BASIN BÜLTENİ Cumhurbaşkanlığı: “Seçim yaklaştıkça Anastasiadis çözümden uzaklaşmaktadır” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Cumhurbaşkanlığı: “Seçim yaklaştıkça Anastasiadis çözümden uzaklaşmaktadır”
Tarih: 28.04.2017 > Kaç kez okundu? 684

Paylaş


Cumhurbaşkanlığı, Rum lider Nikos Anastasiadis’in seçim yaklaştıkça çözümden uzaklaştığını belirtti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, müzakere süreci değerlendirildi.

Açıklamada, Enosis Plebisitinin okullarda kutlanması kararını düzeltme yönünde, DİSİ ve AKEL’in Rum Meclisi’nden geçmesini sağladıkları yasanın, Anastasiadis tarafından imzalanmayarak Anayasa Mahkemesi’ne sevk edildiğinin açıklandığı belirtilerek, “Böylece Rum lider daha önce kendisinin de yanlış bulduğunu açıkladığı bu kararı bertaraf etmek ve müzakere sürecinin devamını sağlamak yönünde yasayı geçiren DİSİ ve AKEL’in bu çabasına saygı göstermediği gibi, Kıbrıs Türk halkının hassasiyetlerine önem vermediğini de bir kez daha göstermiştir” ifadeleri kullanıldı.

Anastasiadis’in bu tavrının, müzakere ruhuna uygun olmadığı ve kendi kamuoyunu bile ikna edici olmaktan çok uzak olduğu kaydedilen Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, “Anastasiadis’in gerek bu konudaki ve gerekse müzakere sürecinde özellikle son aylarda kendisini belli eden yapıcı olmayan tavrını üzüntü ile gözlemlemekteyiz. Öyle anlaşılmaktadır ki, Güney Kıbrıs’ta seçimler yaklaştıkça Anastasiadis çözümden uzaklaşmaktadır. Bizim gördüğümüz bu gerçeği eminiz ki açıktan ifade etmeseler de uluslararası toplum da görmektedir” ifadelerine yer verildi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Anastasiadis’in “umut kırıcı bu tavırlarına” rağmen, Kıbrıs Türk tarafının önceden varılan mutabakat çerçevesinde, 2, 11 ve 17 Mayıs tarihleri için planlanmış bulunan müzakerelere katılacağı ifade edildi.

Açıklamada, “Bundan önce olduğu gibi, bütün iyi niyetimizle sonuç almaya odaklanarak bu görüşmelerde yapıcı tutumumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Kıbrıs Türk halkı olarak çözüm yönündeki irademiz, geçmişte de kanıtlandığı gibi, hep güçlü olmuştur ve bu son aşamada da öyle olacaktır. Ancak açık bir gerçektir ki sonuca varmak tek taraflı iyi niyetli çabalarla mümkün değildir. Bunu tüm çözüm yanlılarının görmesinin zamanı gelmiştir” ifadeleri kullanıldı.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm bulmak isteniyorsa uluslararası toplum dahil herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği kaydedildi.



Tatar, Rum liderliğinin Kıbrıs konusundaki çözüm çabalarında samimi olmadığını kaydetti



Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığının Kıbrıs Türkü ve Türkiye’nin en önemli gücünü oluşturduğunu, hedeflere ulaşılması için bu devletin egemenliğine gereken değerin verilmesi gerektiğini belitti.

Ersin Tatar, Rum liderliğinin Kıbrıs konusundaki çözüm çabalarında samimi olmadığını kaydetti.

Tatar, bunun yeni bir örneğinin daha Rum Meclisi’nden geçen Enosis plebisitinin kutlanması kararını Rum Eğitim Bakanı’na bırakan yasanın Anastasiadis tarafından imzalanmaması ve kararın Rum Anayasa mahkemesine bırakılması ile ortaya çıktığını ifade etti.

UBP milletvekili Ersin Tatar yaptığı yazılı açıklamada, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türk ulusuna mal olmuş Kıbrıs milli davasında geldiğimiz en değerli noktadır” diyerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türk Halkı’nın güvenliği, egemenliği ve geleceği olduğunu belirtti.

Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımasının hem Türkiye hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için uluslararası alanda ciddi bir dayanak oluşturduğunu dile getiren Tatar, “Hal böyleyken birilerinin şu veya bu nedenle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok sayan, Kıbrıs Türkü’nün iradesini küçümseyen dünya ve bölge gerçekleri ile bağdaşmayan açıklamalar yapmaları hiçbir anlam ifade etmez” dedi. Bu yollara başvuranların milli davaya yarar değil zarar verdiğini söyleyen Tatar, “Rum tarafından ümit beklemek boşunadır, kaderimizi kendi devletimize sahip çıkarak, Anavatanımız Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirerek belirleyeceğiz” dedi.

Tatar açıklamasına şöyle devam etti;

“Rum tarafının amacı anlaşma değil bizleri oylamaktır. Rum liderliğinin Kıbrıs konusundaki çözüm çabalarında samimi olmadığının yeni bir örneğinin daha Rum Meclisi’nden geçen Enosis plebisitinin kutlanması kararını Rum Eğitim Bakanı’na bırakan yasanın Anastasiadis tarafından imzalanmaması ve kararın Rum Anayasa mahkemesine bırakılması ile ortaya çıkmıştır”.



Olgun ve Ertuğ: “24 Nisan referandumu unutulmamalı, unutturulmamalı”



Eski Müzakereciler Ergün Olgun ve Osman Ertuğ, Annan Planı referandumunun unutulmaması, unutturulmaması gerektiğini, politikaların da referandumun sonuçları göz önünde bulundurularak şekillendirilmesi gerektiğini vurguladılar.

Osman Ertuğ ve Ergün Olgun, Annan Planı referandumunun 13’üncü yıl dönümü nedeniyle ortak açıklama yaptılar.

Ortak açıklamada, Kıbrıs Rum tarafının kendi siyasi çıkar ve pozisyonları gereği, Annan Planı referandumlarının yıl dönümü olan 24 Nisan'ı hatırlamamak, hatta unutturmak istiyor olabileceğine dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:

“O günleri yaşamış ve sonuçlarıyla hala yaşamak zorunda bırakılmış bir halk olarak bizlerin bu tarihi olayları unutmamak, unutturmamak ve bunlardan gerekli dersleri çıkararak politikalarımızı bunlara göre şekillendirmek durumunda olduğumuzu vurgulamak isteriz. Bu konuda en büyük görev kuşkusuz resmi yetkililerimize düşmektedir. Bilinmelidir ki, tarihi hatırlamayanlar, onu tekrarlamaya mahkum olurlar”.

Ortak açıklamada, Kıbrıs görüşmeler sürecinde bir milat teşkil eden referandumun yıl dönümünde Kıbrıs Türk resmi çevreleri tarafından herhangi bir açıklama yapılmaması “vahim ve düşündürücü” olarak nitelendirildi.

“Kıbrıs Türk halkının, kendisi için çok büyük özverilerle risk ve tehlikeler içeren bu plana, uzlaşı adına %65 gibi bir oranla ‘evet’ dediği, Kıbrıs Rum halkının ise %76 gibi yüksek bir oranla planı reddettiği” hatırlatılan ortak açıklamada, Kıbrıs Rum uzlaşmazlığının en bariz bir kanıtı olan bu sonuca karşın, Kıbrıs Rum yönetiminin Avrupa Birliği'ne üye yapıldığı; Kıbrıs Türk halkının ise referandumlar öncesinde kendisine yapılan tüm vaatlere karşın izolasyon ve kısıtlamalar altında tutulmaya devam edildiği vurgulandı.

Ortak açıklamada, “Her türlü adalet ilkesinin ayaklar altına alındığı ve çifte standartların uygulandığı bu durum bugün de devam etmektedir” denildi.

Zamanın BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın, referandumlar sonrası BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği 28 Mayıs 2004 tarihli raporda, Kıbrıs Rum tarafının planı reddetmekle sadece bir çözüm formülünü değil "çözümün kendisini reddettiği" değerlendirmesinde bulunduğu, bunun nedeninin ise "Kıbrıslı Türklerle yetki ve refah paylaşmak istememeleri olduğunu" vurguladığı belirtilen açıklamada “ Bu değerlendirme bugün de geçerliliğini korumaktadır” ifadelerine yer verildi.

Ortak açıklamada, “Rum Temsilciler Meclisi'nin 1950 Enosis plebisitinin okullarda kutlanmasıyla ilgili aldığı karar; Rum lider Anastasiadis'in bu kararı savunurken kullandığı ‘azınlık/çoğunluk’ söylemleri ve Kıbrıslı Türklere ‘imtiyazlar’ verdikleri iddiaları; Kıbrıs Türk tarafının sert tepkileri üzerine Rum Temsilciler Meclisi'nin kararı değişmeyerek sadece göstermelik bir şekilde bu konudaki yetkiyi uygulamada Kilise’nin atadığı Eğitim Bakanlıklarına devretmesiyle ilgili aldığı ikinci bir kararı dahi Anastasiadis'in Anayasa Mahkemesi'ne götürmeye karar vermesi; masada ise siyasi eşitlik gereği olan dönüşümlü başkanlık, kararlara etkin katılım gibi konularda retçi bir yaklaşım izlemesi, Kıbrıs Rum tarafının siyasi eşitliği içselleştirmediğinin ve temelde hegemonyacı bir yaklaşım izlediğinin açık kanıtlarıdır” değerlendirmesinde bulunuldu.

Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs adası açıklarında bulunan hidrokarbon kaynakları konusunda tek yanlı girişimlerini ve araştırmalarını sürdürmekte, her iki halka ait olduğu herkesçe kabul edilen bu doğal kaynaklar konusunu da kendi egemenlik iddiaları yanında siyasi ve ekonomik çıkar hedeflerini ileri götürmeye çalışmakta olduğuna vurgu yapılan açıklamada, bu gelişmelerin, Kıbrıs Rum tarafının iki tarafın eşit ortaklığına dayalı, gerçekçi, adil ve sürdürülebilir bir uzlaşıdan ne kadar uzak olduğunu açıkça gösterdiği belirtildi.



Bazı Kıbrıslı Türk ve Rum siyasi parti temsilcileri yeniden bir araya geldi



Bazı Kıbrıslı Türk ve Rum siyasi parti başkan ve temsilcileri, Slovakya Büyükelçiliği tarafından organize edilen rutin toplantılar kapsamında yeniden bir araya geldi.

Ara bölgede bulunan Ledra Palace Otel’de gerçekleşen toplantı yaklaşık 2 saat sürdü.

Toplantıda Çernobil faciasının yıldönümü dolayısıyla Kıbrıs Yeşiller Partisi’nin önerisiyle “Çernobil Trajedisi’nin Anısına, Nükleer Enerjinin Oluşturduğu Tehdit Konusunda Kıbrıslıların Farkındalığını Artırmak” konusu tartışıldı.

Toplantı sonrasında hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Slovakya Büyükelçisi Oksana Tomova, katılımcıların dünyanın her yerinde nükleer tesis inşa edilmesiyle ilgili düşüncelerini ifade ettiklerini ve sadece bir kaza olasılığında değil, nükleer enerji tesislerinin normal çalışması halinde de ortaya çıkabilecek tehlike ve risklerin altını çizdiklerini söyledi.

Tomova, katılımcıların nükleer teknolojinin yanlış kullanımının, insanlık için ülkesel sınırlarda kalamayacak bir tehdit olduğu; nükleer tesislerin yapılmaması ve çevrenin radyoaktif kirlilikten uzak tutulması gerektiği konusunda fikir birliğine vardığını kaydetti.

Tomova, bazı parti temsilcilerinin katılımıyla Derinya ve Aplıç kapılarını ziyaret edeceklerini de anımsattı. Tomova, bugün Derinya kapısının ziyaret edileceğini ve burada Kıbrıslı Türk ve Rum vatandaşlarla görüşüleceğini söyledi. Tomova ardından 3 Mayıs’ta ise Lefke Aplıç kapısında da benzer bir organizasyonla vatandaşlarla bir araya gelineceğini belirtti.

Bir sonraki toplantı 31 Mayıs Çarşamba günü CTP’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek.

Dünkü toplantıya Kuzey Kıbrıs’tan Ulusal Birlik Partisi (UBP), Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Halkın Partisi (HP) ve Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP); Güney Kıbrıs’tan ise Çalışan Halkın İlerici Partisi (AKEL), Kıbrıs Yeşiller Partisi, Demokrat Parti (DIKO), Birleşik Demokratlar (EDİ), Demokratik Seferberlik Partisi (DISI), Sosyal Demokrat Hareketi (EDEK) ile Merkezin Yeniden Yapılandırılması İçin Siyasi Gurup (EPALXI) temsilcileri katıldı.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Website





Instagram













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 54
Dün Tekil 1505
Bugün Tekil 1613
Toplam Tekil 4076394
IP 3.144.230.82






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























16 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk milletindenim diyen insanlar her eyden nce ve mutlaka T rk e konu mal d r.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.287 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu