BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Olası bir çözümde tüm tarafların kazançlı çıkacağı bir formül bulunabilir” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Olası bir çözümde tüm tarafların kazançlı çıkacağı bir formül bulunabilir”
Tarih: 07.11.2016 > Kaç kez okundu? 1017

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta çözüm istemenin akıl işi olduğunu belirterek, olası bir çözümde tüm tarafların kazançlı çıkacağı bir formülün bulunabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum lider Nikos Anastasiadis ile İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında bugün başlayacak ve beş gün sürecek kritik toplantılar öncesinde AA muhabirine Kıbrıs müzakerelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Akıncı, İsviçre’de bugün başlayacak beş günlük zirvede müzakerelerin çerçevesinin net olduğunu ifade ederek, “Önce dört başlığı ele alacağız. İlk aşamada; yönetim ve güç paylaşımı, Avrupa Birliği, mülkiyet ve ekonomi başlıklarında 17 aylık süreçte elde ettiğimiz ilerlemeleri daha da ileriye taşımak için çalışacağız. Ardından ikinci aşamaya geçeceğiz. İkinci aşamada da toprak düzenlemeleriyle ilgili kriterlerde yakınlaşma arayışıyla müzakere edeceğiz. Kriterlerde uzlaşırsak İsviçre'de üçüncü ve son safhaya geçebileceğiz” diye konuştu.

İsviçre'deki zirvenin üçüncü aşamasına ilişkin Akıncı, “İsviçre'deki zirvede üçüncü aşamada toprak konusunu harita üzerinde özlü bir şekilde konuşmaya başlayabilmek için güvenlik ve garantiler başlığının ele alınıp sonuçlandırılacağı Türkiye, Yunanistan, İngiltere’nin de yer alacağı beşli konferansın tarihinde çok net ve kesin bir uzlaşı sağlaması gerekir. Bu tarihin belirlenmesi ile eş zamanlı olarak toprak konusunu özlü bir şekilde harita üzerinde konuşmaya başlayabileceğiz” ifadelerini kullandı.

Akıncı, toprakla ilgili kriterlerde anlaşma sağlanıp beşli konferansın tarihinin kararlaştırılmaması durumunda ise harita konusunun İsviçre'de gündeme gelemeyeceğini kaydetti.

Kıbrıs müzakereleri kapsamında Rum lider Anastasiadis ile 26 Ekim’de yaptıkları beş saatlik görüşmede Birleşmiş Milletler (BM) huzurunda bu konuda mutabakat sağladıklarını dile getiren Akıncı, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin bu mutabakatı yazılı olarak da kendilerine ilettiğini vurguladı.

Rum Liderin 25 Eylül'de New York’ta BM Genel Sekreteri'nin de katıldığı üçlü görüşme öncesi varılan mutabakatı bozduğuna işaret eden Akıncı, daha önce varılan mutabakata ilişkin şunları söyledi:

“New York’tan Kıbrıs’a dönüp ilk olarak ekonomi, mülkiyet, AB ve yönetim ve güç paylaşımı gibi ilerleme sağlanan dört başlıkla ilgili yoğun bir şekilde çalışarak mümkün olan maksimum yakınlaşmayı sağlayıp Genel Sekreter’e güvenlik ve garantilerin ele alınacağı beşli zirveye giden yolu açmak için çalışmaya başlamasını telefonla bildirecektik. Ancak bu mutabakat tek taraflı olarak bozuldu. İsviçre’deki müzakerelerin çerçevesi BM gözetiminde çok net şekilde karara bağlandı. Kimse bundan yan çizmesin. New York’ta yaşadığımızı bir kez daha yaşamaya tahammülümüz yoktur. Rum tarafı toprak ile güvenlik ve garantilerin ilişkisini koparmaya çalışıyor. Ancak bütünlüklü çözümde bütün başlıklar birbiriyle bağlantılıdır. İstesek de istemesek de konular birbiriyle bağlantılıdır.”

Akıncı, Kıbrıs'ta olası bir çözümde oluşacak federal hükümete verilecek yetkilerin hemen hemen tamamlandığını, bu yetkilerin çok net bir şekilde kaleme alındığını belirterek, federal seviyede alınacak olan kararlarda Kıbrıslı Türklerin onayının aranması çeşitli düzenlemelerle büyük oranda temin edildiğini kaydetti.

Akıncı, “Cumhuriyet Meclisinde yer alan tüm partilerin onay verdiği ‘11 Şubat 2014’ belgesinin çerçevesi içerisinde, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyonu kurmak için müzakere ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:

“Bunun tek bir egemenliği ve tek bir uluslararası kimliği olacak. Bu egemenlik Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlardan eşit olarak kaynaklanacak. Federal hükümetin yetkileri Anayasa tarafından belirlenecek. Anayasada artık yetkilerin kurucu devletler tarafından kullanılacağı da belirlenecek. Eşit statüde iki kurucu devlet söz konusu olacak. Bu kurucu devletler tüm yetkilerini federal hükümetin müdahalesi olmaksızın tamamen ve geri döndürülemez şekilde kendileri kullanacaklar. Federal bir merkezi hükümet ve organları olacak ama iki tane de kurucu devlet olacak. Biri kuzeyde biri güneyde onlar kendi yetkileri çerçevesinde fonksiyon yapacaklar. Her iki kurucu devletin de ayrı meclisi, ayrı hükümeti, yargı organları, polis teşkilatları, her şeyleri olacak. Hatta uluslararası anlaşma yapma yetkileri bile olacak. Bir de merkezi hükümet olacak.

Merkezi federal hükümet ve kurucu devletin birbirleri üzerine otorite kurmayacaklar. Kimse kimsenin yetki alanına müdahale edemeyecek. Kurucu devletlerin yasalarını federal devlet ihlal edemeyeceği gibi, kurucu devletler de federal devletin yasalarını ihlal edemeyecek. Federasyonun bu iki bölgeli, iki toplumlu yapısı ve AB’nin üzerine inşa edilmiş olan ilkeler, adanın bütünü üzerinde geçerli olacak. Bunlar 2014 mutabakatının temel unsurlarıdır. Federal hükümete verilecek yetkiler hemen hemen tamamlandı. Net bir şekilde bu yetkiler kaleme alındı. Federal seviyede alınacak olan kararlarda Kıbrıslı Türklerin onayının aranması çeşitli düzenlemelerle büyük oranda temin edildi. Anayasada federal yetki olarak sıralanmayan tüm konuların kurucu devletlere ait olacağı benimsendi ve bu yetkilerin kurucu devletlerin kendi topraklarında münhasıran ve özgürce icra edileceği konusunda mutabakat sağlandı.”

Akıncı, İçişleri Bakanlığının resmi rakamlarına göre, Kuzey Kıbrıs'ta 220 bin vatandaşın olduğunu vurgulayarak, “İster Kıbrıs’ta ister dünyanın herhangi bir yerinde yaşasın mevcut KKTC vatandaşları, çözümün ilk gününde herhangi bir köken farkı gözetilmeksizin federal devletin vatandaşı ve AB vatandaşı olacak” şeklinde konuştu.

Dönüşümlü başkanlık konusuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akıncı, “Dönüşümlü başkanlık konusu Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinin iki temel unsurundan biridir ve mutlaka olmalıdır. Henüz tam net bir uzlaşma yok ama bir çözüm olacaksa bu konuyu da içerecek. Bunun kabul edilmemesi halinde anlaşma metni Kıbrıslı Türkler tarafından onaylanmaz. Kıbrıslı Türk lider olarak, halkın seçtiği cumhurbaşkanı olarak çok iyi biliyorum. Bunu saklamaya gerek yok. Bu konuda net pozisyonumuz budur” dedi.

Kıbrıs sorununun çözülmemesi halinde mevcut yapının 50 yıl daha sürmeyeceğini vurgulayan Akıncı, “Bölgedeki ateş çemberi Kıbrıs’ı da sarabilir. Kıbrıs’ta çözüm istemek akıl işidir. Çözümde tüm tarafların kazançlı çıkacağı bir formül bulunabilir. Müzakerelerde tarih olmamasına karşın 2016 yılı aslında doğal bir takvimdir” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs'ta müzakereler, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın göreve gelmesinin ardından BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin ara buluculuğunda, 15 Mayıs 2015'te yeniden başlamıştı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis, bugün İsviçre'de BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un da katılımıyla görüşmelere devam edecek.



Dujarric: “Görüşmelerde kritik bir kavşağa gelindi"



BM, İsviçre'de 7-11 Kasım'da yapılacak Kıbrıs müzakerelerine ilişkin olarak, görüşmelerde kritik bir kavşağa gelindiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, önceki gün günlük basın toplantısında, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un Kıbrıs müzakerelerine katılmak üzere İsviçre'ye gideceğini söylemişti.

Dujarric, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis'in bu toplantıdan umutlu olduğunu dile getirdiğini ve Genel Sekreter Ban'ın da bu durumdan memnuniyet duyduğunu belirterek, "Görüşmelerde kritik bir kavşağa gelindi" değerlendirmesinde bulundu.

Akıncı ve Anastasiadis'in İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında bir araya geleceği müzakerenin açılışını BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon yapacak.

Kıbrıs'ta müzakereler, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın göreve gelmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin arabuluculuğunda, 15 Mayıs 2015'te yeniden başlamıştı.



Burkhalter: “Taraflar adadaki soruna ilişkin bir çözüm istiyorlarsa İsviçre'deki şartlar buna gayet uygun”



İsviçre Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter, İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında 7-11 Kasım'da yapılacak Kıbrıs müzakerelerine ilişkin “Şunu söylemeliyim ki, taraflar adadaki soruna ilişkin bir çözüm istiyorlarsa İsviçre'deki şartlar buna gayet uygun” dedi.

Kıbrıs müzakerelerine ev sahipliği yapacak İsviçre önemli bir haftaya hazırlanıyor. Adadaki soruna çözüm bulmak için Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde devam edecek müzakerelere, dünya medyası da büyük ilgi gösteriyor.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un açılışına katılacağı, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis'in sürdüreceği yoğun müzakereleri takip etmek için birçok uluslararası medya kuruluşu akreditasyon yaptırdı.

Müzakerelere ilişkin AA muhabirine konuşan İsviçre Dışişleri Bakanı Burkhalter, Kıbrıs sorunu konusunda arabulucu olmadıklarının altını çizerek, “Bu müzakereler gerçekten önem taşıyor ve Kıbrıs'ın her iki tarafında uzun zamandır devam eden sorunun çözümü için de önemli bir adım” ifadesini kullandı.

Burkhalter, Kıbrıs müzakerelere ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kıbrıs müzakerelerinin İsviçre'de yapılmasından çok mutluyuz, bundan onur duyuyoruz” diye konuştu.

İsviçreli Bakan, tarafların ülkesinde yapılacak görüşmelerde mülki anlaşmazlıklara çözüm arayacaklarını hatırlatarak, "İhtiyaç olursa bu görüşmelerde her türlü desteği vermeye hazırız." dedi.

Burkhalter, müzakerelerde İsviçre hükümeti olarak bir ekiple hazır bulunacaklarını da aktararak, “Arabuluculuk rolümüz olmadığı için politik konulara girmeyeceğiz. Orada sadece güzel bir atmosferin ve durumun oluşması adına bulunacağız. Ama şunu söylemeliyim ki, taraflar adadaki soruna ilişkin bir çözüm istiyorlarsa İsviçre'deki şartlar buna gayet uygun” değerlendirmesinde bulundu.

İsviçre'nin İran ile nükleer müzakereleri, Suriye görüşmeleri ve daha birçok tartışmalı uluslararası konuya ev sahipliği rolü üstlenmesine ilişkin olarak da Burkhalter, şunları kaydetti:

“Çünkü İsviçre, tarafsız ve güvenli yer. Daha önceki örneklerde de görüldüğü üzere bu ülke farklı görüşlere anlayış gösteriyor. İsviçre'deki bu ortam ve kültür, en zor görünen müzakerelerde bile bir çıkış yolu bulunmasına yardımcı olabilir. Dolayısıyla Kıbrıs müzakerelerinde her iki tarafa da bol şanslar diliyorum.”



Toprak başlığı İsviçre’de ilk kez masaya yatırabilir



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis'in, Kıbrıs müzakerelerinin önemli konularından toprak başlığını yarın İsviçre'de başlayacak görüşmelerde ilk kez masaya yatırması bekleniyor.

Kıbrıs'ta Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde 48 yıldır devam eden müzakereler, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın seçilmesinin ardından 17 aydır yoğun bir şekilde devam ediyor. İki lider, 17 ayda yaklaşık 200 saat süren 57 görüşme gerçekleştirdi. Müzakere heyetleri de aynı dönemde 129 toplantı yaptı. İki lider, müzakerelere yarın İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında başlayacak ve beş gün sürecek görüşmelerle devam edecek.

Müzakerelerde, Avrupa Birliği (AB), ekonomi, mülkiyet, yönetim ve güç paylaşımı gibi 4 temel başlıkta ilerleme sağlanırken son aşamaya geçilmesi için İsviçre'de Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'den oluşan garantör ülkelerin de katılacağı güvenlik ve garantiler konusunun görüşüleceği beşli konferansın yer ve tarihinin belirlenmesi bekleniyor.

İsviçre'de, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un da açılışına katılacağı 7-11 Kasım tarihlerinde Mont Pelerin kasabasında beş günlük "Camp David" tipi kapalı görüşme gerçekleştirecek olan liderlerin, özlü konuların yanında müzakerelerde ilk kez ele alınacağı belirtilen toprak konusunda da kriterlerde uzlaşı sağlamak için çetin pazarlıklar yapması bekleniyor.

Güney Kıbrıs Rum kesimi, 2004'teki Annan Planı'na göre, Türklerin elindeki yüzde 36’lık toprağın yüzde 7’sini istiyor. Kıbrıs Türk tarafıysa, Rumların reddettiği Annan Planı’nın üzeriden 12 yıl geçtiğini belirterek, Türk tarafındaki toprağın yüzde 29’a inmesini öngören talebi kabul etmiyor.

Kıbrıs müzakere tarihinde Türk tarafının toprak konusundaki alt sınırını yüzde 29 olarak KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ilan etmişti. Denktaş'tan sonraki 4'üncü cumhurbaşkanı olan Akıncı da Rum tarafının daha fazla toprak talebini açıklamasının ardından bu alt sınırdan fazlasının mümkün olmadığını açıklayarak "daha fazla toprak talebi" kapısını kapatmıştı.

İsviçre'de ele alınması beklenen diğer bir konu ise garantör ülkelerin katılacağı güvenlik ve garantiler konusunun görüşüleceği beşli toplantının tarihinin belirlenmesi olacak. Bu tarihin kesinleştirilip açıklanması halinde de idari sınır düzenlemeleri somut ve özlü bir şekilde konuşulmaya başlanacak. Tarihin belirlenip açıklanmaması durumundaysa masaya harita gelmeyecek. İki liderin, müzakerelerdeki son aşamaya geçmek için İsviçre zirvesinin üçüncü gününde beşli konferansın yer ve tarihini belirlemesi bekleniyor.

Bu arada Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “İsviçre, benim gözümde bir son değil ama sona giden bir önceki merhaledir” diyerek, İsviçre'deki zirvenin önemine işaret etmişti.

İsviçre'den bir sonuç alınmadan dönülmesi halinde adada belki de federal çözüm arayışlarının da son denemesi haline gelebileceğine dikkati çeken Akıncı, İsviçre'ye "Kıbrıs’ta iki kesimli, iki toplumlu federal bir yapıyı ve iki kurucu devletin siyasi eşitliğine dayalı, iki tarafın da 'evet' diyebileceği bir yapıyı sonuçlandırabilmek" için gittiklerini vurgulamış ve Kıbrıs Türk halkının eşitliğinden, özgürlüğünden ve güvenliğinden taviz vermeyeceğini belirtmişti.



Rum Futbol Federasyonu, Ercan’dan seyahat edenlere ceza verecek



Kıbrıs Rum Futbol Federasyonu’nun (KOP) Ercan Havalimanı’ndan seyahat edenlere ağır ceza vereceği bildirildi.

Rum Alithia gazetesine göre KOP Yönetim Kurulu’nun, örgütlü olarak ya da tek başına Ercan Havalimanı’ndan seyahat eden federasyon üyelerine ilk olarak 10 bin Euro para cezası kesileceğini, bunun tekrarlanması durumunda üyelerin kaydının federasyon kütüğünden silineceğini duyurdu.

Kararın, Kıbrıs Rum Spor Federasyonu’nun (KOA), tüm federasyonlara ve Kıbrıs Rum Olimpiyat Komitesi’ne (KOE) yolladığı 31 Temmuz 2014 tarihili genelgenin ardından alındığını kaydeden gazete, genelgede, spor müsabakalarına katılmak üzere Türkiye’ye gidileceğinde elektronik yolla değil, Yunanistan’daki havaalanlarından vize alınası ve Ercan Havalimanı’ndan seyahat etmekten kaçınılması uyarılarında bulunulduğunu ve ceza uygulanması çağrısının yapıldığını aktardı.

Haberde, genelgenin yayımlanmasının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen tüm federasyonlar tarafından benimsenmediği de belirtildi.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Website





Instagram













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio_news@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri