BASIN BÜLTENİ Liderler bugün görüşüyor - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Liderler bugün görüşüyor
Tarih: 04.01.2017 > Kaç kez okundu? 961

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde bugün ara bölgede bir araya geliyor.

Bu arada bugünkü liderler görüşmesi öncesinde Kıbrıs Türk ve Rum müzakere heyetleri, dün sabah ara bölgede bir araya geldi.

Müzakere heyetlerinin dünkü görüşmelerinin ana gündemini toprak, mülkiyet ve AB konuları oluşturuyor.



Özgürgün: "Türkiye ve KKTC tam bir işbirliği içinde"



Başbakan Hüseyin Özgürgün, Türkiye ve KKTC'nin Kıbrıs sorununun çözümünde ve ikili ilişkilerde tam bir işbirliği içinde olduğunu vurgulayarak, Cenevre'de yapılacak görüşmelere ilişkin, "Eğer bu görüşmelerden bir sonuç çıkmazsa Kıbrıs Türk tarafının da Anavatan Türkiye'nin de mutlaka söyleyeceği söz vardır, bir 'B planı' mutlaka vardır." dedi.

Özgürgün, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ı Ankara'da ziyaretinin ardından Kıbrıs'ta çözüm arayışlarını, müzakere sürecinde gelinen son noktayı ve ikili ilişkileri AA muhabirine değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'la gündemi uzun ve kapsamlı bir şekilde değerlendirdiklerini belirten Özgürgün, "Çok olumlu izlenimlerim var. Tamamen görüş birliği içinde olduğumuzu gördüm, gerek Kıbrıs konusunda gerekse KKTC ve Türkiye arasındaki mali ve ekonomik politikalar, yatırımlar ve iç meselelerle ilgili olarak. Tam bir işbirliği içerisinde görüş birliği içerisinde hareket edeceğimiz bir dönem var." diye konuştu.

Ankara'daki temaslarında Türkiye ve KKTC arasındaki işbirliği projelerini daha ileri taşımaya yönelik adımları da ele aldıklarını belirten Özgürgün, Türkiye'den KKTC'ye su taşınması projesinin adada büyük yansımaları olduğunu kaydederek, "Elektrik projesi var, çok önemli bir proje. Sayın Başbakan'la değerlendirdik. Daha önce telekomünikasyonla ilgili hat gelmişti, su geldi, sıra elektrikte, şimdi onu konuştuk. İnşallah interkonnekte sistemi bağlamayı düşünüyoruz Kuzey Kıbrıs'a." ifadesini kullandı.

Kıbrıs müzakerelerine ilişkin Cenevre'de 9-12 Ocak tarihlerinde hem taraflar arasında ikili görüşmelerin, hem de Türk ve Rum tarafların yanı sıra garantörler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin katılacağı beşli toplantının yapılacağını hatırlatan Özgürgün, "Şu an net bir açıklama görmedim ama Yunanistan'ın başbakan düzeyinde katılacağını düşünüyorum. İngiltere, belki dışişleri bakanıyla katılır garantör olarak. Türkiye de sonuçta o düzeyde bir katılım ortaya koyacaktır. Gerek dışişleri bakanı gerek başbakan ve gerekirse tabii Sayın Cumhurbaşkanı. Ama bilmiyorum, onu Türk hükümeti ve Sayın Cumhurbaşkanı değerlendirir. Ama biz KKTC'deki hem siyasi partiler hem de hükümet olarak orada olacağız." diye konuştu.

Özgürgün, mevcut duruma rağmen Kıbrıs konusunda çözüm noktasına gelmeyi arzu ettiğini belirterek, "Şunu ortaya koymak lazım. Rum tarafı yıllardır oyalıyor. Bu oyalama nereye kadar gidecek? Eğer bu görüşmelerde bir sonuç çıkmazsa Kıbrıs Türk tarafının da Anavatan Türkiye'nin de mutlaka söyleyeceği söz vardır, bir 'B planı' mutlaka vardır." dedi.

Özgürgün, Türkiye'nin KKTC'ye her zaman özel anlam atfettiğini söyledi.

Özgürgün, hem son zamanlarda düzenlenen terör eylemleri hem de Suriye, Irak, Lübnan, Filistin ve İsrail'e dair gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda Kıbrıs'ın Türkiye için stratejik olarak da önemli olduğunu belirterek, "Kıbrıs konusu dendiği zaman Türkiye için hem bir milli davadır, hem bir stratejik meseledir. Hem de Doğu Akdeniz'deki dengeler anlamında bir üstür Kıbrıs." diye konuştu.

Kıbrıs Rum tarafının bugüne kadar adanın Yunanistan'a bağlanması için mücadele ettiğini söyleyen Özgürgün, "Kıbrıs Rum tarafının öyle ayrı, bağımsız bir devlet olacağım diye bir derdi yok. Böyle bir söylemi yok. Tek derdi var, Yunanistan'la birleşmek. Yunanistan her ne kadar şu anda ekonomik sıkıntıda olsa da, aslında baktığınız zaman yayılmacı anlayışından vazgeçmiş değil. Duraksamaya girdi ekonomik krizden dolayı ama düzeldiği anda yeniden ortaya çıkacaktır." ifadelerini kullandı.

İngiltere'nin de Kıbrıs'tan vazgeçmeye niyeti olmadığını söyleyen Özgürgün, "İki tane çok büyük üssü var ve bu üslerle (bölgedeki) coğrafyayı kontrol ediyor." dedi.

Müzakere sürecinde garantiler konusunu ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin KKTC'deki varlığını dile getirenin Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafı olduğunu belirten Özgürgün, "Türkiye'nin adadaki varlığına ve askeri anlamda bulunuşuna hep başından beri 'Türk askeri gitsin' diyorlar. Peki, sorduğumuz zaman, 'İngiliz askeri de gitsin mi?' ona cevap yok. Yalnız Türk askerinin gitmesiyle Kıbrıs'ta sorun çözülmez. Daha da büyür." dedi.

Rum tarafının ve Yunanistan'ın önce adadan bütün askerler çıksın dediğini, İngiltere "aba altından sopa gösterince" ise "Türk askeri çıksın" dediğini belirten Özgürgün, "İngiltere'nin üslerini boşaltmak gibi bir niyeti olmadığına göre, niye Türk askeri oradan çekilsin? Bugün 20 binin üzerinde Yunan askeri olduğunu biliyoruz. Rum milli muhafız ordusunun 20 bin civarında ordusu olduğunu biliyoruz. Böyle bir askeri gücün karşısında niye sadece Türk askeri geri çekilsin?" ifadesini kullandı.

Özgürgün, "Kıbrıs Türk halkının ve KKTC hükümetinin net olarak ortaya koyduğu bir şey var: Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili ki o da TSK'nın oradaki askeri varlığıdır, bundan asla vazgeçmemiz mümkün değil. Bunu pazarlık konusu dahi etmeyiz, bir santimine dahi dokundurmayız. Burada da Türkiye ile tam bir görüş birliğimiz var." diye konuştu.

Adada 2018'in her iki tarafta da seçim yılı olacağını ve seçim dönemlerinde müzakerelerde ilerleme kaydedilmediğini vurgulayan Özgürgün, çözüm arayışı sürecinde seçim dönemlerinin sona ermesi beklenirken yıllar kaybedildiğini ancak bu defa böyle bir durumun söz konusu olmayacağını kaydetti.

Özgürgün, şöyle devam etti:

"2017'nin çözüm yılı olması mucize gibi gözüküyor. Şu aşamada iki tarafın duruşuna baktığında bir taraf diyor ki Türk askeri çekilmezse çözüm olmaz. Bütün göçmenler evlerine dönmezse çözüm olmaz. Türkiye'den gelenler, onlar 'yerleşikler' diyor, geri dönmezse çözüm olmaz, Güzelyurt verilmezse çözüm olmaz, Karpaz verilmezse çözüm olmaz. Bu söylediklerine baktığınız zaman çözüm olmaz. Biz ne Güzelyurt'u veririz ne Karpaz'ı veririz. Kimin toprağını kime veriyoruz? Burada binlerce şehit var Kıbrıs'ta."

Çözüm sürecinde her iki tarafın da onay vereceği iyi bir plan ortaya konulursa 2017'de Kıbrıs'ta bir referanduma gidilip gidilmeyeceği konusunu da değerlendiren Özgürgün, şu an yapılan kamuoyu yoklamalarının iki taraf arasındaki görüş farkını ortaya koyduğunu, bu fark kapanmadan bir referandum yapılırsa iki taraftan birinden hayır sonucu alınabileceğini kaydetti.

Özgürgün, "Kıbrıs'ta iki kesimli, iki kurucu devletin eşit statüsünde, iki halkın siyasi eşitliğine dayalı ve garantilerin sulandırılmadığı, Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin olduğu bir çözüm dışındaki bir şeye Kıbrıs Türkleri evet demez. Türkiye de evet demez. Rumlar da, buna, bizim istediklerimize evet demez zaten. Onlar da tam tersini savunuyorlar. Üniter devlet, gelsin 50 bin Rum yerleşsin, 119 bin vereceğimiz topraklara yerleşsin, 170 bin Rum'u tatmin edelim istiyorlar. Bunlarla, sonuç Kıbrıs'ta teslimiyet olur. Onun için Rum tarafı da bu isteklerinden vazgeçmeli." diye konuştu.



Ertuğruloğlu: “Anastasiadis’’in formatı tamamen keyfi ve tek yanlı bir yorumla değiştirmeye kalkması kabul edilemez”



Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cenevre’de yapılacak toplantının Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları ve üç garantör olarak Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık’ın katılması yönünde mutabakata varıldığını ancak Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in mutabakatla belirlenen bu formatı tamamen keyfi ve tek yanlı bir yorumla değiştirmeye kalktığını belirterek, bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti.

Ertuğruloğlu, “Kaldı ki, bu girişim, öngörülen Bürgenstock formatına uymamakta ve görüşmelerin yürütüldüğü çerçeve olan BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonuna da ters düşmektedir” dedi.

Ertuğruloğlu, yazılı açıklama yaparak, Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Cenevre’de yapılması konusunda üzerinde mutabık kalınan 5’li toplantının “…beşli değil aslında dörtlü” olacağını iddia ettiğini; “…konferansa ilgili taraflar, yani Kıbrıs Cumhuriyeti ve üç garantör katılacak” dediğini aktardı.

Anastasiadis’in, ayrıca, kendisinin Cenevre’ye sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” Başkanı olarak da gideceğini, “harita sunulmaması halinde 12 Ocak’taki konferansın söz konusu olmayacağını” öne sürdüğünü aktaran Ertuğruloğlu, Rum Lider’in bununla da kalmayıp, Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi Beşlerin konferansa katılması konusundaki ısrarını sürdürdüğünü belirtti.

Cenevre toplantıları arifesinde yapılan bu menfi ve maksatlı açıklamanın sürece bir önkoşul koymanın da ötesinde toplantılardan bir sonuç alınmasını engelleme amacı güttüğünü kaydeden Ertuğruloğlu, 1 Aralık tarihinde iki lider arasında varılan ve BM tarafından da açıklanan mutabakatın Cenevre'deki 5'li zirveye kimlerin katılacağını belirlediğini hatırlattı.

Genel Sekreter’in iyi niyet misyonu, müzakerelerin taraflar arasında eşitlik zemininde yürütülmesini ve serbestçe yapılacak bu görüşmelerin herhangi bir önkoşul içermemesini öngördüğünü ifade eden Ertuğruloğlu, “Hal böyle iken, Kıbrıs Rum tarafının gerek bu öngörüleri gerekse 1 Aralık 2016 tarihli mutabakatı hiçe sayarak Cenevre görüşmelerini baltalamaya yönelik girişimleri karşısında Birleşmiş Milletlerin sessiz kalmaması ve bu mutabakatlara sahip çıkması gerektiğini vurgulamak isteriz” dedi.

Diğer yandan, Anastasiadis’in bu son aşamada ısrarla başka aktörleri de sürece dâhil etmeye çalışmasının konferansın “dörtlü” yapılacağı şeklindeki kendi söylemi ile çeliştiğini de belirten Ertuğruloğlu, bu çabanın, süreci daha da karmaşık ve içinden çıkılmaz hale getirmekten başka bir amaca hizmet etmeyeceğini ifade etti.

Ertuğruloğlu, “On yıllardır devam etmekte olan müzakere sürecinde bugüne kadar böyle bir katılım olmadığı gibi bundan sonra olması da söz konusu değildir. Temennimiz, Kıbrıs Rum tarafının bu tür önkoşul ve ayak oyunlarından bir an önce vazgeçip Cenevre’de iyi niyet ve yapıcı bir ruhla masaya gelmesi ve sonuç alıcı müzakerelere angaje olmasıdır” dedi.



Türkeli (Ayvasıl) Şehitleri anıldı



Türkeli (Ayvasıl) köyünde Aralık 1963’de şehit edilen 19 Kıbrıslı Türk dün düzenlenen törenle anıldı.

Tören, Türkeli (Ayvasıl) Şehitler Anıtı’nda düzenlendi. Törene Lefkoşa Kaymakamı İbrahim Basri, Alayköy Belediye Başkanı Hulusi Manisoy, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Malul Gazi ve Şehit Aileleri Derneği ve muharip dernekleri temsilcileri de katıldı.

Öte yandan, Küçük Kaymaklı şehitleri ve Şht. Hüseyin Ruso’da düzenlenen iki ayrı törende anıldı.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Website





Instagram













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 36
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1382
Toplam Tekil 4067516
IP 18.188.241.82






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.406 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu