İran Çevresindeki Durum - Ulusal Tatar Hareketi’nin Bir Değerlendirmesi - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









İran Çevresindeki Durum - Ulusal Tatar Hareketi’nin Bir Değerlendirmesi
Tarih: 19.09.2009 > Kaç kez okundu? 4321

Paylaş


Basın ve yayın organlarında İran ve İran’ın çevresinde gelişmekte olan durumdan bilgi almaktayız. Bizim düşüncemize göre Batı yani Hıristiyan dünyası buna Rusya da dahil olmak üzere, bir çok adımdan oluşan ve yıllara hatta on yıllara yayılmış bir kombinasyonu uygulamaktadır. Bu kombinasyonu anlamak ve analiz yapabilmek için politik, tarih, ekonomi, coğrafya ve din konusunda bir çok bilgiyi değerlendirmek gereklidir. Tabii ki Batının asıl maksadı, İslam dünyasını zayıflatmaktır. Ancak bu yapılırken başka hedefler de belirlenmiştir.

Büyük bir ciddiyetle söyleyebiliriz ki, Hıristiyan dünyası Haçlı seferinin yeni bir kademesine başlangıç vermiştir. Bu kademe de yumuşak liberal formdur. Güç uygulama adımı ancak bu kademe başarısız olursa başlatılabilir.

Bilindiği gibi İslam dünyasında nüfus, ekonomi, askeri güç ve politik açıdan güçlü olan üç ülke vardır bunlar da Türkiye, İran ve Pakistan’dır. Bu üç ülke de Türklerin, Osmanlı, Safevi ve Babür imparatorluklarının mirasçılarıdır. Onlar Türk’tü ve devletleri kurulurken desteklerini Türk milletinden alıyorlardı.

Uzun zaman geçti ve artık bu büyük devletlerimiz yok. Ancak, bunların kalıntıları üzerine kurulmuş ve mirasçıları olan devletler hala Hıristiyan dünyasının korkusudurlar. Batı dünyası bu devletleri saf dışı kılmak için yeni yöntemler geliştirmeye devam etmektedir. Pakistan her zaman Hindistan ile karşı karşıya getirilerek saf dışı edilmeye çalışılıyor. Devamlı Ermeni-Kürt problemlerini karıştırarak Türkiye oyalanmaya, hesap vermeye ve pasifleştirilmeye çalışılıyor. İran’a yönelik ise Türkiye’ye uygulanan baskı uygulanamıyor. İran’a daha çok din bazlı baskı uygulanmaya çalışılıyor. Daha doğrusu İran dünyadaki devlet standartlarına uymuyor. Bunun yanında Azeri halkının İran’ın kurulmasındaki rolüne hem Batı hem de Farslar tarafından göz yumuluyor. Sanki İran’da hiç Azeri yokmuş gibi sayılıyor. Ancak İran nüfusunun %40’ı Türklerden oluşmaktadır.

Meydana gelen olaylardan ve gelişmelerden hiç zorlanmadan görebiliriz ki Batı bütün kozlarını Kürtlerin üzerine oynuyor. Peki neden böyle ani bir şekilde Hıristiyan dünyası Kürtlere karşı inanılmaz sevgi ve desteği esirgememeye başladı? Bu sevginin temelinde stratejik hesapların olduğu kanaatindeyiz. Anlatmaya çalışalım: Kimler biliyor ki, Batı Hıristiyan dünyasının sevdiği üç millet vardır bunlar da Ermeni, Yahudi ve Yunanlılardır. Hiçbir uluslararası kanun bunların aleyhine çalışmaz; çalışsa da farklı formüller bulunarak onların lehine çevrilir. Peki neden? Bu sorunun bir çok cevabı vardır. Bunlardan en önemlilerden birisi de Hıristiyan dünyasında ekonomi ve ıdeoloji ipleri bu üç milletin temsilcilerince tutuluyor ve bunlar dünyanın her yerine yayılmış durumdalar. Bu üç milletten sadece birisi bu bölgede bulunuyor, o da Ermenistan’dır. Türkiye ve İran’ı zayıflatan batı, tabiî ki buradaki kaleleri olan Ermenistan’ı güçlendirmeye çalışacaklardır. Bunun için büyük kombinasyon ve plan geliştirilmiştir ve burada Kürtlerin rolü, kurban edilecek piyon olmaktır.

Birinci etapta Batı Kürtlerin kuzeye, Ermenistan’a doğru genişlemeleri için elinden gelen yardımda bulunacak. Aslına bakılırsa, Kürtlerin resmi olmasa da bir devletleri var. Düzensiz olsa da ordunun ve paranın varlığı bir devletin en önemli ön şartlarıdır. Ancak bu batı tarafından resmi olarak kabul edilmiyor. Neden? Batı dünyası Türkiye’nin veya Arap dünyasının tepkisinden mi çekiniyor? Hayır. Bunun sebebi şudur ki, Kürtler resmi olarak bir devlet kabul edilirlerse kuzeye genişlemeleri imkansızlaşır. Çünkü uluslararası kanunlar hiçbir devletin diğer bir devletin sınırlarına tecavüz etmesini onaylamaz. Ancak Kürtler Ermenistan’ ulaştıktan sonra planın ikinci adımına başlayacaktır.

Bildiğimiz gibi Ermenistan uzun zamandır bu bölgedeki topraklara göz dikmektedir. Türkiye ve İran varken bu topraklara sahip olmak onlar için ancak bir hayaldir. Ancak, zayıf bir Kürt devletinden bu toprakları almak hem de batının desteğiyle çok basit olacaktır. Buna benzer bir örnek yakın geçmişte yaşandı. Güçlü Sovyetler Birliği devleti varken Ermeniler Karabağ’ı istiyorlardı ama alamıyorlardı. Moskova buna izin veremezdi. Çünkü bu bütün Rus-Sovyet düzenini bozabilirdi. Ancak Sovyetler zayıflayınca ve yıkılmaya geçince Ermeniler hızlı bir şekilde Karabağ’ın yanı sıra Azerbaycan toprağının %20 sini işgal etti. Ermeniler tarafından Kürtlerin topraklarının yüzde kaçının alınacağını da ancak Hıristiyan Tanrısı bilir. Bunun yanından aslı olmayan ve şimdiye kadar sadece Türklere zoraki olarak kabul ettirilmeye çalışılan Ermeni Soykırımını bir de Kürtlere yamama çalışsalar, o zaman Kürt Devleti diye bir şey kesinlikle kalmayacaktır. Ermeni tarihi yazıtlarında Kürtlerin Ermenistan’a işgalci olarak geldiklerinin ve halkı katlettiklerinden bahis ediliyor. Şimdilik Ermeniler bundan hiç bahsetmiyorlar. “Günümüz Terörizmi” kitabında yazar Evginiy KOJUSHKO PKK’nın faaliyetlerini Ermeni Teröristlerle beraber koordine ettiklerinden bahsediyor. PKK’nın militanlarının üçte biri Ermenilerden oluşuyor. Ermenistan İran ve Türkiye konusundaki istihbaratını da PKK ile paylaşmaktan da sakınmıyor. Ermenilerin tarih boyunca sahip olmaya çalıştıkları topraklarda Kürtlerin yaşamasına izin vereceğini düşünmek hiç doğru olmayacaktır. Tabii ki Ermenistan’ın şu anda İsrail’in yaptığı gibi bir çok ülkeyle birden savaşması beklenemez. Ancak gelecekte Ermenistan batının desteğiyle hem Kürdistan hem de Azerbaycan ile aynı anda savaş yapabilir ve başarılı olursa eminiz ki Batı dünyası uluslararası kanunları o anki duruma göre uydurarak bu başarının yasalaşmasını sağlayacaktır.

Sizce Batı dünyasının planları arasında Azerileri güçlendirmeye yönelik planları var mıdır?

İran’ın problemi şudur ki ülkede %40 nüfusa sahip olan, ama hiçbir hakka sahip olmayan Türk nüfusu vardır. Bu haliyle zor durumda İran’ı savunacaklarından da şüpheliyiz. İran’da Türklerce yapılan yüzbinlerce kişilik gösterilerin giderek artacağını da düşünüyoruz.

En mükemmeli İran’da iki dilin var olmasıdır. Azerilerin ülkenin kuruluşu ve güçlenmesindeki rolü göz önüne alınırsa bu yapılmalıdır. Ancak Farsların buna izin vereceklerini düşünmüyoruz. Farsların şovenizmi çok uluslu İran devletinin yıkılmasına yol açacaktır, ki bu devlette Farslar ancak nüfusun yarısını dahi oluşturamıyorlar.

Bizim dileğimiz, bölgedeki Türk soydaşlarımızın oyuna gelmemeleri ve Türk düşmanlarına başarılı olmalarına izin vermemeleri ve her tür duruma karşı hazırlıklı olmalarıdır. Türk tarihinde daha kara sayfalarımız da var. Ama her durumda kendine olan özgüveni, gücü kendisine ve Ulu Tengri’ye olan inancı sayesinde Türk milleti her zaman muvaffak olmuştur.









Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 31
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1421
Toplam Tekil 4067555
IP 18.188.66.13






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 2.193 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu