2. Darbeyi Kimler Planlıyor? - Mustafa Nuri SUNGUR - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









2. Darbeyi Kimler Planlıyor? - Mustafa Nuri SUNGUR
Tarih: 30.09.2016 > Kaç kez okundu? 1293

Paylaş


Son yıllarda yazmış olduğu yazılar ile ileriye dönük başarılı tespitler yapan yapmış olduğu analiz ve bakış açıları ile birlikte tartışmalı konuları aydınlatmaya çalışan Araştırmacı Gazeteci Mustafa Nuri Sungur ile gündemle alakalı önemli sorulara cevap aradık. İkinci darbe girişimi iddiaları ile alakalı önemli açıklamalarda bulunan Sungur Vatan Partisi yöneticilerinin çelişkili açıklamalar yaptığını belirterek “Dün bir yöneticisinin dediğini bugün bir diğeri çürütüyor.”dedi.

“Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bir TV programında TSK’nın FETÖ’den %100 temizlendiğini söylemişti. Şimdi Emekli Albayımız Hasan Atilla Uğur ‘Darbe’ olacak haberini yaydı. Doğu Perinçek’in dediği gibi akrabalarının ve parti üyesi yakınlarının çokça bulunduğu TSK %100 temizledi ise darbeyi kim yapacak?”

Soru: İkinci darbe girişimi olacağı iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Mustafa Nuri Sungur: Her darbe ve darbe girişimi bir sonrakinin zeminini hazırlıyor. Dolayısıyla yeni bir darbe olma ihtimali endişelerinin olması olağan bir durumdur. Küresel düzen Türkiye Cumhuriyeti Devletine diz çöktürmeye çalışıyor. Bu yüzden çok yönlü darbe girişim planları mevcuttur ve hali hazırda uygulanıyor. Devlet olarak hükümet olarak ve vatandaş olarak tedbirli olmalıyız. Şimdi bugün yayılan ‘İkinci Darbe Girişimi’ iddiası oldukça keskin söylemlerle ortaya atılan bir iddia bunun için bu iddianın çıktığı noktaya bakmak lazım. Kim söylüyor bu iddiayı Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Atilla Uğur. Vatan Partisine dikkat çekmek istiyorum! Çoğunluğu asker ve bürokrat kökenli olan bir parti. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bir TV programında TSK’nın (Türk Silahlı Kuvvetleri) FETÖ’den temizlendiğini vurgulayarak anlatmıştı. Jandarma Genel Komutanlığı dahil TSK %100 temizlendi dedi. Bu bilgiyi de yakın akrabalarının askeriye içerisinde sayıca fazla olduğunu onların kendisine aktardığını söyledi. Elbette ki Emekli Albay’ımızın dediklerini tedbir amaçlı dikkate alarak önlemler alınmalıdır, alınacaktır, alınmıştır. Şimdi Emekli Albayımız Hasan Atilla Uğur’a ben şu soruları sormak istiyorum. Doğu Perinçek’in dediği gibi akrabalarının ve parti üyesi yakınlarının çokça bulunduğu Türk Silahlı Kuvvetleri %100 temizledi ise darbeyi kim yapacak? Kendilerinin bu konuda bir eğilimleri mi var? Bu 2. ‘Kalkışma’ bilgisini nerden aldılar? Dedikleri gibi TSK %100 temizlendi ise topluma bu korkuyu neden saldılar? Temizlenmedi ise neden yalan konuşuyorlar?



“Cumhurbaşkanımız'ı ve Hükümeti'mizi seçimlerin haricinde farklı yollarla yönetimden uzaklaştırma girişimlerinin hepsi benim gözümde Darbe Kalkışmasıdır!”



Soru: Her darbe ve darbe girişimi bir sonrakinin zeminini hazırlıyor dediniz. Bu manada sizde bir darbe olacağını ifade ediyorsunuz aslında sizin söylediğiniz darbe girişimi ile Albay Hasan Atilla Uğur’un darbe girişimi iddialarından farkı nedir?

Mustafa Nuri Sungur: Benim bu konuda genel olarak düşüncem şu şekilde; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Hükümeti'mizi seçimlerin haricinde farklı yollarla yönetimden uzaklaştırma girişimlerinin hepsi benim gözümde Darbe Kalkışmasıdır! Maddelendirecek olursak;

1- Ülkemizde kaos ortamı oluşturmak suretiyle ‘Ohal’ durumunda ‘Sıkıyönetim’ durumuna zorunlu geçişin hazırlıklarını yapmak bir darbe girişimidir.

2- Cumhurbaşkanımızı yargılama girişimleri ve bu zemini oluşturma gayretleri bir darbe kalkışmasıdır.

3- Mevcut tek başına İktidarı bozarak ortaya ‘Koalisyonlu’ bir Hükümetin oluşmasının zeminini oluşturmak bir darbe kalkışmasıdır.

4- AK Partiyi bölme girişimleri ve bunun zeminini oluşturma çabaları bir darbe girişimidir.

5- Ülkemizde bölgesel ayaklanmaların oluşmasına yönelik çalışmaların ve kışkırtmaların yapılması bir darbe kalkışmasıdır.

6- CHP’nin küresel düzenin sözcülüğünü yapar konuma gelerek Milli Mütabakatı bozması bir darbe kalkışmasıdır.

Bu gibi maddeleri arttırabiliriz. Yana hali hazırda darbe kalkışmalarına karşı mücadele süreci içerisindeyiz.



“CHP Konvoyuna Artvin’de sanki uyarı niteliğindeki saldırı girişimi düzenlenmesinden sonra CHP ‘U’ Dönüşü yaptı”



Soru: Nasıl yani CHP’nin ileri tarihlerde bir darbe kalkışmasının siyasi ayağı olabilir mi demek istiyorsunuz?

Mustafa Nuri Sungur: Bütün gelişmeler milletin gözünün önünde gerçekleşiyor. Haliyle herkes görüyor ki CHP’de anlamsız bir değişme söz konusu. Gittikçe sertleşen söylemleri var. Bu manada CHP 15 Temmuz sonrasında oluşan ‘Milli Mutabakatı’ bozan CHP ‘Milli Mutabakata’ geri dönmelidir. Bugün net şekilde görüyoruz ki CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu Milli Mutabakatı bozmuştur! Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz 2016 öncesi siyasi çizgisine yani FETÖ'nün örtülü sözcülüğünü Ve koruyuculuğunu yaptığı zemine oturmuştur! Söylemleri, açıklamaları, yaklaşımları, bakış açıları ve faaliyetleri bunu gözler önüne sermektedir. Kemal Kılıçdaroğlu özellikle kendisine Artvin'de yapılan saldırı (uyarısı!!) sonrasında 15 Temmuz öncesi zeminine hızlı geçiş yapmıştır. Bu hatadan acilen geri dönmelidir. Aksi halde ‘Yeni Kalkışmanın’ siyasi ayağı haline gelecektir.



“Sıkıyönetimde yetki askeri makamlarda, OHAL’de ise Mülki İdari makamlardadır. Yani darbenin en kibar şekli ‘Sıkı Yönetim’ durumudur.”

Soru: ‘Olağan Üstü Hal’ durumundan ‘Sıkı Yönetim’ durumuna geçilmesinin zemininin oluşturulmasını da darbe kalkışması olarak niteliyorsunuz. Ne demek istiyorsunuz?

Mustafa Nuri Sungur: Demek istediğim şudur; Sıkıyönetimde yetki askeri makamlarda, OHAL’de ise Mülki İdari makamlardadır. Sıkıyönetim halinde Sıkıyönetim mahkemeleri kurulur, OHAL’de ise söz konusu mahkemeler kurulmaz. OHAL’de Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu karar alırken Sıkı Yönetimde ise alınan bu kararlar Millî Güvenlik Kurulu’nun görüşünü aldıktan sonra ilân edebilir. Yani darbenin en kibar şekli ‘Sıkı Yönetim’ durumudur. Suriye’de yapılan Fırat Kalkanı Operasyonu ile itibarını geri alan ve toplumun güvenini yeniden kazanan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz Ülkemizde Küresel Güçlerin her türlü ‘Terör Örgütleri Eliyle’ kaosun artması ile birlikte propaganda faaliyetlerinin de etkisiyle TSK DAEŞ’i, YPG’yi PYD’yi vs. örgütleri Suriye’de bozguna uğrattı söylemleriyle ‘KURTARICI’ olarak kabul ettirilerek Ülkemizin içinde planlı şekilde arttırılan terörün de TSK’nın tarafından bitirilmesi gerektiği düşüncesi ‘SIKI YÖNETİM’ ilanının zemininin oluşturulmasıdır. Tabi ki Türk Silahlı Kuvvetlerimiz Türk Milleti’nin kurtarıcısıdır. Fakat 15 Temmuz Gecesi de unutulmamalıdır! Yani Kenan Evren’in 1980 Darbesinde söylediği 'Bir defa daha belirtiyorum ki; Silahlı Kuvvetler aziz Türk Milletinin hakkı olan refah ve mutluluğu, vatan ve milletin bütünlüğü için yönetime el koymak zorunda kalmıştır' cümlesini duymayacağımızın garantisi var mıdır?



“FETÖ soruşturmalarının bu şekilde itibarsızlaştırılması kaynağı belli bir kara propaganda yöntemidir.”

Soru: FETÖ operasyonları ile şüpheliler, gözaltına alınanlar ve tutuklananlar için bir ‘Cadı Avı’ olduğu iddiaları için sizin düşünceniz nedir?

Mustafa Nuri Sungur: Bu soruya en güzel cevabı aslında geçtiğimiz gün gazetelerde açıklaması yayınlanan Zonguldak İl Emniyet Müdürü Osman Ak vermiştir. Osman Ak cadı avı iddiaları ile ilgili şöyle söyledi:"Soruşturmalar basit olmuyor. Gözaltılar, istihbarat çalışmaları, sorgular bunlar sürekli devam ediyor. Söylenildiği gibi bir cadı avı yok. Türkçe Olimpiyatları yapılırdı. Oraya birçok kişi giderdi. Öyle olsa dışarıda kimse kalmaz. Biz bire bir örgütsel olarak bu yapının içinde olup başka bir şekilde bu yapının yanında olmuş kişileri ayırt ediyoruz. Bunun için ekip arkadaşlarımız ciddi anlamda çalışıyorlar. FETÖ operasyonunda gözaltına aldığımız kişilere bakıyoruz. Fethullah Gülen'e 'mehdi' gözüyle bakıyorlar. Onu bir 'mehdi' gibi görüyorlar. Gözaltına alınmak onlar için bir şeref gibi bakıyorlar. Bu kadar olaydan sonra hala bazı kişiler hala biat etmeye devam ediyor." Bu açıklamadan anlayacağımız ortada bir ‘Cadı Avı’ yok! Hatalar olabilir dolayısıyla hataların düzeltilmesi noktasında gerekli çözüm başvuru kanalları oluşturulmuştur. Cadı Avı konusu farklı bir konudur. FETÖ soruşturmalarının bu şekilde itibarsızlaştırılması kaynağı belli bir kara propaganda yöntemidir. Tabi ki hassas bir konu dolayısıyla dikkat edilmesi sıfır hata veya çok az hata yapılması gerekir.

“Ülkemizi kutuplaştıracak davranışlardan uzak durmak gerekiyor. Aksi halde bu girişimler böyle dönemlerde bilinçli yapılıyor demektir.”

Soru: Ülkemizde yaşanan son gelişmeleri özellikle ‘Şortlu kadına tekme atılması’ ve ‘Anıtkabir’e çocuk parkı yapılmasını’ nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mustafa Nuri Sungur: Cumhurbaşkanımızı ve hükümetimizi yıkmaya yönelik her türlü girişimin zeminini oluşturmak bir ‘Darbe Kalkışmasıdır’ diye bahsetmiştim. Bu tür girişimlere baktığımızda birçoğu bir yerlerde özel hazırlanmış bir proje gibi geliyor bana. Yani şöyle düşünün bir kişi 1 yıldır saldırgan tavırlarım var diyor. Bir yıldır defalarca otobüse biniyor yolculuklar yapıyor. Sormak lazım ‘İlk defa mı?’ karşılaşıyor şortlu bir kadınla? ‘Özel güvenlikçi’ olduğu da söylenen bu kişi özellikle toplumu kutuplaştırmak amaçlı bir proje olabileceğini düşünüyorum. Teferruatlı bir şekilde araştırmak lazım. Hangi özel güvenlik şirketinde çalışıyor? Öz geçmişi, bağlantıları nedir? Bunlar bilinirse daha net tespitler yapılabilir. Anıtkabir’e ‘Çocuk Parkı’ yapılması sonucu yaşananlar da buna benzer bir konu aslında. Yani park ne zaman yapılıyor tepki ne zaman veriliyor? Ülkemizi kutuplaştıracak davranışlardan uzak durmak gerekiyor. Aksi halde bu girişimler böyle dönemlerde bilinçli yapılıyor demektir. Her şeyin usulü adabı var. Parkın yapılmasından rahatsızlığın varsa Anıtkabir Komutanlığına dilekçe yazar basın açıklaması ile şikâyetini duyurursun. Bu nedir serseri yağmacılar gibi Anıtkabiri işgal altından kurtarırmışçasına salıncakları söküp poz verip sanki bu parkı oraya hükümet yapmışçasına meydan okumalar. Kamu malına zarar veriyorsun ve toplumu bu yönde teşvik ediyorsun. Herkes sevmediği şeyleri kuralsızca kanunsuzca yıksın mı yani? Bunun gibi olayların hepsini yan yana koyduğumuzda görüyoruz ki ülkemizde yeni bir darbe girişiminin zeminini oluşturuyorlar. Bunu kim yapıyor? Her şey ortada değil mi?





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 33
Dün Tekil 1349
Bugün Tekil 1123
Toplam Tekil 4074399
IP 18.188.20.56






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























15 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Asil yetimler anadan babadan de il, ilim ve ahlaktan yoksun olanlard r. (HZ. AL )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu