AK Parti değişir (mi) ?



Rifat Sait

24.Dönem İzmir milletvekili

Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı

rifatsait@gmail.com Twitter : @saitrifat



Ünlü eski Yunanlı filozof Heraklitos, Artemis tapınağında çocuklarla oyun oynarken yanına gelen Efeslilere şöyle dediği rivayet edilir: “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” Değişimden kasıt değiştirilenin ille de ebediyen saf dışı bırakılması değildir. Değişen de değişir, değişilen de bir gün tekrar geri gelerek görev alabilir. Hiç kimse değişimden korkmasın. İnsanın bizatihi kendisi bile hücresel olarak sürekli fizyolojik olarak değişiyor, yenileniyor. İki ay önceki siz aslında bugünkü siz değilsiniz. Sürekli bir değişim söz konusu. Aynı Yunanlı filozof Heraklitos (İsmi içinde “Ak” sözcüğünün olması tamamen tevafuktur) şu önemli sözleri de söylemiş: “ Beklenmedik olanı beklemedikçe, onu bulamayacaksın” ve “Karşıtlar yararlıdır, en iyi uyum farklılıklardan çıkar” . Herkes değişimden yanadır ama kendisinin değişmesini hiç istemez. Araştırdım, ünlü edebiyatçımız Ahmet Hamdi Tanpınar, “Hiç kimse değişime karşı değildir, yeter ki ucu kendisine dokunmasın” demiş. Edebiyatçıdan çıkan çok önemli bir siyasi söz bence.



Başarılı değişiyor başarısız değişmiyor



AK Parti değişir mi sorusuna, aslında zaten sürekli bir değişim içinde diyebiliriz. AK Partinin 16 yıllık tarihinde bu değişiklikleri görmeniz mümkün. Belki de bu değişiklikler, AK partinin başarısında önemli bir araç vazifesi görmektedir. İşin ilginç tarafı başarılı ve sürekli seçim kazanan bir parti olarak AK Parti’de değişimler olurken, sürekli seçim kaybeden başarısız bir CHP’de değişiklik ancak zoraki ve depremsel (Kasetlerle) olur. Oysa değişim, değişen şartlara uyum için veya çarkın işlemeyen ve bozulan taraflarının tespit edilerek bunların değiştirilmesiyle olur. Göreceksiniz değişmeyen ya değişecek ya da tamamen değişecek.



Siyaset ve futboldaki değişikliklerin benzerliği



Siyaseti futbola benzetirim. Belki ilerde Futbol ve siyaset üzerine uzun bir yazı da kaleme alabilirim. Futbolda teknik direktör, oyun anında veya daha sonra kadroda değişikliklere gidebilir. Bir oyuncu oyun anında yorulabilir ya da takım oyununu aksatabilir. Bunu tespit edip doğru oyuncuyla değiştirmek teknik direktörün görevidir. Burada iki şey önemlidir. Oyuncular geçici olarak değiştiriliyor ve farklı maçlarda farklı görevlerde bu oyunculara görev veriliyorsa sorun yok. Ama bazen bir futbolcu oyun sırasında değiştirildiğinde sinirlenip formasını yere atıyorsa affedilemez. Futbolcunun takıma asla küsmeye hakkı yoktur. Bir oyundan çıkar belki gelecek maçta veya gelecek sezon oynar. Hatta belki futbolcu olarak değil gerekirse antrenör, malzemeci veya sade bir taraftar olarak takımına destek vermeye devam eder. Doğru olan budur. Ya da oyuncu yaşlanmış veya sakatlanmışsa ve bu yüzden takıma veda ediyorsa bunda da sorun yok. Ancak oyuncu eğer şike yaptıysa ve takımını sattıysa o zaman ciddi sorun vardır. Teknik direktör takımı şampiyon yapmak için doğru zamanda doğru değişiklikleri yapar. Eğer takım şampiyonsa değişiklikler doğrudur. Tıpkı AK Parti’de olduğu gibi. Kurulduğundan beri Türkiye şampiyonu olan AK Parti, Teknik direktörünün doğru kararlarıyla bu başarıyı perçinlemiştir.



Niçin değişim?



Olaya AK Parti açısından bakmak ta yanlıştır. Esas konu başta ülkemiz Türkiye ve doğru olarak gördüğümüz tüm değerlerimizdir. Türkiye’nin ve dolayısıyla onunla beraber, vatandaşlarımızın, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği, bölgede ve hatta bizlere umut bağlayan tüm Dünyadaki insanların geleceği, saygı duyduğumuz ve inandığımız tüm değerlerin devamı. Değişim gerekiyorsa bütün bunlar için yapılır. Allah hep hayırlısını nasip etsin. Allah karar vericilerin yar ve yardımcısı olsun. Bizim tarafımız hep belliydi. Recep Tayyip Erdoğan’ı bir siyasetçi olarak değil doğru bir insan ve Allah dostu bir kişi olarak gördük, inandık inşallah buna hep şahitlik edeceğiz. En doğrusunu Allah bilir.

AK partinin bugünkü kongresinin ve halkın oylarıyla karar verilen partili Cumhurbaşkanının hayırlı olmasını diliyorum.