BİR RAMAZAN HİKÂYESİ - Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BİR RAMAZAN HİKÂYESİ - Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
Tarih: 02.06.2017 > Kaç kez okundu? 855

Paylaş


Bilinir ki Gerede, Bolu İlimize bağlı, şirin mi şirin, havası ve suyu güzel mi güzel, yaşayan insanları hoş mu hoş, bir İlçemizdir. Ortalama 1300 metre yükseklikte bir yaylalar mekânıdır. Dericilik ile de meşhur olduğu için “Dericiler Şehri” de denmektedir.



Rivayet odur ki, Osmanlı’nın son zamanlarında Gerede’ye bir Kaymakam tayin edilir. Şimdi olduğu gibi o zamanlar da kaymakamlar devleti temsil etmektedirler. Tayin edilen Kaymakam, görev yerine, İlçeye gelir. Görevine başlar. Kendisine ahaliden ve ilçe bürokratlarından “Hoş Geldiniz” ziyaretleri yapılır.



Zaman geçer, Kaymakam, bazı kişilere iade-i ziyaret turlarına çıkar. Ziyaret ettikleri kişilerden birisi de Geredeli Mehmet Efendi adıyla maruf İlçe Müftüsü’dür. Bir süre sohbet ederler. Müftü Bey ikramlarda bulunur. İlçe’ye gelmelerinden dolayı mutluklarını ifade eder. Genel konulardan konuşulur.



Kaymakam dinî konulara aşina ve meraklı bir insan görünümündedir. Müftü’ye pek çok konuda bilinenlere aykırı sorular sorar.



Meselâ:

— Kutuplarda namaz nasıl kılınacak?

— Hangi hallerde oruç tutulmayacak?

— Kurban’da tavuk kesilirse, kurban yerine geçer mi?

— Parası olanın illa ki Hac’ca gitmesi gerekiyor mu?

— Hac’ca giden insanlar, bu yolculuk için harcayacağı paraları fakir-fukaraya verse, çeşme ya da okul yaptırsa daha fazla sevap olmaz mı?

— El ve ayakları olmayan insanlar nasıl abdest alıp namaz kılacaklar?

— Tüm günlük namazları bir seferde kılmak zaman kazandırmaz mı?

— Hayvanlar, niçin namaz kılmaz ve oruç tutmazlar?



Kaymakam, bunlar gibi, namaz kılmayan kimselerin namazla ilgili, oruç tutmayanların oruçla ilgili, Allah’a inanmayanların Allah’la ilgili soruları gibi, günümüzde de pek çok kimsenin kendisini doğrudan ilgilendirmeyen sorulardan, pek çok soru sorar.



Müftü Efendi, tüm sorulara olabilecek en iyi şekilde cevap verir. Cevaplar sırasında, Müftü’nün açıklamalarını kesip araya giren Kaymakam, “açık arayan kişi” görüntüsü (amacı üzüm yemek değil bağcı dövmek olan birisi gibi bir görüntü…) verir. Bunu sezen Müftü, hiç istifini bozmadan cevaplarına devam eder.



Kaymakam, verilen cevaplardan memnun kaldığını, kafasındaki pek çok sorunun cevabının bulunduğunu, ancak son bir soru daha sorarak, müsaade isteyeceğini söyleyerek son sorusunu yöneltir:

— Müftü efendi! Malumunuz her canlı gibi tüm insanlar ölecek… Siz de, ben de, herkes, hepimiz… Ancak kafama takılan bir soru var. Ölünce kabirde yani mezarda, “Sorgu Melekleri”, hani “Münker ve Nekir” diyorlar ya, gelip öleni sorguya çekecekmiş. Çeşitli “Kabir Suali” soracaklarmış. Tabiî, bunlara cevap verip veremeyeceğimiz meçhul… Acaba bu sorumluluktan kaçınmak için bir yol veya yordam yok mu? Bu konuda her hangi bir şey söylemek mümkün müdür? Kitaplarda bununla ilgili ne türlü bilgiler var? Ne dersiniz?



Müftü Efendi, şöyle bir duraklar ve tane tane şöyle konuşur:



— Efendim… Kaymakam Bey’im! Tabii ki her müşkülâtın kolaylığını ve her problemin bir çaresini, Cenab-ı Hak biz insanlara lütfetmiştir. Kendisine şükürler olsun… Kendisi’ne Hamd ü senalar ediyoruz. Biz zayıf insanlar, O’na yeteri kadar kulluk da yapamıyoruz. Ama O, Rahman ve Rahim olduğu için, biz aciz ve zavallı kullarına, her türlü kolaylığı da göstermiştir. Zatı-Âliniz buranın idarî amirisiniz. Etrafı gördünüz, köylerimizi ziyaret ettiniz. Civarı ve çevreyi büyük ölçüde tanıdınız. Malumunuz oldu ki, buralarda ormanlık alanlar çoktur. Bu ormanlarda çok sayıda yabanî hayvan ve özelikle de iri yapılı ayılar vardır. Avcılar bu hayvanlardan avlar, postlarını alır ve kullanırlar. Gördünüz, zaten ilçenin girişinde de “Dericiler Şehri” levhâsı var… Bir gün lütfedin, bir avcı ekibi hazırlayın. Başlarında da siz olun. En iri ayılardan bir tanesini avlayın. Avladıkları ayının, avcılar derisini hırpalamadan ve bıçak yarası yapmadan soysunlar, yani derisini yüzsünler. Postu uygun bir yerde muhafaza edin. Allah, size, geçinden versin ama Hâk vaki olup terk-i dünya ettiğinizde, yani öldüğünüzde, vasiyet edin, sizi kefenle buna sarsınlar ve mezara da öyle defnetsinler. Sorgu Melekleri geldiklerinde senin insan olduğunu anlayamazlar. Zaten Cenab-ı Hak, hayvanları yaptıklarından dolayı sorumlu tutmamaktadır. Böylece siz de “hesap verme zorunluluğu ve sorumluğu”ndan kurtulmuş olursunuz.



Kaymakam Bey, bu açıklama üzerine:

— Tamam da… Peki, Ayılar Cennet’e girebilecekler mi? Diye bir soru sormamış.



Bu soruyu biz sorup, kendimiz cevap verelim:

— KABİRDE AYILARA SORGU SUAL YOKTUR!





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 25
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1514
Toplam Tekil 4067648
IP 52.14.253.170






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.311 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu