleme, güncel gelişmelere ışık tutması bakımından önem taşı-

maktadır. Bilindiği üzere, son günlerde yaşanan hızlı gelişmeler neticesinde

Kırım yarımadası, RF tarafından ilhak edilmiştir. Bu ilhak sürecinde bazı par-

lamento kararları ortaya çıkmıştır. Ukrayna Anayasası ve uluslararası hukuk

açısından irdelenmeye muhtaç olan bu kararlar da bu çalışma çerçevesinde

değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Öte yandan şu anda fiilen Rusya’nın ege-

menliği altında olan Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin statüleriyle ilgili ola-

rak RF yetkili organlarının aldığı kararlar ve yaptığı uygulamalar, çalışmanın

konusu dışında tutulmuştur.

SSCB Sonrası Kırım’ın Statüsü: Ukrayna Anayasası’na Göre Kırım’ın

Statüsü

SSCB’nin dağılması ve Ukrayna’nın bağımsızlığını ilan etmesi üzerine Kı-

rım, Ukrayna toprakları içinde kalmıştır. Ukrayna Anayasası’na9 göre Kırım,

özerk bir cumhuriyet statüsündedir.10 Ukrayna Anayasası’nın “Kırım Özerk

Cumhuriyeti” başlıklı X. Bölümü’nde bu statünün çerçevesi çizilmiştir. 134.

maddeden başlayıp 139. maddeyi de içine alan bu bölüm ve Kırım Özerk

Cumhuriyeti’nin zikredildiği diğer ilişkili maddeler, aşağıda incelenecektir.

Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Ukrayna Toprak Yapısı İçindeki Yeri

Kırım Özerk Cumhuriyeti, “Ukrayna’nın Toprak Yapısı” başlıklı IX. Bölüm’de

açıkça zikredilmiştir. İki maddeden oluşan bu bölümün ilk maddesi olan Uk-

9

Ukrayna’nın mevcut anayasası, Ukrayna Yüksek Meclisi’nde 28.06.1996 tarihinde kabul

edilmiş ve 01.02.2011 ile 19.09.2013 tarihlerinde iki defa değişikliğe uğramıştır. Ukrayna

Anayasası’nın tam metni için bakınız, Ukrayna Anayasa Mahkemesi Resmi İnternet

Sayfası, http://www.ccu.gov.ua/en/doccatalog/list?currDir=12083; Ukrayna Anayasası’nın

Türkçe metni için bakınız, T.C. Dışişleri Bakanlığı Türk İşbirliği Kalkınma Ajansı (TİKA),

Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Türkmenistan,

Ukrayna Ülkelerinin Anayasaları (Ankara: Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı Yayını, 1999), s.

283-363.

10 Egemen bir devlet sınırları içinde belirli bir topluluğa idari düzlemde bazı yetkiler veren

özerklik, uluslararası hukuk açısından genel olarak uzlaşılmış bir tanıma sahip değildir. Her

devletin kendi egemenlik yetkisi kapsamında sınırlarını çizdiği özerklik kavramı, Ukrayna’nın

Kırım Özerk Cumhuriyeti’ne tanımış olduğu gibi genellikle belirli bir bölgeyle sınırlıdır. İlgili

devletin kendi anayasal ve yasal düzenlemelerinin belirleyici olduğu özerklik, bu yönüyle

bakıldığında uluslararası müdahaleye kapalı olan ve bir devletin kendi iradesiyle hayata geçen

bir duruma işaret eder. Ayrıntılı bilgi için örnek olarak bakınız, Mehmet Emin Akgül, İdari

Örgütlenme ve Siyasi Yönetim İlkesi Olarak Özerklik Kavramı (Ankara: Turhan Kitabevi,

2013), s. 5-39; Benedikter, 2014, s. 25-121.

B. B. Özarslan

100

ler Birliği (SSCB) döneminde idari olarak Rusya Sovyet Federalist Sosyalist

Cumhuriyeti’ne (RSFSC) bağlanmış, 1954’te SSCB lideri Hruşov’un bir hedi-

yesi olarak Ukrayna’ya katılmıştır.6

SSCB döneminde Kırım ile ilgili önemli bir gelişme de İkinci Dünya Savaşı

esnasında, SSCB lideri Stalin’in emriyle Kırım Tatar Türklerinin yarımadadan

sürülmesidir. Kırım’ın Alman işgalinden kurtulmasının ardından 18.05.1944’te

başlayan, üç gün süren ve Almanlarla işbirliği yapma gerekçesine dayanan bu

uygulama neticesinde Kırım’daki Türk nüfus zorunlu göçe tabi tutulmuş ve

Kırım Tatar Türklerinin yerine, ağırlıklı olarak Ruslar olmak üzere muhtelif

Slav toplulukları iskan edilmiştir. Yarımadanın demografik yapısını kökten de-

ğiştiren bu uygulama, Soğuk Savaş döneminde kısmen geri alınsa da Kırım Ta-

tar Türkleri, SSCB’nin dağılmasıyla birlikte oldukça zor şartlar altında Kırım’a

geri dönmüştür. Buna rağmen, Kırım’a geri dön(e)meyen yerli Türklerin sayısı

oldukça fazladır. Sürgün edilip Kırım’a geri dönemeyen yerli Türklerin sayısı,

Kırım’a geri dönen yerli Türklerin nüfusuna eş değer bir orandadır.7 Dolayısıy-

la Kırım’ın günümüzdeki demografik yapısı, Rus Çarlığı döneminden başlayan

değişik uygulamalar ve 1944’teki sürgün sebebiyle tarihi gerçeklerle uyumlu

olmayan, yapay bir durum arz etmektedir. Kırım Tatar Türklerinin nüfusu şu

anda yaklaşık 250.000’dir ve bu sayı, Kırım nüfusunun % 12’sine tekabül et-

mektedir.8

SSCB’nin dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden cumhuriyetler-

den biri de Ukrayna’dır. Bağımsız bir devlet statüsüne kavuşan Ukrayna sı-

nırları içinde Kırım da yer almıştır. Bu makalede, SSCB sonrası dönemde

Ukrayna’nın içinde yer alan Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin statüsü ele

6

Bakınız, Albayrak, 2004, s. 27, 29; Cергей Рафаилович Гриневецкий и др, Геополитическое

Казино Причерноморья (Москва: Восток-Запад, 2009), ст. 180-181; Sergey Rafailoviç

Grinevetskiy vd. Geopolitiçeskoye Kazino Priçernomorya (Moskva: Vostok-Zapad, 2009), s.

180-181; Kemal Özcan, Kırım Türklerinin Varoluş Mücadelesi Kırım Dramı (İstanbul: Babıali

Kültür Yayıncılığı, 2010), s. 13-14, 129-141; Alaeddin Yalçınkaya, “Karadeniz Politikalarında

Anahtar Bölge: Kırım”, içinde Yıldırım Turan vd., der., Siyaset, Ekonomi ve Toplum Üzerine 3.

Uluslararası Mavi Karadeniz Kongresi: Uyuşmazlık Çözümü, İşbirliği ve Demokratikleşme,

Konferans Bildirileri Tam Metinleri (İstanbul: Gündoğan Yayınları, 2013), s. 119-120.

7

Bakınız, Necip Hablemitoğlu, Yüzbinlerin Sürgünü: Kırım’da Türk Soykırımı (İstanbul:

Toplumsal Dönüşüm Yayınları, 2004), s. 65-72, 91-94, 105-163; Albayrak, 2004, s. 28-31; Seçil

Öraz, “The Struggle and the Response in Stalin’s Deportation Policy: The Case of Crimean

Tatars”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Cilt. 6, Sayı. 2, Kış 2006, s. 411-422; Kemal Olçar,

Karadeniz Politikaları ve Türkiye-Ukrayna Stratejik İlişkileri (İstanbul: IQ Kültür Sanat

Yayıncılık, 2007), s. 377-413; Thomas Benedikter, Modern Özerklik Sistemleri (Ankara: Nika

Yayınevi, 2014), s. 233.

8

Kırım’daki demografik yapıyla ilgili olarak ayrıntılı bilgi için bakınız, http://www.vatankirim.

net/yazi.asp?yaziNo=129.

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

99

Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştır. Kırım’daki

Osmanlı-Türk hakimiyeti, 1769-1774 Türk-Rus Savaşı sonucunda imzalanan

Küçük Kaynarca Antlaşması ile son bulmuştur. Bir süre bağımsız kalan Kırım

Hanlığı, Çariçe II. Yekaterina’nın 1783’te aldığı bir kararla işgal edilmiş ve Rus

Çarlığı’nın bir parçası haline gelmiştir.3

Kırım’daki Türk hakimiyetinin son bulduğu 1783 yılı itibarıyla savaş esirleri

dışında, Kırım’da meskûn bir Rus kitlesi bulunmamaktadır. Bu tarihten itiba-

ren Rus idareciler, bölgeye bir Rus göçü başlatarak Kırım’ı, Rus coğrafyasının

bir parçası haline getirme stratejisi uygulamışlardır. 1917’ye kadar çoğunlu-

ğunu Rusların teşkil ettiği, yirmiden fazla millete mensup göçmenin Kırım’a

yerleşmesiyle birlikte çoğunluk, Kırım’ın bu yerli olmayan kitlesinin eline geç-

miştir. Öte yandan Kırım’daki yerli Türkler, Rus hakimiyetinin ilk yüzyılı içe-

risinde aşama aşama “ak topraklar” olarak tabir ettikleri Osmanlı Devleti’ne

göç etmeye başlamışlardır. Özellikle 1853-1856 yılları arasında cereyan eden

Kırım Savaşı sonrasında başlayan göçler esnasında asgari 200.000 kişilik bir

kitle, Türkiye’ye göç etmiştir. Bu göçler de demografik yapının Kırım Tatar

Türkleri aleyhine işlemesinde, önemli bir rol oynamıştır. Kırım Savaşı gerçek-

leşen göçlerle birlikte Kırım Tatar Türkleri demografik üstünlüklerinin yanı

sıra yarımadadaki ekonomik etkinliklerini de kesin olarak kaybetmişlerdir. 4

Rusya’da 1917’de gerçekleşen Bolşevik İhtilali sonrasında bir grup milli-

yetçi tarafından Kırım Tatar Özerk Cumhuriyeti kurulmaya çalışılmış ancak

bu teşebbüs, Bolşevikler tarafından akamete uğratılmıştır. 1917’de yaşanan

dönüşüm neticesinde Bolşevikler 1921’de, özerk statüde bir Kırım Cumhu-

riyeti kurmuşlardır. Kısa bir süre oluşan özgürlükçü bir ortam eliyle Kırım

Tatar Türkleri kültürel olarak bir canlanma dönemi yaşamışsa da 1920’lerin

sonundan itibaren durum değişmiş ve özellikle Kırım Tatar Türklerinin ay-

dın sınıfı, ölümle veya sürgünle cezalandırılmıştır.5 Özerk Kırım Cumhuri-

yeti, 1917 Bolşevik İhtilali ile birlikte kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyet-

3

Bakınız, Б. А. Сиборенко, ‘Политическая история Крымского ханства’, в С. Я. Козлов и

Л. В. Чижова, Ответственные редакторы, Тюркские Народы Крыма, (Москва: Наука,

2003), ст. 161-176; Mehmet Akif Albayrak, Yeşil Ada Kırım (Ankara: Türk Dünyası Kültür

ve Sanat Derneği Yayınları, 2004), s. 23-24; Alan Fisher, Kırım Tatarları (İstanbul: Selenge

Yayınları, 2009), s. 15-26, 75-103.

4

Bakınız, Hakan Kırımlı, Kırım Tatarlarında Milli Kimlik ve Milli Hareketler (1905-1916)

(Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2010), s. 5-17.

5

Bakınız, Albayrak, 2004, s. 26-27; İsmail Aydıngün, “Ne Doğu Ne Batı, Hem Doğu Hem

Batı: Avrasya’nın Geçiş Ülkesi Ukrayna”, içinde İsmail Aydıngün ve Çiğdem Balım, der.,

Bağımsızlıklarının Yirminci Yılında Azerbaycan, Gürcistan ve Ukrayna, Türk Dilli Halklar-

Türkiye ile İlişkiler, II. Kitap (Ankara: Atatürk Kültür Merkezi, 2012), s. 256-257.

B. B. Özarslan

98

paper looks into the status of Crimea and the Crimean Tatar Turks.

Moreover, in the process of Russian Federation’s invasion of Crimea,

some of the resolutions and the decisions taken by the Verkhovna Rada

of the Autonomous Republic of Crimea and the authorities of Ukraine

will be evaluated in terms of law.

Keywords: Crimea, Crimean Tatar Turks, Autonomy, National Minor-

ity, Status of Indigenous People, Right to Self Determination

Giriş

Karadeniz’in kuzey kıyılarında yer alan Kırım, tarih boyunca pek çok milletin

egemenlik mücadelesine sahne olmuş bir yarımadadır. Bu yarımada üzerinde,

uzun yüzyıllardır Kırım Tatar Türkleri de yaşamaktadır.1 Bizans İmparatorlu-

ğu döneminde Kısmen Hazar Türklerinin egemenliğinde kalan Kırım’da önce

Peçenek Türkleri, XI. yüzyılın ortalarından itibaren de Kuman/Kıpçak Türk-

leri hakim olmuşlardır. 1240 yılından başlayarak Altınorda Devleti’nin böl-

geye hakim olmasıyla birlikte Kıpçak Türklerinin değişik boylarına mensup

kitleler, Kırım’da Türk hakimiyetini pekiştirmiştir. Altınorda Devleti’nin tarih

sahnesinden çekilmesiyle birlikte devletin toprakları bölünmüş ve Türk han-

lıkları kurulmuştur. Ortaya çıkan Türk hanlıkları içerisinde en büyüğü Kırım

Hanlığı’dır.2 15. yüzyılın ortasında kurulan bu hanlık, 1475-1478 yılları arasın-

da devam eden iç çekişmeler ve Osmanlı Devleti’nin müdahalesi neticesinde

1

Kırım’da tarih boyunca, ağırlıklı olarak Türklerin Kıpçak boyuna mensup pek çok grup

var olmuştur. Günümüzde bu bölgede yaşayan Türk topluluklarının ezici çoğunluğu Tatar

Türkleridir. Tatar Türkleri için yaygın olarak “Kırım Tatarları” tabiri kullanılmaktadır. Ukrayna

Anayasası’nda ve iç hukuk düzenlemelerinde de “Kırım Tatarları” şeklinde bir isimlendirme

yapılmıştır. Bu makalede ise “Kırım Tatarları” tabiri yerine “Kırım Tatar Türkleri” ifadesi

kullanılmıştır. Kırım Tatarları olarak bilinen topluluk da Türklerin Kıpçak boyuna mensup bir

etnik Türk grubudur. Dolayısıyla “Kırım Tatarları” tabiri, etnik bir isimlendirmedir. Bu sebeple

daha kuşatıcı olması ve milli kimliği daha doğru ifade etmesi sebebiyle “Kırım Tatar Türkleri”

tabiri tercih edilmiştir. Ayrıca konunun Kırım’daki diğer Türk grupları olan Ahıskalı Türkleri,

Kırımçak Türklerini ve Karaim Türklerini kapsamaması, böyle bir isimlendirmeyi zorunlu

kılmıştır. Öte yandan, “Kırım Tatar Türkleri” tabirinin kullanılmasının bir başka sebebi de

Rusya Federasyonu (RF) sınırları içinde yaşayan ve “Kazan Tatarları” olarak bilinen bir başka

Tatar Türk topluluğunun bulunmasıdır. RF sınırları içinde değişik bölgelerde yaşayan ve

ciddi bir nüfusa sahip olan Kazan Tatar Türkleri, bu makalenin konusu dışında olduğu için

makalede “Tatar Türkleri” tabiri yerine “Kırım Tatar Türkleri” şeklinde bir kullanım tercih

edilmiştir.

2

Akdes Nimet Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve

Devletleri (Ankara: Murat Kitabevi Yayınları, 1992), s. 203-204.

97

Soğuk Savaş Sonrasında Kırım’ın ve

Kırım Tatar Türklerinin Statüsü

Bahadır Bumin ÖZARSLAN*

Özet

Stratejik bir öneme sahip olan Kırım yarımadası, Soğuk Savaş sonrasın-

da Ukrayna sınırları içinde yer almıştır. Ukrayna, muhtelif sebeplerden

dolayı Kırım’a özerk bir statü tanımıştır. Öte yandan Kırım’da değişik

etnik gruplar yaşamaktadır. Bunlardan biri de Kırım Tatar Türkleridir.

Yarımadanın yerli halkı olan Kırım Tatar Türkleri, ulusal azınlık sta-

tüsüne sahiptir. Son dönemde Kırım’da yaşanan gelişmeler sonrası Uk-

rayna, Kırım Tatar Türklerine yerli halk statüsü de vermiştir. Bu maka-

lede, Kırım’ın ve Kırım Tatar Türklerinin statüsü incelenecektir. Ayrıca

Kırım’ın Rusya Federasyonu tarafından ele geçirilmesi sürecinde Kırım

Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi ve Ukrayna makamları tarafından

alınan bazı kararlar da hukuki açıdan değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Kırım, Kırım Tatar Türkleri, Özerklik, Ulusal A-

zınlık, Yerli Halk Sstatüsü, Kendi Kaderini Tayin Etme Hakkı

The Status of Crimea and the Crimean Tatar Turks after the Cold

War

Abstract

Crimea peninsula, is of strategic importance, has been located in

Ukraine after the Cold War. Ukraine gave an autonomous status due

to various reasons. On the other hand different ethnic groups are living

in Crimea. One of these groups is Crimean Tatar Turks. Crimean Tatar

Turks, the indigenous people of the peninsula, hold the status of na-

tional minority. After the recent developments in Crimea, Ukraine has

also given the status of indigenous people to Crimean Tatar Turks. This

*

Dr., Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı, Hukuk Fakültesi, Hacettepe Üniversitesi. E-Mail:

ozarslan36@yahoo.com. Bu makale, Kırım Davası ile ilgili fedakarca çalışmalar yürüten

rahmetli Mehmet Akif Albayrak’a ithaf edilmiştir.

Uluslararası Hukuk ve Politika

Cilt: 10, Sayı: 39, ss.97-135, 2014©





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 22
Dün Tekil 1238
Bugün Tekil 971
Toplam Tekil 4065178
IP 3.145.165.8






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























9 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Saraylarda s remem da larda s rd m , Bin cihana de i mem u ks z T rkl m .
(H seyin Nihal ATSIZ)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.311 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu