BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Zamana oynamanın zamanı çoktan geçti” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Zamana oynamanın zamanı çoktan geçti”
Tarih: 01.10.2016 > Kaç kez okundu? 1045

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümü için gerçekçi ve makul çizgide yürüyeceklerini, Kıbrıs Türk tarafı dışındaki faktörler nedeniyle çözüm olmayacaksa, halkın değerlendirmesini yapıp gerekli adımları atacağını belirterek, “Ama bugün için olumlu gördüğümüz senaryoya yoğunlaşalım. Çünkü elde edilebilir, kaçırılması yazık olacak” dedi.

20 Eylül’de gittiği New York’tan dün öğleden sonra yurda dönen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, esas gidiş amaçları olan BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’la üç kez temasları olduğunu hatırlattı.

Akıncı, temas ettikleri herkes ve en başta Ban’ın zaman faktörünün ne kadar önemli olduğunun farkında olduğunu ve görev süresinin tamamlanacağı son üç ay içinde kendilerinin de talebi doğrultusunda sürece daha fazla katkıda bulunmak için kendileriyle sürekli irtibat içinde olacağını; dünkü telefon görüşmelerinde de bunu teyit ettiklerini söyledi.

“Aslında Kıbrıs sorunu bağlamında zamana oynamamın zamanı çoktan geçmiştir. Takvim, yol haritası istemek; çözüm istemek demektir, samimi olmak demektir. Çok net bir takvim olmadı diye, son 3 ayı tarihlerle tanımlamak ‘olamadı’ diye sevinmek, aslında çözüm istememek demektir” diyen Akıncı, Güney Kıbrıs’taki federal çözüm karşıtlarının takvim çıkmamasını başarı gibi gösteren tutumunu eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle konuştu: “Aslında bu son derece yanıltıcıdır. Çünkü kim ne derse desin ortada bir takvim vardır ve bu takvim doğal olarak işlemeye de başlamıştır. Biz önümüzdeki süreci üç aşamalı olarak görüyoruz.

İlk aşaması olan liderler görüşmesi muhtemelen 4 Ekim Salı sabahı yeniden başlayacak.

Programımızı yapacağız ve 4 başlıkta geri kalan konuları halletme yönünde bir yoğunluk yaşayacağız.

Bundan sonraki aşama bir kamp formatında olmalı ve toprak konusu ayrıntılı şekilde ancak o formatta ve tercihen Kıbrıs dışında ele alınmalı. Biz hiçbir zaman toprak ve güvenlik-garantiler meselesini 5’li toplantının konusu olarak değerlendirmedik, böyle bir talep, niyet ve önerimiz olmadı.”

Cumhurbaşkanı Akıncı, Güney Kıbrıs’taki basında abartılı ve spekülatif haberlere dikkat çekerek böyle bir ortamda toprak konusunu konuşmanın mümkün olmadığını, o yüzden farklı format istediklerini yineledi.

Bunun hemen ardından güvenlik ve garantiler konularının ele alınacağı bir 5’li toplantıyla bir çözüme ulaşmayı hedeflediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ın, bölgenin, Türk-Yunan ilişkilerinin daha da iyiye gitmesi için adada bir çözüm istediklerini vurguladı.

Akıncı, “Eğer bir çözüme ulaşamıyorsak da nihayetinde bunu toplumlarımıza ve dünya kamuoyuna artık izah etmemiz gerekecek” dedi.

“Eşitliğimizin, güvenliğimizi ve özgürlüğümüzün garanti altına alınmayacağı bir çözüm Kıbrıs Türk halkının onaylayabileceği bir çözüm olamaz” vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Akıncı, bunu Kıbrıs’taki tüm toplumlar için istediklerini kaydetti.

Bir tarafın güvenliğinin diğer taraf için tehdit oluşturmamasını da aynı şekilde istediklerini dile getiren Akıncı, şöyle devam etti:

“Bütün bu arzu ettiğimiz yeni ortamın, herkes için iyi ve uygun olmasını eşitlik özgürlük ve güven içinde yaşanacak bir düzen olmasını istediğimizi hep söylüyoruz. Kaygılarımız var mı? Elbette var. Bundan dolayıdır ki Türkiye’nin yeni düzeni bir şekilde garanti etmesini ve Kıbrıs Türklerinin kendini güvence altında hissetmesini çok istiyoruz, bunu halkımızdan aldığımız mesajlarla dile getiriyoruz.

Bu kaygılarımızın asılsız olduğu değerlendirmeleri geçerli olamaz. Çünkü toplumlar kaygılarının yerinde olup olmadığına ancak kendileri karar verirler. O topluma ait olmayan bireylerin o toplumun duyguları hakkında gerçek bir fikre sahip olmaları beklenemez.”

Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum lider Nikos Anastasiadis’in Londra’da “asılsız kaygıların dikkate alınmayacağını, Rumların haklarının çiğnenmeyeceğini” söylediğini belirterek “Biz Rumların ve kimsenin haklarının çiğnenmesini istemiyoruz ama bu kaygılar gerçektir. Kıbrıslı Türkler yaşadıklarından dolayı Rum toplumuyla ilgili gelecek açısından kaygılar taşımaktadırlar. Bunun günümüz şartlarında çok yansımaları da olduğu için kaygıların ciddiyetle ele alınması lazım” dedi.

Küçüktür denilen ELAM gibi grupların saldırılarının geçiştirilemeyeceğini; ELAM’ın artık Rum parlamentosunda temsil edildiğine işaret eden Akıncı, Kıbrıslı Türklere yönelik saldırıların takibinin yapılıp cezalandırıldığını göremediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıslı Türklerden patates alan Rum tüccara yapılanları görünce kaygılarının meşruluğunun anlaşıldığını belirterek, bu kaygıların pratik yaşam, iş birliği, karşılıklı anlayış, refahın adil paylaşımıyla giderilebileceğini anlattı.

Kaygılar giderildiğinde yeni değerlendirmeler yapılabileceğini belirten Akıncı, iki topluma yeni bir yaşam için fırsat vermek gerektiğini vurguladı; “Ben önümüzdeki 3 ay içinde bu anlayışla hareket ederek her iki toplum için eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşanacak bir federal Kıbrıs için samimiyetle ve iyi niyetle ekibimizle birlikte çalışmalarımı sürdüreceğim” dedi.

New York’ta BM de dahil temas ettikleri herkesin Kıbrıs Türk tarafının oynadığı olumlu rolün farkında olduğunu; Genel Sekreter Ban’ın da “şimdiye kadar eşi görülmemiş ilerleme var” dediğini kaydederek, bunda Kıbrıs Türk tarafının olumlu rolü bulunduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafından da aynı yaklaşımı görme ve iki toplum için mutlu geleceğin önünü açma dileğinde bulundu. Akıncı şöyle konuştu: “Önümüzdeki zaman dilimi sınırlıdır ancak bu anlayışların yaşam bulabilmesi için bu ilkeleri içerecek bir metni ortaya çıkarabilmemiz için yeterlidir. Teknik ayrıntılar 2017’ye sarkabilir ancak çözümün tüm parametrelerini içerecek bir siyasi uzlaşma metnini bu yılsonuna dek ortaya çıkarmalıyız.

2017 risklerle doludur. Bu fırsatın heba edilmemesini arzu ediyorum. Bunu umarım ilgili taraflar aynı şekilde değerlendireceklerdir.”

Basın toplantısında soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Akıncı, Eide’ye “kandırıldık” ifadesini içeren bir şey söylemediğini belirtti. New York’a gitmeden önce Genel Sekreter’e ne tür bir mesaj verecekleri konusunda bir anlayış beraberliği olduğunu; Kıbrıs’a dönüp çalışmaları yaptıktan sonra teyit edilmek kaydıyla artık 5’li toplantı hazırlıkları başlatmasını söylemede anlaştıklarını kaydeden Akıncı, Anastasiadis’in Ulusal Konsey’in veya “çok şamata çıkaran ret cephesinin etkisiyle” geri adım attığını ve bunu göremediklerini söyledi.

Akıncı, BM Genel Sekreteri Espen Bart Eide’ye de “bu uzlaşma senin önünde oldu” diyerek bunu ifade ettiklerini ancak “kandırıldık” gibi bir ifade kullanmadığını, sürece çomak sokmak isteyen çevrelerde yer alan Rum Simerini gazetesinin bunu çarpıttığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bu konuda atılan geri adımdan memnun olmadığını vurgulayarak, takvim yok diye sevinenleri anlamanın mümkün olmadığını; çözüm isteyenler de seviniyorsa bunu anlamanın hiç mümkün olmadığını ifade etti.

Akıncı, Genel Sekreter Ban’la telefon görüşmesinden sonra çok net olarak BM’nin kafasında da oluşmuş bir yol haritası bulunduğunu gördüğünü söyleyerek, ancak bunun iki taraf anlaşmadığı için açıklanmadığını belirtti.

Görev süresi yılsonu dolacak bir BM Genel Sekreteri’nden sürece katkı istediklerini belirten Akıncı, zaten bir kişisel takvim bulunduğunu vurguladı.

11 Şubat 2014 belgesinin tüm başlıkların dönüşümlü görüşülmesini içerdiğini hatırlatan Akıncı, başlıklardaki parçalarda mutabakat sağlanarak ilerlendiğini; bunların tümü üzerinde anlaştık el sıkışabiliriz denmedikçe anlaşma olmayacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta bir çözümde dönüşümlü başkanlığı Kıbrıs Türk tarafı olarak mutlaka görmek istediklerini vurgulayarak, bunu siyasi eşitliğin önemli bir unsuru ve kararlara etkin katılım olarak gördüklerini; bu yoksa çapraz ağırlıklı oyun, ne de referandumun söz konusu olabileceğini söyledi.

Dönüşümlü başkanlıktan asla geri adım atmayacaklarını vurgulayan Akıncı, şu andaki temel görevlerinin 4 başlıktaki yakın pozisyonların halledilmesi olduğunu belirterek, “Sorunlu konular 2017’ye de sarkabilir ancak önümüzdeki 3 ay, bu anlattığım formata yetecek bir zaman dilimidir, hep beraber yaşayalım görelim” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la New York’ta görüşemediklerini, ancak iki hafta kadar önce iki kez görüştüklerini; acil bir durum olsa yine de görüşebileceklerini, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve müsteşar Feridun Sinirlioğlu’ndan gerekli bilgileri aldıklarını kaydetti.

Akıncı, “Türkiye’nin sığınılacak tek liman” olduğu sözüyle ilgili soruya karşılık, bunu tamamen garantilerle ilgili kullandığını ve Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğunun hislerine tercüman olduğuna inandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu bir zafiyetin, acizliğin, zavallılığın işareti olarak algılanmışsa bunu kesinlikle reddederim. Sadece garantiler bağlamında kullanılmış bir sözdür. Bu biraz da bize önerilen uluslararası güç modeline karşı söylenmiştir” dedi.

Kıbrıs Türk tarafıyla Türkiye’nin ilk kez “güvenlik ve garantilerin noktası virgülü bile değişmez” demediğini kaydeden Akıncı, Kıbrıslı Türklerin güvenlik talebinin, güneyde tehdit algısı yaratmamasını istediklerini belirtti.

Akıncı, güvenlik ve garantilerin, iki kesimliliğe ve yeni şartlara uygun hale getirilmesi düşüncesini savunduklarını ifade ederek, Rumların da bu konuda bir açılım getirmesini ve Türk-Yunan görüşmelerini ileriye taşımak gerektiğini anlattı. Güvenlik ihtiyacının yeni formüllerle nasıl sağlanabileceğinin düşünülmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Yoksa topyekün karşı çıkışlarla bir yere gidilemez” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, önümüzdeki 3 ayda samimiyet olup olmadığının ortaya çıkacağını ifade ederek, eğer ortaya iyi bir sonuç çıkmazsa bunun sorumlusunun Kıbrıslı Türkler olmayacağını söyledi.

Akıncı şunları da ekledi: “Biz bütün iyi niyetimizle gerçekçi ve makul çizgimizde yürüyeceğiz. Bu bizim dışımızdaki faktörlerle olmayacaksa, günü geldiğinde Kıbrıs Türk halkı olarak değerlendirmemizi yapar, gerekli adımları atarız. Ama bugün için olumlu gördüğümüz senaryoya yoğunlaşalım. Çünkü elde edilebilir, kaçırılması yazık olacak. Belki de bu şans bir daha elimize gelmeyecek. Bir başka bahara kalacak bu iş, o başka baharda da başka şeyler konuşulacak. Bu kadar açık ve nettir. Dolayısıyla bu 3 ayda eşitlik, güvenlik, özgürlük içinde yaşanacak bir alt yapıyı kuralım ve bunun için uğraş verelim pozitif düşünelim, pozitif davranalım. Ve bu sonucu Kıbrıs Türkü ve Rum’u olarak elde edelim ve bu bölgeye örnek oluşturalım. Çünkü bu yapıdan tüm kuşaklar daha fazla yarar elde edecek. Bıkmadan usanmadan çalışalım ve neticeyi hep birlikte görelim”.



Bakan Ertuğruloğlu Voice of America ve AFP’ye mülakat verdi



Washinghton’daki temaslarına dün de devam eden Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Voice of America muhabiri Mehmet Toroğlu'nun televizyon programına katılarak New York ve Washington temaslarını değerlendirdi.

Bakan Ertuğruloğlu ayrıca Fransız Haber Ajansı (AFP) kıdemli diplomasi muhabiri Dave Clark ile bir mülakat gerçekleştirdi.

ABD’deki temaslarını tamamlayan Ertuğruloğlu ve beraberindeki heyet bugün yurda dönecek.



Tatar: “Rum liderliği Kıbrıs Türk halkının olmazsa olmazı durumundaki hiçbir konuda olumlu tutum içinde bulunmadı”



Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, Rum liderliğinin Kıbrıs Türk halkı ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı için olmazsa olmaz durumundaki hiç bir konuda olumlu bir tutum içinde bulunmadığını belirtti.

Tatar yaptığı yazılı açıklamada, Rum lider Anastasiadis’in beşli toplantı konusunda kendisini aldattığını açıklayan Cumhurbaşkanı Akıncı’yı bundan sonra çok daha dikkatli olmaya ve Anastasiadis’in diğer konularda da kendisini aldatmaya çalıştığını asla aklından çıkarmamaya “ davet etti.

Ersin Tatar, Kıbrıs Türk tarafının başka alternatifler üzerinde durması ve ekonominin güçlendirilmesi, refah seviyesi ile yaşam kalitesinin yükseltilmesi çalışmalarına ağırlık verilmesi zamanının geldiğini ifade etti.

Tatar, Rum tarafının, dönüşümlü başkanlığı reddettiğini; “ 4 özgürlük tüm adada uygulanacak “ yaklaşımı ile iki kesimliliği, iki toplumlu yapıyı yıkmayı hedeflediğini, Kıbrıs Türk Devleti’nin nüfusunu Rum Devleti’nin yüzde 20’si ile kısıtlamayı kafasına takmış durumda olduklarını belirtti.

Tatar, “ Varılacak anlaşmanın AB’nin birincil hukuku olamayacağı, bunun çok zor bir işlem gerektirdiği yalanı ile mülkiyet konusunda 1974 öncesine dönüşü hayal ediyorlar. Toprak konusunda Annan Planı’ndan daha çok taviz istediklerini net bir şekilde ifade ediyorlar. Yunanistan’la birlikte Kıbrıs’ta tek bir Türk askerinin kalmayacağı, Türkiye’nin tek yanlı askeri müdahalede bulunamayacağı uluslararası bir garanti sistemi istediklerini net bir şekilde ortaya koyuyorlar” dedi.

Rumların masaya koydukları kabul etmesi imkansız istemlerinin kabul edilmemesi halinde zamana oynamaya devam edeceklerini ifade eden Tatar, Rum tarafının hayallerinin Türkiye’nin dağılması, zora girmesi ve Kıbrıs Türkleri’nin Türkiye’den kopması olduğunu ifade etti.

Rum lideri Anastasiadis’in İngiltere ve Fransa’daki temasları sonrasında yaptığı açıklamaların son derece tahrikkar ve kabul edilmez olduğunu vurgulayan Tatar, “Anastasiadis, Londra’daki açıklamasında Kıbrıslı Türklerin olmayan endişelerine gereğinden fazla önem vermeyeceğini söyleyerek Kıbrıs Türkü ve Sayın Cumhurbaşkanı’na alay edercesine bir göndermede bulunmuştur. Rum lider sürekli Türkiye isterse Kıbrıs konusunun 2016 yılı sonuna kadar çözümleneceğini söyleyerek hem bizim seçilmiş Cumhurbaşkanımızı küçümsüyor, önemsizleştirmeye çalışıyor hem de hedefinin Türkiye’nin suçlanmasını, yıpranmasını sağlamak olduğunu açıkça ifade ediyor” dedi.

Rum tarafının “ Akıncı’nın antlaşma konusundaki aceleciliği ve aşırı talepkarlığından kaynaklanan bazı hatalarından yararlanarak Kıbrıs konusundaki hedefine ilerlemeye çalıştığını ileri süren Tatar, şöyle devam etti: “Nitekim Rum Sözcü şimdi de Sayın Akıncı’nın ifadelerini kullanarak güvenlik ve garantiler konusu görüşülmeden toprak konusunu uluslararası bir toplantıda ele almaya hazır olduklarını açıklıyor.

Böyle bir durum asla söz konusu olamaz. Kıbrıs Türk tarafı dört konuda kesin antlaşma noktasına gelinmeden toprak konusunu asla ele almamalı, toprak konusunun ele alınması içinse hemen ardından güvenlik ve garantiler konusunun beşli toplantıda karara bağlanacağı net bir şekilde güvenceye bağlanmalıdır.”

Tatar, “yalan rüzgarına” dönüştüğünü iddia ettiği görüşme sürecinin bu şekilde devam etmesine müsaade etmemeleri gerektiğini belirtti.



Ataoğlu, MEDİTOUR 2016 resmi açılışına katıldı



Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Mersin’de önceki gün düzenlenen 7. Akdeniz Turizm Forumu (MEDİTOUR) 2016 resmi açılışı törenine katıldı.

28-30 Eylül 2016 tarihleri arasında Mersin’de yer alan MEDİTOUR açılışı, sanatsal etkinlikler eşliğinde gerçekleştirilen resmi törenle yapıldı.









Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Website





Instagram













Dışişleri Bakanlığı











Facebook





Twitter





YouTube





Websitesi













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio_news@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 33
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1076
Toplam Tekil 4067211
IP 3.17.184.90






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 2.813 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu