“İnancın ve ahlakın sükût ettiği medeniyetlerin yıkımı kaçınılmazdır” 09.01.2019 - TC Cumhurbaşkanlığı - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









“İnancın ve ahlakın sükût ettiği medeniyetlerin yıkımı kaçınılmazdır” 09.01.2019 - TC Cumhurbaşkanlığı
Tarih: 09.01.2019 > Kaç kez okundu? 480

Paylaş


Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Medeniyetin özünde inanç ve ahlak vardır. İnancın ve ahlakın sükût ettiği medeniyetlerin yıkımı ya kendiliğinden gerçekleşir ya da herhangi bir dış etki bu kaçınılmaz akıbete vesile olur. Modern dünyanın problemi, medeniyetini inanç ve ahlaktan yoksun bir şekilde yükseltmeye çalışmasıdır. Biz bu yanlışa düşmeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu’na katıldı. Türkiye Belediyeler Birliği ile Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu tarafından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen sempozyumda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.





“PARLAMENTER SİSTEM İÇİNDE KOALİSYONLARLA GEÇEN YILLARIN TÜRKİYE’YE ÇOK AĞIR MALİYETİ OLDU”



Sempozyumun 31 Mart mahalli idareler seçimleri öncesinde gerçekleştiriliyor olmasını da isabetli bulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilimin ışığıyla aydınlanmamış yolların nereye çıktığını kestirmek zordur. Yerel Yönetimler Sempozyumu, istifade etmesini bilen herkes için, kendi alanında geleceğe yakılmış bir ışıktır” diye konuştu.



Türkiye’nin, son beş yıllık dönemde pek çok tarihî hadiseyi üst üste yaşadığını, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçiş sürecinin bunların en önemlilerinden biri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yönetim sistemi tartışmalarının, Osmanlı döneminde meşrutiyetin ilanına kadar uzanarak çok eskilere dayandığına işaret etti.



Parlamenter sistem içinde koalisyonlarla geçen yılların Türkiye’ye çok ağır maliyetinin olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, krizler, kaoslar, darbeler, cuntalar ve istikrarsızlıklarla hatırlanan bu dönemlerde sorumluluk sahibi devlet ve fikir adamlarının, yönetim sisteminin değişmesi gerektiğini söylediğini hatırlattı.



“TÜRKİYE’NİN YENİ YÖNETİM SİSTEMİNE GEÇME KARARI, ÇOK AĞIR BİR DİZİ KRİZİN ARDINDAN ORTAYA ÇIKTI”



Konuşmasında son 30 yılın enflasyon rakamlarını paylaşarak 1989-2002 yılları arasındaki dönemde enflasyon ortalamasının 70.3, son 16 yılda ise bu oranın 9,54 olduğu bilgisini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi ana muhalefet çıkıyor, ‘en yüksek enflasyon AK Parti iktidarları döneminde olmuştur’ diyor. Yani yalan üzerine siyaset, yalan üzerine yerel yönetim kurulu olduğu zaman, işte orada çöp, çukur, çamurdan kurtulamazsınız” dedi.



Türkiye’nin yeni yönetim sistemine geçme kararının, çok ağır bir dizi krizin ardından ortaya çıktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olaylarıyla sokakları, 17-25 Aralık darbe girişimiyle hükûmeti, çukur eylemleriyle ülkenin birliğini, 2015’teki seçimlerle istikrarı, Suriye ve Irak kaynaklı tehditlerle sınırları hedef alan çok yönlü ve çok boyutlu saldırılara maruz kaldıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En son 15 Temmuz darbe girişimi bize, ülkemizin geleceğini güvence altına alabilmek için derhal harekete geçmemiz gerektiğini gösterdi. AK parti olarak MHP ile vardığımız uzlaşma sayesinde, önce Meclis’te ardından halk oylamasıyla milletimiz nezdinde bu değişimi tescil ettirdik” şeklinde konuştu.



“TÜRKİYE’NİN YÖNETİM SİSTEMİ TARTIŞMALARI ÇOK ESKİLERE DAYANIR”



Yeni sistemle, eskiden sadece kâğıt üzerinde kalan güçler ayrılığını, gerçek anlamda hayata geçiren bir yapı ortaya çıkardıklarını ve Türkiye’nin uzun zamandır arayışı ve özlemi içinde olduğu yeni yönetim sistemine kavuştuğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii bu arada, ülkemizin huzurundan ve istikrarından rahatsız olan çevreler de boş durmadı. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçişimizin hemen ardından, bu defa ekonomik bir saldırıyla karşı karşıya kaldık” dedi.



Bu saldırıyı da kısa sürede bertaraf ettiklerini dile getirerek, 2019 yılıyla birlikte Türkiye’nin yeni ve güçlü bir yükseliş dönemine geçeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte, her alanda olduğu gibi yerel yönetimler konusunda da yeni bakış açılarına, yeni ufuklara ve yeni araçlara ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.



“YEREL YÖNETİMLER SIFIR ATIK PROJESİNİN SÜRDÜRÜLMESİNDE ISRARLI OLMALI”



Konuşmasında eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen “Sıfır Atık” projesine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel yönetimlerin bu projenin sürdürülmesinde ısrarlı olması gerektiğini vurguladı. Uygulanmaya başlanan plastik poşet uygulamasını da hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, arkadaşlarına 31 Mart mahalli seçimlerindeki kampanyalarında bez torba file kullanılması teklifinde bulunduğunu aktardı.



Türkiye’nin kalkınıp gelişmesinde, doğrudan halkın hayatına dokunan hizmetlerin ifasında, mahalli idarelerin çok önemli rolü olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye ve il özel idareleri tarafından verilen hizmetlerin, merkezi yönetimlerin çalışmalarının tamamlayıcısı niteliğinde olduğunu ifade etti.



“GÜNÜMÜZDE İNSANA DAİR HER ŞEY BELEDİYELERİN GÖREV ALANINA GİRMEKTEDİR”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasinin gelişmesinde mahalli idarelerin üstlendiği tarihî fonksiyona da değinerek, “Muhtar seçiminden başlayıp belde, ilçe, il veya büyükşehir belediye başkanlıklarına ve belediye meclis üyeliklerine kadar giden süreç, demokrasimizin âdeta laboratuvarı niteliğindedir” değerlendirmesinde bulundu.



Kendisi başta olmak üzere, pek çok kişinin ülke siyasetinde önünün, belediyelerdeki çalışmaları ve başarıları sayesinde açıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mahalle, ilçe ve beldelerde kimi adayların seçimler için büyükşehirlerden seçmen taşıdığına dikkat çekerek bu durumu “işgalin farklı bir türü” olarak niteledi. Bu türden girişimleri İçişleri Bakanlığı ile birlikte daha yakın takibe alacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bunun adı demokrasi değildir, böyle bir demokrasi olmaz. Taşıyalım gidelim, bindirilmiş kıtalarla seçim kazanalım; olmaz böyle şey. Kim oralarda yaşıyorsa seçimi onlar yapsın, ha neticesine de herkes katlansın” sözlerine yer verdi.



Küreselleşmenin, mahalli idarelerin önemini ortadan kaldırmayıp bilakis daha da güçlendirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Belediyeler artık sadece yol, kanalizasyon, su, çöp, temizlik konularıyla uğraşan kurumlar olmaktan çıkıp az öne de ifade edildi, bunların yanında sosyal, kültürel, sanatsal pek çok projenin yürütücüsü hâline gelmişlerdir. Günümüzde insana dair ne varsa her şey belediyelerin görev alanına girmektedir. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ülkemizde zaten gelişmekte olan bu mahalli idareler anlayışını çok daha ileri bir düzeye çıkartacağına inanıyorum.”



Yeni sistemin kurumsal yapılarını oluştururken, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir Yerel Yönetim Politikaları Kurulu oluşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasette çıkış noktamız olan belediyelerin, çağımızın ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre sürekli daha ileriye gitmesi için üzerimize düşenleri yapmayı sürdüreceğiz” diye ekledi.



“MEDENİYETİN ÖZÜNDE İNANÇ VE AHLAK VARDIR”



Medeniyetin özünde inanç ve ahlakın olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnancın ve ahlakın sükût ettiği medeniyetlerin yıkımı ya kendiliğinden gerçekleşir ya da herhangi bir dış etki bu kaçınılmaz akıbete vesile olur. Modern dünyanın problemi, medeniyetini inanç ve ahlaktan yoksun bir şekilde yükseltmeye çalışmasıdır. Biz bu yanlışa düşmeyeceğiz. Medeniyetimizi, tarihimizin ve kültürümüzün birikimleri üzerine bina ederken inancı ve ahlakı asla ihmal etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehirlerimizde yaşanan sıkıntıların sebebi işte bu ihmallerdir. Geçmişteki ihmallerin ürünü olan acil ihtiyaçlar sebebiyle gözden ırak tutulan medeniyet değerlerimizi yeniden ihya etmekle işe başlayacağız. Yeni dönemde şehirlerimizin imarını ve inşasını bu anlayışla biçimlendireceğiz. Merkezinde insanın olmadığı hiçbir işin hayırlı neticeler doğurması mümkün değildir. Sizlerin de takip ettiği gibi, uzunca bir süredir en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm yerleşim yerlerimizde yatay mimari konusunda ısrar ediyorum. Hayatın her alanında insanların karşılıklı etkileşimini ve dayanışmasını mümkün kılan yerleşim yerlerine ancak bu şekilde kavuşabileceğimize inanıyorum. Aksi takdirde, ortaya çıkacak sosyal maliyet bu modelin yükleyeceği maddi bedelin çok üzerinde olacaktır. ‘Böyle gelmiş böyle gider’ diyemeyiz, yeni dönemde kendi medeniyet birikimimize ve özlemimize uygun şehircilik anlayışının gelişip yaygınlaşması için her türlü çabayı göstereceğiz.”



Deniz kenarlarında ve ormanlık alanlarda doğaya verilen zarar umursanmadan daha fazla kazanma adına doğanın tahrip edildiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanlarından bu konuda dikkatli olmalarını adımlarını hassasiyetle atmalarını istedi. “Ben bu noktada Çevre ve Şehircilik Bakanıma da söylüyorum, kimsenin gözünün yaşına bakmayacaksın, yıkmaksa yıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü biz böylesine köklü bir değişimin ancak merkezi idare ile mahalli idarelerin iş birliği yapmasıyla mümkün olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.



Hangi partiden olursa olsun tüm belediye başkanlarını geleceğin inşası olarak gördüğünü söylediği bu sürece aktif olarak katılmaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerekirse bu yeni şehircilik atılımımızı Türkiye Belediyeler Birliğimizin çatısı altında da yürütebiliriz. Amacımız, 82 milyon vatandaşımızın tamamını kucaklayacak bir çalışmayla ülkemizin her köşesinde aynı anda değişimi gerçekleştirmektedir” diye ekledi.



“BİZİM İÇİN ASIL BÜYÜK TEHDİT FARKLI KİMLİKLER ALTINDA İÇİMİZE SIZDIRILMIŞ OLAN DÜŞMANLAR”



Türk milletinin, gördüğü, bildiği, karşısına cesaretle çıkan düşmandan korkmadığını belirterek, “Bizim için asıl büyük tehdit farklı kimlikler ve görüntüler altında içimize sızdırılmış olan düşmanlardır” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Türkiye’nin bu düşmanların en sinsisinin, en alçağının, en tehlikelisinin saldırısına maruz kaldığını bunun da FETÖ olduğunu kaydetti.



FETÖ’nün millete saldırısına değil de buna karşı aldıkları tedbirlere “darbe” diyecek kadar idrak yoksunu çevrelerin, hala aynı teraneleri gündeme getirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onların bu ferasetsizliğinden cesaret alan terör örgütü mensupları mahkemelerde ve cezaevlerinde devlete meydan okuma cüretine kapılıyorlar. Mahkemeler karar aşamasına geldikçe kendilerini bekleyen acı sonu gören örgüt mensupları davaları uzatmak, mahkemeleri itibarsız hâle getirmek, devlet görevlilerini yıldırmak için akıl almaz yöntemlere de bu arada başvuruyorlar” şeklinde konuştu.



“TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUPLARI İÇİN HER SEÇİM, HER ÖNEMLİ OLAY BİR UMUT VESİLESİ HÂLİNE DÖNÜŞTÜ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Terör örgütü mensupları için her seçim, her önemli olay bir umut vesilesi hâline dönüştü. Şahsımın ve bu noktada partimin ayağının tökezlemesini böylece yeniden ipleri ellerine geçirmeyi umut ediyorlar. Hâlbuki milletimiz bunları ciğerlerine kadar gördü, tanıdı, hükmünü de verdi. Buradan ülkemiz içindeki ve dışındaki tüm FETÖ’cülere sesleniyorum; artık sonunuz geldi, gidecek yeriniz, atacak adımınız kalmadı. Başınızdaki FETÖ denen adamın arkasındakiler ne zamana kadar arkasında durur bilemem, ama eninde, sonunda o da gelecek. Elebaşlarınızın bir kısmı sizleri kelimenin tam anlamıyla satarak rahatça yaşayabileceklerini düşündükleri yerlere kaçtılar, kaçıyorlar hâlâ. Ama hiç heveslenmesinler, hepsini de saklandıkları deliklerde bulup birer birer adaletin karşısına çıkartacağız topluyoruz. Cezaevlerinde olup da hâlâ esip gürleyen örgüt mensuplarının yaptıkları iş neye benziyor biliyor musunuz? Mezarlıkta ıslık çalmaya benziyor durum bu. Korkunun ecele faydası yok.”



Millete yaptıkları ihanetin bedelini cezaevinde demir parmaklıklar ardında, oradan çıktıktan sonra da halkın nefret dolu bakışları altında ömürleri boyunca ödeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hemen her gün bir başka ülkeden FETÖ mensuplarına yönelik operasyonlar ve işlemler için iş birliği çağrısı alıyoruz. Dünyada saklanacak hiçbir yerleri kalmayana kadar peşlerinden gideceğiz” vurgusunda bulundu.



Milletin 31 Mart’ta, arkalarında FETÖ gölgesi bulunanlara derslerini bir kez daha vereceğine yürekten inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını, sempozyumunun başarılı geçmesi temennisinde bulunarak ve emeği geçenleri tebrik ederek tamamladı.



Kaynak:

https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/100483/-inancin-ve-ahlakin-suk-t-ettigi-medeniyetlerin-yikimi-kacinilmazdir-





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 40
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 403
Toplam Tekil 4066539
IP 3.15.147.53






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.406 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu