BASIN BÜLTENİ Akıncı, Erdoğan ile bir araya geldi - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı, Erdoğan ile bir araya geldi
Tarih: 06.01.2017 > Kaç kez okundu? 954

Paylaş


Cenevre zirvesi öncesi Ankara'ya resmi ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma toplantısı yaklaşık bir saat sürdü, görüşmenin ardından açıklama yapılmadı.

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın bugün adaya dönüşünde Ercan Havalimanı'nda açıklama yapacağı belirtildi.



Çavuşoğlu: "Kıbrıs Türk Halkı Türkiye'nin garantörlüğünün devam etmesini istiyor"



Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan ve soruları yanıtlayan TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs konusuna da değinerek İsviçre'nin Cenevre kentinde 9-12 Ocak'ta yapılacak Kıbrıs müzakerelerine ilişkin de Türkiye'nin Kıbrıs'ta kalıcı, adil ve iki tarafın da eşit haklarını koruyan, 11 Şubat 2014'teki Ortak Açıklama metni çerçevesinde çözüme ulaşılması için samimi gayret sarf ettiğini belirtti.

Türkiye'nin KKTC yönetimiyle yakın işbirliği içinde olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda çözüm için her zaman herkesten bir adım önde olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin çözüm için "her türlü tavizi verme" anlayışında olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, bir çözüm olacaksa iki tarafın da ortak anlayışı olması gerektiğini söyledi.

İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında sonuçsuz kalan Kıbrıs müzakerelerinin iki tur halinde yapıldığını anımsatan Çavuşoğlu, ilk turda Rum tarafının görüşmelerde kritik konulara gelindiğinde ara vermek istediğini, ikinci turda ise masadan kalktığını ifade etti.

Görüşmelerin tekrar takvim belirlenerek devam ettiğini hatırlatan Çavuşoğlu, ancak 4 fasılda mesafe kat edilmemesinin, Rum tarafının yaklaşımını gösterdiğini anlattı. Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bizim anlayışımız ortada ama Rum tarafının da bu iradeyi ortaya koyması gerekiyor. Birçok fasılda daha açık noktalar var, bunlara odaklanmak yerine Türkiye'nin garantörlüğü ve güvenlik konularını gündeme getiriyorlar. Bu son derece yanlıştır. Kıbrıs Türk halkı da Türkiye'nin garantörlüğünün devam etmesini istiyor. Kendisini güvende hissetmek istiyor. Bizim için tabii ki iki tarafın da güvenlik endişesi önemli, bir anlaşma olacaksa. Ama Kıbrıs Türk halkının güvenlik ve diğer konulardaki hassasiyetleri bizim için de çok önemlidir."

AB'nin Kıbrıs müzakerelerine yeterince destek verip vermediği sorusuna da Çavuşoğlu, "Tabii AB bu süreçte masada olmadı. Yani desteğini söylüyor ama bir kere buradaki anlaşmanın birincil hukuka dahil edilmesi gerekiyor." şeklinde konuştu. Çavuşoğlu, suistimaller olmaması için bunun gerekli olduğunu söyledi.

ABD'de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'i ziyaretinde bu konuyu da görüşeceklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Biz her yerde net tutum sergiliyoruz, çözüm konusunda da, güvenlik ve garanti konusunda da bizim tutumumuz nettir. Ama seçim atmosferine girerse, Rum tarafının bu anlaşma konusunda hangi tutumu sergileyeceği konusunda soru işaretlerimiz var. Şu anda çözüme karşı olan üç tane siyasi parti mevcut. Biz yapıcı yaklaşıyoruz, yapıcı yaklaşmaya da devam edeceğiz. Ne Annan'da ne de bu süreçte Mont Pelerin'de masadan kalkan, kaçan biz olmadık. Çünkü biz kendimize de güveniyoruz, tezlerimiz son derece nettir. Bu anlayış olursa çözüm olur. BM, KKTC'nin ve Türkiye'nin bu konudaki tutumunu biliyor ve her zaman da takdir ettiklerini de vurguluyor."

(Gündem Kıbrıs)



Çavuşoğlu: “Çözüm için her zamankinden daha çok iyimserim”



Amerika Birleşik Devletleri’ndeki temaslarını sürdüren Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Çavuşoğlu, Kıbrıs konusunda artık son aşamaya gelindiğini belirterek iki taraf ve BM’nin yapıcı bir şekilde çalıştığını, Türkiye’nin de süreci en başından beri desteklediğini söyledi.

Çavuşoğlu, mevcut birtakım sorunların çözülebilmesi için ise Cenevre’de 9-11 Ocak 2017 tarihlerinde gerçekleştirilecek toplantı öncesinde görüşülmeye devam ettiğini, 12 Ocak’ta ise iki taraf, üç garantör ülke ve Avrupa Birliği’nin bütün konuları görüşeceğini hatırlattı.

Kıbrıs sorunun çözümü konusunda her zamankinden daha iyimser olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Ciddi konular var, kolay da değil. Yöntemler ve çerçeve ortada, Kıbrıs’ta çözüme ulaşabiliriz. Sadece Türkiye değil, Yunanistan, Kıbrıs’ta iki taraf, Doğu Akdeniz ve bölgemizin böyle olumlu bir gelişmeye ihtiyacı var. Kolay değil ama çözüme ulaşılması konusunda kararlıyız.” dedi.

Müzakerelerde toprak, sınırlar, güvenlik, garantörlük gibi ciddi konular bulunduğunu, masada iki taraf ve üç garantör ülke olmak üzere toplam 5 tarafın yer alacağını anlatan Çavuşoğlu, anlaşmaya hazır olunca ve bunun için irade de varsa bazıları ciddi bile olsa sorunların hepsinin üstesinden gelinebileceğini ifade etti.

En önemli konunun adadaki iki halkın düşüncesi olduğuna değinen Çavuşoğlu, “Bu konuda Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin daha fazla problemi var. Halkı ikna etmeleri gerekiyor. Türk tarafında bu kadar ciddi bir sıkıntı yok. Tabii Türk halkının kaygıları da göz ardı edilemez.” görüşünü dile getirdi. Bakan Çavuşoğlu, New York’ta Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias ile de bir araya gelerek hem Kıbrıs konusu hem de ikili görüşmeleri ele alacaklarını belirtti. (BRTK)



Erhürman: “Siyasi eşitlik pazarlık konusu değil”



Ankara temaslarını BRT’ye değerlendiren Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, Türkiye temasları çerçevesinde üst düzey görüşmeler yaptıklarını belirtti. Erhürman, Cenevre zirvesi öncesinde bu görüşmeleri yapmanın önemine değindi. Erhürman, görüşmelerde Türkiye’nin Cenevre zirvesine ilişkin tutumunu öğrenme, kendi tutumlarını da anlatma imkanı bulduklarını ifade etti.

Gerçekleştirdiği görüşmelerde KKTC ve Türkiye’nin Türk tarafı olarak bir bütün şekilde kapsamlı çözüm iradesinin tam bir irade olarak ortada durduğunu gördüğünü ve bunun sevindirici olduğunu kaydeden Erhürman, Türkiye’nin bu irade için elinden geleni yapacağını belirtti.

Erhürman, Cenevre’de önlerinde birçok konu bulunduğunu ifade ederek, “bir kere toprak ve güvenlik ile garantiler var. Geriye kalan başlıklarla ilgili kapanmamış şeyler var. Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin hassasiyetleri var. Dolayısıyla Cenevre bir son istasyon olur mu illa ki bundan emin olmadığımı söylemek isterim. Ama biz bunun son istasyon olması için gerek Türkiye Cumhuriyeti gerekse KKTC tarafı elden geleni yapmaya kararlı. Fakat buna rağmen garantiler ve toprak üzerindeki uzlaşmadan da önce üstünde uzlaşılması gereken bizim siyasi eşitliğimizi güvence altına alması gereken konular var” dedi.

Rum tarafının artık Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini güvence altına alacak konularla ilgili tavrını tamamen değiştirmesi gerektiğini vurgulayan Erhürman, siyasi eşitliğin bir pazarlık konusu olmadığını söyledi.

Siyasi eşitliğin sadece dönüşümlü başkanlık olmadığını ve kurumlardaki temsiliyetin de bu açıdan çok önemli olduğunu belirten Erhürman, Cenevre görüşmelerinin özellikle ilk üç gününde Rum tarafının siyasi eşitlik konusundaki tavrının Cenevre sürecinin devamı açısından belirleyici olacağına işaret etti. (BRTK)



"Kıbrıs’ta son söz! Kim söyleyecek" paneli İstanbul’da yapıldı



Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Kıbrıslı Türkler küçük kardeşlerimiz değil, can kardeşlerimizdir. KKTC'ye hizmet etmek bir lütuf değil, asli görevimizdir. Biz Türkiye ile KKTC iki devletiz ama tek milletiz" dedi.

Feyzioğlu, Birlikte Türk Milletiyiz Hareketi ve Milli Düşünce Merkezi ile Türkiye Barolar Birliği’nin katkılarıyla İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılacak Kıbrıs müzakereleri öncesinde dün Taksim'de bir otelde düzenlenen "Kıbrıs'ta son söz! Kim söyleyecek" konulu panelde konuştu.

Kıbrıs meselesinin hayati olduğunu belirten Feyzioğlu, Türk toplumunun bu kapsamda yaşanan gelişmelerden habersiz olduğunu dile getirdi. Konunun sadece Doğu Akdeniz'i kimlerin kontrol edeceği konusu olmadığını vurgulayan Feyzioğlu, şöyle konuştu:

"Ortadoğu'nun yeniden şekillendirilmesinde, tam merkezde yer alan ancak bilinçli şekilde perdelenen Kıbrıs meselesi, tıpkı Suriye'nin kuzeyinde ayrı ve ırkçı bir devletimsinin kurulmak istenmesi, İslamiyeti alçak emellerine alet eden vahşi IŞİD'in doğuşu gibi ülkemizin güvenliği meselesidir. Kıbrıs bizim için yavru vatan değil, anavatandır. Bu gerçeği hem biz unutmamalıyız, hem de dünyaya anlatmalıyız."

Doğu Akdeniz'in en büyük adasının Kıbrıs olduğunu, dünyanın jeopolitik merkezinin tam ortasında gözlerden kaçırılmak istenen Kıbrıs adasının durduğunu anlatan Feyzioğlu, Kıbrıs'ın dünyanın en stratejik noktalarından biri olduğunu kaydetti.

TBB Başkanı Feyzioğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kıbrıs meselesi Ortadoğu'nun yeni baştan şekillendirilmesi projesinin de tam merkezindedir. Bu süreçte Kıbrıs meselesini, güneyimizde açılmak istenen Kürt ve onun altında açılmak istenen İran koridorlarından, Suriye'nin kuzeyinde kurulmak istenen ırkçı devletimsiden, IŞİD canavarının bir süreliğine bazı küresel ve bölgesel güçlerin vekili olsun diye yaratılmasından ya da Ermenistan'la sürüp giden anlaşmazlıkla 'Ermeni soykırımını kabul et' dayatmasından ayrı ele almak imkansız. Bütün bu sorunların birbiriyle doğrudan bağlantısı var. Kıbrıs, İsrail için dış dünyaya açılan güvenli ve bu sebeple çok önemli yolu üzerindedir.

Dolayısıyla Kıbrıs'ın nasıl şekilleneceği İsrail'i de yakından ilgilendirmekte. Kıbrıs sorunu, dünya dengelerini ilgilendiren bir sorun. Bu nedenle de bütün küresel ve bölgesel güçlerin gündeminde."

Feyzioğlu, dünyanın ilgilendiği Kıbrıs meselesinin öncelikle Türkiye'nin gündeminde olması gerektiğini belirterek, "KKTC daima Türk kalacaktır. Çünkü Kıbrıs'ın Türk kalması, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk'ünün hayati önemindedir" görüşünü dile getirdi.

TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Türkiye’nin Kıbrıs meselesi sürecini anlatarak, 6-7 Eylül hadiselerine değindi.

KKTC'nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, yaptığı çalışmaları anlatan Cindoruk, Denktaş'ın bir Türk devlet adamı olduğunu ifade etti.

Denktaş'ın, Kıbrıs meselesini ilmik ilmik götüren ve başarıya kavuşturan siyasi bir kişi olduğunu anlatan Cindoruk, "Kıbrıs'a beni meclis başkanı olarak davet etti, gittim. Kıbrıs parlamentosunda bir konuşma yaptım." dedi.

O konuşmasında, yaşanacakları aşağı yukarı tespit ettiklerini, daha sonra da Denktaş'ın, TBMM'de konuşmak istediğini anlatan Cindoruk, Kıbrıs'ın yavru vatan değil, anavatan olduğunu söyledi.

Kıbrıs'ın, Türkler için çok önemli olduğunu anlatan Cindoruk, şöyle devam etti:

"Türk askerinin Kıbrıs'ta bulunması, sadece Türkiye'nin değil, Ortadoğu'nun da, NATO'nun da hepsinin de çıkarınadır. Kıbrıs, zayıf bir devletin himayesinde ve idaresinde bırakılamaz. Kıbrıs, sadece Türkiye'nin meselesi ve güvenliği için önemli değildir. Kıbrıs aynı zamanda dünya barışı için, batı dünyası için hatta NATO için büyük önem arz etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Kıbrıs meselesi konusunda bugünkü yöneticilere profesyonel diplomatlarla çalışmaları tavsiyesinde bulunan Cindoruk, Türkiye'nin yetiştirdiği Kıbrıs meselesinde uzman çok değerli diplomatlar bulunduğunu sözlerine ekledi.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Türklerin bu adayı 400 yıldan fazla yönettiğini dile getirerek, tarihi olarak Kıbrıs konusunun Türkiye'nin milli davası olduğunu kaydetti.

Coğrafya açısından bakıldığında da Kıbrıs'ın, Anadolu'nun devamı olduğunu, coğrafyanın da adayı Türkiye'nin milli davası ve sorunu yaptığına dikkati çeken Başbuğ, şöyle konuştu:

"Türkiye Cumhuriyeti, 71 kilometre mesafede olan bir adayla ilgilenmeyecek, 900 kilometrede olan bir devletle ilgilenecek. Yunanistan. Bu olur mu? Coğrafya elbette milli dava yapıyor, Türkiye'den giden Türkler. Şu anda Kıbrıslı Türkler var orada. Kıbrıslı Türklerin güvenliği, geleceği elbette bizim sorunumuz, bizim davamız. Dolayısıyla Kıbrıs davası Türkiye Cumhuriyeti'nin milli davasıdır. Özellikle içinde bulunduğumuz anlarda bu gerçeklere rağmen Kıbrıs sorunu ne kamuoyunda ne medyada yeterli derecede yer almamış. Çok düşündürücü ve üzücü. Çünkü Türkiye'nin güvenliği ve menfaatleri de bir noktada tartışılıyor ve konuşuluyor. Panelin ismi 'Son sözü kim söyleyecek?' şeklinde. Elbette son sözü Türk milleti söyleyecek. Elbette son sözü Türk milleti adına TBMM söyleyecek. "

Türkiye'nin Kıbrıs davasında üç garantör devletten birisi olduğunu hatırlatan Başbuğ, garantör devlet olarak da Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs'a yönelik sorumluluklarının olduğunu söyledi.

Diplomaside yapılan hataların telafisinin zor olduğunu ifade eden Başbuğ, "Burada sıkıştığımız zaman başvuracağımız tek rehber vardır, o da Mustafa Kemal Atatürk’tür." şeklinde konuştu.

Milli Düşünce Merkezi Genel Başkanı Sadi Somuncuoğlu, Kıbrıs'ın milli davaları olduğunu aktararak, Kıbrıs meselesini gündemde tutmak için, İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılacak, kritik Kıbrıs müzakereleri öncesinde böyle bir panel düzenlediklerini söyledi.

Kıbrıs davasına bu milletin sahip olduğunu, milli dava Kıbrıs'ı daha da fazla gündeme getirmeye devam edeceklerini dile getiren Somuncuoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) yaşayacağını vurguladı.

Kıbrıs'ın tarihte de bugün de çok önemli olduğunu, milli olan bu meseleye Türk milletinin sahip çıkması gerektiğini kaydeden Somuncuoğlu, Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere değindi.

Kıbrıs'ın bu şartlarda bölge ve Türkiye için çok büyük önem taşıdığını anlatan Somuncuoğlu, "O halde Türk ordusu Kıbrıs'tan çıkmayacaktır, garantörlük haklarımız asla taviz konusu yapılmayacaktır." dedi.

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı da Kıbrıs’ın tarihini anlatarak, adanın önemine değindi.

"Kıbrıs olmadığı takdirde Türkiye boğulur" diyen Ortaylı, Kıbrıs'ın stratejik önemi devam eden bir yer olduğunu vurguladı.

Ortaylı, "İnsanlar burnunuzun dibinde İsrail ile beraber petrol arıyorsa bu çok önemli bir şeydir. Rusya, Suriye'ye yerleşiyorsa insanların uyanması gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Website





Instagram













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 26
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1225
Toplam Tekil 4067359
IP 3.21.248.47






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.597 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu