“Terörle Mücadelede Hedefe Ulaştığımız Zaman OHAL’i Kaldıracağız” 14.07.2017 - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









“Terörle Mücadelede Hedefe Ulaştığımız Zaman OHAL’i Kaldıracağız” 14.07.2017
Tarih: 14.07.2017 > Kaç kez okundu? 711

Paylaş


“Terörle Mücadelede Hedefe Ulaştığımız Zaman OHAL’i Kaldıracağız”

14.07.2017



“Terörle Mücadelede Hedefe Ulaştığımız Zaman OHAL’i Kaldıracağız”

‘Bir İnsan Hakları İhlali Olarak 15 Temmuz’ panelinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL tartışmaları ile ilgili olarak “Bütün huzursuzluklar bittiği zaman OHAL’i kaldıracağız. Terörle mücadelede hedefe ulaştığımız zaman OHAL’i kaldıracağız. Bunlar bitmeden kimse bizden OHAL’i kaldırmayı beklemesin” dedi.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi tarafından düzenlenen ‘Bir İnsan Hakları İhlali Olarak 15 Temmuz’ temalı panele katıldı. ATO Congresium’da gerçekleştirilen panelde, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.







“TÜRK MİLLETİ, KURTULUŞ HARBİ’NDEN BİR ASIR SONRA YENİDEN KİM OLDUĞUNU HATIRLADI”



15 Temmuz gecesi ülkelerinin istiklal ve istikbali için can veren şehitlere Allah’tan rahmet, gazilere sağlık ve afiyet dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2016 gecesi darbeye karşı fiilen mücadele eden, dualarıyla destek verenlere, 16 Temmuz’dan itibaren Türkiye’nin her köşesinde demokrasi nöbeti tutan vatandaşlara teşekkür etti.



Ülke tarihinin en alçak ihanet girişimi olan 15 Temmuz’un yıl dönümünde bu girişimi unutmamak ve unutturmamak için düzenlenen programlara katılan tüm vatandaşlara da teşekkürlerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletleri millet yapan semboller, 15 Temmuz gibi karanlığa ve karanlığın aydınlığa döndüğü kanlı saldırıların sinelerde söndürülüp zaferle neticelendirildiği, acıyla sevincin bir arada yaşandığı hadiselerden ortaya çıkar. Türk milleti Çanakkale’den ve Kurtuluş Harbi’nden bir asır sonra yeniden kim olduğunu hatırladığı, mazisiyle atisi arasındaki irtibatı tekrar ve daha güçlü şekilde tesis ettiği bir vakayla karşılaşmıştır” diye konuştu.



“15 TEMMUZ, DÜNYA DEMOKRASİ TARİHİNDE BİR İLKTİR”



Darbe girişiminde bulunanların amacının, ellerindeki modern savaş araçlarıyla şiddetli bir şekilde milletin üzerine gidip sokakları, meydanları boşaltmak, kısa sürede ülkeye el koymak olduğunu; ancak bunu başaramadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü milletimiz tankların önünden kaçmak bir yana, üzerine üzerine gitti. Ölüm kusan silahları görünce saklanmak bir yana, darbecilerin yakalarına yapıştı. Üzerine acımasızca ateş açan, bomba yağdıran helikopterlere ve uçaklara başkaldırdı, yumruk salladı. Hiç beklemedikleri bu tepki darbecilerin planlarını bozdu, morallerini çökertti, onları yönlendirenlerin kontrolü kaybetmelerine yol açtı. 15 Temmuz dünya demokrasi tarihinde bir ilktir” dedi.



Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşının ABD’li bir medya kuruluşuna utanmadan, “ABD bana müsaade ederse Türkiye’ye giderim” dediğini hatırlatarak, “Seni ben daha önce çağırdım ya, gelseydin, niye gelmedin? Sende o yürek var mı? Buraya gelince ne olacağını biliyorsun, akıbetini biliyorsun” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya tarihinde milyonlarca insanın ölümü göze alınarak ve hiç acımadan bu adımı atanları biz millet olarak affetmiyoruz. Ve inanıyorum ki, Azizün züntikam olan Allah bütün bu şehitlerimizin hesabını da, intikamını soracaktır ve alacaktır” diye ekledi.



Silahların, tankların, uçakların, helikopterlerin üzerine cesaretle yürüyen başka bir millet örneği bulunmadığına işaret ederek, böyle bir milletin evladı olmaktan dolayı iftihar ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini bu millete hizmetle görevlendirdiği için de ayrıca Allah’a hamt ettiğini söyledi.



CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU’NUN ÖRTÜLÜ DARBE İDDİALARI



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 15 Temmuz’dan sonra artık çok daha güçlü ve çok daha emin adımlarla aydınlık geleceğine doğru ilerlediğini vurguladı ve şunları söyledi: “15 Temmuz pek çok yönüyle konuşulması, tartışılması, üzerinde uzun uzun durulması gereken bir hadise. 15 Temmuz elbette en başta bir darbe girişimidir. Ama Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi ‘örtülü darbe’ değil. Kılıçdaroğlu örtülü darbeyi Bakırköy Belediye Başkanının evinden izledi. Nasıl bir örtülü darbeyse? Kaldı ki, nasıl bir örtülü darbe, gel VIP’ye, ondan sonra ‘Tanklar gitti mi?’ diye sor ve tankların oradan çekildiğini öğren… Beyefendi geldi ya ve beyefendi geldiği için iş birliği tuttukları tanklar oradan çekildiler ve oradan Bakırköy’deki belediye başkanının evine gitti. Neymiş? Oteller o akşam kapalı olduğu için otellerde yer bulamadı beyefendi, onun için belediye başkanının evine gitti. Örtülü darbe; kahve, çay, onlar bir tarafta ve oradan ekrandan örtülü darbeyi izliyor. 20’sinde örtülü darbe diyorsun, ama o gece 15’ini 16’ya bağlayan gece; nasıl bir örtülü darbe? Hayatı yalan, bunlarda dürüstlük yok, hiçbir zaman doğru konuşmadılar ve doğru olmadılar.”



“15 TEMMUZ’UN AMACI MİLLETİ VE DEVLETİ TOPYEKÛN ESİR ALMAKTI”



15 Temmuz darbe girişiminin, Türkiye’nin daha önce gördüğü 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat’tan çok farklı bir darbe girişimi olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü 15 Temmuz’un amacı ülke yönetimini kontrol altına almak değil, milleti ve devleti topyekûn esir almaktı. Daha önceki darbelere tasvip etmese de fiili mukavemet göstermeyen milletimizin 15 Temmuz’da hayatı pahasına sokaklara dökülmesi bu gerçeği görmesinden kaynaklanıyor. Menderes’te böyle bir tepkiyi ortaya koyamadı milletimiz; ama burada çağrımıza anında elhamdülillah bu millet cevap verdi” değerlendirmesinde bulundu.



“15 TEMMUZ, BİR DOLARA SATIN ALINAN TAŞERONLARIN İŞGAL GİRİŞİMİYDİ”



“Çanakkale’de tüm güçleriyle Boğaz’a dayananlar ne istiyorsa, ardından İzmir’den başlayarak Ankara önlerine kadar vatanımızı işgal edenlerin hedefi neyse, 15 Temmuz’un gayesi de oydu. 15 Temmuz, bir dolara satın alınan taşeronlar eliyle gerçekleştirilmeye çalışılan bir işgal girişimiydi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbecilerin millete karşı gösterdikleri acımasız tavrın ve sergiledikleri vahşet ve döktükleri kanın, onların gerçek niyetlerini açıkça ortaya koyduğunu belirtti.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardır terörle mücadele etmesine rağmen insan haklarından en küçük bir taviz vermeyen Türkiye’nin, 15 Temmuz gecesi saldırıya maruz kaldığını ve bu yüzden 15 Temmuz’un aynı zamanda insan haklarının ağır şekilde ihlal edildiği bir eylem olduğunu söyledi.



Şehitlerimizin yüzde 47,5’u darbecilerin taammüden, yani açık hedef gözeterek sıktıkları kurşunlarla hayatlarını kaybetmişlerdir



“ŞEHİTLERİMİZİN YÜZDE 47,5’U AÇIK HEDEF GÖZETİLEREK VURULMUŞ”



‘Millî İradenin Zaferi’ adlı kitapta da yer alan, AK Parti Genel Merkezi tarafından yapılan 15 Temmuz şehit ve gazileri ile ilgili araştırmadan hareketle bazı bilgileri paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehitlerimizin yüzde 47,5’u darbecilerin taammüden, yani açık hedef gözeterek sıktıkları kurşunlarla hayatlarını kaybetmişlerdir, şehitlerimizin yüzde 21’i uçakların bombalaması, yüzde 9’u tankların ezmesi, yüzde 6,3’ü de helikopterlerin ateşiyle son nefeslerini vermişlerdir. Gazilerimizin de yüzde 40’ı kurşunla, yüzde 28’i ağır silahların mermilerinden ve bombalardan kopup gelen şarapnellerle, yüzde 8’i darbecilerin kullandıkları araçların ezmesiyle, yüzde 7’si helikopter ateşiyle, yüzde 3’ü uçakların bombalamasıyla yaralanmıştır” dedi.



O gece hayatını kaybeden vatandaşların sayısının 250 iken, öldürülen darbecilerin sayısının sadece 35 olduğunu hatırlatarak, “Şayet Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, adaleti gözeten bir ülke olmasaydı, en azından o gece darbede fiilen yer alan on binlerce hain şu anda cezaevlerinde değil, rast gele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu” sözlerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi Batılı ülkelerin yöneticilerinin, darbe girişiminde ölen ve şu anda yargılanmaları tutuklu olarak devam eden FETÖ mensubu teröristlerin sayısını sorduğunu, şehit ve gazilerin sayısını sormadığını aktardı.



“FETÖ’CÜLER DEVLETE İHANET ETTİ”



Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinde 500 bini aşkın Alman memurun işlerinden edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan söz etmeyen Batılı yöneticilerin, Türkiye’de ihraç edilen FETÖ mensubu memurları sorduğunu aktardı ve şunları ekledi: “Sordukları, ‘Bu kadar kişi işlerinden edildi, bunların bundan sonra imkânları, ihtiyaçları nasıl karşılanacak?’ Gitsin özel sektörde çalışsın, bize ne, onu mu düşüneceğiz bir de? Gitsin özel sektörde çalışsın. Devlet mi besleyecek bunları? Devlet besledi, devlete ihanet ettiler bunlar. Zaten Türkiye’nin en önemli sorunlarından bir tanesi de 657’dir. Bu 657’nin de eğer bir mutabakat sağlanabilse, aynen Batıda olduğu gibi 657’nin memur-işçi ayrımı değil tamamıyla çalışanlar olarak değiştirilmesi lazım. Bu olduğu zaman zaten çok daha isabetli adımların atıldığını göreceğiz.”



“PEK ÇOK ÜLKENİN DERİN BİR SESSİZLİĞE BÜRÜNMESİNDEN FEVKALADE RAHATSIZ OLDUK”



Öldürülen darbecilerin tamamının da çatışmalarda hayatını kaybettiğini, karşılarındaki öldürmeye çalışırken ölüp gittiğini; buna karşılık Türkiye’nin tam tersi bir suçlamayla karşı karşıya olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbeciler tarafından katledilen, yaralanan, hayatları tehlikeye atılan, özgürlükleri kısıtlanan vatandaşlarımıza gösterilmeyen ilgi ve sempati, hadiselerin bastırılmasının ardından darbeciler için en üst düzeyde sergilenmiştir. 15 Temmuz gecesi veya hemen ertesi gün demokrasiden, insan haklarından, meşru siyasi iradeden ve seçilmiş hükûmetten yana tavır almalarını beklediğimiz pek çok ülkenin derin bir sessizliğe bürünmesinden fevkalade rahatsız olduk” şeklinde konuştu.



Özellikle Batılı hükûmetlerin yetkilileri ve kurum temsilcilerinden, darbeciler tarafından öldürülen, yaralanan, hakları ihlal edilen vatandaşlarla ilgili samimi en küçük bir üzüntü beyanı ve endişe ifadesini hâlâ duymadıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna karşılık darbeciler başta olmak üzere teröristlerin davalarıyla, cezaevi şartlarıyla ilgili sayısız taleple karşılaştıklarını söyledi.



“MAKTULLERİN DEĞİL DE KATİLLERİN HAKLARIYLA İLGİLENEN ANLAYIŞ BİZİ ÜZÜYOR”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maktullerin değil de katillerin haklarıyla ilgilenen bu anlayış açıkçası bizi üzüyor. Teröristlere gösterilen şefkati, onların tehdit ettiği, mağdur ettiği, katlettiği masumlardan esirgeyen bir insan hakları anlayışını kabul etmiyoruz. İşte 15 Temmuz arifesinde de biliyorsunuz Büyükada’da otelde proje çalışmalarını yürüttüler. Bunda da yine aynı şekilde Ada’da geldiler proje çalışmalarını yürüttüler. Polisimiz oraya yaptığı baskında bunları yakalayınca son G20 Toplantısında bana bunu soruyorlar. Diyorlar ki; ‘İstanbul’da gazetecileri tutukladınız.’ Onların gazeteci olduğunu size kim söylüyor? Bunlar ‘ajan, provokatör’ dedik. Baskında masanın üzerinde ne tür haritalar olduğunu, ne tür projeler olduğunu polisimiz tespit etti. Kaldı ki niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Bizde de yargı var. Polisimiz bunları yargıya teslim edecek ve yargı burada ne karar verirse o karara herkes uyacak.”



“Yaşadığımız darbe teşebbüsüne ve terör saldırılarına rağmen insan haklarından, özgürlüklerden taviz vermeyen bir ülke olduğumuzu Türkiye’yi yakından tanıyan, vicdan ve ahlak sahibi herkes çok iyi bilir” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna karşılık sadece ideolojik saplantıları ve siyasi ihtirasları sebebiyle dış dünyaya kendi ülkesini karalayan bir ana muhalefetin bulunmasının en büyük zaafımız olduğunu da huzurlarınızda itiraf etmek istiyorum. Darbecilere karşı değil darbecilerin, teröristlere karşı değil teröristlerin safında yer alan ana muhalefetimize en güzel cevabı aslında her seçim sandığında milletimiz veriyor” ifadelerine yer verdi.



OHAL TARTIŞMALARI



Türkiye’nin insan hakları alanında özellikle son 15 yılda kat ettiği mesafenin ‘sessiz devrim’ olarak adlandırıldığını hatırlatarak, demokrasiyi güçlendirmek için attıkları adımların önemli bir bölümünün insan hakları konusundaki eksikleri gidermeye özgürlükleri genişletmeye yönelik olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda yaşanan bizzat kendisinin de maruz kaldığı yanlışların bir daha tekerrür etmemesi için hukuki altyapıyı ve uygulamayı baştan sona değiştirdiklerini dile getirdi.



Daha demokratik, daha özgür, daha müreffeh, daha huzurlu, daha güvenli bir Türkiye yolunda attıkları adımlarla vatandaşlara yönelik tüm ayrımcılıkları ortadan kaldırdıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çalışmaları ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışla yürüttüklerini, yaptıkları reformların pusulasının bu olduğunu ifade etti ve “Fakat enteresan olan şu, şimdi bize şunu söylüyorlar: OHAL’i ne zaman kaldıracaksınız? Bütün bu huzursuzluklar bittiği zaman OHAL’i kaldıracağız. Terörle mücadelede hedefe ulaştığımız zaman OHAL’i kaldıracağız. Bunlar bitmeden kimse bizden OHAL’i kaldırmayı beklemesin” açıklamasını yaptı.



“BEYEFENDİLER, DARBE GİRİŞİMİNE KARŞIN OHAL’İN KALDIRILMASINI BEKLİYOR”



Geçen yıl 15 Temmuz darbe girişi sonrasında başlayan olağanüstü hâl uygulaması ile ilgili bazı Batı ülkelerinden yöneltilen eleştirilere cevaben Fransa’da meydana gelen terör olayından sonra ilan edilen OHAL uygulamasına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fransa’da devlete darbe mi yaptılar? Hayır. Teröristler 15-20 Fransız vatandaşını öldürdü. Biz de bugüne kadar 40 bine varan biz vatandaşımızı kaybettik; kimse bunu sormuyor. 15 Temmuz’da devlete darbe yapıldı, devlete yapılan bu darbe girişimine karşın beyefendiler bizden hemen OHAL’in kaldırılmasını bekliyor” diye konuştu.



Göreve geldiklerinde bir ay içinde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde uygulanan OHAL’i kaldırdıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peki, kaldırdık da ne oldu, bir şey değişti mi? Hayır, değişmedi. Tam aksine terör orada her geçen gün daha da arttı, ama artık devran böyle gitmeyecek. Şimdi bakın işte son şurada bir yıl içerisinde yoğun bir şekilde terörün üzerine gidiyoruz, onların anlayacağı dilden onlara konuşuyoruz. Tendürek’te, Cudi’de, Gabar’da, Kandil’de, Bestler-Dereler’de, aklınıza neresi gelirse bütün buralarda askerimiz, jandarmamız, polisimiz, güvenlik güçlerimiz, hepsi bir defa dağ-taş demiyor. Ve sonuna kadar bu işi aynen bu şekilde götüreceğiz ve Allah’ın izniyle buradan da bu neticeyi alacağız” açıklamasını yaptı.



KAYNAK:

https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/78918/terorle-mucadelede-hedefe-ulastigimiz-zaman-ohali-kaldiracagiz.html





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 37
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1015
Toplam Tekil 4067149
IP 3.142.53.68






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.716 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu