Köpeklerin (fiziki olanlardan özür) köpeklik yapmamaları fıtratlarına aykırıdır...



Evet, evet... Başka alternatif yok... Bize özel sorulara tek tek muhatap olacağız...



Her insanın kendine has bir imtihan sorusu vardır. Kopya çekmek mümkün değildir.



Hiç kimsenin şüphesi olmasın, HAK ile BATIL savaşı kıyamete kadar kesintisiz bir şekilde devam edecektir!



Hak edene hakkını vermezseniz, kendinize haksızlık edersiniz... Kendime haksızlık etmeye mecbur muyum?



Hayatları boyunca 'yanlış' yapanlar, yaptıkları yanlışları hep 'doğru' sanırlar ve onlara katı bir şekilde iman ederler...



Mizahtan, imadan, telmih ve ironiden anlamayanlara, bazı şeyleri anlatmak deveye hendek atlatmaktan çok zordur.



Taşıyamayacakları bilgileri edinenler, ‘bilgi zehirlenmesi'ne maruz kalırlar, ama zehirlendiklerinin farkında bile olmazlar!



Sırası gelen her canlı ölümsüzlük diyarına davet edilir. Bunun hiç bir istisnası yoktur. Herkes sırası gelince gidecektir.



İsim vermeden ortaya ‘ahlâksız’ diyorum, birileri hemen ‘ben değilim’ diyor! Kendisine söylendiğini nasıl anlıyorlar ahlâksızlar?



Şöyle veya böyle... Dava konusu ne olursa olsun, ‘yol’a birlikte çıktıklarını yolda buldukları ile değiştirenler ebediyen iflah olmazlar...



İnsanoğlu bu! Başka canlılara benzemez... İhtirası yüzünden neredeyse mezarları bile iptal edip yerine gökdelen binalar dikecek...



Kendilerine hiç bir şey danışılmaya-değer olmayanların 'danışman' tayin edilmelerine üzülüyorum. Keşke hiç ‘danışman’ atamasalar...



‘Doğru’ bir karar verecekken, onun gibi ‘doğru’ karar verecek olan birine kızıp ‘yanlış’ karar verenler, her zaman ‘yanlış’ yapmaya yatkındırlar...



Öyleyse niye halkın kararından korkanlar var? Acaba bunu söyleyenler BAŞKA BİR MİLLET'i mi kast ediyorlardı da benim haberim yoktu?



Nedendir bilmiyorum, ama araçlarının camlarını siyah film ile kaplayanlara hiç iyi duygular beslemiyorum... İçinde sanki ‘karanlık adamlar’ var gibi geliyor bana...



Hani diyorum, yaklaşık 100 yıldır söyleniyordu ya: SÖZ MİLLETİNDİR... HÂKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR... Öyleyse niye halkın kararından KORKANLAR var?



Adam öyle tedbirli ki, yıllardır çalıştığı kurumunun internet sayfasında kendi fotoğrafını bile yayınlatmıyor, orada boş bir çerçeve görünüyor... ‘Tedbir’ iyidir de... Fazlası sahibini zehirler gibi geliyor bana...



Bazı insanlar vardır; ömürlerinin son günlerine kadar gayet GÜZEL işler yaparlar... Sona doğru öyle SAÇMA ve önceki güzel SÖZ ve EYLEMLERİNİN tersine işler yaparlar ki, öldüklerinde belki de cenaze namazlarını kılacak adam bulmada zorlanacaklardır...



'Müslüman kimlikli' insanımızdan Simon Perez'e dua eden var mı? Hani diyorum, bazıları 'ölenin arkasından konuşulmaz' diyorlar ya... Adam ömrünü İslam düşmanı olarak geçirmiş, geberince de bazı Müslümanlar 'arkasından konuşmayın' diyor... Peki, emredersiniz... O zaman siz konuşun, ben dinleyeyim.



Benim ülkemin bürokratları bir âlemdir. Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı olur, onun adına hemen bir ‘hatıra ormanı’ ihdas edilir. O gider, meselâ Davutoğlu göreve gelir, aynı yerin levhası kaldırılarak onun adına levha dikilir. O gider yerine gelenin levhası dikilir... Bir gariptir benim yurdumun insanı, başka yurtların insanına benzemez!



Âhh, ah…

Bir de derelerden tepelere akan sözleri bulabilsek…