BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Müzakerelerin bundan sonraki gelişimini Rum tarafının tavrı ortaya koyacak” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Müzakerelerin bundan sonraki gelişimini Rum tarafının tavrı ortaya koyacak”
Tarih: 16.02.2017 > Kaç kez okundu? 928

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerin bundan sonraki gelişimini Rum tarafının tavrının belirleyeceğini belirterek, “seçimlere mi endekslenecekler, yoksa çözüme mi yoğunlaşacaklar? Bunun kararını vermek durumundadırlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında basına yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Meclisi’nin Enosis plebisitinin Rum okullarında anılması, kutlanmasıyla ilgili kararının Kıbrıs Türk halkında yarattığı infiale vurgu yaptı.

Bu olumsuz gelişmeyle ilgili olarak Rum liderden adım atmasını ve söz konusu kararın iptal edilmesini talep ettiğini söyleyen Akıncı, BM nezdinde bulunduğu girişimler ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e yolladığı mektubu hatırlatarak, Eide ile de dün bu konuyu yüz yüze ele aldıklarını belirtti.

Akıncı, “bütün teferruatıyla bu konuyu aktardık. Yarınki (bugünkü) görüşmeye gideceğim ve aynı şeyi Rum lider Nikos Anastasiadis’e de aktaracağım” dedi.

Rum liderin demeçlerinden, konuyu hafife alan bir yaklaşım içinde olduğu izlenimi edindiğini kaydeden akıncı, “tarihsel bir olaya yapılmış küçük bir atıf olarak nitelemesi, konuyu ve olayın boyutlarını tam olarak anlamak istemediğini gösteriyor” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum liderin, en iyi savunma, saldırıdır mantığıyla saldırgan ifadeler kullandığını belirtti.

Kıbrıs Türkü’nün top yekun ortaya koyduğu infialin önemli nedenleri olduğuna işaret eden Akıncı, “BM’nin de konuyu iyi kavraması gerektiğini çünkü bizi çözüm için bir araya getiren ve çalışmalarımıza iyi niyet misyonuyla katkı koymaya çalışan onlardır” dedi.

Akıncı, Rum Meclisi’nin kararına halkın tepkisinin kültürel boyutunun önemine dikkat çekerek, şöyle devam etti:

“Okullarda barış kültürünün gelişmesine ihtiyaç var. Hoşgörü, karşılıklı anlayış lazım. Enosis plebisitinin kutlanması değil. Enosis zaten okul müfredatlarında var. Enosis ve EOKA da okullarda anlatılıyor. Ama burada yapılmak istenen başka bir şeydir. Faşist, ırkçı bir partinin meclise taşıdığı olay farklıdır. Bunun okullarda kutlanması, anılması kutsanması anlamını taşır ve müzakerelerin yürütüldüğü bir aşamada böyle bir noktaya gelinmesi ve özellikle Sayın Anastasiades’in başkanlığını yaptığı ve kendisini destekleyen DİSİ’nin komitede onay vermesi, mecliste de bu kararın alınmasına bir yerde omuz vermesi, kabul edilebilecek bir davranış değildir. Bir de bu olayın verdiği çok açık bir mesaj var. O da şudur; bu gibi konularda Sayın Anastasiadis ve partisinin Kıbrıs müzakere sürecinden çok gelecek seçimleri düşündükleri daha bir net olarak ortaya çıkmaktadır.”

Anastasiadis ve partisinin, müzakere sürecinden çok seçimleri düşündüklerinin ortaya çıktığını kaydeden Akıncı, çok ciddi bir tutumla karşı karşıya bulunulduğunu belirtti.

Akıncı, karşı taraftan, Kıbrıs Türkü’nün temel hakkı ve talebi olan siyasi eşitlik konusunda adım atmasını ve halkını güç-yetki paylaşımına hazırlamasını beklerken, müzakerelere katkı yapılmayıp, tam tersine zarar verildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, güven artırıcı önlemler çerçevesinde gündeme gelen ancak Rum tarafında yasal düzenleme gerekir diye hayata geçirilemeyen cep telefonu işbirliği konusunu hatırlatarak, “işte asıl bunları meclise götürüp, değiştirmeleri gerekir. Genç kuşaklara Enosis’i kutlanacak bir şeymiş gösteren kararlar alınmamalıydı. Alındı. Anastasiadis’in bunun karşısında durması lazımdı. Biz nasıl ilhak politikalarına karşı tavır sergiliyorsak, onlar da aynı tavrı sergilemeliydi” şeklinde devam etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bugünkü liderler görüşmesine gideceğini ancak Enosis plebisitiyle ilgili karar dışında bir şey konuşmayacağını yineleyerek, Anastasiades’in konuyla ilgili açıklamasını dinleyeceğini ve ne yapacağını soracağını belirtti.

Kıbrıs’ta çözümün tüm taraflar için en iyisi olduğunu kaydeden akıncı, çözüme ulaşılamazsa, statükonun bu şekilde devam etmeyeceğini söyledi. Akıncı, “bu gelişmeler ya olumlu, ya da olumsuz olur. Ve olumsuz olursa, bundan herkes zarar görecek. Çözümden de herkes fayda görecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, meclis dışındaki siyasi partilerle 1 Aralık’tan bu yana yaşanan gelişmeleri değerlendirdikleri dünkü görüşmeye de değinerek, “meclis içi ve dışındaki herkes bu kararın yanlış olduğu konusunda hemfikir” ifadesini kullandı.

Bu tepkinin boyutunun daha iyi anlaşılması temennisinde bulunan akıncı, gazetecilerin sorusu üzerine, gelen açıklamalara bakıldığında, konunun ne kadar ciddi olduğunun Rum tarafında anlaşılmaya başlandığını gördüklerini söyledi.

Akıncı, Rum liderin danışmanı Tomazos Çelebis’in “bunun olacağı belliydi” yönünde açıklama yaptığına işaret ederek, “yükselen başka sesler de var ancak burada önemli olan Anastasiadis’in tavrıdır” dedi.

İlgili tüm taraflarla konuyu görüşmeye devam ettiğini kaydeden Akıncı, Rum liderin duruşunun da bugün görüleceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafının aldığı karar konusunda geri adım atmaması durumunda sürecin nasıl etkileneceğine ilişkin soruyu yanıtında, “Rum tarafı bir karar vermek zorundadır. Bu adada bir çözüm doğrultusunda hep birlikte çalışmaya devam edecek miyiz, etmeyecek miyiz? Bu artık çok kritik bir soru haline geldi” dedi.

Akıncı, şöyle devam etti:

“Bugünden federasyonu ve çözümü bir yana bırakıp, bir yıl sonraki seçimlere mi endekslenecekler yoksa çözüme mi yoğunlaşacaklar? Bunun kararını vermek durumundadırlar. Ben hep 2016 sonunu bir hedef koyuyordum çünkü 2017’nin sıkıntılarla dolu olacağını öngörebiliyordum. Mamafih bu sıkıntılar göreceli olarak erken başladı. En azından mart, nisan aylarında çözüm konusundaki ana hatların ortaya çıkabileceğini öngörüyordum. Eğer çözüme odaklı olarak kalınsa gene bu mümkündür. Bu mümkün değil diyemem ama görüyoruz ki yavaş yavaş çözüme odaklı halden, seçime odaklı hale dönüştü ve bu çok somut şekilde kendini gösterdi. Bunun hiç inkar edilebilecek saklanabilecek bir tarafı da kalmadı”

Cumhurbaşkanı Mustafa akıncı, şöyle devam etti:

“Müzakerelerin bundan sonraki gelişimini, Rum tarafının tavırları ortaya koyacak. Çünkü biz kararlıyız. İstekliyiz. Kıbrıs Türk halkının bize vermiş olduğu yetkiyi sonuna kadar kullanıp, halkımıza kabul edebileceğini düşündüğümüz bir metni referanduma götürmek için ısrarla çalışmak niyetindeyiz. Hala daha bu niyeti içimizde taşımak istiyoruz ama bu böyle her şart altında olabilecek bir konu değil. Bu bazı gelişmelere bağlıdır. Eğer biz bu yolu tek başımıza yürüyeceksek bir yere varamayız. Bu ancak birlikte yürünecek bir yoldur. Ortaklaşa yürünecek bir yoldur çünkü ortaklaşa oluşturacağımızı bir federal yapıdan bahsediyoruz. Bunun bu şekilde olabilmesi ancak Rum tarafının tavırları ve davranışlarıyla kendini ortaya koyacaktır. Çok zaman kalmadı aslında bunun netleşmesi için. Bu birkaç ay içinde kendini gösterecekti. Şimdi artık birkaç güne indi. Dolayısıyla yarın ve yarından sonraki birkaç günü iyi görüp, değerlendirmemiz gerekecek. Bu konuda tavır nedir, bizim bu tepkimiz yeterince anlaşıldı mı çünkü açıklamadan anlaşılmadığını görüyoruz.”

Müzakerecilerin önceki günkü görüşmesinin iptaline de değinen Akıncı, “iptal ettik, gitmedik ve ortaya bir tepki koyduk. Onun da bir gerekçesi var. Teknik düzeyde konuşulacak bir şey yok. Politik, ilkesel düzeyde konuşulması gereken önemli bir olay var. Bunu da gitmeden konuşamazsınız” dedi.

Akıncı, liderler görüşmesine de diyalog kurup, tepkisini dile getirmek için gideceğini söyledi. Akıncı, şöyle devam etti:

“Dolayısıyla protesto edip, gitme diyenler olabilir. Gidip, elbette diyalog kurup ve anlatmak lazım. Bu haklı tepkimizin gereklerini yapmalarını talep etmek lazım. Bizim yarın (bugün) yapacağımız budur. Alacağımız sonuca göre tavrımızı da ona göre yeniden değerlendireceğiz."



Cumhurbaşkanı Akıncı’dan BM Genel Sekreteri’ne mektup: “Enosis’i anma kararı sürece ciddi zarar verdi”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri António Guterres’e mektup göndererek, 1950 Enosis referandumu yıldönümünün ortaokullarda anılması yönündeki Rum Meclisi’nin kararının iptal edilmemesi durumunda, Kıbrıs’ta iki taraf arasında güven inşa etmeye yönelik çabalara ciddi darbe vurulmuş olacağını ve müzakere sürecinin büyük zarar göreceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Genel Sekreteri’ne yazdığı mektupta, Rum Meclisi’nin aldığı bu kararın iptal edilmesi için BM’nin girişimde bulunmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Konferansı’na Mart’ta devam edilmesine karar verildiği günlerde, Rum Meclisi’nin aldığı bu kararın, adada güven inşa edilmesine ve çözüm için toplumların hazırlanmasına yönelik tarafların adım atmasına ilişkin gerek BM Genel Sekreteri gerekse BM Güvenlik Konseyi’nin çağrıları ile uyumlu olmadığına dikkat çekti.

Rum Meclisi’nin söz konusu kararının, ortaöğrenim dönemindeki öğrencileri hedef almak suretiyle gelecek kuşakların zihinlerinde bölünme tohumları ektiğini, karşılıklı kabul edilen tüm güven artırıcı önlemleri de anlamsız kıldığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Enosis hedefi, Kıbrıs sorununun ortaya çıkmasının başlıca nedenidir ve bu hedef Kıbrıs’a sadece keder ve acı getirdi” dedi.

67 yıl sonra bu konunun aşırı sağcı siyasi bir parti olan ELAM tarafından gündeme getirilmesi ve Rum Meclisi’nde onaylanmasını hayretle karşıladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum Lider Nikos Anastasiadis’in partisi olan DİSİ’nin bu kararın alınmasına katkıda bulunmasının ise daha da üzücü olduğunu belirtti.

Müzakere sürecinin çözümle sonuçlanması durumunda kurulması hedeflenen birleşik federal bir Kıbrıs’ın yaşayabilmesi için, gençliğin eğitimi ve barış kültürünün geliştirilmesinin çok büyük önem taşıdığını, bu amaçla güven yaratıcı bir önlem olarak iki toplumlu Eğitim Teknik Komitesi’nin kurulduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, bu sorumlulukla hareket edilmediğinin ortada olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Genel Sekreteri’ne gönderdiği mektupta, Kıbrıslı Türklerin Güney’de maruz kaldıkları ırkçı saldırılarla da birleşince, Rum Meclisi’nin Enosis ile ilgili bu kararın, Kıbrıslı Türklerin güvenlik endişelerini pekiştirerek, bir çözüm durumunda bu tarz eğilimlerin engellenmesine hizmet edecek bir mekanizmaya duyulan ihtiyacı daha da öne çıkardığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, 2017 yılının çözüm çabaları bakımından taşıdığı risklerin bilincinde olarak, Kıbrıs’ta yaşayabilir ve kalıcı bir çözüme varılmasına yönelik zorlu görevi bu tür adımlarla daha da zorlaştırmaya çalışmaktan kaçınılmasının önemine vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, geçtiğimiz gün BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ı davet ederek görüşmüş ve görüşmenin ardından, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile yaptığı telefon görüşmesinde de, BM'den Rum meclis kararının yürürlüğe girmemesi için Anastasiadis nezdinde girişimde bulunmasını ve inisiyatif almasını talep etmişti.



Özgürgün: "KKTC'nin hiçbir noktası pazarlığa açık değildir. Yatırımlar her bölgeye eşit şekilde götürülecek"



Başbakan Hüseyin Özgürgün, KKTC'nin hiçbir noktasının pazarlığa açık olmadığını, hiçbir toprağının verilmeyeceğini belirtti.

Yenilenerek, hizmete açılan Aslanköy - Paşaköy yolunda incelemelerde bulunan Özgürgün,

burada yaptığı konuşmada, Mesarya bölgesine yatırımların süreceğini kaydetti. Özgürgün, KKTC'nin hiçbir noktası, bölgesi ve köyünün pazarlığa açık olmadığını, hiçbir toprağının verilmeyeceğini belirtti. Özgürgün, müzakerelerde bazı yerlerin verilmesi gibi taleplere karşı "hayır" yanıtlarını bu bölgelere yapacakları yatırımlarla göstereceklerini kaydetti.

Başbakan Özgürgün, bu topraklara yapılan her yatırımın, Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda eşit, adil ve onurlu bir şekilde yaşaması için her türlü kalkınmasını sürdürdüğü mesajını verdiğini de vurguladı.

Özgürgün, bu yatırımları yaparken de kendilerine destek veren ve her zaman işbirliği içinde yanlarında olan Türkiye Cumhuriyeti ile Kıbrıs Türk halkının güvenliğini sağlayan Türk Silahlı Kuvvetlerine şükran borçları olduğunu söyledi.

Başbakan Hüseyin Özgürgün de, hükümet olarak KKTC'nin her bölgesini yatırım ve genişleme noktası olarak gördüklerine vurgu yaparak, hem gençlik ve spora hem de altyapıya önem verdiklerini kaydetti.

Bu bölgelerin verileceği veya birileri tarafından talep edildiği gibi konulara önem vermediklerini, çünkü KKTC'nin hiçbir noktasının pazarlığa açık olmadığını vurgulayan Özgürgün, her bölgeye yatırımların daha hızlı halka ulaşması için çalıştıklarını söyledi.

Bazı projelerin başladığını bazı projelerin ise başlayacağını ifade eden Özgürgün, ülkede Yeşilırmak'tan Dipkarpaz'a her noktaya aynı yatırımı götürmek için çalıştıklarını kaydetti.

Akıncıların da hiçbir pazarlığa açık olmadığını bu yüzden bu bölgeye gösterdikleri önemi altyapı yatırımlarıyla gösterdiklerini ifade eden Özgürgün, ülkede yol altyapı spor sosyal ve kültürel yatırımların süreceğini vurguladı.

Kırsal kesim arsası talebini de gündemine alacağını söyleyen Özgürgün, bu tip yatırımları derhal gündeme alıp sonuçlandıracaklarını kaydetti.

Özgürgün, KKTC'nin hiçbir noktasının, sınır çizgisinin bir yere verilemeyeceğini ve tartışılamayacağını ifade ederek, bu tip taleplere "hayır" yanıtlarını buralara yapacakları yatırımlarla göstereceklerini söyledi.

"Toprağımıza sahip çıkacağız, yatırımlarla sahip çıkacağız" diyen Özgürgün, Meserya bölgesine sahip çıkacaklarını, bölgede çiftçiler ve hayvancılığın mümkün olduğu kadar destekleneceğini kaydetti.

Özgürgün, bu topraklara yatırım yapmanın Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda eşit, adil ve onurlu bir şekilde yaşaması için her türlü kalkınmasını sürdürdüğü mesajını vermek anlamını taşıdığını da işaret etti.

Kendilerine her zaman destek veren Türkiye Cumhuriyeti ve TSK'ya da şükran borçları olduğunu söyleyen Özgürgün, özetle şöyle konuştu:

"Kıbrıs meselesi Türkiye ile birlikte yürütülebilir. Türkiye ile birlikte bu topraklarda Türk bayrağını dalgalandırmaya devam edeceğiz ve KKTC'nin güçlenmesi için elimizden geleni yapacağız. Kıbrıs'ta çözüm olur olmaz bilemeyiz ama biz mutluluk içinde yaşayacak nesiller için çalışmayı sürdüreceğiz. Türkiye ile birlik ve beraberlik içinde işbirliğiyle KKTC güçlenmeye devam edecek, haklarımız aynen korunacak."



Eide: “İki toplum arasında yeniden güven ortamı yaratmak gerekir”



BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide, liderler çözüm yönünde ne kadar kararlı olursa olsun, toplumların birbirine güvenmesini sağlamak gerektiğini belirtti.

Eide, dün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile yaklaşık 1 saat süren görüşmeden sonra basına yaptığı açıklamada, her iki liderle, bugün gerçekleştireceği görüşmeye yönelik hazırlık amacıyla, uzun ve yapıcı görüşmeler gerçekleştirdiğini söyledi.

İki toplum arasında yeniden güven ortamı yaratma gereğine parmak basan Eide, liderler çözüm yönünde ne kadar kararlı olursa olsun, toplumların birbirine güvenmesi gerektiğini kaydetti.

Ortamın ideal olmadığını ancak müzakere sürecinde oldukça faydalı gelişmeler yaşandığını söyleyen Eide, liderlerin bugünkü görüşmesinin, son gelişmelerin ele alınmasının yanı sıra, süreçte açık kalan konularda ilerleme sağlanması açısından da önemli olduğunu belirtti.

“Çözüm için fırsat penceresi hala açık ancak uzun süre açık kalmayabilir” uyarısında buluna Eide, “süreçte ilk defa farklı bir sesle karşı karşıya kalmadık. Onların üstesinden gelmeyi başardık çünkü en üst düzeyde çözüm yönünde genel bir eğilim vardı” dedi.

Eide, Rum Meclisi’nin Enosis plebisitinin okullarda anılmasına ilişkin kararının sürece verdiği zararın nasıl aşılacağına ilişkin bir soruyu yanıtında, konunun yarınki liderler görüşmesinde ele alınacağını söyledi.



İngiliz Yüksek Komiseri Kidd bugün KTGB’nin konuğu oluyor



İngiliz Yüksek Komiseri Matthew Kidd, bugün Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin (KTGB) konuğu olacak.

Etkinlik, saat 19:00’da KTGB lokalinde gerçekleşecek.

Kidd etkinlikte gazetecilere; Brexit sürecinin Kıbrıs ve “Kıbrıslılara” etkileri ile müzakere sürecinde İngiltere’nin rolü hakkında bilgi verecek, soruları yanıtlayacak.

KTGB Başkanı Sami Özuslu, gazetecilikte birinci ağızdan bilgilenmenin önemine dikkati çekerek, bu tür etkinlikleri sürdürmek istediklerini belirtti.

İngiltere’nin Kıbrıs için birçok bakımdan önemli bir ülke olduğuna işaret eden Özuslu, garantör olmasının yanı sıra İngiltere’nin on binlerce Kıbrıslı Türk’ün yaşadığı, binlerce Kıbrıslı Türk gencin de öğrenim gördüğü bir ülke olduğunu söyledi.

‘İngiltere’nin Brexit kararının Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıs’a etkilerinin ne olacağı’, ‘öğrenim gören gençlerin durumunda bir değişiklik yaşanıp yaşanmayacağı’ gibi soruların sık sık gündeme geldiğini kaydeden Sami Özuslu, İngiliz Yüksek Komiseri Matthew Kidd’in vereceği bilgilerin önemine vurgu yaptı.

Özuslu, Kidd’in müzakere süreci, İngiltere’nin Cenevre süreciyle ilgili tavrı, üslerle ilgili pozisyonları hakkında da açıklamalar yapıp sorulara cevap vereceğini kaydetti.



Güney'de Kıbrıslı Türk taksiciye saldıranlar tutuklandı



Güney Kıbrıs’ta, 37 yaşındaki Kıbrıslı Türk taksiciye geçen yıl Kasım ayında yapılan saldırıyla ilgili iki kişinin tutuklandığı bildirildi.

Önceki gün sabah saatlerinde birinci saldırgan tutuklanırken, yargılama neticesinde olaya karışan ikinci kişiyle ilgili olarak de tutuklama kararı verildiği öğrenildi.

Kıbrıslı Türk taksiciye saldıran şahıslar cezaevine gönderildi.

Ne olmuştu?

Güney Kıbrıs’ta Ali Karapaşa isimli taksici motorla seyahat eden iki kişi tarafından önünün kesilip darp edilmişti. Metehan geçiş noktasının yakınlarında meydana gelen olayda saldırganlar araç anahtarlarını da alarak, sürücü Karapaşa’yı yüzünden yaralamış, Kıbrıs Rum Polisi olaya müdahale ederken, Karapaşa hastaneye kaldırılmıştı. (Kıbrıs Postası)



















Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Website





Instagram













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 32
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1634
Toplam Tekil 4067768
IP 18.221.129.145






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu