AK Parti Yalova İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer uluslararası sistem, Birleşmiş Milletler çatısı altında, dünyadaki haksızlıklara, adaletsizliklere, zulümlere dur diyecek mekanizmaları oluşturmazsa, insanlık büyük bir kaosa doğru sürüklenecektir. Biz, sadece kendimiz için değil, Birleşmiş Milletler çatısı altındaki 196 ülkenin tamamının hayrı için, geleceği için bu çağrıyı yapıyoruz” dedi.

“Uluslararası Sistem Haksızlıklara Dur Diyecek Mekanizmaları Oluşturmazsa, İnsanlık Kaosa Sürüklenecek”

AK Parti Yalova İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer uluslararası sistem, Birleşmiş Milletler çatısı altında, dünyadaki haksızlıklara, adaletsizliklere, zulümlere dur diyecek mekanizmaları oluşturmazsa, insanlık büyük bir kaosa doğru sürüklenecektir. Biz, sadece kendimiz için değil, Birleşmiş Milletler çatısı altındaki 196 ülkenin tamamının hayrı için, geleceği için bu çağrıyı yapıyoruz” dedi.



Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Kongresi’ne katılmak üzere geldiği Yalova’da, kongrenin yapılacağı 90. Yıl Kapalı Spor Salonu önünde kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlara hitaben kısa bir selamlama konuşması yaptı.



“VATANA HİZMET YOLUNDA MİLLETLE BİRLİKTE YÜRÜYORUZ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatana ve millete hizmet yolunda milletle birlikte yürüdüklerini ve Türkiye’yi bugünlere getirdiklerini belirterek, önceki yıllarda İzmit Körfezi’nde çalışan arabalı feribotlar için uzun kuyrukların oluştuğunu hatırlatarak, Osmangazi Köprüsü ile bu sorunların ortadan kalktığını ifade etti. Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet alanlarının yanında ulaşım, enerji turizm alanlarında da büyük hizmetlere imza attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet” vurgusunda bulundu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ terör örgütü ile yürütülen mücadeleye de değinerek, örgüt elebaşının Pensilvanya’dan hâlâ utanmadan talimatlar yağdırdığını dile getirdi. “Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet” olarak tanımladığı örgüt içinde hâlâ yer alanların olduğuna işaret ederek, onlara “Hâlâ bu yoldan dönmeyecek misiniz?” şeklinde seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şu değerlendirmelerde bulundu: “Acırsanız acınacak hâle gelirsiniz. Şu anda içeride binlerce kişi var, kusura bakmasınlar, bazıları önümüzü kesiyorlar ‘haksızlık oldu, şu oldu-bu oldu.’ Bakın o da olmuş olabilir, doğrudur; ama biz üzerine üzerine gidiyoruz, varsa haksızlık onları da tekrar yargı zaten tahliye ediyor. Ama şunu söyleyeyim: Biz eğer bu alçakları, bu kahpeleri 15 Temmuz gecesi bunların üzerine gitmeseydik, şu anda bu kardeşiniz huzurunuzda olmayacaktı.”



2019’da yapılacak yerel seçimlere işaret ederek, hedeflerinin Yalova’yı gerçek sahiplerine emanet etmek olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından AK Parti Yalova 6.Olağan İl Kongresi’nin yapılacağı salona geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Yalova 6. Olağan İl Kongresi’nde partililere hitaben bir konuşma yaptı.



“YALOVA’DA 4 MİLYAR LİRALIK YATIRIM GERÇEKLEŞTİRDİK”



Gazi Mustafa Kemal’in emaneti olan Yalova’yı her alanda geliştirip kalkındırmak için 15 yılda 4 milyar liralık yatırım gerçekleştirdiklerini ifade eden ve şehre yapılan hizmetlerden örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki dönemde Yalova’ya daha büyük hizmetlerin geleceğini söyledi.



Türkiye’nin son 15 yılında hem geçmişin eksiklerini gidermenin, hem de geleceği inşa etmenin gayreti içinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 270 bin yeni dersliği ülkeye kazandırdıklarını, 584 bin öğretmen atadıklarını, 110 yeni üniversite açtıklarını ve yükseköğrenim yurtlarının kapasitesini 435 bin ilaveyle 617 bine çıkardıklarını hatırlattı.



Ancak bunu görmeyenlerin olduğunu ve ana muhalefet partisinin hiç görmediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu parti liderinin ekonomide kaynak çeşitlendirmenin ne olduğunu bilmeyecek kadar cahil olduğunu söyleyerek, kamu-özel sektör ortaklığı ile yapılan eserleri belli süreliğine projeyi yapan firmaların işletmesine vererek zamanı nakde dönüştürdüklerini kaydetti.



Ana muhalefet partisi liderinin partisinin TBMM grup toplantısında, şahsına yönelik iftiralarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle avuç dolusu sahte evraklar sallamakla sen kalkıp da Tayyip Erdoğan’ın ailesine leke süremezsin, yargıda hesabını vereceksin. Geliyor, gün yaklaşıyor, inşallah yargıda o hesabı vereceği gibi, bundan sonra atacağı iftiraların da onun boynuna nasıl dolanacağını görecek” ifadelerini kullandı.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 15 yılda, 805 bin yeni konut inşa ettiklerini, 6100 kilometrelik bölünmüş yol uzunluğuna 19 bin kilometre eklediklerini, 83 olan tünel sayısına 229 tünel, 276 tane olan baraj sayısına 451 baraj, 105 olan hidroelektrik santral sayısına 510 tane daha ilave ettiklerini hatırlatarak, orman varlığını 1,5 milyon hektar artırdıklarını kaydetti. Verilen desteklerle Türkiye’yi, Avrupa’nın en büyük tarımsal ihracatçısı yaptıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi gerçek anlamda sosyal devlet hâline getirdiklerini ve sadece 2017 yılında 38 milyar liralık sosyal yardım bütçesi kullandıklarını açıkladı.



Bunların yanı sıra Marmaray, Avrasya Tüneli, hızlı tren hatları, Yavuz Sultan Selim ve Osman Gazi Köprüleri, Ilgaz Tüneli ve Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Hattı gibi dünya çapındaki pek çok projeyi de tamamladıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda İstanbul’da dünyanın en büyük havalimanını inşa ettiklerini ve havalimanın 2018’in sonuna doğru ilk etabının açılışını yapacaklarını açıkladı.



“TÜRKİYE, TÜM MAZLUM VE MAĞDURLARIN UMUTLA TAKİP ETTİĞİ BİR ÜLKEDİR”



Türkiye’de bu hizmetleri gerçekleştirirken, bölgedeki ve dünyadaki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 81 ilden ve 80 milyon vatandaştan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Türkiye kendisiyle birlikte geniş bir coğrafyada dindaşlarının, soydaşlarının, tüm mazlum ve mağdurların umutla yakından takip ettikleri bir ülkedir. Bu durum sorumluluğumuzu bir kat daha artırıyor” diye konuştu.



Suriye’de zulüm olduğunda, Irak’ta işler karıştığında Türkiye’nin “bana ne” deyip sırtını dönme hakkının olmadığını belirtti ve şunları ekledi: “Bizim, Kudüs’ün mahremiyetine saldırı olduğunda, Filistinli kardeşlerimiz saldırıya uğradığında pek çok ülkenin yaptığı gibi olup bitenlere sırtımızı dönme hakkımız yok. Aynı durum Balkanlar’dan Kafkaslar’a, Türkistan’dan Arakan’a kadar mazlumların feryatlarının yükseldiği her yer için geçerlidir. Bizim bunların hiçbirine sırtımızı dönme hakkımız olmadığını biliyoruz. Bu kardeşlerimizin yardımlarına koştuğumuzda da ister istemez birilerinin ayağına basıyor, birilerinin de planlarını bozuyoruz. Yalova’dan bir kez daha ifade ediyorum; biz İsrail istemiyor diye Filistin’in, Kudüs’ün hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz Amerika’nın başka hesapları var diye Suriye’de bir terör devleti kurulmasına izin vermeyeceğiz. Biz, Irak’ın mezhep ve köken temelli bölünmesine seyirci kalmayacağız. Biz, Avrupa Birliği’nin, NATO’nun, bir başka gücün ülkemizi ve milletimizi istiskal etme anlamına gelecek tavırlarına asla seyirci ve sessiz kalmayacağız.”



“KUDÜS’E UZANAN HER ELİ İSTANBUL’A UZANMIŞ SAYARIZ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna’da kardeşlerinin yanında yer alan, Kafkasya’daki kardeşlerinin mücadelesine destek veren, dünyanın her köşesindeki kardeşini yalnız bırakmayan Türkiye’nin, bugün de çok daha güçlü ve kararlı bir şekilde bunu yaptığını ve yapmaya devam edeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ecdadımızın bize emaneti olan bu vakur duruştan asla vazgeçmeyeceğiz. Eğer bugün bize hâlâ sizin Suriye’yle, Irak’la, Kudüs’te ne işiniz var diyenler varsa, bunlar Türkiye’nin ne olduğundan da, tarihlerinden de haberleri olmayan gafillerdir. Bu coğrafyalar, buralarda yaşayan toplumlar fiziki sınırlarımızın dışında olabilirler. Ama gönül sınırlarımızın tam ortasındadırlar. Onun için de Kudüs’e uzanan her eli İstanbul’a uzanmış sayarız” şeklinde konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir insan vücudunun herhangi bir yeri zarar gördüğünde ne hissederse, biz de özellikle bu bölgede, bu coğrafyada her birindeki acıları yüreğimizde hissederiz. Bu, asla herhangi bir devletin toprağında, egemenliğinde gözümüzün olduğu anlamına gelmiyor. Tam tersine, biz hepsinin egemenlik haklarına saygılıyız. Talebimiz; bu devletlerin de oralardaki kardeşlerimizin haklarına saygılı olmalarıdır. Türkiye’nin Kudüs meselesinde ortaya koyduğu tavır gayet açıktır, gayet nettir. Biz Kudüs’te bu şehrin tarihine, inançlar ve halklar için taşıdığı öneme uygun hareket edilmesini istiyoruz. Mescid-i Aksa’ya kimse dokunmasın istiyoruz. İstiyoruz ki orası bizim ilk kıblemizdir, bu bölgede Hristiyanların da hakları var, dolayısıyla buraya müdahale edilmemelidir. Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımak, bu ülkenin Filistinlilere ve esasen Kudüs’ü ziyarete gelen herkese uyguladığı devlet terörünü ödüllendirmek demektir.”



Konuşmasında, Filistin’in geçen 70 yıllık süreçte İsrail tarafından nasıl işgal edildiğini, ekranda yer alan harita üzerinden dönemler hâlinde gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer adaletse biz adaletin tecellisini istiyoruz ve diyoruz ki; Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ne gerekiyorsa yapacaksınız. Yapmıyorsanız, biz de hukuk içinde gerekeni yapmak için ilgili mercileri zorlayacağız” ifadelerini kullandı.



“İSRAİL ASKERLERİNİN SİLAHSIZ İNSANLARA YAPTIĞI İNSANLIK DIŞI MUAMELENİN İZAHI YOKTUR”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: “Ellerinde hiçbir silah olmayan, çıplak elleri ve sesleriyle haklarını korumaya çalışan masum insanlara karşı İsrail askerlerinin yaptıkları insanlık dışı muamelenin hiçbir izahı yoktur. Şayet bu görüntüler İsrail’den değil de dünyanın başka herhangi bir ülkesinden gelseydi, inanın bana dünyayı o devletin başına yıkarlardı. Hele hele Türkiye’den böyle bir görüntü yansımış olsaydı, Batı medyası günlerce, aylarca bunları manşetlerinden, ekranlarından eksik etmezdi. Neredesiniz şimdi, konuşun bakalım. ‘Diktatör Tayyip Erdoğan’ın ülkesinde böyle bir şey var mı, gördünüz mü böyle bir şey? Tayyip Erdoğan işte bunlara dayanamayıp bunları yüzünüze yüzünüze vurduğu için Tayyip Erdoğan ‘diktatör’ oluyor. Evet, biz sonuna kadar hakkı haykırmaya, söylemeye devam edeceğiz. Ne zaman olursa olsun, dünyanın dört bir yanında yaşanmış ne kadar kötü görüntü varsa hepsinin de sosyal medyada ülkemize mal edilerek yayıldığı günleri unutmadık.”



Terörle mücadele operasyonlarında, birileri istediği için değil, tek bir sivilin ve günahsızın burnunun dahi kanamaması için Türkiye olarak çok dikkatli hareket ettiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için hem ülkemizdeki, hem de sınır dışı operasyonlarımızda her zaman alnımız ak, başımız dik olarak yola devam ediyoruz” dedi.



“DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR İTİRAZIMIZI SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ”



İsrail’in Filistinlilere uyguladığı devlet terörüne karşı çıkan herkese gösterdiği hoyrat tavrın ve sergilediği umursamazlığın insanlık adına yüzkarası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyu BM Güvenlik Konseyi’ne götüreceklerini, “hayır” denecek olursa Genel Kurula götürerek bu işi sonuna kadar takip edeceklerini belirtti. “Eğer uluslararası sistem Birleşmiş Milletler çatısı altında dünyadaki haksızlıklara, adaletsizliklere, zulümlere dur diyecek mekanizmaları oluşturmazsa, insanlık büyük bir kaosa doğru sürüklenecektir” uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz sadece kendimiz için değil Birleşmiş Milletler çatısı altındaki 196 ülkenin tamamı için, hayrı için, geleceği için bu çağrıyı yapıyoruz. Her geçen gün çok daha yankı bulduğunu gördüğüm ‘dünya beşten büyüktür’ itirazımızı sonuna kadar haykırmayı da sürdüreceğiz” diye konuştu.



“AK PARTİ OLARAK MEYDANI İFTİRACILARA BIRAKMAYACAĞIZ”



Konuşmasında ana muhalefet partisinin itham ve iftiralarına da değinerek, söz konusu partinin zaman zaman bir iftira atıp sonra ortadan kaybolduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bir bakışta kimin ne olduğunu hemen anladığını belirterek konuşmasına şöyle devam etti: “AK Parti olarak meydanı asla bu iftiracılara bırakmayacağız. Ortaya attıkları her iftirayı delilleriyle, belgeleriyle çürüteceğiz. Söyledikleri her yalanı hemen yüzlerine vuracağız. Biliyorsunuz en son benim ve yakınlarımın bir adadaki hesabı varmış, oraya para gönderilmiş; yok böyle bir şey. A’dan Z’ye hepsi yalan. Ne söylediysem adam cevabını veremiyor. Çıktım şunu söyledim; ‘Eğer bunu ispatlarsan görevi bırakacağım, siyaseti de bırakacağım’ dedim. ‘Ama ispatlayamazsan aynı onurlu tavrı senden de bekliyorum, bırakacak mısın’ dedim. Daha ne diyeyim, hadi çık ispatla, nerede böyle bir hesap var, göster. Yok. Anlaşıldı ki yine bunları bu FETÖ takımı tongaya düşürdü. Hiç ilgisi alakası olmayan tamamı uydurma birtakım kağıtlarla ana hıyanetin başındaki zatı bir kez daha ortaya sürmüşler. Yalanlar ortaya çıktı, ama karşı taraftan her zamanki gibi ses yok.”



Millete gerçekleri anlatmayı sürdüreceklerini, sadece iftiralara cevap vermekle yetinmeyip gelecekte nasıl bir Türkiye hayal ettiklerini, 2023 hedefleri ile 2053 ve 2071 vizyonlarını her fırsatta dile getireceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim Rabia’mız tek başına onların tüm yalanlarını, içi boş tüm vaatlerini yer ile yeksan etmeye yeter” dedi ve ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ vurgusunda bulundu.



KAYNAK:

https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/87748/uluslararasi-sistem-haksizliklara-dur-diyecek-mekanizmalari-olusturmazsa-insanlik-kaosa-suruklenecek.html